Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/446 E. 2021/73 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/446
KARAR NO : 2021/73

HAKİM : … …
KATİP : … …

ASIL DAVADA :
DAVACI : … – T.C.N…. – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2019

BİRLEŞEN BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2019/489 ESAS, 2020/127 KARAR SAYILI DOSYASINDA:
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında 29/09/2018 tarihinde makine imalatı konusunda eser sözleşmesi düzenlenerek müvekkili tarafından peşinat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirket ile davalı arasında 29/09/2018 tarihinde düzenlenen yazılı sözleşme gereğince malzemeli olarak davalı tarafça imal edilecek tam otomatik aerosol dolum makinesinin 1 aylık süre içerisinde iş sahibi müvekkiline teslimi konusunda anlaşıldığını, sözleşmenin imzalanmasına müteakip müvekkili tarafından 1.200 TL’lik kısmı nakit, kalan bölümü çek olmak üzere 67.620,67 TL peşinat ödemesi yapıldığını, sözleşme konusu makinenin davalı taahhüt müddetine uygun olarak imal edilerek süresinde teslim edilmediğini, davalı yüklenicinin müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullanacağını bildirmesi üzerine kötü niyetle cebri icra işlemine başladığını, sözleşme konusu makinedeki ayıpların Bursa 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/13 Değişik İş sayılı dosyası aracılığıyla tespit ettirildiğini, makine ayıp nedeniyle halen çalışmadığından dava yoluyla sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının zaruri hale geldiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin TBK 470 ve devamı maddelerince düzenleme bulan eser sözleşmesi hükümlerine tabi olduğunu, davalı yüklenicinin sebep olduğu tespit masrafı ve noter masraflarının da HMK 323 maddesi kapsamında davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile sözleşmenin feshine, müvekkili tarafından iş sahibi tarafından sözleşme kapsamında ödenen 67.620,67 TL peşinat bedelinin ihtarın tebliğ tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle birlikte, müvekkilince dava öncesinde yapılan 1.690,96 TL yargılama giderinin ise dava tarihinden itibaren müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı taraf kendisine ayıplı mal satışı yapılması nedeniyle sözleşmenin feshini ve yapılan ödemelerin faiziyle birlikte tahsilini talep ettiğini ancak davacı tarafın bu istemleri hukuken kabul edilemeyeceğini, taraflar arasında 29.09.2018 tarihinde Makine Satış Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre 185.000,00 TL + KDV bedel ile davacıya Tam Otomatik Aerosol Dolum Makinası satış yapıldığını, satış yapılan Dolum Makinasına ilişkin düzenlenen 29.09.2018 tarihli 0830479 seri numaralı 185.000,00 TL +33.300,00 TL KDV =218.300,00 TL miktarlı Fatura akdedilen sözleşme ile birlikte davacıya teslim edilmiştir. Teslim edilen fatura tarafların ticari kayıtlarına işlendiğini, sözleşme gereğince öngörülen süre içerisinde satış yapılan dolum makinası 24.10.2018 tarihinde düzenlenen 964901 seri numaralı Sevk İrsaliyesi ile davacı adresinde kurulum yapılarak eksiksiz ve çalışır vaziyette teslim edildiğini, davacı taraf söz konusu iş makinasının kendilerine teslim edildiğini dava dilekçesinde doğruladığını, sözleşme gereği olan ödemeler davacı tarafından tatil edilmiş olup bakiye satış bedelinin ödenmesi hususunda davacıya Bakırköy 40.Noterliğinin 11.02.2019 tarihli 4181 Yevmiye sayılı ihtarnamesi tebliğe gönderildiğini, ihtarnameyi tebliğ alan davacı Bursa 21.Noterliğinin 18.02.2019 tarihli ihtara cevaplarında iş makinasındaki arızalar ve ayıplar nedeniyle sözleşmeden dönme haklarını kullanacaklarını, ödeme yapmayacaklarını bildirdiğini, davacıya satış yapılan İş Makinası 24.10.2018 tarihinde eksiksiz ve çalışır vaziyette teslim edildiğini, davacıdan 31.01.2019 tarihine kadar toplamda 67.620 TL tahsilat yapıldığını, davacı 12.03.2019 tarihine kadar iş makinasındaki ayıba ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmadığını, davacının, Bursa 21.Noterliğinin 12.03.2019 tarihli 9766 Yevmiye sayılı ihtarnamesine konu edilen eserdeki ayıplar nedeniyle sözleşmenin feshi ve yaptıkları ödemelerin iadesi bildirimi, 14.03.2019 tarihinde tarafımıza tebliğ edildiğini, davacının eserdeki ayıba ilişkin bildirimine karşı Bakırköy 40.Noterliğinin 15.03.2019 tarihli ve 7888 Yevmiye sayılı ihtarnamesi ile cevap verilmiştir. Davacının eserdeki ayıba ilişkin Bursa 8.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/13 D.İş dosyasından yaptırdığı 19.02.2019 tarihli tespit ve 12.03.2019 tarihli ayıp bildirimi kanuni süreler dışındadır. “6102 Sayılı TTK’nun 23/1-c maddesi uyarınca; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiğini, açıkca belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür.”, diğer durumlarda TBK’ nun 223/2. Maddesi uygulanacağını, 6098 sayılı TBK’ nun 223/2. Maddesinde “alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. “ denildiğini, Yargıtay İçtihatları da bu yönde olup sayın mahkeme bu hususu resen gözetmesi gerekmektedir.YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ Esas No:2016/1974 Karar No:2016/15653), hukuk gereğince ayıbın tespit edilerek kanuni süresi içerisinde ilgilisine ihtar edilmesi gerektiğini, davacı taraf uzunca bir süre iş makinasını kullanmış iş makinası üzerinde üretim yaparak kendisine gelir sağlamış, zamanla iş makinasında oluşan olağan arızalar üzerinde onarımlar yaparak tercihini kullandığını, iddia edilen ve mahkemece tespit edilen arızaların çoğu garati kapsamı dışında olan ve olağan arızalardan ibaret olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmede garanti kapsamında olmayan arızalar ve bölümler açıkça belirtildiğini, davacının bu aşamadan sonra sözleşmenin feshi ve yapılan ödemelerin iadesi istemi hukuken kabul edilemeyeceğini, şayet davacı iddialarının mahkemece değerlendirilmesi durumunda, sayın mahkeme iddia edilen ayıpdan kaynaklı değer kaybını gözetmesi ve ona göre hüküm kurması gerektiğini, huzurdaki davanın yetki ve görev yönünden resen değerlendirilmesi gerektiğini, bahse konu olaylar Tüketici Mahkemesi görevleri sınırları içerisinde olduğunu, davacı aleyhine bakiye satış bedelinden doğan fatura borcunun ödenmesi talepli Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2019/3500 Esas dosyasından icra takibi başlatıldığını, davacının icra takibine yaptığı itiraz sonucu takibin durdurulmasına karar verildiğini, akabinde konu, Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/489 Esas dosyasına taşınarak yapılan itirazın iptali davası ikame edilmiştir. Sözleşme Aslı, Fatura ve İrsaliye Asılları, Ödeme Makbuz asılları, anılı mahkeme dosyasına ibraz edildiğini, dava derdest olup devam ettiğini, bu nedenlerle haksız ikame edilen davanın reddine, davacının işbu davada kötü niyetli olması sebebiyle dava değerinden az olmamak üzere % 20 tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2019/489 ESAS, 2020/127 KARAR SAYILI DOSYASINDA:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında 29/09/2018 tarihinde Makine Satış Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince öngörülen süre içerisinde satış yapılan dolum makinasının 24/10/2018 tarihinde davalı adresinde kurulum yapılarak teslim edildiğini, makina satış bedeline mahsuben 67.620.00 TL tahsilatın yapıldığını ancak 31/01/2019 tarihinden sonra davalı borçlunun ödemeleri durduğunu, ödemelerin yapılması hususunda davalıya ihtarname gönderildiğini, ihtarnameyi alan davalının teslim alınan makinada arızaların bulunması , arızaların giderilmemesi nedeniyle sözleşmeden dönme haklarını kullanacaklarını bildirdiğini, bu nedenle 21/02/2019 tarihinde Bakırköy 4. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın 26/02/2020 tarihinde Yetki ve Borca itiraz ettiğini ve dosyada takibin durdurularak yetkili olan Bursa İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, yetkili icra dairesinde ödeme emrinin yeniden davalıya tebliğe çıkarıldığını ve tebliğ alan borçlunun da 02/04/2019 tarihinde takibe ve borca itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduğunu talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında 29/09/2018 tarihinde makina imalatı konusunda eser sözleşmesi düzenlenerek müvekkili tarafından peşinat ödemesinin yapıldığını, sözleşme konusu makina davacının taahhüt müddetine uygun olarak imal edilerek süresine teslim edilmediğini, müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullanacağını davacı/ yüklenicinin bilmesine rağmen kötü niyetli cebri icra işlemi başlattığını, sözleşmedeki makinadaki ayıpların Bursa 8. Sulh Hukuk Mahkemeisnin 2019/13 D.İş. Sayılı dosyası aracıyla tespit edildiğini, makinedeki ayrıpların tespiti sıonrasında Bursa 21. Noterliğinin 13/03/2019 tarih 9766 yevmiye nolu ihtarıyla sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini talep ettiklerini ancak davacı tarafın cevabı ihtarı neticesinde Bursa 2. Asliye ticaret Mahkemesinin 2019/446 esas sayılı dosyasında derdest davanın ikamesinin zaruri hale geldiğini ve Busa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/446 Esas sayılı dosyası ile eldeki 2019/489 esas sayılı dosyalarının birleştirilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/489 Esas sayılı dava dosyası, 29/09/2018 tarihli sözleşme, Bakırköy 40. Noterliğinin 11/02/2019 tarih ve 4181 yevmiye nolu ihtarnamesi, Bursa 21. Noterliğinin 18/02/2019 tarih ve 6726 nolu ihtarnamesi, Bursa 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/13 Değişik İş Sayılı dosyası, keşif, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, ayıp sebebiyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi, birleşen dava ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/489 Esas sayılı dosyası mahkememiz işbu dava dosyası ile birleştirilerek, dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce dava konusu makinelerin bulunduğu mahalde 3 kişilik makine mühendisi, 1 teknik bilirkişi, 1 nitelikli hesap uzmanı bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Dava konusu makinenin 1.bölümünde boş kutu beslenmesine sıkışma olduğunu, dava makinenin 2.bölümünde ortada bulunan sıvı dolum kafasının çalışmadığı, gramaj miktarının oynamasına sebep olabileceği, dava konusu makinenin kapatma kafası ayar somonun kendiliğinden dönerek zaman içerisinde ayarının bozulduğunu, tam kapatma yapmadığı için kutularda kaçak olduğu, dava konusu makinenin 3.bölümünde itici gaz basımı anında basılan LPGnin dış ortama yayıldığı, LPGnin havadan ağır olması nedeniyle zeminde çukur yerlerde birikerek patlama ve yangın tehlikesi yaratacağı iş güvenliği açısından bu şekilde çalışmasının sakıncalı olduğu, dava konusu makinenin dolum miktarının ölçümü sonucunda kutuların gramajında %20 oranında farklılıklar oluştuğu, bu durumun doldurulmuş kutularda eksik veya fazla dolum yapılabileceği, firmanın itibarını bozabileceği gibi malzeme ve ürün kaybına sebep olacağı, dava konusu makinenin başlangıç noktası olan boş kutu besleme ünitesinden son bölüm olan gaz basım ünitesine kadar düzgün çalışmadığı, bu şekilde kullanılmasının uygun olmayacağı, davacı taraf dilekçesinde makineyi natamam teslim aldığı, çalıştırıldıktan sonra tespit edilen olumsuzlukların davalı tarafa bildirildiği, olumsuzlukları gidermek için davalının bazı değişiklikler yaptığı belirtmesi nedeniyle makine devreye alındıktan sonra olumsuzlukların tespit edildiği, garanti kapsamında olduğu, tespit edilen eksik ve arızaların garanti süresi içerisinde davalı tarafından giderilmesinin gerektiği, davacı vekilinin faiz ve dava öncesi yaptığı masraflara hükmedilmesinin kabulü halinde 30/03/2019 ve 16/05/2019 arasındaki 47 gün için yıllık %19,50 faiz uygulanarak, 2.510,90 TL reeskont faizi talep edebileceği, yargılama öncesi Bursa 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/13 Değişik İş dosyasında 518,90 TL ve noter masrafı 403,06 Tl olmak üzere toplam 921,96 TL harcama yaptığı mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasında tam otomatik AEROSOR dolum makinesinin imalatına dair 29/09/2018 tarihli eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuştur.
Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıp sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin ondan beklediği amaca göre eserde bulunması gereken bazı niteliklerin bulunmaması veya olmaması gereken bozuklukların bulunması olarak ifade edilmektedir. Eserin ayıplı yapılmış olması sözleşmeye aykırılık teşkil eder. Ayıp açık ve gizli olabileceği maddi ve hukuki ayıp şeklinde de olabilir. Açık ayıp, eserin tesliminden sonra makul süre içerisinde yapılan kontrol ve muayene sonucu görülüp tespit edilebilecek ayıplardır. Gizli ayıplar ise basit bir kontrol ve muayene ile ortaya çıkmayıp kullanılmaya başlamasından sonra ortaya çıkan ayıplardır. Maddi ayıplar, açık veya gizli olsun; ortaya çıkan, gözle görülen ve duyu organları ile hissedilen ayıplardır. Bunun dışında gözle görülmeyen ancak yapılmamış olması nedeni ile karşı tarafça fark edilen ayıplarda söz konusu olabilmektedir. Maddi ve hukuki ayıplar da açık ve gizli ayıplar gibi yükleniciye ihbarı gereken ayıplardır.
Eser sözleşmelerinde ayıplı imalât halinde 6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddesi uyarınca açık ayıplarda iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, gizli ayıplarda ise aynı Kanun’un 477/son maddesi uyarınca ortaya çıkması üzerine gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunmak zorundadır. İş sahibi gözden geçirmeyi ve ihbarda bulunmayı ihmâl etmişse eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır. Eserin ayıplı olması halinde; iş sahibi, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunması şartıyla, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada bu hususu def’i olarak da ileri sürebilir. Sözü edilen Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde; yapılan şey iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşme hükümlerine aykırı olursa iş sahibinin o şeyi kabulden kaçınabileceği ve bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, yine aynı maddenin devamında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin kıymetinin noksanı nispetinde bedelden indirim veya eğer o işin onarımı büyük bir masrafı gerektirmez ise yükleniciyi onarmaya mecbur edebileceği hüküm altına alınmıştır. Bunlar eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin haiz olduğu haklardır.
O halde toplanan delillerden somut olayda, taraflar arasında tam otomatik AEROSOR dolum makinesinin imalatına dair 29/09/2018 tarihli eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuştur. Davalı yüklenici davacı ise iş sahibidir. Taraflar arasında akdi ilişkinin varlığına dair ihtilaf bulunmamaktadır. Dava konusu makinenin imalatı ve tesliminden sonra Bursa 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/13 Değişik iş dosyasında 21/02/2019 tarihinde keşif yapılarak delil tespiti yapılmış ve makinede ayıpların tespit edildiği, delil tespiti raporuna karşı itirazlar üzerine, mahkememizce 27/08/2020 tarihinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 28/09/2020 tarihli bilirkişi heyetinin raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek AEROSOR dolum makinesinin eksik ve ayıplı olduğu, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, dava konusu makinenin kendisinden beklenen faydayı sağlamadığı, iş sahibini kabule zorlanamayacak derecede gizli ayıplı olduğu anlaşılmakla sözleşmenin feshinde davacının haklı olduğundan asıl davanın kabulu ile davacı tarafından ödenen 67.620,00 Tlnin davalıdan tahsiline, dava konusu makinelerin davalıya iadesine, edimlerin birlikte ifası sebebiyle temerrüdün makinenin tesliminden sonra başlayacağından teslimden itibaren ficari temerrüt faizin işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafından ayıp ihbarı savunması yönünden davalı tarafından sözleşmede 2 yıl garanti süresinin belirlendiği ve bu süre içinde dava açıldığından dava ile birlikte ihbarın yerine getirilmiş sayıldığından ihbar yükümlülüğünde noksanlık olmadığı kanaatine varılmıştır.(Yargıtay 15. HD 2017/809 ESAS VE 2017/2159 KARAR sayılı Karar ve 2017/1814 Esas ve 2019/1615Karar sayılı Kararda açıkça vurgulandığı üzere)
Mahkememizin bu dosyası ile birleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/489 Esas sayılı dosya yönünden, davacı tarafında tam otomatik AEROSOR dolum makinesinin imalatına dair 29/09/2018 tarihli eser sözleşmesi kapsamında makinenin davalıya teslim edildiği, makine bedelinin 218.300 TL olduğu, 67.620 TL kısmının ödendiği bakiye 150.680 TL alacaklı olduğu ileri sürülerek icra takibi başlatıldığı ve takibe itirazın iptali talep edilmiş olup yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasındaki eser sözleşmesine konu makinenin ayıplı olduğu birleşen dosya davalı yönünden kabule zorlanamayacağı, sözleşmenin feshinde haklı olduğundan davacının alacağı talep edemeyeceğinden davanın sübut bulmadığından reddine, alacağın likit olmadığı, bilirkişi incelemesini gerektirdiği, birleşen dosya davacısının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Mahkememizin işbu asıl dosya yönünden;
A-Taraflar arasında düzenlenen 29/09/2018 tarihli makine satış sözleşmesinin feshi ile,
-Makine satış sözleşmesine konu tam otomatik AEROSOR dolum makinesinin ekipmanları ile birlikte davacıdan alınarak, davalıya teslimine,
B-Davacı tarafından davalıya ödenen 67.620,00 Tlnin dava konusu makinenin davalıya teslim tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C-Davacı tarafından delil tespiti için yapılan giderlerin yargılama giderlerinden sayılması sebebiyle mahkememizin gerekçeli kararında yargılama giderleri kısmında değerlendirilmesine,
D-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.619,12 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.183,67 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.435,45 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
E-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
F-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 3.200,00 TL, keşif harcı 384,90 TL, keşif araç ücreti 150,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 133,90 TL ve delil tespiti giderleri olmak üzere bilirkişi ücreti 400,00 TL, keşif harcı 314,00 TL, posta gideri 18,50 TL, keşif araç ücreti 125,00 TL toplamı 857,50 TL, davacının Bursa 21. Noterliğinin 12/03/2019 tarih ve 9766 yevmiye nolu ihtar masrafı 209,53 TL olmak üzere toplam 4.935,83 TL yargılama gideri ve 1.183,67 TL peşin harç ile delil tespiti dosyasında yapılan 73,10 TL peşin harç olmak üzere toplam 6.192,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
G-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
H-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.590,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
I-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
2-Mahkememizin işbu dosyası ile birleşen Bursa 1. ATM’nin 219/489 esas, 2020/127 karar sayılı dosyası yönünden;
A-Davanın subut bulmadığından reddine,
B-Davalı lehine kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
C-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.795,69 TL’den mahsubu ile bakiye 1.736,39 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
D-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
E-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
F-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 18.264,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
G-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı-birleşen dosya davalı vekili ile davalı-birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.