Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/424 E. 2020/103 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/424 Esas – 2020/103
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/424
KARAR NO : 2020/103
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … MÜH. MAK. MET. ELEK. ELEKTR. İNŞ. MOB. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 13/05/2019
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2020
Mahkememize tevzi edilen Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin ticari işletmesine ait 2016 yılına ait defterlere işlenen faturalarını bulamadıklarını, bu durumun vergi dairesi tarafından ticari defter ve belgelerin 29/04/2019 tarihinde istenilmesi üzerine şirket merkezindeki ve muhasebesinde yapılan tüm aramalara rağmen bulunamayan faturalar ile ilgili olarak vergi dairesi tarafından vekilen eden şirket hakkında idari yaptırım ve para cezasına hükmedilmesi ihtimaline binaen, şirket hakkında olumsuz bir sonuca yol açmamak ve vekil eden şirketi zarara uğratmamak adına mahkemeye başvurmaları gerektiğini, müvekkili şirketin zayi olduğunun tespitini talep ettiği 2016 yılı defterlerine ait faturaların muhasebede bulunduğu kanaatiyle bugüne dek bu faturaları hiç aramadığını ve ihtiyaç olmadığından nerede olduğunun da üzerine düşmediğini, ancak vergi dairesi tarafından defter ve belgelerin 29/04/2019 tarihinde istenilmesi üzerine derhal muhasebe ile görüşüldüğünü, muhasebe işlemleri bittikten şirket merkezine gönderildiğini, tüm defter ve belgeler mevcut iken ve 2016 yılı defterleri de mevcut iken sadece 2016 yılına ait işlenmiş faturaların olmamasının normal olmadığını, kaybolmuş olma ihtimalinin bulunduğunun bildirildiğini ve bunun üzerine şirket merkezinde derinlemesine bir araştırma ve inceleme yapıldığını, tüm evrak ve belgelerin didik didik edildiğini ancak 2016 yılına ait bir tane fatura dahi bulunmadığını, müvekkili şirketin birden fazla işyeri değiştirmiş olduğundan bu faturaların işyerinin taşınması sırasında kaybolmuş olabileceği ihtimal dahilinde olduğunu, ayrıca müvekkili şirket hakkında birçok icra takibi açıldığını ve çok defa da vekil edenin işyerine hacze gelindiğini, şirket hakkında birçok icra takibi açıldığını ve çok defa da müvekkilinin işyerine hacze gelindiğini ve evrakların karıştırıldığını, hacizler sırasında da bu evrakların karışmış ve kaybolmuş olma ihtimalinin de bulunduğunu, ancak gerçek sebebinin vekil edenin şirketçe bilinmediğini, müvekkili şirketin halen bu faturaların kayıp olduğundan haberdar olmadığını, müvekkili şirketin 2015, 2017, 2018 yıllarına ilişkin defter ve faturaları ile 2016 yılına ilişkin defterleri mevcut olup sadece 2016 yılına ait defterlerine işlenmiş faturalarının kayıp olduğunu, bu nedenle müvekkilinin kasti bir davranışı bulunmadığının açık olduğunu, ancak ticari defter ve belgelerin saklanması ve gerekli olması halinde ibraz edilmesi gereği müvekkilinin vergi dairesine bu faturaları sunamadığı takdirde müvekkili hakkında idari yaptırım uygulanması ve para cezasına hükmedilmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, 6102 sayılı TTK’nun 82nci maddesinin 7 nolu fıkrası gereği kanuni saklama süresi içeriside zıyaa uğrarsa tacir zıyai öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesinin isteyebileceğini hüküm altına aldığını, müvekkili şirketin 2016 yılına ait defterlere işlenmiş faturaların zıyaa uğradığını vergi dairesi tarafından istenmesi üzerine yapılan aramalar sonucu 03/05/2019 tarihinde öğrenmiş olduğundan bu belgelerin zayi olduğuna ilişkin tespit yapılması ve zayi belgesi verilmesi için yapılan başvurunun süresinde olduğunu, bu nedenlerle müvekkili şirketin 2016 yılı ticari defterlerine işlenmiş faturaların zayi olduğunun tespiti ile müvekkili şirkete bu hususta zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, davacı şirkete ait 2016 yılı defteri kebir örneği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/05/2017 tarih, 2016/4865 esas, 2017/2800 karar sayılı ilamı, İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesinin 21/02/2018 tarih, 2017/820 esas ve 2018/112 karar sayılı ilamı, alış faturaları, satış faturaları, BTSO kayıtları, tanık beyanları, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacıya talep sonucunun açıklanması hangi faturaların zayi olduğunun belirtilmesi talep edilmiş davacı vekili tarafından 31/05/2019 tarihli beyan dilekçesi ile 2016 yılına ait faturalar bildirilmiştir.
Davacının ticari defterlerinin 2016,2017,2018 ve 2019 yılı dönemlerinin Vergi Dairesince incelemeye alındığı Vergi Dairesinin 21/06/2019 tarihli yazısı ile anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından zayi belgesi verilmesine konu faturalarla ilgili bilgi sahibi olduğu belirtilen Engin Aydın’ ın tanık olarak dinlenmesinden celse sırasında vazgeçilmiştir.
Davacı tarafından bildirilen tanık … duruşma sırasında”Ben davacı şirkette 2013-2017 yılları arasında teknik ressam olarak çalışırdım, dava konusu 2016 yılına ait ticari defterlerin, faturaların kaybolması ile ilgili olarak ticari defterler konteynerlarda bulunurdu, aynı zamanda bu konteynerlarda bizim çizimlerimiz, ofis malzemeleri, belgeler, bilgisayarlar da bulunmaktaydı, arşiv bölümüydü, zaten davacı firma konteyner prefabrik üretimi yapan bir firmaydı, bu belgelerin bulunduğu arşiv bölümünün anahtarı 5 – 6 kişide bulunurdu, firmanın son dönemleri 2016 yılında hacizler gelmeye başladı, yine bir günde 3 haczin geldiğini biliyorum, hacizden gelen icra memurları alacaklılar gelip konteynerları alıp götürdüler, konteynerları bir bütün halinde tıra yükleyip götürüldü, bizim herhangi bir müdahalemiz olmadı, ben ayrıca ifade etmem gerekirse bu şekilde bir sürü belge evrak ve bilgisayarlar gitti, hatta özel şahsi eşyalar da konteynerlarla birlikte götürüldü, ancak özel olarak 2016 yılına ait ticari defterlerin faturalarının bu haciz sırasında götürülüp götürülmediğini kesin olarak bilmiyorum, ama kaybolmuşsa ve gitmişse de bu şekilde bu defterler ve faturalar kaybolmuştur, çünkü bu şekilde bir sürü belge, bilgisayar kayboldu, o sıralarda da firma sahibi alacaklıların sürekli gelmesi sebebiyle işletmeye gelmedi, yine arşiv bölümü olan konteynerların anahtarı olan kişiler de ayrıldı, işi bıraktılar, bu sebeple bu defter ve belgeler konteynerdan çıkartılamadığını düşünüyorum,” beyan etmiştir.
Davacı sermaye şirketinin tacir olduğundan basiretli şekilde davacı davranmak zorundadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/10/1984 tarih 1982/11-852 Esas ve 1984/788 Karar sayılı kararında “TTK.nun 68/1. maddesi hükmünce “Defter tutmak mecburiyetinde bulunan kimse ve işletmeye devam eden halefleri, defterler! son kayıt tarihinden ve saklanması mecburi olan diğer hesap ve kağıtları tarihlerinden itibaren on yıl geçinceye kadar saklamaya mecburdurlar”. Aynı maddenin son fıkrası da şu düzenlemeye yer vermiştir: “Bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kağıtları yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyanı oğrendiği tarihten itibaren onbeş gun icinde ticari isletmesinın bulundugu yerin selahiyetli mahkemesinden kendisine bir vesika verilmesini isteyebilir. Mahkeme lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan tacir defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır…Önce şu husus belirtilmelidir ki, metni yukarıya aynen alınan hükümdeki “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı” örnekleri tahdidi bir düzenleme içerisinde yer almamış, “gibi” sözlüğünden de anlaşılacağı üzere tacirin elinde olmayan benzer olaylar da maddenin kapsamında düşünülmüştür. Tacirin 68. maddenin son fıkrasından yararlanabilmesi icin bir taraftan defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur: Genel bir kural konulamamakla beraber cereyan ettigi yer ve sartlar itibarıyla bir (hırsızlık) olayı sozu edılen madde kapsamında düşünülebileceği gibi, gene başka yer ve başka koşullar altında düşünülmeyebilir de… Davaya konu olayda ise; ticari defter ve belgeler otomobilin içerisine konulmuş ve buradan çalındığı iddia olunmuştur…Ticari defter ve belgelerin iyi muhafaza edilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.” denilmiştir.
Dolayısıyla Hukuk Genel Kurulu kararında vurgulandığı üzere tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kağıtları özenle muhafaza etmesi zorunlu olup, yerine göre çalınma halinde bile, zayi belgesi verilemez iken, basiretli tacir gibi davranmama sebebiyle kaybolma iddiası ile sebebiyle zayi belgesi verilemeyeceği gibi tanık …’ ın beyanında, icra müdürlerin haciz işlemleri yapılması sırasında faturaların kaybolduğu iddiasının davacının iradesi dışında gerçekleşmediği zira zayi belgesine konu faturaların haciz sırasında da muhafaza ile davacının yükümlü olup maddi değeri bulunmayan faturalar ve defterler üzerine haciz konulamayacağından, davacının iradesi dışında kaybolduğunun ispat edilmediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,

3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın niteliği gereği kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden itibaren ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.