Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/708 E. 2021/696 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/708
KARAR NO : 2021/696

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
YAZIM TARİHİ : 04/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 25.06.2019 tarihinde alınan kararlarının Kooperatifler Kanununa, Kooperatif Ana Sözleşmesine ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu bu sebeple mutlak butlan ile batıl olup ayni zamanda iptali gerektiğini,alınan kararlara davacının muhalefet şerhi yazdırdığını, davalı kooperatifin 22 Ocak 1996 tarihinde kurulduğunu, davacının da kurucu ortak olduğunu, 22 üyenin 6500 m2 tarlayı 3194 sayılı yasanın 18,maddesi gereğince kooperatife devir yapılması amacıyla kurucu ortak olduklarını ancak devir işlemine ortakların onay vermediğini, bu sebeple davacı hariç tüm kurucuların ortaklıktan ayrıldığını, yeni üyelerle 10.05.1997 tarihinde 1996 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısının yapıldığını, satın alınacak gayrimenkul ile inşaat ve imalat işlerinin emanet yöntemi ile yapılmasının kararlaştırıldığını, yönetim kuruluna yetki verildiğini, bu yetki kapsamında 27.12,1996 tarihînde Nilüfer-Kayapa- 114 Ada – 6 parselde kayıtlı 3.260,83 m2 96 dairelik projenin müvekkili … tarafından inşaat ruhsatı alınmasına karar verildiğini, üyelerin paraları yetmediği için … tarafından tüm masrafların yapılarak arsanın satın alındığını ( …’e daha sanra parası ödenmek şartıyla) 96 dairenin çok olması sebebiyle 1 blok 48 daireye düşürüldüğünü, gayri menkulün ifraz edildiğini, 1 blok alanı kooperatife kaldığını, diğer alanın ise bedelini ödeyen … adına tescil edildiğini, 2011 yılına kadar ödeme zorluğu çeken hiçbir üyenin ihraç edilmediğini, karşılıklı anlaşılarak davacıya hisse devri yapıldığını, 2011 yılında dava konusu parselin yanında inşaat yapan … Konut Yapı Kooperatifi üyelerinin dava konusu inşaatı birlikte yapmayı teklif etmeleri üzerine, yan parseldeki kooperatif üyelerinin davalı kooperatife üye devri yapılmadan üye olarak kaydedildiklerini, 32 dairenin 6 tanesi bedelsiz davacıya ait olup, 26 üyeliğin 23 üyeliği davacının 3 üyeliğinde farklı kişilerde olduğunu, davacının 23 adet kooperatif hissesinin 14 hissesini ( 12, 14,16,17 ,18 ,19,22, 24,25,26, 29,30 ,31 ve 32 numaralı ) 15.04.2018 tarihinde 14 farklı kişiye hisse devir sözleşmeleri ile devir ettiğini, hisse devir işlemlerinin davalı kooperatif tarafından hukuka aykırı olarak tescil edilmemesi üzerine Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/798 E. sayılı dosyası ile üyeliklerin tespiti ve 14.05.2018 tarihli genel kurul toplantısının iptali istemiyle 2018/795 E. sayılı dosyası ile birleştiğini bilirkişi incelemesi aşamasında olduğu, hisse devri ile hisse sahibi olanların gerek 14.05.2018 tarihli genel kurulda gerekse de dava konusu olan 25.06.2019 tarihli genel kurulda toplantıya alınmadıklarını- çağrılmadıklarını, hisse devir alanlara genel kurul toplantılantılarına katılma hakkı ve oy hakkı kullandırmamış olmakla genel kurul kararlarının mutlakla batıl olduğunu, davalı Kooperatif yetkililerinin keyfi uygulamalar ile üyelik devir alanlara Genel Kurul çağrısı yapılamadan eksik üye ile yapılan genel kurulun geçersiz ve mutlak butlanla yok hükmünde olduğunu,devir alan kişilerin her hangi bir ödeme yapmadığını, devir işleminin geçersiz olduğunu, kooperatifinin 32 dairesinden 6 dairesinin bedelsiz anahtar teslim olarak davacıya ait olduğunu kalan 26 hissenin de 23 adedinin davacıya ait olduğunu bunlardan 14 adedinin devir edildiğini, davacı dışında kalan 3 üyenin ise …,… ve istifa eden ancak yerine üye alımı yapılmayan …’ya ait olduğunu, bu sebeple de 25.06.2019 tarihli genel kurulun listesinde yer alan 9+1 kişiye hisse devri yapılmadığını, bunların üye olmadığını, yetkisiz yönetim kurulu tarafından üye yazılsalar bile geçerli olmadığını, 32 üye dışında üye kaydı yapılmasının hukuken genel kurul yetkisinde olduğunu, kooperatif ortağı olmayanların kooperatif organlarına seçilemeyeceklerini, davacının üyelikten ihraç edilmesine ilişkin genel kurul kararının iptali gerektiğini, davacının daha önce de üyelikten ihraç edilmesi için karar alındığını ancak Bursa 1.ATM’nin 2018/ 1460 E. 2019/321 K sayılı ilamı ile ihraç kararının iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacının borcu olmadığını, birden fazla üyeliği olduğu için her bir üyeliği için ayrı ayrı ihtar ve hesaplama yapılması gerektiğini, 15.04.2015 tarihinde 14 üyeliğin devir edilmiş olması sebebiyle ihraç kararlarının bu üyelikler yönünden hukuken doğru olmadığını,ihraç karan alanların yetkisiz olduğunu, ihraç kararı alınırken eşitlik ilkesine uygun davranılmadığını, aynı şartları taşıyan bazı ortakların ihraç edilmemesine rağmen davacının ihraç edilmesinin hukuka uygun olmadığını, 6 adet bedelsiz anahtar teslim üyelik yönünden ihraç kararı alınamayacağını, müvekkilinin davalı kooperatiften alacaklı olduğunu bu sebeple de takas- mahsup işlemi yapılması gerektiğini, müvekkilinin davalı kooperatif zararına bir işlem tesis etmediğini, 15.06.2002 tarihli genel kurul kararının 12. maddesinin iptal edilmesine yönelik bir genel kurul kararı alınamayacağını bu kararında iptali gerektiğini, Tus Anlaşması ve Mimarlık Hizmetleri ile ilgili anlaşmaların iptal edilmesine yönelik genel kurul kararlarının iptali gerekliğini, önceki yönelimler zamanında usulsüzlük tespit edilmesi halinde hukuki ve yasal işlem yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesine dair kararın iptali gerektiğini, kooperatif ana sözleşmesine ( Mad. 26 ) göre toplantının Osmangazi’de yapılması gerekirken Nilüfer ilçesinde yapıldığını belirterek davalı kooperatifin 25.06.2019 tarihli genel kurulunda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini,davacı iddialarını kabul etmediklerini, davacının kooperatifin asıl amacı dışında müteahhit gibi davrandığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na göre kooperatif yönetim kurulu üyeleri ve yakınlarının kooperatif ile ticari iş yapma yasağı bulunduğunu,1163 sayılı Kanunun 59. maddesinin 6. fıkrasında “yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz.” denilerek, kooperatiflerin yönetim kurulu üyeleri ile personeline kooperatifle ticari muamelede bulunma yasağı getirildiğini, ancak davacı taraf öncelikle kooperatife konu arsayı kayınpederinden almış daha sonra dava dilekçesinde de belirtildiği üzere proje sorumlusu olarak iş ve işlemlere devam ettiğini, davacının kanuna aykırı hareket ederek kooperatifi zarara uğrattığını, ayrıca kooperatifin 96 daire ve 2 bloktan oluşmasına karar verilmişken daha sonra …’ün yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde 1 blok 48 daireye düşürülerek, 1 blok 48 dairenin tamamı davacı …’e verildiğini, imar değişikliğinden tüm ortaklar kadar hissesi oranında etkilendiğini, ancak mücbir sebep sonucu yapılan bu değişiklikten şahsi çıkar sağlayan yine davacının kendisi olduğunu, davacı tarafından 2011 yılına kadar ödeme zoruluğu çeken hiçbir üyeye ihraç kararı alınmadığını anlaşarak hisse devri yapıldığı beyan edilmişse de bu hususta gerçeği yansıtmadığını , davacının tüm iddialarının gerçek olmadığını davacının kooperatifin kurucu ortağı olup, Kooperatif Ana Sözleşmesinde yer alan kooperatif ana kuruluş amacı olan ortakların konut ihtiyacını karşılamak amacına hiçbir zaman uymadığını, kooperatifi şahsi menfaatleri için inşaat firması olarak kullandığını, kooperatifin genel kurulunda alınan kararların uygulanmasını engellemeye yönelik faaliyetlerde bulunduğunu, kooperatif genel kurulunda alınan kararlarının hukuka ve hakkaniyete uygun olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
KANITLAR
Davalı kooperatife ait genel kurul tutanakları, bilirkişi raporu,
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME;
Davalı kooperatifin 25/06/2019 tarihinde yapılan 2018 yılı genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline yönelik davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, davalı kooperatifin defter ve kayıtları ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak konusunda uzman 1 SMMM ve 1 Kooperatifler hukuku uzmanı bilirkişiden rapor alınmış, gösterilen tanık dinlenmiştir.
Dinlenen davacı tanığı Selahattin Beyazıtoğlu beyanında;”…ben davalı kooperatifin mali müşaviriyim, davalı kooperatif … bey tarafından kurulmuştur, daha sonra … bey kooperatifi şuanki yönetim kuruluna devretmeye karar verdi, kooperatif üyelerinin 2si 3ü hariç tümünün aidatlarını … bey ödeyerek onların üyeliklerini kendi üzerine aldı, sonra genel kurul yapılabilmesi için yeni üyeler kaydedildi, ancak kooperatif … beyin bir üyeliğini bırakıp üyeliğini devraldığı üyelerin aidatını … beye iade edecekti, ancak sanırım daireler satılmadığı için … beye parasını ödeyemediler, bunun üzerine … bey kendi üyeliklerini tekrar üyelere geri devretti, ancak yönetim kurulu yeniden devri kabul etmedi, benim bildirim kadarı ile aidat ödemeyenler ile ilgili çıkarma kararı alınmadı, yalnızca … bey hakkında çıkarma kararı alındı, yeni üyeler hisse devri için ödeme yapmadılar, kayıtlarda mevcuttur, … beyin hisselerini devrettiği kişilerin isimlerini bilmem ama sanırım 7-8 kişiye hisse devri yapıldı, bunların … bey’in ailesinden olup olmadığını bilemem, kooperatif arsası kooperatif adına kayıtlıydı, tapusu kooperatif adına kayıtlıydı, ben taşınmazın evveliyatını bilmem …” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Alınan 26/10/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davalı kooperatifin 15.06.2002 tarihinde yapılan 2001 yılına ait olağan genel kurul toplantısının 21 ortaktan 11 ortağı asaleten, 3 ortağın vekaleten katılımı ile 14 ortak ile toplantının gerçekleştirildiği, toplantının 12. maddesinde “Bölgedeki imar değişikliği nedeni ile ortak ve konut sayısının 48’den 32’ye düşürülmesine oy birliğiyle karar verildiği, ayrıca imar değişikliği nedeni ile iptal edilen 16 dairenin … ‘e ait olan hisselerden olması nedeni ile bu hisselere karşılık 6 dairenin bedelsiz olarak anahtar teslimi …’ e verilmesine oybirliği ile karar verildiği, 15.06.2002 tarihinde davacı ortak lehine tesis edilen 6 daire için anahtar teslim hakkının , davacı yönünden kazanılmış hak olduğu, bu kazanılmış hakkın başka bir genel kurul kararı ile iptal edilemeyeceği, bu sebeple dava konusu 10.gündem maddesinde alınan kararın hukuki dayanağının bulunmadığı, kooperatifin Merkezinin Osmangazi ilçesi olduğu, ancak genel kurulun … Plaza İzmir Yolu Cad. 56. Sok. No. 1/ A Nilüfer- Bursa adresinde yapıldığı, davacının genel kurulun toplandığı adrese ilişkin olarak genel kurulda bir itirazının bulunmadığı, ayrıca toplantı davet yazılarında toplantının Nilüfer adresinde yapılacağının bildirildiği, kooperatifin farklı bir adreste toplantı yapmasının genel kurulun geçerliliğine etkili bir unsur olmadığı, davacının birden fazla üyeliği bulunması sebebiyle, hangi üyelik için hangi ödeme yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği konusunda ayrı ayrı ihtarname keşide edilmesi ve borç-üyelik konusunda tereddüt oluşacak durumunun bertaraf edilmesi gerektiği, dosya kapsamında davacının hangi üyeliği için hangi ihtarnamelerin keşide edildiğine dair bir açıklama ve delilin mevcut olmadığı, bu sebeple davacının üyelikten ihracına ilişkin genel kurulunun 9.maddesinde alman kararın hukuka uygun olmadığı, Kooperatif ile davacı arasındaki TUS anlaşmasının haklı veya haksız bir sebeple genel kurul kararı ile her zaman iptal edilebileceği, TUS anlaşmasının haksız iptali halinde davacının üye olarak değil ancak TUS anlaşmasının tarafı olarak tazminat, haksız fesih vs, dava açma hakkı olduğu, bu sebeple genel kurulda TUS anlaşmasının iptaline ilişkin karar alınmasının hukuka uygun olduğu, davalı kooperatifin, genel kurulda dilediği eski yönetici veya denetçi aleyhine sorumluluk davası açılması veya yargı sürcci başlatılması karan alabileceği, eski yöneticinin veya denetçinin ibra edilmesinin sorumluluk davası veya yargısal işlem yapılmasına yönelik Genei Kurul Kararını bertaraf edcmevecegi. Genel Kumlunun aldığı kararın usul ve şekil yönünden geçerli olduğu, davacının sorumlu olup olmadığının ise ancak sorumluluk davasında tartışılabileceği, davacının toplantıya katılmaması gerektiği ifade ettiği kişilerden ; …, … …, …, Gül Tekin Tecimen, … … …, …, …, …, …’nın karar defterinin 67 nolu kararının 3. maddesinde “… … …, … …, …, …, … … …, …, …, …, … yeni üye olarak kooperatife kabulü oy birliği ile onaylanmıştır.” şeklinde karar alınmış olduğu ve söz konusu kararın başkan …, 2. başkan … ve … üye … tarafından imza altına alınmış olduğu,28.06.2012 tarihli genel kurul hazinin cetvelinde toplam 18 kişilik üyeden adları geçen … …, … …, …, … … …, …, …, … …, …’nın hazinin listesinde yer aldığı ve imzalarının bulunduğu, …’in hazirun listesinde bulunduğu ancak imzasının olmadığı, davacı …’ün de bu hazirun listesinde yer aldığı ve imzasının da bulunduğu genel kurul esnasında bu üyelere yönelik bir itirazının bulunmadığı, davacı …’ün dava dosyasına sunmuş olduğu 15.04.2018 tarihli “Hisse Devri ve Üyeliğe kabul ” konulu dilekçelerinde sırasıyla Sevil Sağ12 numaralı), … (14 numaralı), … (16 numaralı), Sûraeyye Alkan (17 numaralı), … (18 numaralı), … (19 numaralı), … (22 numaralı), … (24 numaralı), … (25 numaralı), … (26 numaralı), … (29 numaralı), … (30 numaralı), … (31 numaralı), … (32 numaralı) kişilere devir ettiği, davacı tarafından üye devir işlemleri yapıldığı ifade edilen 14 kişi ile ilgili olarak kooperatif yönetim kurulunun makul sûre içerisinde kabul karan vermediği, 14 kişinin üyelik devir tespit davası açması gerektiği, ancak dosyada buna dair bir kaydın da yer almadığı, şayet sayın mahkeme üyelik devir işlemlerinin yönetim kurulu tarafından genel kurul öncesinde onaylanması gerektiği kanaatinde ise; bu durumda toplantıya alınması gerektiği halde alınmayan birleşen dava dosyasının davacılarının toplantıya alınmaksızın genel kurulun yapılmış olması ve alınan kararlara 14 kişinin etki edebilecek sayıda olabilmesi sebebiyle genel kurulun mutlak butlanla malul olacağının bildirildiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin bilirkişi kurulu raporuna itiraz edilmesi üzerine itirazlarının açıklığa kavuşturulması yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 22/03/2021 tarihli 1.ek raporda; 15.06.2002 tarihinde yapılan 2001 yılına ait olağan genel kurul toplantısının 21 ortaktan 11 ortağı
asaleten, 3 ortağın vekaleten katılımı ile 14 ortak ile toplantının gerçekleştirildiği, toplantının 12. maddesinde “Bölgedeki imar değişikliği nedeni ile ortak ve konut sayısının 48’den 32’ye düşürülmesine oy
birliğiyle karar verildiği, ayrıca imar değişikliği nedeni ile iptal edilen 16 dairenin …’e ait olan
hisselerden olması nedeni ile bu hisselere karşılık 6 dairenin bedelsiz olarak anahtar teslimi …’e
verilmesine oybirliği ile karar verildiği, 15.06.2002 tarihinde davacı ortak lehine tesis edilen 6 daire için anahtar teslim hakkının ,
davacı yönünden kazanılmış hak olduğu, bu kazanılmış hakkın başka bir genel kurul kararı ile
iptal edilemeyeceği, bu sebeple dava konusu 10.gündem maddesinde alınan kararın nihai
değerlendirmesinin sayın mahkemeye ait olduğu,
kooperatifin Merkezinin Osmangazi ilçesi olduğu, ancak genel kurulun … Plaza İzmir Yolu
Cad. 56. Sok. No. 1/ A Nilüfer- BURSA adresinde yapıldığı, davacının genel kurulun toplandığı
adrese ilişkin olarak genel kurulda bir itirazının bulunmadığı, ayrıca toplantı davet yazılarında
toplantının Nilüfer adresinde yapılacağının bildirildiği, kooperatifin farklı bir adreste toplantı
yapmasının genel kurulun geçerliliğine etkili olup olmadığı konusundaki nihai değerlendirmenin
mahkemeye ait olduğu, davacının birden fazla üyeliği bulunması sebebiyle, hangi üyelik için hangi ödeme
yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği konusunda ayrı ayrı ihtarname keşide edilmesi ve borç üyelik konusunda tereddüt oluşacak durumunun bertaraf edilmesi gerektiği, dosya kapsamında
davacının hangi üyeliği için hangi ihtarnamelerin keşide edildiğine dair bir açıklama ve delilin
mevcut olmadığı, bu sebeple davacının üyelikten ihracına ilişkin genel kurulunun 9. maddesinde
alınan karar hakkındaki nihai değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu,
Kooperatif ile davacı arasındaki TUS anlaşmasının haklı veya haksız bir sebeple genel kurul
kararı ile her zaman iptal edilebileceği, TUS anlaşmasının haksız iptali halinde davacının üye olarak
değil ancak TUS anlaşmasının tarafı olarak tazminat, haksız fesih vs. dava açma hakkı olduğu, bu
sebeple genel kurulda TUS anlaşmasının iptaline ilişkin karar alınmasının nihai değerlendirmesinin
mahkemeye ait olduğu, davalı kooperatifin, genel kurulda dilediği eski yönetici veya denetçi aleyhine sorumluluk davası
açılması veya yargı süreci başlatılması kararı alabileceği, eski yöneticinin veya denetçinin ibra
edilmesinin sorumluluk davası veya yargısal işlem yapılmasına yönelik Genel Kurul Kararını bertaraf
edemeyeceği, Genel Kurulunun aldığı kararın usul ve şekil yönünden geçerli olduğu, davacının
sorumlu olup olmadığının ise ancak sorumluluk davasında tartışılabileceği, nihai
kararın mahkemeye ait olduğu, davacının toplantıya katılmaması gerektiği ifade ettiği kişilerden ; …, …
…, …, …, … … …, …, …, …
…, …’nın karar defterinin 67 nolu kararının 3. maddesinde “…, …
…, …, …, … … …, …, …, …
…, … yeni üye olarak kooperatife kabulü oy birliği ile onaylanmıştır.” şeklinde karar
alınmış olduğu ve söz konusu kararın Başkan …, 2. Başkan … ve …
üye … tarafından imza altına alınmış olduğu,
28.06.2012 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde toplam 18 kişilik üyeden adları geçen …
…’nun, … …’nın, …’nun, … … …’nın, …’in,
…’ın, …’nin, …’nın hazirun listesinde yer aldığı ve imzalarının
bulunduğu, …’in hazirun listesinde bulunduğu ancak imzasının olmadığı, davacı
…’ün de bu hazirun listesinde yer aldığı ve imzasının da bulunduğu genel kurul esnasında
bu üyelere yönelik bir itirazının bulunmadığı ,nihai değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu
davacı …’ün dava dosyasına sunmuş olduğu 15.04.2018 tarihli “hisse devri ve
üyeliğe kabul ” konulu dilekçelerinde sırasıyla … (12 numaralı), … (14 numaralı), … (16 numaralı), … (17 numaralı), … (18 numaralı),
… (19 numaralı), … (22 numaralı), … (24 numaralı), … (25
numaralı), … (26 numaralı), … (29 numaralı), … (30
numaralı), … (31 numaralı), … (32 numaralı) kişilere devir ettiği, davacı
tarafından üye devir işlemleri yapıldığı ifade edilen 14 kişi ile ilgili olarak kooperatif yönetim
kurulunun makul süre içerisinde kabul kararı vermediği, 14 kişinin üyelik devir tespit davası açması
gerektiği, ancak dosyada buna dair bir kaydın da yer almadığı, değerlendirmenin mahkemeye ait olacağı, şayet mahkemece üyelik devir işlemlerinin yönetim kurulu tarafından genel kurul öncesinde
onaylanması gerektiği kanaatinde ise; bu durumda toplantıya alınması gerektiği halde alınmayan
birleşen dava dosyasının davacılarının toplantıya alınmaksızın genel kurulun yapılmış olması ve
alınan kararlara 14 kişinin etki edebilecek sayıda olabilmesi sebebiyle genel kurulunun mutlak
butlanla malul olacağının tespit ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından vekili tarafından ibraz edilen
ihtarnameler değerlendirilmek suretiyle ihtarnamelerde yazılan borcun davacının gerçek borcu olup
olmadığının ve ihtarnamelerin Kooperatifler Kanununun 27 ve Ana Sözleşmenin 14/2 maddelerine uygun
olup olmadığı ayrıca taraf vekillerinin diğer itirazları da değerlendirilmek suretiyle bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 17/05/2021 tarihli 2.ek bilirkişi kurulu raporunda ise; 15.06.2002 tarihinde yapılan 2001 yılına ait olağan genel kurul toplantısının 21 ortaktan 11 o
rtağın asaleten, 3 ortağın vekaleten katılımı ile 14 ortak ile toplantının gerçekleştirildiği, toplantının
12.maddesinde “Bölgedeki imar değişikliği nedeni ile ortak ve konut sayısının 48’den 32’ye düşürülmesi
ne oybirliğiyle karar verildiği, ayrıca imar değişikliği nedeni ile iptal edilen 16 dairenin …’e ait
hisselerden olması nedeni ile bu hisselere karşılık 6 dairenin bedelsiz olarak anahtar teslimi … …
verilmesine oybirliği ile karar verildiği, 15.06.2002 tarihinde davacı ortak lehine tesis edilen 6 daire için anahtar teslim hakkı
davacı yönünden kazanılmış hak olduğu, bu kazanılmış hakkın başka bir genel kurul kara
rı ile iptal edilemeyeceği, bu sebeple dava konusu 10.gündem maddesinde alınan kararın değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu, kooperatifin merkezinin Osmangazi ilçesi olduğu, ancak genel kurulun … Plaza İzmir Yolu Cad. 56. Sok. No. 1/ A Nilüfer- BURSA adresinde yapıldığı, davacının genel kurulun toplandığı
adrese ilişkin olarak genel kurulda bir itirazının bulunmadığı, ayrıca toplantı davet yazılarında
toplantının Nilüfer adresinde yapılacağının bildirildiği, kooperatifin farklı bir adreste toplantı
yapmasının genel kurulun geçerliliğine etkili olup olmadığı konusundaki nihai değerlendirmenin
mahkemeye ait olduğu, davacının birden fazla üyeliği bulunması sebebiyle, hangi üyelik için hangi ödeme
yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği konusunda ayrı ayrı ihtarname keşide edilmesi ve borç- üyelik konusunda tereddüt oluşacak durumunun bertaraf edilmesi gerektiği, dosya kapsamında
davacının hangi üyeliği için hangi ihtarnamelerin keşide edildiğine dair bir açıklama ve delilin
mevcut olmadığı, bu sebeple davacının üyelikten ihracına ilişkin genel kurulunun 9. maddesinde
alınan karar hakkındaki nihai değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu,
kooperatif ile davacı arasındaki TUS anlaşmasının haklı veya haksız bir sebeple genel kurul
kararı ile her zaman iptal edilebileceği, TUS anlaşmasının haksız iptali halinde davacının üye olarak
değil ancak TUS anlaşmasının tarafı olarak tazminat, haksız fesih vs. dava açma hakkı olduğu, bu
sebeple genel kurulda TUS anlaşmasının iptaline ilişkin karar alınmasının nihai değerlendirmesinin
mahkemeye ait olduğu,
davalı kooperatifin, genel kurulda dilediği eski yönetici veya denetçi aleyhine sorumluluk davası
açılması veya yargı süreci başlatılması kararı alabileceği, eski yöneticinin veya denetçinin ibra
edilmesinin sorumluluk davası veya yargısal işlem yapılmasına yönelik genel kurul kararını bertaraf
edemeyeceği, genel kurulunun aldığı kararın usul ve şekil yönünden geçerli olduğu, davacının
sorumlu olup olmadığının ise ancak sorumluluk davasında tartışılabileceği, nihai
değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu,
davacının toplantıya katılmaması gerektiğini ifade ettiği kişilerden ; …, …
…, …, …, … … …, …, …, …
…, …‟nın karar defterinin 67 nolu kararının 3. maddesinde “…, …
…, …, …, … … …, …, …, …
…, … yeni üye olarak kooperatife kabulü oy birliği ile onaylanmıştır.” şeklinde karar
alınmış olduğu ve söz konusu kararın Başkan …, 2. Başkan … ve …
Üye … tarafından imza altına alınmış olduğu,
28.06.2012 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde toplam 18 kişilik üyeden adları geçen …
…’nun, … …’nın, …’nun, … … …’nın, …’in,
…’ın, …’nin, …’nın hazirun listesinde yer aldığı ve imzalarının
bulunduğu, …‟in hazirun listesinde bulunduğu ancak imzasının olmadığı, davacı
…’ün de bu hazirun listesinde yer aldığı ve imzasının da bulunduğu genel kurul esnasında
bu üyelere yönelik bir itirazının bulunmadığı,nihai değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu
,davacı …’ün dava dosyasına sunmuş olduğu 15.04.2018 tarihli “Hisse Devri Üyeliğe Kabul ” konulu dilekçelerinde sırasıyla … (12 numaralı), … (14
numaralı), … (16 numaralı), … (17 numaralı), … (18 numaralı),
… (19 numaralı), … (22 numaralı), … (24 numaralı), … (25
numaralı), … (26 numaralı), … (29 numaralı), … (30
numaralı), … (31 numaralı), … (32 numaralı) kişilere devir ettiği, davacı
tarafından üye devir işlemleri yapıldığı ifade edilen 14 kişi ile ilgili olarak kooperatif yönetim
kurulunun makul süre içerisinde kabul kararı vermediği, 14 kişinin üyelik devir tespit davası açması
gerektiği, ancak dosyada buna dair bir kaydın da yer almadığı, nihai değerlendirmenin mahkemeye
ait olduğu
şayet mahkemece üyelik devir işlemlerinin yönetim kurulu tarafından genel kurul öncesinde
onaylanması gerektiği kanaatinde ise; bu durumda toplantıya alınması gerektiği halde alınmayan
birleşen dava dosyasının davacılarının toplantıya alınmaksızın genel kurulun yapılmış olması ve
alınan kararlara 14 kişinin etki edebilecek sayıda olabilmesi sebebiyle genel kurulunun mutlak
butlanla malul olacağı bildirilmiştir.
Davacı,25/06/2009 tarihli genel kurul toplantısının iptalini aşağıda açıklanan gerekçelerle talep etmiştir.
Davacı hissesini devrettiği 14 kişinin üye olarak genel kurul toplantısına çağrılmayarak oy kullanma haklarının engellendiğini iddia etmiş ise de, yeni üyelik devralan üyelerin üyelik prosedürünün toplantı tarihi itibarıyla henüz tamamlanmadığı ve üyelerin istenilen belgeleri ibraz etmedikleri ve üyelikle ilgili olarak kooperatif tarafından bir karar verilmediğinden devralan bu şahısların genel kurul toplantısına çağrılmamalarında yasaya aykırılık olmadığından davacının bu gerekçesi yerinde görülmemiştir.
Davacı, toplantıya katılmaması gereken 9 kişinin toplantıya katılarak oy kullandıkları gerekçesini iptal sebebi olarak ileri sürmüş ise de,yukarıda isimleri belirtilen bu kişiler davacınında imzası bulunan kararla kooperatif üyeliğine kabul edilmiş olup, üyeliğin verdiği oy kullanma hakkına sahip olduklarından oy kullanmalarında bir usulsüzlük bulunmadığı gibi davacı tarafça bu üyelerin oy kulanmalarına da itiraz edilmediğinden davacının bu iptal sebebi yerinde görülmemiştir.
Kooperatif genel kurul toplantısının kooperatif merkezi dışında bir yerde yapılmasına davacı toplantı sırasında itiraz etmediğinden bu yöndeki iptal gerekçesi de yerinde görülmemiştir.
Bu nedenlerle davacının genel kurul toplantısında alınan kararların tümünün iptali talebi yerinde görülmemiştir.
Ancak davacının kooperatifte birden fazla üyeliği vardır.Üyelikten kaynaklanan aidat borcu için iki ihtarname çıkarılmış ise de ,ihtarnamelerde hangi üyeliği için ne kadar borcu olduğu tek tek açıklanmadığından ve herbir üyelik için ayrı ayrı ihtarname çıkartılmadığından çıkartılan bu ihtarname usulsüzdür.Bu nedenle bu ihtarnamelere dayanılarak genel kurul toplantısının 9.maddesinde alınan davacının üyelikten ihracına ilişkin kararın iptaline karar verilmiştir.
Yine genel kurul toplantısının 10.maddesiyle 15/06/2002 tarihli genel kurul toplantısının 12.maddesiyle “Bölgede imar değişikliği nedeniyle ortak ve konut sayısının 48 den 32 ye düşürülmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.Ayrıca imar değişikliği nedeniyle iptal edilen 16 dairenin …’e ait olan hisselerden olması nedeni ile bu hisselere karşılık 6 dairenin bedelsiz olarak anahtar teslimi …’e verilmesine oy birliğiyle karar verildi” şeklinde alınan kararla davacıya 6 daire verilmesine ilişkin kararın aradan geçen 17 yıl sonra iptal edilmesi davacının kazanılmış hakkının ihlali mahiyetinde olduğundan bu kararın iptaline karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan nedenlere, kararın dayandığı hukuksal gerekçeye göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı kooperatifin 25/06/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 9 ve 10 nolu kararların iptaline, diğer kararlar ile ilgili talebin reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90- TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.589,10-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1/2 ‘si oranındaki 794,55-TL yargılama gideri ile peşin alınan 44,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı yararına ölçümlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen kısım yönünden davalı yararına ölçümlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davanın kabul ve ret oranına göre, davalı tarafından yapılan 33,00 TL tebligat ve posta giderinin 1/2 ‘si oranındaki 16,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflar tarafından peşin olarak yatırılan gider avansından kalan tutarın hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı gideri;
123,90 TL ilk gider,
1.400,00 TL bilirkişi ücreti,
65,20 TL tebligat ve posta gideri,
1.589,10 TL toplam gider,