Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/428 E. 2021/839 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına ” Karar”

ESAS NO : 2019/428 Esas
KARAR NO : 2021/839

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 2- … – …
3- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 4- … – … …
5- … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 18/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili vermiş olduğu dava dilekçesindeki ve duruşmalardaki beyanlarında; davacıların oğlu …’nın 10/09/2012 tarihinde saat 02:45 sıralarında maliki … olan ve … tarafından …’a kiralanan ve …tarafından … poliçe numarası ile sigortalı olan sürücüsü 16 … 456 plakalı araç ile sürücüsü … olan 16 … 707 Plakalı aracın çarpışması neticesinde …’nın vefat ettiğinin, bu kaza nedeniyle C.Başsavcılığına soruşturma açıldığını, olay yerinde yer alan delillerden ve mobese kayıtlarından anlaşılacağı üzere 16 … 456 Plakalı araç sürücüsü …’ın alkollü ve ehliyetsiz olarak trafiğe çıktığı ve aşırı hızlı araç kullanarak hatalı sollama yapması neticesinde …’nın sürücüsü olduğu 16 … 707 Plakalı araca arkadan çarptığı, çarpma sonucu …’nın aracının savrularak o sıra trafikte olan … idaresindeki 16 … 56 Plakalı otobüse çarpmış, hızını alamayan …’ın kullandığı aracın da …’nın kullandığı araca çarptığı ve sonucunda otobüs ile diğer araç arasında sıkışan …’nın olay yerinde hayatını kaybettiğini, yine aracın maliki olan …’ın da hayatını kaybettiğini, bu olay nedeniyle çocuklarını kaybeden davacıların maddi destektenyoksun kaldıklarını,aynı zamanda acı çektiklerini,bu acıların da uzun süre yaşayacaklarını, bundan dolayı meydana gelen kaza sebebiyle oluşan zarardan araç sahibi, sürücü, aracı kiralayan firma ve kiracı ile birlikte davalı … şirketinin de müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 100.000,00 TL manevi tazminatın 10/09/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, davalı … şirketinin poliçedeki miktar kadar sorumlu olmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinden özetle; davacının talebinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, aracın işleteninin … olduğunu ve …’a kiralandığını, işletende değişiklik olması nedeniyle kaza tarihindeki işletenin kiralayan … olduğunu, zorunlu trafik sigortası genel şartlarının C-4 maddesi ve ZMM trafik tarife ve talimatları A.1.5 maddesi gereğince sigortanın sona erdiğini, uzun süreli kiralamalarda sigorta şirketinin sorumluluğunun son bulacağını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davacı tarafından kusur ve zararlarının kanıtlanması gerektiğini, kanıtlanamadığı takdirde sorumluluklarının bulunmayacağını, her hangi bir sosyal sigorta kurumu tarafından yapılan ödemelerinden açıklığa kavuşturulması gerektiğini ayrıca daha önceden müracaat olmadığı için temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, kazaya karışan aracı davalının kiralamadığını, kira sözleşmedeki imzanın araç sürücüsü …’a ait olduğunu, Aracın … adına kayıtlı olduğunu, imza incelemesi yapıldığında sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığının ortaya çıkacağını, davalının hazırlık dosyasında alınan ifadesinin baskı altında alınmış olduğunu, ifade vermeden önce görüşmüş olduğu kişilerden cebir ve şiddet görerek zabıta geçen şekilde ifade vermeye zorlandığını, ayrıca zorla daaçık bono alındığını, davalının bu durumu ailesine anlatarak daha sonra polise gidip şikayetçi olduğunu, şikayet sonucu 2012/59108 hazırlık nolu dosyanın açıldığını, bu sebeple öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, kiralama şirketinin ve aracı malikinin kasko sigortasının yapmaları gerekirken yapmadıklarını, bu sebeple gerekli dikkat ve özeni göstermelerinin açık olduğunu, öncelikle kazaya karışan sürücünün kusurunun tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve …vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinden özetle;davalı …’nın maliki olduğu aracı kiralama işlerinde kullanması için …’ya teslim ettiğini,kazayı yapan şahsın aracı kiralama müddetleri değerlendirildiğinde davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, işleten sıfatlarının bulunmadığını, davanın öncelikle husumet yokluğundan reddi gerektiğini, kaza tespit tutanağında belirtilen hususları kabul etmediklerini, maddi hatalar bulunduğunu, kazaya karışan şahısların kusur durumunun tespitinin gerektiğini, müteveffanın müteferrik kusurunun da nazara alınarak zararda tenkis yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …’a ve vasisi …’ya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen, davaya cevap verilmediği gibi, duruşmalara da katılmamışlardır.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
10/09/2010 günü saat 3:30 sıralarında …’ın sevk ve idaresindeki 16 … 456 plakalı araç ile …’nın sevk ve idaresindeki 16 … 707 plakalı aracın çarpışması neticesinde araçların savrulduğu ve 16 … 56 plakalı belediye otobüsüne çarpmaları sonucunda …’nın ve …’ın vefat ettiği ve araçta bulunan diğer yolcuların da yaralandığı ve bukaza nedeniyle Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/495 esas sayılı dosyasında kamu davası açılmıştır.
Ceza davasında yapılan yargılama neticesinde;Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 20/02/2012 tarihli rapora göre; kazanın meydana gelmesinde 16 … 456 plakalı araç sürücüsü …’ın asli ve tamamen kusurlu olduğu, maktül …’nın ise kusursuz olduğu belirlenmiş ve buna göre …’ın cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Verilen kararın 10/09/2013 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davacılar kazada ölen …’nın anne ve babasıdır. …’nın ölümü nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmaktadır.
Davaya cevap veren davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların sunmuş olduğu tüm deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Dinlenen davacı tanığı …beyanında; davacıların çocuklarının ölümü ile yıkıldıklarını, müteveffanın davacıların tek erkek çocuğu olduğunu belirtmiştir.
Ceza mahkemesinde kazanın meydana gelmesiyle ilgili kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmıştır.
Her ne kadar ceza mahkemesinin belirlemiş olduğu kusur durumu hukuk mahkemesini bağlamasa da; ceza mahkemesince belirlenen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağlar. Bu sebeple ceza mahkemesince alınmış olan Adli Tıp Kurumu raporunun dosya içeriğine uygun olduğu görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiştir.
Buna göre davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında tamamen kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Bir kısım davalılar vekilikaza oluş şekline itiraz ederek, Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep etmiş iseler de; ceza mahkemesince alınan rapor zaten Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınmıştır.Bu davalılar tarafından kazanın oluşu ile ilgili olduğu belirtilerek CD sunmuş iseler de; CD içeriğinin mahkememizce incelenmesinde;bir kısım gazetelerin internet haberine ait kayıt olduğu, bunun bir tanesinin kazadan sonraki zamana ait görüntüler olduğu, bir kısım görüntülerin ise kaza anına ait görüntü olduğu, gece çekimi olduğu için far ışığının yansımasındanbaşka birşeyin görülmediği anlaşılmıştır.
Ceza mahkemesinin kararında ise: Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından mobese kayıtlarının da incelenerek karar verildiği görülmüştür.
Bu sebeple bir kısım davalıların kusur durumuna yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Aktüel ve sigorta bilirkişisinden 23/03/2015 tarihli rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporuna göre; davacı …’nın 9.851,17 TL, davacı …’nın ise 7.416,64 TL destekten yoksun kaldığı belirlenmiştir.
…’ın kullandığı 16 … 456 plakalı aracın ZMM sigortasının davalı …Ş. tarafından yapıldığı ve belirlenen destekten yoksun kalma tazminatından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Kazaya sebebiyet veren 16 … 456 plakalı aracın zorunlu trafik sigortası davalı …Ş. Tarafından 04810834 nolu poliçe ile 14/08/2012-14/08/2013 tarihleri arası için yapılmıştır.
Sigorta sözleşmesi … tarafından yaptırılmıştır.
Davalı … şirketi tarafından poliçede yazılı olan limitin kaza nedeni ile ödeme yapılmasından dolayı dolduğu da ileri sürülmemiştir.
Bu sebepledavalı … şirketibilirkişi kurulu tarafından belirlenen destekten yoksun kalma tazminatından sorumludur.
Kaza yapan 16 … 456 PLAKALI araç … adına kayıtlıdır.
… ve … vekili davaya cevaplarında; aracın … tarafından kiralama işlemlerinde kullanılmak üzere …’ya verildiğini, onun tarafından da kiraya verildiği ve dava konusu olaydaki kiralama ilişkisinin uzun süreli olduğunu,bu sebeple işleten sıfatlarının bulunmadığını,bundan dolayı da sorumluluklarının olmadığını belirtmiştir.
Aracı kiralayan olarak davalı gösterilen … vekili ise savunmasında; aracı kendisinin kiralamadığını, kira sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, hazırlık soruşturmasındaki ifadesini tehdit ve baskı uygulanması nedeniyle verdiğini, daha sonra baskı ve tehdit uygulayanlardan şikayetçi olduğunu belirtmiştir.
Bu davanınhazırlıktaki ifadesi ile şikayetçi olduğu dosyadaki kayıtlar getirtilmiş, şikayeti ile ilgili takipsizlik kararı verilmiş olduğu görülmüştür. Bu dosyada davalı tarafından verilen 20/09/2012 tarihli ifade de aracı … ile birlikte kiraladıklarını, kira bedelini …’ın ödediğini, sözleşmeye …’ın kefil olarak imza attığını, kendisinin de adının yazıldığını, ancak imza atmasına gerek olmadığının söylenmesi üzerine imza atmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Bu beyana göre davalı … ile …’ın aracı bir haftalığına kiraladıkları anlaşılmıştır.
Uzun süreli kiralamalarda kiracı işleten sıfatını kazanmaktadır. Aksi durumda işleten sıfatı kiraya veren şirket veya şahıslardadır.
Kiralama süresinin uzunluğu her olayın kendi özelliğine göre değerlendirilmektedir.
Mevcut olayda araç bir haftalığına kiralanmıştır.
Bir haftalık kiralama süresi mahkememizce uzun kiralama süresi olarak kabul edilmemiştir.
Bu sebeple davalı …’ın işleten sıfatı bulunmadığından açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Bundan dolayıbu davalının kira sözleşmesindeki imzaya itirazının incelenmesine gerek duyulmamıştır.
Davalı … aracı kiraya vermesi için …’ya verdiğini belirtmiş ise de; ne zaman verdiğini, kiralama ilişkisinin nasıl olduğunu açıklamadığı gibi bununla ilgili herhangi bir belge de sunulmamıştır. Kezadavalı … tarafından da bu ilişkinin nasıl olduğu açıklanmamıştır.
Davalılar … ve … yakın akraba olup, …, …’nın gelinidir.
Kaza olmadan bir ay önce aracı zorunlu trafik sigortası … tarafındanyaptırılmıştır.
Buda her iki davalının araçtan birlikte menfaat elde etmek için hareket ettiklerini göstermektedir.Bundan dolayı her iki davalının işleten sıfatını kazandıkları anlaşılmıştır.
Bu sebeple zarardan … ve … birlikte sorumludurlar.
İşleten sıfatı değişmediği için sigorta şirketi de sorumludur.
Ayrıca sürücü … da sorumludur.
Bu sebeple davalılar …, …, … ve … ‘ye yönelik açılmış maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.Davalı …’a yönelik maddi tazminat davasının ise husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından verilen 03/06/2015 tarihli dilekçe ile; bilirkişi raporunda belirtildiği üzere …’nın 9.851,17 TL, …’nın 7.416,64 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, buna göre; 1.000,00 TL olarak talep edilen maddi tazminat alacaklarını 16.267,81 TL olarak artırarak; müvekkil … için 9.851,17 TL, müvekkil … için 7.416,64 TLolmak üzere toplam 17.267,81 TL’ye çıkararak davayı ıslah etmiş oldukları ve harcın da yatırılmış olduğu görüldü.
Davalı … şirketi yönünden karar altına alınan maddi tazminat miktarı, sigorta poliçesinde belirlenmiş olan 22.500,00TL teminat miktarını geçmediği görülmüştür.
Davacılar tarafından toplam 100.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre ve ayrıca müteveffa …’nın genç olması, davacıların tek erkek çocuğu olması nedeniyle çekecekleri manevi sıkıntıların daha büyük olacağı gözetilerek her iki davacı için takdiren 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Manevi tazminat sigorta poliçesinde teminat altında olmadığından ve davacılar tarafından dava dilekçesinin talep kısmında sigorta şirketinden talepte bulunulmadığı anlaşıldığından manevi tazminat talebi ile ilgili sigorta şirketi yönünden herhangi bir karar verilmemiştir. Davalı …’a yönelik açılanmanevi tazminat talebininise husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat istemi, davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Mahkememiz bu kararı davalılar vekilinin 13/10/2016 tarihli dilekçesi ile temyiz edilmiştir.
Temyiz talebi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/4003 E, 2019/60 k. Sayılı ilamı 14/01/2019 tarih ve “aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kaza tarihinde kazaya karışan aracın kiralayanların fiili tasarufunda bulunup bulunmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, kira bedellerinin ödenip ödenmediği, gerektiğinde davalı malik,kiraya veren ve kiracının varsa ticari defter ve vergi kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin belirtilen bu deliller ile fatura ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalılar Serap ve …’nın işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları araştırılıp tartışılarak duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve varılacak uygun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; yeterli araştırma yapılmadan eksik araştırma ile karar verilerek davalılar … ve …’nın zarardan sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.

Mahkememiz esasına yeniden kaydedilen dava dosyasında Yargıtay bozma ilamı dikkate alınarak tüm eksiklikler tamamlanarak yargılamaya devam edilmiş,davalı …’ın isticvabına ve davalı …’ın isticvabına karar verilmiş,davalı … isticvap edilememiş, her ne kadar davalı … 24/01/2020 tarihli duruşmada ” … benim mahalleden arkadaşım olur ben Nilüfer Belediyesinde çalışmaktayım, Serap ve …’ yı tanımam ancak Renta Car işiyle uğraştıklarını duydum, 16 … 456 plakalı aracın kime ait olduğu bilmem, 16 … 456 plakalı aracı kiralamadım, bu aracı hiçbir zaman kullanmadım, bu aracı … kullandı, ne kadar süre bu aracı … kullandı bilmem, bu araç hiçbir zaman bana teslim edilmedi, ayrıca renta car sözleşmesinde benim imzam yoktur” şeklinde beyanda bulunmuş ise de Bursa CBS’nin 2012/59108 Esas 2012/40514 Karar sayılı( KYOK kararı verilen ve KYOK kararı kesinleşen) soruşturma sayılı dosyasında 10/09/2012 tarihli tutanakta kazaya karışan 16 … 456 plakalı aracın … tarafından kiralandığı, tahkikat işlemlerinden sonra aracın ruhsatının …’a teslim edildiğinin tutanak altına alındığı, … tarafından tutanağın imzalandığı, 10/09/2012 tarihli müşteki ifade tutanağında da bir haftalığına 16 … 456 plakalı aracı arkadaşı … ile birlikte kiraladığını , aracı genelde kendisinin kullandığını, sürücü belgesinin ruhsatın içinde güneşliğin altında durduğunu beyan ettiği, 20/09/2012 tarihli müşteki ifade tutanağında da aracı bir haftalığına … ile birlikte kiraladıklarını , sözleşmeye imza atmadığını iddia etmiş ise de gerek ilgili Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında, gerekse ilgili CBS soruşturma dosyalarında Mahkememizce yapılan inceleme neticesinde araç kiralama sözleşmesinin aslının bulunamadığı, kaldı ki Yargıtay 19 HD’nin 2016/9837 Esas , Yargıtay 23 HD’nin 2014/11026 Esas, Yargıtay 13. HD’nin 2015/2446 Esas sayılı emsal ilamlarında da belirtildiği üzere fotokopi evraklar üzerinde imza incelemesi yapılamayacağının belirtildiği, ayrıca Bursa CBS’nin 2012/59108 Soruşturma nolu dosyasında KYOK kararı verildiği ve KYOK kararına itirazın Yalova Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27/03/2013 tarihli kararıyla reddedildiği dikkate alınarak, Yargıtay bozma ilamında da bir haftalık araç kiralamanın uzun süreli araç kiralama olduğu kabul edildiği belirtilerek, meydana gelen zarardan aracı … ile birlikte kiraladığı kanaatine varılan …’ın sorumlu olduğu, araç maliki davalı … ve araç kiralama işi ile uğraşan diğer davalı …’ın işleten sıfatlarının sona erdiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin KABULÜNE,; davacı … yönünden 9.851,17 TL, davacı … yönünden 7.416,64 TL olmak üzere toplam 16.267,81 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …, davalı …’tan 10/09/2012 kaza tarihinden itibaren, davalı …yönünden ise 19/10/2012 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Davacıların MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNİN KISMEN KABULÜ İLE; Davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın 10/09/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte,davalı …, davalı …, davalı …Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davacıların maddi-manevi tazminat taleplerinin davalılar … ve … yönünden REDDİNE,
4-Alınması gerekli 3.911,96 TL harçtan peşin alınan 1.499,85 TL’nin ve 277,85 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.134,26 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …, davalı …, davalı …Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacılar tarafından sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 1.403,45 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranına denk gelen 685,38 TL’sinin ve 1.499,85 TL peşin harcın, 277,85 TL ıslah harcının, 21,15 TL başvurma harcı, 3,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.487,53 TL’nin davalı …, davalı …, davalı …Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,davalı …, davalı …Ş. Tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, davalı … ve Serap tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak işbu davalılara verilmesine,
6-Davacılar vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …, davalı …, davalı …Ş.’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacılar vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden AAÜT’ye göre belirlenen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …, davalı …, davalı …Ş.’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacılar vekiline verilmesine,
8-Davalı … vekil ile temsil edildiğinden reddedilen manevi tazminat yönünden AAÜT’ye göre belirlenen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … ‘a verilmesine,
9-Davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından reddedilen maddi tazminat yönünden belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücreti ve reddedilen manevi tazminat yönünden belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak işbu davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
11-Davalılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalılara iadesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacılar vekili, davalı … vekili, bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.18/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Yargılama Gideri:
600 TL bilirkişi ücreti
803,45 TL posta ve tebligat gideri
1499,85 TL peşin harç
277,85 TL ıslah harcı
21,15 TL başvurma harcı
3,30 TL vekalet harcı