Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/467 E. 2020/36 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA “Türk Milleti Adına”
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR

Esas No : 2019/467
Karar No : 2020/36

Hakim : … …
Katip : … …

Davacı : … – TC …-…
Vekili : Av. … – …
Av. … –
Davalı : … – …
Vekili : Av. … – …
Av. …
Av. … – …
Dava : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Dava Tarihi : 24/08/2015
Karar Tarihi : 24/01/2020
Kararın Yazım Tarihi : 24/02/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın eşi, küçük … …’ın annesi …, 04/05/2015 tarihinde 34 … 1190 plakalı aracı ile geçirdiği trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, … 37 yaşında iken vefat ettiğini, mütevaffanın ölümü ile eşi ve çocuğunun destekten yoksun kaldığını, müteveffanın kazadan önce Burdur Yeşilova Dereköy Ortaokulunda Müdür Vekilliği görevini yapmakta ve o tarihte aylık 3.263,71 TL kazanç elde etmekte olduğunu, müteffa eşi ve çocuklarını aynı çatı altnda yaşamakta eşinin ev çocuklarının geçimine destek olduğunu, cenaze ve defin giderlerine de katlanmak zorunda kaldıklarını, 34 … 1190 plakalı araç davalı … nezdinde 211682269 poliçe nolu trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, destekten yoksunluk talebi ZMMS- Trafik Poliçesi teminatları dahilinde olduğunu, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıları yansıtılamayacağı dolayısıyla kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun araç şoförünün desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği, yerel mahkemece davacıların desteklerinin sürücü olduğu araçta kusuru sonucu meydana gelen trafik kazası sonucu vefat etmiş olması nedeniyle destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla zorunlu mali sorumluluk sigortacısını hasım göstererek dava açabileceklerin kabulü sonucu itibariyle doğru olup açıklanan gerekçelerle yerel mahkemenin bu yöne ilişkin direnme kararı yerinde olduğunu, direnmenin uygun olduğunu, davalı A.. Sigorta A.Ş. Vekilinin tazminat miktarına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Onyedinci Hukuk Dariresi’ne gönderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 34 … 1190 plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde 211682269/0 no.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası) Sigorta Poliçesi ile 07/06/2014-07/06/2015 tarihleri arasında … adına sigortalı olduğunu, bu poliçedeki bedeni zarar teminatının sigortalının kusurlu olması halinde ve kusur oranı ile sınırlı olmak üzere kaza tarihi itibariyle kişi başına azami 250.000,00 TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu, …’ın dava konusu kazada müvekkil şirkete sigortalı aracın hem sürücüsü hem işleteni olup, kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunun sabit olduğunu davacının taleplerini zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunun davacının taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, dava konusu olayda davacıların murisinin kullandığı araçta tam kusurlu olarak meydana gelen kaza sonucu ölümü nedeniyle davacıların talep ettikleri destekten yoksunluk tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, davacı taleplerinin sigorta teminatı dışında bulunmakta olduğunu, bu taleplerin teminat dışında olduğunu, 14/05/2015 tarihinde 29355 sayılı resmi gazete’de yayımlanan trafik poliçesi genel şartları ile bu defa açık olarak ifadesini bulmuş olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken bilinen ücret belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücret baz alınmasının gerektiğini, fazlaya ilişkin talep dava ve itiraz haklarının saklı kalmak şartıyla davacı taleplerinin teminat dışı olması nedeni ile davanın esastan reddini talep etmiştir.
08/08/2016 havale tarihli Bilirkişi Raporunda: “… Davalı … şirketinin davacıların zararlarını ödemekten sorumlu olup olmadığı hususunun takdir ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu, davalı … şirketinin limit tavanının 290.000,00 TL olduğu anlaşılmakla, garamaten dağılım yapılmak suretiyle davacı …’ın talep tavanının 253.218,41 TL davacı … …’ın talep tavanının 36.781,59 TL olacağının hesaplandığı, B.K’nun 45/1 maddesinde, bir kimsenin ölmesi durumunda zararın özellikle defin giderlerini içerdiği belirtildiği, B.K’nun 42.maddesi gereğince de, zararın varlığını ve tutarını kanıtlamak zorunda olan davacının, zararın gerçek tutarını kanıtlamakta zorlandığı veya kanıtlanmasının davacıdan beklenemeyeceği durumlarda ” işlerin olağan gidişini gözeterek” zarar tutarını kendiliğinden belirlemesi gerektiği, bu bağlamda belediye veya müftülüklerin uygun düzeyde bir cenaze giderini belirleyebileceği düşüncesine ulaşılmış olup tavan hesabının aşılması nedeniyle takdirin mahkememize bırakıldığı…” belirtilmiştir.
06/02/2017 havale tarihli ek Bilirkişi Raporunda: “… Davalı vekilinin yansıma yoluyla zarar kavramına karşı itirazı ile davalının itirazını çok açık bir şekilde karşılaması nedeniyle T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/16391 Esas 2016/3084 Karar 10/03/2016 tarihli kararı incelendiğinde mahkememizin hükmüne ulaştığı, takdirin mahkememizin olduğu, davalı vekilinin hesaplanmalarının Hazine Müşteşarlığının Genelgesine uygun olmadığını ileri sürüldüğü, davalını itirazını çok açık bir şekilde karşılaması nedeniyle T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/16391 Esas 2016/3084 Karar 10/03/2016 tarihli kararı incelendiğinde mahkememizin hükmüne ulaştığını, tüm hesaplarının bu ilkelere uygun bir biçimde yapıldığı, hukuki durumun ve delillerinin takdir ve değerlendirmesinin mahkememize ait olmak üzere kök raporunda bir değişiklik yapılmasını gerektirir bir hususun bulunmadığını …” belirtilmiştir.
Dava, destekten yoksun kalma sebebiyle sigortacıya karşı açılan maddi tazminata ilişkindir.
Davacılar vekili 05/09/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarında arttırım yaparak davasını ıslah etmiştir.
Yeşilova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/250 soruşturma sayılı dosyası, sigorta şirketinden poliçe celp edilmiş, hasar dosyası açılmadığı anlaşılmış, SGK İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacılara rücuya tabi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, sosyal -ekonomik durum araştırması yapılmıştır.
Yeşilova CBS 2015/250 soruşturma sayılı 17.09.2015 tarihli takipsizlik kararı incelendiğinde, vefat eden … hakkında kazanın kazanın oluşumunda 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sürücü …’ın 52/1-a maddesine (aracın hızını kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, yapım ve onarım alanlarına girerken azaltmamak) riayet etmemesinden kazanın oluşumuna neden olduğu, kaza sonucu aracın yuvarlandığı uçurumun yol kenarındaki bölümünde çelik bariyer (korkuluk) bulunmamasından dolayı kazanın ölümle sonuçlandığı ve hakkında kovurşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; işbu dava müteveffa …’ın tek taraflı trafik kazası sonucu vefat etmesi nedeni ile davacıların yoksun kaldığı destek tazminatının ZMMS sözleşmesi gereğince sigorta şirketinden tahsiline ilişkindir.Vefat eden, araç sürücüsü aynı zamanda araç malikidir.İşleten murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi olanaklıdır.
Olay günü olan 04/05/2015 tarihinde vefat edenin sevk ve idaresindeki 34 … 1190 plakalı araç ile meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda müteveffa …’ın vefat ettiği anlaşılmış, üçüncü kişi konumunda olan davacıların destekten yoksun kalma zararından davalı … şirketinin Zorunlu mali sorumluluk sigortacısı (Trafik sigortası) gereği sorumlu tutmak gerekmiş, destekten yoksun kalma tazminat miktarının belirlenebilmesi için dosya konusunda uzman bir aktüerya bilirkişine tevdi edilmiş, mahkememizce de yeterli bulunan bilimsel denetlenebilir ve gerekçeli bilirkişi raporunda özetle, davalı … şirketinin limit tavanının 290.000,00 TL olduğu anlaşılmakla, garamaten dağılım yapılmak suretiyle davacı …’ın talep tavanının 253.218,41 TL davacı … …’ın talep tavanının 36.781,59 TL olacağının hesaplandığı anlaşıldığından bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi doğrultusunda maddi tazminatlar için bu miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş,
Ancak mahkememiz bu kararı davalı vekilinin talebi üzerine istinaf başvurusuna tabi tutulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2017/1361 E, 2019/457 K. 22/03/2019 tarihli kararı ve “hükme esas alınan bilirkişi raporunda, müteveffa …, davacı eş … ve müteveffanın çocuğu … … için destek payı ayrılarak hesaplama yapıldığı, anne babaya pay ayrılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda İlk Derece Mahkemesince Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları ile belirlenen pay esasına göre eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1 pay, ana ve babaya birer pay ayrılarak davacı eş ve çocuğun talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat miktarlarının belirlenmesi için aktüerya bilirkişisinden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. ” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememiz esasına yeniden kaydedilen dosyamızda yargılamaya devam edilmiş, dosyamız aktüerya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek istinaf ilamı doğrultusunda bilirkişi raporu temin edilmiştir.
08/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 1. 2016 Yılı Verileriyle yapılan hesaplamada Davalı … Şirketi limit tavanının 290.000TL olduğu anlaşılmakla, garamaten dağdım yapılmak süratiyle; Davacı … ‘m talep tavanının 172.505.55TL, Davacı … … ‘in talep tavanının 24.066,82 T.L Dava Dışı Babanın 42.874,13 TL Dava Dışı Annenin 50.553,49 TL olacağı hesaplandığını, 2019 Yılı Verileriyle yapılan hesaplamada Davalı … Şirketinin limit tavanının 290.000TL olduğu anlaşılmakla, Davalı … limit tavanının 290.000 TL olduğu anlaşılmakla, garamaten dağılım yapılmak suretiyle; Davacı … in talep tavanının 175.279,777L, Davacı … … ‘m talep tavanının 22,485,12TL. Dava Dışı Babanın 42.110,80TL Dava Dışı Annenin 50.124,31 TL olacağı hesaplandığını bildirmiştir.
Böylece 2019 Yılı Verileriyle yapılan hesaplamada garamaten dağılım yapılmak suretiyle davacı … için 175.279,777L, destekten yoksun kalma maddi tazminat ,Davacı … … için 22,485,12TL destekten yoksun kalma maddi tazminat üzerinden davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen KABULÜNE, kısmen REDDİNE,
2-Davacı … için 175.279,00TL maddi tazminat bedelinin, davacı … … için 22.485,12TL maddi tazminat bedelinin dava tarihi olan 24/08/2015 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Alınması gerekli 13.509,27 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL’nin ve 983,66 T.L ıslah harcının mahsubu ile bakiye 12.497 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 671 TL yargılama gideri ve 27,70 TL harcın ve 983,66 TL ıslah harcının kısmen kabul kısmen red oranına göre hesap edilen 1.147 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 17.815 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştikten sonra re’sen yatıranlara iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre belirlenen 10.128,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, hükmün tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 24/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.


Hakim …
¸e-imzalıdır.

Yargılama Gideri
Peşin harç 27,70 TL
Islah harcı 983,66 TL
400 TL bilirkişi ücreti
271 TL posta ve tebligat ücreti
Kısmen kabul oranına göre alınması gereken miktar 1.147 TL