Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/487 E. 2021/190 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/487 Esas – 2021/190

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına ” Karar”

ESAS NO : 2019/487
KARAR NO : 2021/190

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … PAZARLAMA VE TİC AŞ. – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
FERİ MÜDAHİL : … SAN. VE TİC. A.Ş- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkile ait 16 … 94 marka plaka sayılı 2017 Model Volkswagen marka, modeli letta olan ve Trendline paket aracın 11/03/2019 tarihinde … Oto Bursa servisine yıllık bakımı yapılmak üzere bırakıldığını, aracın 2017 yılında 0 km olarak alınmış olup garanti kapsamında bakımlarının yapılması için ilgili servise bırakıldığını, aynı gün bakım işlemi bittikten sonra servis yetkilisince müvekkile ulaşılarak aracın iç dış yıkama işlemi yapılmak üzere görüldüğü sırada sağ arka kapısında bir hasar oluştuğunun bildirildiğini, yetkili firma ile yapılan görüşmelerde herhangi bir uzlaşmaya varılamadığını, zararla ilgili Sulh Hukuk Mahkemesinden tespit raporu alındığını, rapora göre 9.988,00 TL zarar meydana geldiğinin anlaşıldığını, bu nedenlerle davalının kusuruyla neden olduğu 9.988 TL aracın zararı ve açılan tespit davası giderleri olan 873,90 TL olmak üzere toplam 10.861 TL’nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bu dava için yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın delil listesi talebi neticesinde hazırlanan usule ve hukuka aykırı bilirkişi raporuna süresi içinde itiraz edilmiş olup, hükme esas alınmasının Yargıtay Kararları kapsamında mümkün olmadığını, davacının iddia ve taleplerinin afaki ve gerçeği aykırı olduğunu, araçta küçük sınırlı ve tek bölgeli bir ezilme göçük hasarı meydana geldiğini, oluşacak değer kaybı için yaklaşık 2.000 TL değer kaybı oluşabileceği bilgisinin alındığını, talep edilen bedelin piyasa değerlerinin fazlasıyla üstünde olup iyi niyetli olmadığını, kaldı ki davacının dava konusu aracı hali hazırda kullanmakta olup sağ arka kapıdaki küçük ezilme/göçük nedeniyle kazanç kaybı dahi talep edildiğini, dava konusu araç ve kapısının kullanılabilir durumda olduğundan dolayı kazanç kaybı iddiasının haksız olduğunu, davacının talep ettiği değer kaybı tutarı incelendiğinde neredeyse aracın hasarlı halinin daha değerli hale getirildiğinin görüldüğünü, bu nedenlerle davacı tarafın tüm iddia ve taleplerinin haksız ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahale talep eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkil firmanın … Oto Sevrislerinde alt yüklenici olarak servis bakım faaliyetini gerçekleştirdiğini, davalı aleyhine bir karar çıkması durumunda müvekkil ile davalı … Oto arasında rücu ilişkisi doğacağını, bu sebeple müvekkilin hak kaybına uğrayabileceğini, bu nedenle davaya katılma talebinde mutlak yarar olduğunu, bu nedenlerle davaya müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı tarafından sunulan servis hizmeti sonucu davacıya ait 16 … 94 plakalı aracın hasar gördüğünden bahisle değer kaybı hasar bedeli ve iş gücü kaybı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılarak, Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… d.iş sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden sigorta poliçe ve hasar dosyası, Trafik Sicil Müdürlüğünden ruhsat bilgileri temin edilmiştir.
Dosyamız temin edilen evraklarlar birlikte Makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu temin edilmiştir.13/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacının toplam maddi zararının 5.500,00 TL+750,00 TL+4.838,00 TL=11.088,00 TL olduğunu bildirmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre Ticaret Mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.

Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacının,aracının yıllık bakımının yapılması amacıyla davalı şirketin yetkili servisine bıraktıktan sonra, aracın iç-dış yıkamasına götürüldüğü esnada sağ arka kapısında meydana gelen zarar neticesinde ortaya çıkan maddi zararın, D. İş delil tespiti dosyasında yapılan masrafların davalı taraftan tahsiline ilişkindir.Her ne kadar dava Mahkememizde açılmış ise de davacının aracını servise hizmet almak amacıyla bıraktığı, davanın TTK’ nın 4. Maddesi uyarınca mutlak ticari davalardan olmadığı açıktır. Davanın nispi ticari dava sayılması için ise her iki tarafın tacir olması ve yapılan işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.Davacının tacir olmadığı,gerçek kişi olduğu, davacının ticari işletmesini ilgilendiren bir durumun dosyada mevcut olmadığı,davanın nispi ticari dava da olmadığı kanaatine varılarak davanın dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Tüketici Mahkemeleri’nin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Bursa Tüketici Mahkemeleri’nin görevli olduğuna,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Tüketici Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkemede devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.