Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/699 E. 2020/57 K. 31.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA “Türk Milleti Adına”
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR

Esas No : 2019/699
Karar No : 2020/57

Hakim : … …
Katip : … …

Davacı : … – …
Davalı : … ALIŞVERİŞ MERKEZİ TİC. A.Ş – …
Vekili : Av. … – …
Dava : Menfi Tespit (Taksitli Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Dava Tarihi : 24/07/2019
Karar Tarihi : 31/01/2020
Kararın Yazım Tarihi : 25/02/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; ödemez emrinde ismi geçen … isimli bayanın almış olduğu çocuk odası takımı nedeniyle 4.000,00 TL’ye kefil olduğunu, ilgilinin ödeme yapmaması üzerine bu miktarı ödediğini, ancak …’un kendi adını kefil olarak kullanak bilgisi dışında yeniden alışveriş yaptığını, borçlunun bu borcu da ödememesi sebeiyle hakkında kefil sıfatıyla Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasında icra takibine girişildiğini, ancak kendisinin borçlu olmadığını, bu nedenle öncelikle Bursa 3. İcra müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra dosyasında kendisi yönünden tedbiren durdurulmasını, icra dosyasında borca kefil olmayıp, kefil olduğu borcun ödenmiş olduğundan borçlu bulunmadığının tespiti ile kendisi yönünden icra muamelesinin iptaline, mahkeme masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı …’un müvekkil şirketin Bursa-4 şubesinde 17/12/2015 tarihli 829,00 TL bedelli taksitli satım sözleşmesini borçlu sıfatıyla imzalandığını, davacı …’ın 8409628 nolu taksitli satım sözleşmelerinde kefil sıfatına haiz olduğunu, somut olayda uyuşmazlığın taksitli satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğunu, davacının sıfatına göre taraflar arasında çekişmeli borcu doğrudan ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığını, görevsizlik itirazında bulunduklarını, icra takibine konu olan borcun zamanında ifa edilmemesi nedeniyle borçlular hakkında girişilen icra takibine, ödeme emrine 7 günlük süre içinde herhangi bir itraz yapılmadığını, bu nedenle dosyanın Bursa Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, davanın reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık taksitli satış sözleşmesinden kaynaklı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılmış, Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyası uyap sisteminden celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” hükmü bulunmaktadır. Kanun’un tanım başlıklı 3. maddesinin (1) bendi, “Sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, (k) bendi, “Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, (1) bendi “Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklindedir. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir.
Mahkememizin görevi 6102 Sayılı TTK’nun 4.maddesinde belirlenmiştir.
Buna göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olan davalar ticaret mahkemesinde görülecektir.Dolayısıyla davada her iki tarafın tacir olması gerekir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde ise kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı, belediyeden emekli olduğunu, söz konusu satış sözleşmesi ile çocuk odası satın aldığını 2.000 T.L peşin ödeme yaptığını geri kalan 2.000 T.L yi de 1.000’er T.L taksit halinde ödediğini ve borcunu bitirdiğini borucunun kalmadığını beyan ederek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmektedir. Taraflar arasında akdi bir ilişki mevcut olup davacı sorumluluğunun kaynağı evi için teslim edilen mobilyalar karşılığı kesilen faturadır.Davacının başka bir alışveriş sırasında kefil olmasının da bir önemi yoktur.İşlem tüketici işlemidir.
Davalının tacir olmaması nedeniyle davaya bakmaya mahkememiz görevli değildir.Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince somut olayda davanın görülmesinde davalı tüketici sıfatına haiz olduğu için Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
Bu durumda mahkememizin görevsiz olması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ilişkin karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Bursa Tüketici Mahkemesi’nin görevli mahkeme olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, HMK 20.md.gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurulduğunda dosyanın yetkili ve görevli Bursa Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-HMK 331.maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğundan hükmün tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.


Hakim …
¸e-imzalıdır.