Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/534 E. 2022/1136 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/534 Esas – 2022/1136
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/534 Esas
KARAR NO : 2022/1136

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesini özetle ;Müvekkili YU – NE – KA Metal Sanı ve Tic Ltd Şti ile davalı Mehmet Yaşar Güney Kaynak arasında ticari alım satım ilişkisi olduğunu müvekkili şirket, ekteki cari hesap ekstresi raporları ve faturalardan da anlaşılacağı üzere davalıya farklı tarihlerde Ürün satışları yapmış ve bu satışlardan dolayı son olarak davalının müvekki) şirkete 26.119,15 TL borcu bulunduğunu tüm taleplere rağmen borcun ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili amacıyla, davalı hakkında Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyasılle genel haciz yoluyta takip yapılmış, davalı16.01.2019 tarihinde borca haksız yere itiraz ederek takibi durdurulduğunu, davanın kabulüne, davalı takip borçlusunun * Bursa (1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı takip dosyasına sunduğu itirazların iptaline, takibin devamına, müvekkili tehine, takip borçlusu aleyhine 9620’den az olmamak üzere jcra İnkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesini özetle ; müvekkili ile davacı arasında işi ilişki olduğunu işbu iş akdi ve iş ilişkisinin kendisine yüklediği yasal yükümlülükleri her zaman eksiksiz yerine getirmiş olup, davacı Şirket ile kendi şahıs firması arasında gerçekleşen tüm ürün alım satımlarında, ödemesini eksiksiz yapmış, kimi zaman bu tutarlar, müvekkilden servis işçilik bedelinden mahsup edilmek suretiyle ödendiğini ancak davacı Şirket kendisine gerek nakden gerekse müvekkilin işçilik bedelinden mahsup edilmek suretiyle yapılan ödemeleri yok saymak ve inkar etmek suretiyle, yasal olarak hak etmediği, zaten kendisine müvekkil tarafından halihazırda ödenmiş olan fatura tutarlarının ödenmediğinden bahisle haksız peşine düştüğünü müvekkilin davacı Şirkete, davacının asılsız iddialarının aksine, herhangi bir borcu bulunmadığını davacı tarafın haksız, her türlü hukuki dayanaktan yoksun, kötü niyetli davasının reddine, haksız iera takibinin iptaline, davacı hakkında alacak tutarının *420’sinden aşağı olmamak üzere, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, yazılı beyanlar, Bursa 1. İcra Dairesi 2018/… icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından 02/11/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında dosya SMMM bir bilirkişiye tevdi edilerek, rapor tanzimi talep edilmiştir.
Mahkememizin 01/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; davacı şirket tarafından, Davalı firmaya 29.05.2017 tarihinde (mail) Servis Hakediş dökümleri ile ilgili detaylı listelerin gönderildiği, listeyi aldıktan sonra Davalı firma tarafından da herhangi bir ibraz olmadığı, (maile) göre taraflar arasında gayri resmi (kayıt dışı) bir ticari ilişkinin mevcut olduğunun anlaşıldığı, Davacı şirket tarafından, Davalı firmaya gönderilen 29.05.2017 tarih maile göre; davacı şirketin resmi kayıtlara göre 29.05.2017 tarihinde; davalı firmadan olan 25.131,08 TL alacağının da hesaplara katıldıktan sonra resmi ve gayri resmi hesaplar sonrası; Davacı şirketin, Davalı firmaya 29.05.2017 tarihinde 4.037,87 TL borçlu gözüktüğü, Davacı şirketin, Davalı firmaya 29.05.2017 tarihinden sonra faturalar düzenlendi; (bedeli ödenmeyen) faturaların davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, *Davacı şirketin, Davalı firmaya icra takip tarihinde; 3.049,80 TL borçlu olduğu tespit ve kanaatine ulaşılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu kapsam ve nitelik itibarıyla hüküm vermeye yeterli görülmeyip önceki bilirkişiden ek rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizin 28/04/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; Bursa Elektronikçiler Odasının 25.03.2021 tarih yazılarına göre; Mehmet Yaşar’ın Vergi Açılış kaydının 06.04.2015, Vergi Kapanış Kaydının 31.12.2019 tarihi olduğu, Üyelik kaydının 31.10.2017 tarihinde yapıldığı, Üyelik Durumunun 30.09.2020 tarih resen kapatıldığı, Çekirge Vergi Dairesi Müdürlü’ğünün 27.01.2021 tarih yazılarına göre; Davalının 09.07.2018-31.12.2019 tarihleri arasında Çekirge Vergi Dairesi Müdürlüğü’nde mükellefiyet kaydının bulunduğunun belirtildiği, ve Davalıya ait 2018-2019 yılları Yıllık Gelir Vergisi Beyannamelerinin gönderildiği, Davalının 06.04.2015-31.12.2019 tarihleri arasında vergi mükellefiyet kaydının olduğu, vergi mükellefiyetini 31.12.2019 tarihinde sonlandırdığı, Davalının 2018 ve 2019 yıllarında bilanço esasına göre defter tuttuğu, Davalının 2018-2019 yıllarına ait Yıllık Gelir Vergisi Beyannamelerine göre; 2018 yılı net satışlarının 276.708,87 TL olduğu, 2019 yılı net satışlarının 344.489,79 TL olduğu, Davalının Takip tarihi ve Dava Tarihinde Tacir olduğu, yönündeki tespit ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı tacir arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından faturaların düzenlendiği, fatura konusu malların teslim edildiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğunun SMMM bilirkişinin 30/11/2020 tarihli raporunda sabit olduğu bu faturalar kapsamında davacının davalıdan 26.119,15 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan davalı tarafından davacının e-mailinden davalının e-mailine defterlerde kayıtlı olmayan ticari ilişkinin olup bu hukuki ilişki kapsamında davalının davacıdan alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından e-mail kayıtlarının delil olarak kabul edilmesini borçlu olmadığını savunduğu davacı ise bu e-mailin şirketin yetikilisi tarafından gönderilmediği iddia edilmekle uyuşmazlık noktasının, davalının tutunduğu e-mail kayıtlarının davacıyı bağlayıp bağlamadığı ve bu e-mail kayıtlarının içeriğine itibar edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Davalı tarafından e-mailin değerlendirilmesine dair davacının çalışanı Elif Yıldızöü’ nün tanık olarak dayandığı, dinlenilen tanığın celsedeki beyanında, e-mail talimatını müdürün talimatı ile gönderdiğini işten ayrıldıktan sonra herhangi bir e-mail göndermediğini beyan ettiği, gönderilen e-mailin 29/05/2017 tarihinde tanığın işten ayrıldığından bu e-mailin tanık tarafından müdürünün talimatı ile gönderildiğinin sabit olmadığı anlaşılmakla beyanına itibar edilmemiştir.
Diğer yandan davacı şirkete isticvap davetiyesi tebliğ edilerek beyanında e-mailin gönderilmediğini, davalı ile gayriresmi olarak ticari ilişkinin bulunmadığını beyan etimiştir.
Bu durumda e-mail kayıtlarının davacı şirket yetkilisi tarafından veya muvafakatıyla gönderildiğinin davalı tarafından ispat edilemediğinden bu e-mail kayıtlarının delil olarak itibar edilmemiştir.
Davalı tarafından davacının bilgisayarında İP araştırması yapılması talep edilmiş ise de davacı şirket yetkilisinin onayı ve kabulu ile e-mailin gönderildiğine dair tespitin mümkün olmadığından fayda olmadığı kanaat edinilerek bu talep reddedilmiştir.
Öte yandan davalı tarafından yemin deliline dayanılmadığı davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup malların teslim alındığı ve davacının 26.119,15 TL alacaklı olduğu sabit olduğundan davanın kabulu ile takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayalı likit alacak olduğundan haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, davalının Bursa 1. İcra müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İİK 67.maddesi uyarınca icra inkar tazminatını koşulları oluştuğundan alacağın %20 si olan 5.223,8 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3 2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.784,19TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 446,05 TL, mahsubu ile bakiye 1.338,14 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi ücreti 600 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 74,50 TL yargılama gideri, 446,05 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.120,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kararın niteliği gereği üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2022

Katip 278859

¸e-imzalıdır.

Hakim 125958

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 278859
¸E-imzalıdır.