Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/68 E. 2020/259 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/68
KARAR NO : 2020/259

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : – … …
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – … …
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 21/04/2016
KARAR TARİHİ : 24/06/2020
YAZIM TARİHİ :09/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma davası sonucunda eşi …’den boşandığını, eşi tarafından üzerine tescili yapılmış olan SS …. Konut Yapı Kooperatifi ortaklık payı olan H Blok Daire NO:7’yi 2005 yılından bu yana ikamet edip mesken olarak kullandığını, üzerine kayıtlı başkaca bir gayrimenkul ve meskeni bulunmadığı gibi bir gelirinin de bulunmadığını, velayeti üzerinde bulunan küçük kızı ile birlikte bu evde ikamet ettiğini, her hangi bir maddi ödeme almaksızın yazıları kendisine ait olmayan uzun süren maddi ve pisikolojik baskılara maruz kaldığından ortaklığını kızı …’na devir sözleşmesi irade sakatlığı sonucunda imzaladığını belirterek kooperatif ortaklık payı sözleşmesinin iptali ile tarafına yeniden tesciline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı tarafından müvekkiline usulüne uygun yasal çerçevede devredildiğini, davacının dava dilekçesindeki psikolojik baskılar ile ilgili iddiası gerçeği yansıtmadığını, davacının kim ne zaman ve ne şekilde hangi sabit delil ile kendisinin iradesini sakladığını somut olarak beyan ettiğini iddiasının aslı ve mesnedi olmadığını bu durumun yasanın ve hukukun temel ilkelerine aykırılık teşkil edecek mahiyette olup, kötü niyeti korumak kapısını araladığını, kendisine ait olmayan mülke kapı kilidini değiştirmek suretiyle izinsiz ve rızasız taşınmaza girmekten dolayı 3091 sayılı kanun gereği ayrıca fuzuli işgal nedeniyle tahliye ve bu süreç içindeki kira bedeli konusunda tespit hak ve taleplerini saklı tuttuğunu belirterek gerek usul gerekse esasa ilişkin beyanlarının dikkate alınarak eldeki davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞTİRİLEN 2016/294 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA:
Davacı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; SS Cankent Konut Yapı Kooperatifindeki ortaklık payı olan H Blok Daire NO:7 ‘deki taşınmaz hakkında SS Cankent Konut Yapı Koop. aleyhine üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KANITLAR:
Kooperatif kayıtları, tanık beyanı,
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Mudanya 2.Asl.Huk.Mah.2016/154 esas sayılı dosyasında her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilmiş, yargılama sırasında; dava konusu uyuşmazlığın Kooperatif ortaklık payı sözleşmesinin iptali, kooperatif üyeliğinin yeniden tespiti ile üyelik kaydının adına tescili istemine ilişkin olup, davacının dava konusu kooperatif üyelik devir sözleşmesinin geçersiz olduğunu, devir sözleşmesi yapılırken irade fesadına uğratıldığını, devir sözleşmesinin iptali ile kooperatif üyeliğinin yeniden tespiti istemi ile birleşen 2016/294 esas sayılı dosyasındaki dava kooperatif üyeliğinin tespitine ilişkin olduğu ; asıl ve birleştirilen davalarda; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’ndan kaynaklandığı, anılan Kanunun 99/1. maddesinde, bu yasada düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağı belirtildiğinden, görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Asıl ve birleştirilen davalardaki dava konusu uyuşmazlığın Kooperatif ortaklık payı sözleşmesinin irade fesadı nedeniyle iptali- kooperatif üyeliğinin yeniden tespiti ile üyelik kaydının adına tescili isteminden ibarettir.
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, taraflarca gösterilen tanıklar dinlenmiştir.
Dinlenen davacı tanığı … beyanında; ” Davacı benim eski komşum olurdu. Dava konusu ev davacının boşandığı eşi tarafından davacıya alınmış bir evdir. Daha sonra boşandığı eşi ve çocukları baskı yaparak evin tapusunu davalıya geçirttiler. Ben, yan komşum olması nedeniyle telefonda bu meseleden dolayı çocuklarıyla tartıştığını ağladığını duydum. Hatta bir defasında kriz geçirmesi üzerine davacının evine gittiğimde kızı Gülçin ve eski eşinin evi almak için kendisine baskı yaptıklarını bu yüzden sinir krizi geçirdiklerini söyledi. Davacının maddi durumu çok kötüdür evi de elinden alınınca hatta parası olmadığı elektriği suyu kesilince bayağı bir sıkıntı çekti.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davacı tanığı … beyanında; ” Davacı benim annem olur davalı ise kardeşimdir. Ben annemle birlikte yaşamaktaydım. Annemin ekonomik sıkıntıları olup beni okula gönderemeyince annemin psikolojisi bozuldu. Babam ve davalı ablam evi ablama vermesi için anneme baskı yapıyorlardı. Annemde daha önce abilerime mal verdiği için kalan evi de bana ve davalı ablama vermek istiyordu. Ancak benim o tarihte yaşım 18’den küçük olunca evi baskılar nedeniyle ablamın üzerine yaptı. Bu baskılar tamamen psikolojik baskıdır. Herhangi bir dövme, cebir gibi baskı yapmadılar. Ben maddi sıkıntılar nedeniyle babamın yanında yaşamaktayım annem ise hep aynı evde yaşadı.. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davalı tanığı … beyanında; “.. davacı benim boşandığım eski eşimdir. Kendisi ile 2005 yılında boşandım. S.S Cankent Konut Yapı Kooperatifinde bulunan E Blok 7 nolu daireyi 2010 yılında borçlu olarak satın aldım, taksitleri vardı. 2010 yılında eşimle birbirimize şans verdik ve tekrar bir araya geldik. 2012 yılında kooperatif ortaklık payını eşime devrettim. 2013 yılında işlerim bozulunca tekrar aramızda geçimsizlik başladı evden ayrıldım. Ben özgür irademle kooperatif ortaklık payımı eşime devrettim o da sonrasında kızına devretti. 2014 yılında Antalya’da başka biri ile evlendiğini duydum. Bana telefon açtı, daireyi kızıma veriyorum, ihtiyacım yoktur, eşimin altı tane dairesi var dedi. Kooperatif başkanıyla telefonda yaptıkları görüşmede herhangi bir baskı olmadan daireyi devrettiğini söyledi, bende buna tanık oldum. Öğrendiğim kadarıyla davacı eşiyle anlaşamamış, çıkmış gelmiş ve ben evimi geri alacağım demektedir..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen tanık … beyanında; davacı benim annem olur kendisinin Bursa ili Mudanya ilçesi, Güzelyalı mah. De bir kooperatif hissesi bulunmaktadır.annemle babam boşandılar. Davacının boşandıktan sonra Antalya da biriyle tanıştığını ve kendisiyle Antalya ‘ya giderek beraber yaşadığını,başka birisiyle evlenmesi durumunda kız kardeşlerimin mağdur olmaması için annesinin kooperatif hissesini kızı …’na devrettiğini, sonra annesinin evlenmekten vazgeçerek Bursa ya geri döndüğünü,annesinin neye kızdığını anlamadığını belirterek taşınmazın davalıda kalmasına karar verilmesini beyan etmiştir.

Celp edilen belgelerden davacının davalı kooperatifteki H Blok 07 numaralı daireye ait kooperatif hissesini davalıya devretmek istediğine dair dilekçe verdiği,davalının kooperatif üyeliğinin tescil edilmesi isteğine ilişkin dilekçe verdiği ve 15/03/2015 tarihli karar ile davalının kooperatif üyeliğine kabul kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davacı kendisine psikolojik baskı yapılarak irade fesadına uğratıldığını belirterek, kooperatif hisse devrinin iptaline ve adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Dinlenen davacı tanıkları kooperatif hissesinin devri için davacıya psikolojik baskı yapıldığına dair somut beyanlarda bulunmamışlardır.
Davalı tanıkları ise davacının iddialarının tam tersine davacının özgür iradesiyle kooperatif hissesini davalı kızına devrettiğini beyan etmişlerdir.
Dolayısıyla davacı kendisine iradesini fesada uğratacak kadar manevi baskı yapılmak suretiyle kooperatif hissesinin devrinin sağlandığı iddiasını ispatlayamadığından asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına,
3-Asıl davada; Harçlar yasası gereği alınması gereken 54,40- TL harçtan peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 25,20- TL harcın davacıdan tahsiline,
4-Birleştirilen 2016/294 esas sayılı davada; Harçlar yasası gereği alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 25,20- TL harcın davacıdan tahsiline,
5-Asıl ve birleştirilen dosyada davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 303,70 TL tebligat ve posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı şirket tarafından gider yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı … yararına ölçümlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dava kooperatif vekili karar tarihinden sonra vekalet sunduğundan vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Davacı asil ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.24/06/2020

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.