Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/563 E. 2020/618 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/563
KARAR NO : 2020/618

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … – Bursa Su Ve Kanalizasyon İdaresi 1. Hukuk Müşavirliği – BURSA
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 03/11/2016
KARAR TARİHİ :21/10/2020
YAZIM TARİHİ :03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı kurumun abonesi olup, 430970 nolu abonelik ve müvekkil şirketçe kullanılmayan 10134 nolu sayaç üzerinden 67.657 m3 su kullanıldığı tespit edildiği iddası ile, 103/2016 tarih ve 1183790 numaralı 526.651,50 TL bedelli faturanın kesildiğini, müvekkilinin 10134 nolu sayaçı yeni adresine taşınması nedeniyle hiçbir şekilde kullanmadığını, depo olarak kullanılan taşınmazın 2004 yılı içerisinde … tarafından kiralandığını, 10134 nolu sayacın bağlı olduğu 430970 nolu abonelik üzerinden su aboneliğinin başlatıldığını, ……… Halıcılığa ait 430970 nolu abonelik üzerinden müvekkili şirkete kesilen faturanın hukuka aykırı olduğunu belirterek, 10134 nolu sayacın bozuk olduğunun tespitine, müvekkiline ait olmayan 430970 nolu abonelik üzerinden kesilen 1183790 nolu 526.651,50-TL faturanın iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının yerinde olmadığını, 10/03/2016 tarihinde Osmangazi ilçesi, Soğanlı Mah. İstanbul Yolu Cd No:347 adresindeki davacı şirkette, müvekkili tarafından atık su kontrol ekibi tarafından kontrol yapıldığını, 430970 nolu şebeke suyu aboneliğinin sicilsiz olarak kullanıldığının tespit edildiğinden hakkında isim değişikliği yapılması hususunda tutanak düzenlendiğini, tutanağın firmaya 430970 nolu şebeke suyu aboneliğini üzerine alması için 7 günlük süre verilmiş olmasına rağmen davacı tarafından isim değişikliği yapılmadığını, bunun üzerine kullanmakta olduğu 430970 nolu şebeke suyu aboneliğine resen isim değişikliği yapılması için Kaçak Su Şube Müdürlüğü tarafından Abone İşleri Şube Müdürlüğüne yazı yazıldığını, 10/03/2016 tarihli tespit tutanağı gereğince davacıya ait işletmenin 4kısımdan oluştuğu, 3.kısmının depo , 4.kısmının metal işletmesinin kiracısı olduğu., kiracının suyu kullandığı, 430970 nolu sicilsiz abonelik sayacının 67.657 m3 olarak tespit edildiğini, Hilton otelinin ise şebeke harici su kullanımına rastlanılmadığını, 10134 nolu sayacın sökülerek tutanak altına alındığını, davacının itiraz ettiği sayaç hakkında Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünce muayene yapıldığını, yapılan teknik analiz sonucunda sayacın doğru çalıştığının tespit edildiğini, yapılan hizmetin kamu hizmeti olup, alınması öngörülen bedellerin hizmet karşılığı olarak alınacağından ,abone olsun veya olmasın, hizmetten yararlanan herkesin belirlenecek bedeli ödemesi gerektiğinden , su satışından oluşan bedelin davacı tarafından ödenmesine karar verildiğini, davacının davasının dayanağı bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
KANITLAR:
Fatura, analiz raporu, tanık beyanları, abonelik sözleşmesi,
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; davacıya ait işyerinde bulunan 10134 nolu sayaç üzerinden kullanılan su bedeline ilişkin olarak davalı tarafından davacı adına düzenlenen 118379 nolu 526.651,50- TL faturadan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davacı tarafından yatırılan bedelin davalıdan istirdatına yöneliktir.

Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, taraflarca gösterilen tanıklar dinlenilmiştir.
Dinlenen davacı tanıkları beyanlarında; dava konusu sayacın bulunduğu davacı şirkete ait binanın 2000 yılında terkedildiğini, 2-3 yıl sonra bu binanın … isimli şirket tarafından kiracı olarak kullanıldığını, bu şirketin de 3-4 yıl faaliyet gösterdikten sonra adresten taşındığını, o tarihten beri binada faaliyet yapılmadığını, binanın davacı şirket tarafından depo olarak kullanıldığını, 2000 yılında dava konusu sayaçın bulunmadığını belirtmiştir.
Dinlenen davalı tanıkları beyanlarında; davalı kurumda çalıştıklarını, 10/03/2016 tarihli tutanaktaki imzaların kendilerine ait olduğunu,tutanak tarihinde kontrol için davacının işyerine gittiklerinde dava konusu sayacın bulunduğu bölümün kapalı olduğunu gördüklerini, davacı şirkete ait olan Hilton otelinin teknik müdürü tarafından kapalı bölümün açıldığını, kapalı bulunan yerin davacı tarafından depo olarak kullanıldığı ve davacıya ait makinalar ile dava konusu sayacın bulunduğunu gördüklerini, yapılan araştırma sonucunda sayacın 2007 yılında kiracının terk etmesi nedeniyle mühürlendiği ve sayacın sicilsize düştüğünü, ancak kontrol yapıldığı tarihte mührün kırılarak sayaçtan su kullanıldığının tespit edildiğini, sayacın endeksinin çok yüksek olmasından şüphenilmesi nedeniyle kontrol amaçlı sayacın sökülerek yerine başka bir sayaç taktıklarını, suyu keserek mühürlediklerini, kontrol tarihinde vananın kapalı olduğunu ancak su tesisatının çalıştığını , vana açıldığında suyun kullanılacak durumda olduğunu beyan etmişlerdir.
Dava konusu sayaç, Gebze Tubitak Ulusal Metroloji Enstitüsü Müdürlüğüne gönderilerek, sayacın doğru çalışıp çalışmadığıhususunda rapor düzenlenmesi istenilmiş, 14/03/2018 tarih ve 2104967-622.3-E.49113 sayılı bilimsel raporda; ” TEKSAN ” marka 101134 seri nolu debimetrenin debi ölçüm sistemine bağlanmak suretiyle gerekli çalışmaların yapıldığı, ölçüm hattına bağlandığı, ölçüm hattına su verildiğinde sayacın kadranına su dolduğu ve kadranın alt tarafından her iki yönde de su aktığı görüldüğü, sayacın bu hali ile doğru ölçülmesi mümkün olmadığı, sayacın bu durumda olmasının nedenin , Bilim ve Sanayi Teknoloji Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğünün rapor düzenlerken sayaca müdahale etmesinden kaynaklandığı, bu müdahale sayacının düzgün şekilde çalışır durumdan çıkmasına ve kurumlarınca test edilemeyecek duruma gelmesine neden olmuş olabileceği, sayacın ölçüm hattına bağlanarak su verildikten sonraki durumu ile ilgili fotoğrafların sunulduğu görülmüştür.
Dava konusu su sayacı davacıya ait depo olarak kullanılan işyerinde kurulu olup,bu suyun borularla depodan geçirilerek yine davacıya ait Hilton Oteline aktarıldığı anlaşılmıştır.
Sayacın bulunduğu işyerinde dava dışı … isimli şirket 2008 yılına kadar faaliyet gösterdiğinden sayaçta bu şirket adına kayıtlı iken … isimli şirket sayacın bulunduğu işyerini terk ettikten sonra sayaç mühürlendiği için sicilsize düşmüştür.
10/03/2016 tarihinde davalı belediye görevlileri tarafından yapılan kontrollerde ,dava konusu 430970 numaralı aboneliğin sicilsiz kullanıldığının tesbit edilmesi üzerine tutanakla davacıya 7 günlük süre verilmiş,bu süre içerisinde davacı tarafından abonelik üzerine alınmadığından davalı belediye görevlilerince sayaç aboneliği davacı adına intikal ettirilmiştir.
Dava konusu su sayacı davacıya ait işyerinde kurulu olup, bu sayaçtan yapılan tüketimden sayacı kullanan kiracı gibi işyeri sahibi de sorumludur.
Davalı tanıklarınca tutanak tarihinde 2007 yılında mühürlenen sayacın mührünün sökülerek sayaçtan su kullanıldığının tesbit edildiği,tesbit sırasında vananın kapalı olduğunu ancak vananın açılması halinde sayactan su geçebilecek durumda olduğunu belirtmişlerdir.
Bu durumda,davacının işyerinde bulunan sayacın sicilsiz olarak çalışır vaziyette olduğu anlaşılmış olup,halli gereken husus sayaçta tüketim kaydını fazla yapma gibi bir arızanın olup olmadığıdır.
Mahkememizce sayaç gönderilerek Tübitak Ulusal Metroloji Enstitüsü Müdürlüğünden rapor aldırılmak istenilmiş ancak bu kurum tarafından sayacın daha önceİzmir Bilim ve Sanayi İl Müdürlüğünün incelemesi sırasında tamamen sökülmesi nedeniyle orjinalliğinin bozulduğunu ,sayacın bu haliyle incelenmesinin mümkün olmadığını belirtmişlerdir.
Dava konusu su sayacının Ölçüler ve Ayar Kanunu uyarınca resmi merci olan İzmir Bilim ve Sanayi İl Müdürlüğünce incelenmesi üzerine düzenlenen raporda sayaçta mekanik arıza bulunmadığı ve doğru çalıştığı tesbit edilmiştir.
Yetkili merci tarafından yapılan kontrolde sayacın teknik arızasının bulunmadığı ve doğru çalıştığı bildirildiğinden sayaçta görülen rakam ve sarfiyat miktarına itibar edilerek ve davacının sayaçta yazılan rakamın hesaplanmasında bir hata olduğuna dair itirazı olmadığı gözönüne alınarak davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesinin 08/05/2019 tarih ve 2018/1731-2019/485 E/K sayılı ilamı ile “…Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından sayacın bulunduğu işletmede, 2008 yılı ve öncesini kapsayan aylık su tüketim miktarları belirlenerek işletmede fiziki olarak su kullanılabilen çeşme, vana gibi tesislerin miktar ve adeti belirlenmeli, sayaç mührünün kırılması nedeniyle adli işlem yapılıp yapılmadığı, 2008 yılı ve sonrasına ilişkin söz konusu işletmede elektrik aboneliği bulunup bulunmadığı, varsa elektrik tüketim miktarlarının ilgili kurumdan celbedildikten sonra, su tüketim ve faturalandırma konusunda uzman makine mühendisi ile mahallinde keşif yapılarak dosyaya alınan belgelerin irdelenmesi, davacının su sayacının bulunduğu işyerinde ortalama aylık tüketim miktarı belirlenerek tesiste kaçak olup olmadığı, sayaç sonrası başka iş yerlerine bağlantı bulunup bulunmadığı mahallinde tutanak tanıkları huzurunda belirlenerek alınacak rapor sonucuna göre alacak ve faiz hususu değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmediğinden davacının istinaf nedenleri yerinde görülmüştür.” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememize gönderilen dava dosyası yeniden esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak , konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden rapor düzenlenmesi sağlanmıştır.
Düzenlenen 15/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı … ve Sanayi Ticaret A.Ş.nin Buski abonesi olması, tek sayaçtan dört bölüm işyerinde kullanılan suyun, işyerlerinin tamamında tesisatların birbirine bağlı olmasından dolayı, başka da abone olmadığından ,dört işyerinde kullanıldığı, dört işyerine ilave olarak, detayları yukarıda açıklanan, Hilton İnşaat Şantiyesi, Hilton İnşaatı, WC’ler, lavabolar, duşlar, yangın sisteminden alınan,harcanan suyun tamamı düşünüldüğünde, uzun zaman sayacın bulunduğu yerin kapalı olmasından dolayı sayaç yazarlarının okunamamasından dolayı ortalama 8 yılda sayaçtan geçen suyun, Buski kayıtlarına göre 67.657 m3 olması, sayacın da testleri, Sayaç konusunda da Yetkili kurum olan İzmir Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünde yapılarak doğru yazdığı tespit edildiğinden, Buski’nin tahakkuk ettirdiği, harcanan, kullanılan suyun miktar olarak doğru olduğu kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Dosyanın önceki bilirkişiye tevdi edilerek, davacı vekilinin itirazları ile özellikle istinaf kararında belirtildiği gibi dosyaya celp edilen su ve elektrik tüketim ekstreleri ile de incelenmek suretiyle itirazlar ile BAM 7 Hukuk Dairesinin kararına uygun rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişiden alınan 26/06/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı … ve Sanayi Ticaret A.Ş.nin Buski abonesi olması, tek sayaçtan dört bölüm işyerinde kullanılan suyun, işyerlerinin tamamında tesisatların birbirine bağlı olmasından dolayı, başka da abone olmadığından ,dört işyerinde kullanıldığı, dört işyerine ilave olarak, detayları yukarıda açıklanan, Hilton İnşaat Şantiyesi, Hilton İnşaatı , WC ler, lavabolar, duşlar , yangın sisteminden alınan ,harcanan suyun tamamı düşünüldüğünde, uzun zaman sayacın bulunduğu yerin kapalı olmasından dolayı sayaç yazarlarının okunamamasından dolayı ortalama 8 yılda sayaçtan geçen suyun, Buski kayıtlarına göre 67.657 m3 olması, sayacın da testleri, Sayaç konusunda da Yetkili kurum olan İzmir Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünde yapılarak doğru yazdığı tespit edildiğinden, Buski’nin tahakkuk ettirdiği , harcanan, kullanılan suyun miktar olarak doğru olduğu , fabrikada elektrik tüketimi ile su tüketimini karşılaştırmak doğru sonuç vermez. Zira bu tip fabrikalarda, sektörlerde bütün makinalar elektrik ile çalışıp üretim yaptığından elektrik tüketimi çok fazladır su tüketimine nazaran. Buna rağmen Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. Hukuk Müşavirliği yazı ekindeki 2008 ve sonrası hesap ekstresi incelendiğinde bu tezin doğruluğu da görüleceği üzere kök raporda belirtilen tespit ve sonuçta bir değişiklik olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Dosyadaki kanıt ve belgelere, İstinaf kararı doğrultusunda alınan asıl ve ek bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait işyerinde bulunan 10134 nolu sayaç üzerinden kullanılan suya ilişkin Buski’nin fatura tahakkuk ettirdiği, bilirkişi incelemesiyle sayaçta arıza olmadığı ve doğru ölçtüğü, sayacın bulunduğu yerin büyüklüğü, kullanım amacı, su harcanan musluk sayısının fazlalığı, aynı sayacın 4 ayrı işyerine su verdiği, sayacın bulunduğu yerin su tüketiminin fazla olması beklenen … isimli işyeri tarafından bir müddet kullanıldığı, en son fatura tahakkukunun 2008 yılında yapılmış olması, fatura düzenlenmeyen dönemde davacı şirkete ait olan Hilton Otelinin inşaatının yapılması nedeniyle suyun burada kullanılmış olabileceğine dair bilirkişi tesbiti birlikte değerlendirildiğinde, kullanılan suyun miktar olarak doğru olup, davalı tarafından davacı adına düzenlenen 118379 nolu 526.651,50- TL tutarlı faturanın usulüne uygun olarak tahakkuk ettirildiğinden kesilen faturadan davacının sorumlu tutulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Açıklanan gerekçe ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 54,40-TL harcın peşin alınan 29,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 25,20-TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan gider olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı yararına ölçümlenen 43.382,58-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21/10/2020
Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.