Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/422 E. 2021/558 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/422 Esas – 2021/558
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/422 Esas
KARAR NO : 2021/558

HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … TEKSTİL SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2019
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki gereği davalı tarafından müvekkiline bir kısım tekstil ürünleri alındığını, karşılığında faturaların kesildiğini, işbu faturalardan doğan kur farlı için de takibe konu kur farkı faturası kesildiğini, söz konusu kur farkı faturasını ödemeyen davalı taraf aleyhine Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durduğunu, iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, davanın kabulüne, itirazın iptali ile % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; … tarafından davalı şirkete bir zarf içerisinde, iş bu davaya konu 23.01.2019 tarih, 068301 numaralı ve 92.245,80 TL bedelli faturanın gönderildiğini, iş bu zarfın davalı şirket yetkilisinin olmadığı bir zamanda komşu iş yeri çalışanına 31.01.2019 günü teslim edildiğini, sonrasında iş bu faturanın incelendiğini ve hukuka aykırı görüldüğünden Bursa 3.Noterliği’nin 31.01.2019 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini, Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Dosyası aracılığıyla başlatmış olduğu icra takibinden de asıl alacak miktarının 92.245,80 TL ve faiz miktarının 985,64 TL olduğu, ancak dava dilekçesinde itirazın iptali istenmiş ise de asıl alacak miktarı 107.747,79 TL. üzerinden gösterilerek haksız, usul ve yasaya aykırı olarak dava açıldığını, Yine davacı tarafın Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2019/1959 E. dosyası aracılığıyla başlatmış olduğu takipte ilgili olarak, Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2019/449 E. numarasıyla itirazın iptali davasının görülmekte olduğunu, bu davaya sunulan cevap dilekçesinde de davalı şirketin, davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığı gibi, 5.945,00 TL alacaklı olduğunu, taraflar arsında kur farkı talebinde bulunulmasına dair bir sözleşme ve uygulamanın bulunmadığını, davalı şirketin davacıdan satın aldığı ürünlere karşılık ödemelerini çek ve nakit olarak yaptığını, davacının da bunları ihtirazı kayıt ileri sürmeden kabul ettiğini, davacı tarafından satım konusu inallara ilişkin olarak düzenlenen faturaların Türk Lirası cinsinden düzenlenmiş olduğunu, yabancı paranın Türk Lirası karşılığı olduğuna dair bir kayıt bulunmadığını, dolayısıyla kur farkı istenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddine, davacı aleyhine % 20′ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, fatura, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasında, 93.231,44-TL toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerin takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce; taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin davaya konu kur farkı faturası yönünden açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflara ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde SMM bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 22/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının cari hesap ve yevmiye defter kayıtları incelendiğinde, en son kayıt tarihi olan 12.02.2019 tarihi itibariyle kur farkı faturası da dahil olmak üzere Cari hesap karşılığı 132.055,76 TL davalı taraftan alacaklı olduğu, tüm bu kayıtların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davalının cari hesap ve yevmiye defter kayıtları incelendiğinde, en son kayıt tarihi olan 31.12.2019 tarihi itibariyle, Cari hesap karşılığı 5.944,99 TL davacı taraftan alacaklı olduğu, Tüm bu kayıtların davalının Ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davaya konu alacağı oluşturan Kur Farkı Faturasının davalının ticari defterlerinde kaydının mevcut olmadığı, TTK’ nın 21.maddesi hükümlerine göre davaya konu kur farkı faturası ile ilgili; Kur farkı talep edilebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmede açık bir hüküm bulunması ya da asıl faturada açıkça döviz karşılığının yazılması gerektiği, Huzurdaki davada taraflar arasında sözleşme mevcut olmadığı, asıl faturalar incelendiğinde bazı faturalardaki malların döviz karşılığı satıldığı ve TL karşılığının gösterildiği, bazı faturalarda ise sadece fatura tarihindeki döviz kurunun yazılıp, toplam döviz karşılığının gösterilmeyip, toplam TL tutarının gösterildiği, Öte yandan; lehine kur farkı doğan tarafın kur farkları için fatura düzenlemesi gerekmektedir, bedelin tahsil edildiği tarihte satıcı lehine kur farkı oluşması durumunda satıcı tarafından alıcı adına fatura düzenlenerek KDV hesaplanması gerekir, huzurdaki davada davacının devam eden ticari ilişki içerisinde daha önce kur farkı faturası düzenlemediği, taraflar arasında kur farkı faturası uygulamasının bulunmadığı, düzenlenen 92.245,80 TL bedelli kur farkı faturasının ticari ilişki bitiminden sonra düzenlendiği, Dava konusu kur farkı faturası ile ekteki hesaplama tablosu karşılaştırıldığında davacı tarafından 139,94 TL’lik tutarın davalı tarafa fazla fatura edildiği, Davacı ve davalı tarafın 2016-2017-2018-2019 yılına ait tutmuş oldukları ticari defterlerin TTK’nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının ve yine yasal süresi içinde 2016-2017-2018 yılı Yevmiye defterlerinin noter kapanış onayının yapıldığı, 2019 Yılı Yevmiye defterlerinin noter kapanış onayı için yasal sürenin Haziran/2020 olduğundan, henüz yasal sürenin gelmediği, Tek Düzen Hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, Kanunlara uygun olarak tutulan Ticari defterlerin bu davada delil teşkil edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; syanın önceki bilirkişiye tevdii ile malların döviz karşılığı satıldığı faturalar ile sadece döviz kurunun yazılıp toplam döviz karşılığının gösterilmediği, faturaların ayrı ayrı ayrıntılı bir şekilde belirtilmesi için ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 06/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Toplam döviz karşılığının gösterildiği faturalar toplamının 46.714,79 USD olduğu, Sadece döviz kurunun yazılıp toplam döviz karşılığının gösterilmediği faturalar toplamının 348.753,54 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce; -Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ve önceki rapora karşı itirazlar da göz önünde bulundurulmak suretiyle taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 28/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirket tarafından Davalı şirkete düzenlenen 23/01/2019 tarih 063801 nolu 92.245,80 TL bedelli kur farkı faturasının, davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, Davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen kur farkı faturasının davalı şirket tarafından Bursa 3.Noterliği 31.01.2019 tarih … yevmiye no ihtarname ile davacı şirkete iade edildiği, faturanın kabul edilmediği, Kur farkı faturasının davacı şirket … tarafından bir adet zarf içinde 31.01.2019 tarihinde komşu iş yeri çalışanına teslim edildiğinin belirtildiği, davacı şirket tarafından davalı şirkete (12.08.2016-29.12.2016) tarihlerinde satış faturası düzenlendiği, 2017 yılında düzenlenmiş bir satış faturasının olmadığı, (12.01.2018-04.05.2018) tarihleri arasında satış faturası düzenlendiği, davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen faturalarda (tablo 1) 2018 yılı, fatura üzerinde döviz kurunun ve fatura döviz bedelinin gösterildiği, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen faturalarda (tablo 2) 2016 ve 2018 yılı, fatura üzerinde sadece döviz kurunun gösterildiği, davalı ve davacı şirket arasında kur farkı ile ilgili herhangi bir sözleşmenin olmadığı, taraflar arasında daha önce kur farkı faturası düzenlenmediği, davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen kur farkı faturasının ticari ilişki sonrası düzenlendiği, davalı şirket tarafından davacı şirkete yapılan ödemelerin raporda detaylı şekilde (tablo 3) de belirtildiği, davacı ve davalı şirket arasında mal alım satımına ait yazılı bir sözleşme olmadığı, tarafların açık hesap çalıştığı, davalı şirket tarafından davacı şirkete ciro senet, ciro çek, banka havalesi ve davalı kendi keşide ettiği çeklerle ödeme yaptığı ödemelerin uzun vade olduğu, ) Kur farkı tablosunda detaylı belirtildiği üzere; davalı tarafından davacı şirkete yapılan tüm ödemelere göre (ciro çek, ciro senet, banka havalesi, davalı tarafından keşide edilen çekler) hesaplanan kur farkının 110.986,77 TL olduğu, davalı tarafından davacı şirkete yapılan tüm ödemelere göre (davalı tarafından keşide edilen çekler hariç) hesaplanan kur farkının 56.291,99 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; taraf vekillerinin beyan ve itirazlarını değerlendirilmek suretiyle bilirkişiden ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine, davalı vekilinin itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu Bursa 1. ATM’nin 2019/449 E. Sayılı dosyasıyla ilgili yapmış olduğu beyanlarında ek raporda değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Alınan 24/05/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacı şirketin ticari defterlerinde 30.12.2018 tarihinde, davacı şirketin davalı şirketten 39.809,96 TL alacaklı gözüktüğü ve davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2019/1959 esas sayılı dosya ile icra takibi yapıldığı ve Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/449 esas sayılı dosya ile 39.809,97 TL bedelli itirazın iptali davası olduğu, davacı şirket 31.12.2018 tarihinde ticari defterlerine, davalı şirketten 25.101,37 USD alacağı olduğuna istinaden yıl sonunda değerleme yaparak (25.101,37 USD*5,2609 TL )=132.055,76 TL davalı şirkete değerleme adı altında 92.245,80 TL borç kaydı girerek; 31.12.2018 tarihinde davacı şirketin davalı şirketten 25.101,37 USD=132.055,76 TL alacaklı gözüktüğü, daha sonra davacı şirket, davalı şirkete 23.01.2019 tarih 068301 nolu 92.245,80 TL kur farkı faturası keserek ticari defterlerine kaydettiği, davalı şirkete borç kaydı girdiği, Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosya ile icra takibi yaptığı, davalı ve davacı şirket arasında kur farkı ile ilgili herhangi bir sözleşmenin olmadığı, taraflar arasında daha önce kur farkı faturası düzenlenmediği, davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen kur farkı faturasının ticari ilişki sonrası düzenlendiği, davalı şirket tarafından davacı şirkete yapılan ödemelerin raporda detaylı şekilde (tablo 3) de belirtildiği, davacı ve davalı şirket arasında mal alım satımına ait yazılı bir sözleşme olmadığı, tarafların açık hesap çalıştığı, davalı şirket tarafından davacı şirkete ciro senet, ciro çek, banka havalesi ve davalı kendi keşide ettiği çeklerle ödeme yaptığı, ödemelerin uzun vade olduğu, kur farkı tablolarında detaylı belirtildiği üzere; davalı tarafından davacı şirkete yapılan tüm ödemelere göre (ciro çek, ciro senet, banka havalesi, davalı tarafından keşide edilen çekler) hesaplanan kur farkının 110.986,77 TL olduğu, davalı tarafından davacı şirkete yapılan ciro çek, ciro senet, banka yoluyla yapılan ödemelere göre (davalı tarafından keşide edilen çekler hariç) hesaplanan kur farkının 56.291,99 TL olduğu, davalı tarafından davacı şirkete yapılan ciro senet ve banka yoluyla yapılan ödemelere göre (davalı tarafından keşide edilen çekler ve ciro çekler hariç) hesaplanan kur farkının 24.798,68 TL olduğu, davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen kur farkı faturasının 31.01.2019 tarihinde davalıya gönderildiğinin anlaşıldığı ve davalı tarafından noter kanalıyla 31.01.2019 tarihinde davacı şirkete iade edildiği bildirilmiştir.
Kur farkı alacağının talep edilebilmesi için taraflar arasında sözleşme bulunması yahut faturaya konu malların döviz karşılığı satılması gerekir. Yabancı para üzerinden kurulan temel ilişkide fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki farkın istenebilmesi için uygulama ya da teamül aranmaz ( Yargıtay 19. HD. 13/03/2019 tarih, 2018/1227 2019/1611 K.) Davacı tarafından düzenlenen faturaların üzerinde döviz kurunun ve fatura döviz bedelinin gösterildiği görülmekle kur farkı istenebilmesi mümkündür.
Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 2017/3234 E. -2019/1778 K. 19/03/2019 sayılı kararında da belirtildiği gibi “….Dava, cari hesap ve kur farkı alacağından kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilirkişi raporu incelendiğinde kur farkına esas olan faturalara yönelik ödemelerin bir kısmının çek ile yapıldığı görülmektedir. Çek ile yapılan ödemelerde kur farkı istenemeyeceği Dairemizce istikrar kazanmış uygulamalardandır….Yine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/1227 Esas 2019/1611 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere….”Çek bir ödeme vasıtası olup, döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi, bedel hanesi verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek de doldurulabilir. Buna rağmen, ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden davacının bu aşamadan sonra kur farkı isteyemeyeceğinin kabulü gerekirken,…” denilerek temel ilkeler ortaya konulmuştur.
Tarafların ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde davalı tarafça yapılan bazı ödemelerin çek ile yapıldığı, çek bir ödeme vasıtası olup, döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi, bedel hanesi verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek de doldurulabileceği, buna rağmen, ödemeleri Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden davacının bu aşamadan sonra kur farkı isteyemeyeceği, bono ve banka yoluyla yapılan ödemelere ilişkin hesaplanan kur farkının 24.798,68 TL olduğu anlaşılmakla mahkememizce aldırılan kanaat verici bilirkişi raporuna itibar edilerek takibin 24.798,68-TL asıl alacak üzerinden devamına, icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair belge sunulmadığından faiz isteminin reddine, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, reddedilen kısım yönünden alacaklının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ İLE; takibin 24.798,68-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 4.959,74-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar yasası gereği alınması gereken 1.694,00-TL harçtan peşin alınan 1.373,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 320,09-TL harcın davalıdan tahsiline,
5-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.327,20-TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına gör hesaplanan 305,46-TL ile peşin alınan 1.373,91-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı yararına ölçümlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı yararına ölçümlenen 11.583,38-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

01/07/2021

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Davacı gideri ;
1.250,00 TL bilirkişi gideri,
77,20 TL tebligat posta gideri
1.327,20 TL toplam gider

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.