Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/684 E. 2021/22 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/684 Esas
KARAR NO : 2021/22
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı borçlu şirket hakkında Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin takip konusu alacağın tamamına ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi sonucu takip durduğunu, Bursa Arabuluculuk Bürosu 2019/23938 Arabuluculuk nolu dosyasından gerçekleştirilen dava şartı arabuluculuk sürecinde uyuşmazlığın çözümü konusunda sonuç alınamadığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi işbu davayı ikame zorunluluğu doğduğunu, yapılacak yargılama neticesinde alacağımızın mevcut ve likit olduğu ortaya çıkacağını,müvekkil şirketin, davalı şirketten talep ettiği alacak gerçek ve likit olduğunu, davalı tarafın icra takibine itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkil şirket alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla yapılmış bir itiraz olduğunu, bu nedenle kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı şirketin alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, beyan dilekçeleri, Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 08/02/2019 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafın ticari defterlerinin yargı çevresi dışında olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, talimat mahkemesince dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin talimat mahkemesine sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten kaydi olarak 6.337,38 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalıya ticari defterlerini sunmak üzere 16/06/2020 tarihli celse de yasal sürenin verildiği ve davalıya usulune uygun tebliğ edildiği ancak davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının tarafların ticari defterlerine dayandığı anlaşılmakla ticari defterlerin delil olması yönünden bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. (1086 sayılı HUMK’nın 326.) maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. (6762 sayılı TTK’nın 83/2.) maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın m. 220 (HUMK’nın 330.) maddesindeki genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK’nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 82.) maddesindeki hüküm, “I Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince Tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. (HMK. m. 222/4, 6762 sayılı TTK’nın 84,85)
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından davacının defterlerinin HMK’ nın 220. 222/3 Maddesi gereğince kabul edilebileceği anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 16/10/2020 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek ve davalının usulune uygun tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz etmediği gibi ticari defterlerin sunulmadığı takdirde davalı vekilinin HMK’ nın 222. maddesi uyarınca davacının ticari defterlerinin kabul edileceğine dair davetiyeye de cevap verilmediği dolayısıyla davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerektiğinden davacının ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen 16/10/2020 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek 6337,38 TL asıl alacak yönünden talebin kabulu ile takibin devamına, davalı borçlunun icra takip tarihinden önce TBK’nın 117. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğinden asıl alacak yanında takip tarihine kadar olan dönem içerisinde işlemiş faize yapılan itirazın iptaline yönelik talebin reddi ile davanın kısmen kabulune, icra inkar tazminatı yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulune karar vermek gerekmiştir
Davalının 7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-11. Maddesi uyarınca arabuluculuk toplantısına mazeretsiz katılmadığından yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 6.337,38 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte devamına, işlemiş faiz talebinin reddine,
2-İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 1.267,47 Tl icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 432,91 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 77,78 TL’nin mahsubu ile bakiye 355,13 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan talimat bilirkişi gideri 700,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 153,90 TL olmak üzere toplam 853,90 TL yargılama gideri ve 77,78 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/01/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.