Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/394 E. 2022/246 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/394 Esas – 2022/246
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/394
KARAR NO : 2022/246
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI /KARŞI DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI /KARŞI DAVACI : HİDROLİK, MAKİNE, KALIP, YEDEK PARÇA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/05/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
YAZIM TARİHİ : 28/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının müvekkilinden satın aldığı ürünlerin bedelini ödememesi üzerine Bursa 6.İcra Müd. 2019/… esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini,
Ayrıca karşı dava olarak, davacının ayıplı ifada bulunması nedeniyle müvekkilinin 308.825,08 TL ‘den az olmamak kaydıyla zarara uğradığını belirterek 308.825,08 TL zararın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporları,
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Asıl dava; davalı için üretilerek satışı yapılan malların bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Karşı dava ise; davacının ayıplı ürün teslim etmesi nedeniyle davalının davalının uğradığı zararın tazminine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 6.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı 336.873,83 TL asıl alacak, 895,87 TL işlemiş faiz olmak üzere 337.773,70 TL toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Taraflarca sunulan tüm deliller toplanmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden davacı ve davalı şirketlere ait ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, gösterilen tanıklar dinlenmiştir.
Dinlenen davalı tanığı Özcan Fındık beyanında; “…ben davalı şirkette üretim bölüm yöneticisi olarak çalışmaktayım, davalı şirket davacı şirketten otomat ismini verdiğimiz parçayı satın almaktadır, davacı şirket ile uzun yıllardan beri çalışmaktayız, ancak son zamanlarda davacının ürettiği parçalarda kusur olduğunu Fibracoistik şirketi tarafından tarafımıza bildirilmesi üzerine davacı şirket yetkilileri ile görüştüğümüzde “aradaki pahın fazla açılmış olması nedeniyle” kusurlu olduğunu kabul ettiler, davalının ihbarı üzerine davacı şirket yetkilileri davalı şirkete gelerek parçalar üzerinde inceleme yaptılar ve bu incelemeler sırasında pahı fazla açtıkları için parçaların kusurlu olduğunu kabul ettiler, dedi.
Davacı vekilinin talebi doğrultusunda tanıktan soruldu: fabrikamızda kalite kontrol bölümü vardır, taraflar arasında yazılı sözleşme olup olmadığını bilemem, parça sevkiyatları sipariş doğrultusunda yapıldığı için kaç adet geldiğini bilmiyorum, birden fazla sevkiyat olup sürekli gelen bir üründür, biz yaklaşık bir yıldan fazla bir süredir, davacı şirket ile çalıştık, hiçbir sorun yaşamadık, ancak son zamanlarda gelen ürünlerde bu sorunu tespit ettik, dedi.
Davalı vekilinin talebi doğrultusunda tanıktan soruldu: dava konusu parçalar davalının siparişi üzerine imal edilen parçalardır, hazırda bulunan parçalar değildir.. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davalı tanığı Ergin Güney beyanında; “…ben davalı şirkette giriş kalite kontrol sorumlusu olarak çalışmaktayım, davalı şirket davacı şirkete sipariş vererek ürettiği ürünleri davacıdan satın alıp 3.kişilere satmaktadır, sattığımız ürünleri 3.firmadan bize şikayet geldiğinde kontrol ettiğimizde davacı şirketin pah açısının fazla olmasından kaynaklandığını tespit ettik ve tüm sattığımız ürünleri geri aldık, müşteri bize sattığımız parçaların ayıplı olduğunu bildirdikten sonra biz durumu

davacı şirket yetkililerine bildirdik, sanırım mail yolu ile bildirimde bulunduk, bundan sonrasında nasıl bir yol izlendiğini bilmiyorum, dedi.
Davacı vekilinin talebi doğrultusunda tanıktan soruldu: şirketimizde kalite kontrol birimi vardır, satın alınan parçaların tek seferde mi parça parça mı sevk edildiğini bilmiyorum, taraflar arasında yazılı sözleşme olup olmadığını bilmiyorum…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı Mustafa Kubilay Diraz beyanında;….ben davalı Presimsan A.Ş.de fabrika müdürü olarak çalışmaktayım, çalıştığım şirket uluslararası taşımacılık yapan büyük kamyon ve tırlarda kullanılan körük için sac üretimi yapmaktadır, bu üretim için lazım olan otomat parçayı davacı şirketten tedarik yoluna gitmiştik, ancak davacı şirket bu parçayı üretirken siparişimizde olmayan pah kırma işlemini yapmak suretiyle bu parçayı üretmiş bizde bu parçayı körük metallerinde kullanmış olduk, bu körük metalleri sattığımız şirketler üretimin usulüne uygun olarak yapılmaması nedeniyle zarara uğrayıp silsile yolu ile birbirlerine zararlarını fatura etmişlerdir, bizde bize fatura edilen zararı davacı şirkete fatura ettik dedi.
Davacı vekilinin talebi doğrultusunda tanıktan soruldu: Vibrostik şirketinin fatura ettiği 49.786,78-Euro’luk iki adet yansıtma faturasının çalıştığım şirketin defterlerine neden kaydedilmediğini bilmiyorum, bu iş muhasebe bölümünün işidir, iş yerinde kalite kontrol bölümü de vardır, biz davacı şirketten aynı parçayı bize verilen siparişler doğrultusunda farklı miktarlarda ve tarihlerde davacıya sipariş ettik, taraflar arasında yazılı sözleşme vardır, her sipariş bir sözleşmedir, bu parçanın birim maliyetini ezbere bilmiyorum, ben yaklaşık 4-4,5 yıldır, davalı şirkette çalışmaktayım, ben geldiğimden beri davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki devam etmektedir…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen tanık … beyanında; “….Ben davalı şirkette 2017 yılından beri çalışmaktayım, geçen yıla kadar satın alma bölümünde son bir yılda üretim planlama bölümünde çalışmaktayım, benim çalıştığım şirket davacı şirkette otomat dediğimiz manşon siparişi vererek, bu manşonları satın almaktadır, sipariş verdiğimizde manşurun olması gerektiği teknik resimleri de verdik, davacı şirketten 9000 kadar ürün aldık, bu ürünlerde sorun çıkmadı ancak son parti üründe davacı şirket manşonlara kendiliğinden havşa dediğimiz deliği genişletme işlemi yapmış, biz bu durumu bu ürünleri sattığımız ibrakostik şirketinin bize iade faturası düzenleyerek sorunu iletmesi üzerine fark ettik, bunun üzerine bizde davacı şirkete iade faturası düzenledik, işyerinde kalite kontrol bölümü vardır, siparişleri ihtiyaç çıktıkça birden fazla verdik, ibrakostik şirketinin yansıtma faturalarının davalı defterlerine işletilmemesini bilemem, biz şirkete sipariş verdiğimizde en az 500-1000 adet sipariş veririz, davacının üretimini yapıp bize gönderdiği mallardan da yaklaşık örnekleme yoluyla 5 tanesini rast gele seçer siparişe uygun olup olmadığını inceleriz, muhtemelen bu son siparişi de inceledik, ancak yapılan havşa işleminin hava kaçırıp kaçırmayacağını veya müşterinin nasıl bir tepki vereceğini bilemediğimizden bu hususta bir itirazda bulunmadık, ancak müşteri bize manşon sebebiyle sistemin hava kaçırdığını bildirdiğinde yapılan işlemin hatalı olduğunu anladık, daha evvelinden havşa işlemi yapılmayan 9000 adet manşo gönderilmişti, biz bu nedenle davacı şirketin tecrübesine güvendik, ancak genel kural verdiğimiz siparişlerde sorumluluk üreticiye aittir şeklindedir , bize gönderilen emaillere bizde email yoluyla cevap vermekteyiz , biz yapılan havşa işleminin sorun yaratacağını bilemeyiz, bu manşolar kullanıldıktan sonra sorunlu olduğunu bilebiliriz kaldı ki, bizim havşa işlemi yapılması konusunda iznimiz olmadığı gibi bilgimiz de yoktur …. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Konusunda uzman SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen 30/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait 2018,2019 yılları ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yevmiye
defterlerinin kapanış tasdiklerinin usul ve yasaya göre tutulduğu, tüm defterlerdeki kayıtlar, birbirlerini doğrulayacak şekilde
istikrarlı olduğu, davalı tarafın, 2018 ve 2019 yılları hesap dönemlerinde e-defter mükellefi olup, süresinde oluşturulduğu, beratlar flash bellek içerisinde sunulduğu, basılı defterleri olan envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığı, tüm defterlerdeki
kayıtlar, birbirlerini doğrulayacak şekilde istikrarlı olduğu, davacı tarafa ait ticari defterlerde 24.02.2019 tarihinde, davalının 336.291,07.-TL
borçlu olduğu kayıtlı olduğu , davalı tarafa ait ticari defterlerinde davalının davacıya 30.463,01-TL borçlu olduğu kayıtlı olup, taraflara ait ticari defterlerdeki dava tarihine kadar olan kayıtlar, davalı tarafça davacı taraf adına
düzenlenmiş olan, 24.12.2018 tarihli 279147 no.lu 203.076,37.-TL tutarlı ve 28.12.2018 tarihli 279164
no.lu 102.751,71.-TL tutarlı iki adet fatura hariç olmak üzere birbiri ile uyumlu olduğu, davalı tarafın , Vibracoustic Cv Air Springs Magyarorszag Kft Şirketi ile Daimler
AG Şirketleri tarafından ayıplı ifaya ilişkin yazışmalar delil olarak sunulmuş ve anılan davadışı firmaların
kendilerine kesmiş oldukları faturalar nedeni ile davacı Şirket adına yansıtma faturası düzenlediklerini
belirtmiş olmaları nedeni ile adı geçen davadışı firmaların davalı tarafa kesmiş olduğu ayıplı ifaya dayalı
yansıtma faturaları araştırılmış olup; davalı taraf defterlerinde bahsekonu edilen faturaların kaydına
rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin itirazları doğrultusunda SMMM bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır.
SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen 08/02/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; taraflara ait ticari defterlerdeki dava tarihine kadar olan kayıtlar, davalı tarafça davacı taraf adına
düzenlenmiş olan, 24.12.2018 tarihli 279147 no.lu 203.076,37.-TL tutarlı ve 28.12.2018 tarihli 279164
no.lu 102.751,71.-TL tutarlı iki adet fatura hariç olmak üzere birbiri ile uyumlu olup, anılan faturaların
içerik yönünden değerlendirilmesi ve ayıplı ürünlere ilişkin olup olmadığı hususunda görüş
bildirilmesi, mesleki alanım dışında olması nedeni ile olası olmadığı, davalı tarafın , Vibracoustic Cv Air Springs Magyarorszag Kft Şirketi ile
Daimler AG Şirketleri tarafından ayıplı ifaya ilişkin yazışmalar delil olarak sunulmuş ve anılan davadışı
firmaların kendilerine kesmiş oldukları faturalar nedeni ile davacı Şirket adına yansıtma faturası
düzenlediklerini belirtmiş olmaları nedeni ile adı geçen davadışı firmaların davalı tarafa kesmiş olduğu
ayıplı ifaya dayalı yansıtma faturaları araştırılmış olup; davalı taraf defterlerinde bahse konu edilen
faturaların kaydına rastlanılmadığını, davacı defterlerine göre takip tarihi itibarıyla davacının 336.291,07 TL alacaklı olduğu, davalı taraf ticari defterlerinde ise iki adet 203.076,37 TL+102.751,71 TL=305.828,08 TL tutarlı iade faturası ve davalı defterlerinde borç olarak kayıtlı olan kayıtlı olan 30.463,01 TL toplamı 336.291,07 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak konusunda uzman Makine Mühendisi bilirkişiden dava konusu parçaların ayıplı olup olmadığı, ayıbın açık/gizli olup olmadığı, ayıplı ise parçaların kabulünün mümkün olup olmayacağı ve ayıbın tamirat ile giderilip giderilemeyeceği ve miktarı konusunda rapor aldırılmıştır.
Makine Mühendisi Abdullah Dinçer tarafından düzenlenen 28/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ile davalı arasında Manşonları Eser Sözleşmesi ile davacıya sipariş verilerek imal ettirilen ürünlerin muhtelif tarihlerde de partiler halinde teslim alındığı, teslim alınan bu dava konusu manşonları , ağır araçlarda kullanılan hava körüklerinin parçası
olan, körük kapağına , pleytlere kaynakla monte ederek, almış olduğu siparişlere göre de 3.
şahıslara/şirketlere satıldığı, dava konusu manşonlarda, teknik resme göre Manşonun
merkezindeki M16X1,5 6G dişli delikte havşa olmamasına rağmen havşa açarak imal edildiğinden
dolayı, manşonlara monte edilen diğer bir yedek parça monte edildiğinde sızdırmazlık
sağlamayarak hava körüğünün hava kaçırmasına sebep olduğu, delikte havşa olmaması gerekirken havşa
açıldığından dolayı dava konusu 1114159 Parça nolu Manşonların açık ayıplı olduğu bu haliyle manşonun beklenen faydaları sağlamayacağı, davalının davacıdan satın aldığı manşonları her partide kalite kontrollerini
yapıp öyle kullanması gerektiği, ilk parti hatalı olunca üretici firmayı ikaz edip , diğer partilerin de
aynı şekilde kalite kontrollerini yapıp bu parçaları kaynakla monte etmesi gerektiği, dosyada
mevcut sevk irsaliyeleri’nden de anlaşılacağı üzere 25 parti halinde manşon teslim alındığı, dava konusu manşonlar, otomat sistemiyle üretildiğinden dolayı bir parçadaki bir hata
siparişin bütününe yansıyacağı, dava konusu açık ayıplı manşonların arın tamiratla giderilmesi mümkün olmadığı, çünkü parça
pleyte kaynakla monte edildiğinden , sökülüp tekrak kullanılması , pleytin deforme olacağı da
dikkate alınınca, tamirat manşon maliyetinin onlarca kat fazlasına mal olacağı bu nedenle tamiri
mümkün olmadığı, keşif tarihinde davacı tarafından imal edilip, Presimsan Hidrolik’e teslim edilen dava konusu 4114159 Parça nolu 3.067 Manşonun Presimsan işyerinde olduğunun tespit edildiği, işyerinde bulunan manşonlardan başka müşterilerden iade gelmeyen pleytlere
montajlı manşonlar da bulunduğu bildirilmiştir.
Dosyanın Makine Mühendisine tevdi edilerek tarafların itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlenmesinin istenilmiştir.
Makine Mühendisi Abdullah Dinçer tarafından düzenlenen 03/06/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; kök raporunda herhangi bir değişikliğinin olmadığı bildirilmiştir.
Mahallinde hava süspassiyon ve kalite sistem alanında uzman bir makine mühendisi bilirkişi marifetiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, bilirkişiden dava konusu manşon parçalarında ayıp olup olmadığı, bu ayıbın gizli/açık ayıp olup olmadığı, davalı /karşı davacının konumu itibarıyla bu manşonları kontrol ettiklten sonra teslim alıp 3.kişilere satma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı, davacının manşonlara havşa açmasının sözleşmeye aykırılık olup olmadığı hususlarında rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişi Mehmet Engin Bilgen tarafından düzenlenen 20/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu manşon parçalarından ayıplı olup olmadığı problemin oluşmasında ki kök sebep dava konusu üründe kullanılan manşonların üzerinde pah olması olup, imalat için verilen teknik resimde böyle bir pah gösterimi olmadığı, bu sebeple ürünlerin ayıplı olduğu, gerek müşteri dokümanları gerek dosya içerisindeki dokümanlardan gerekse keşifte yaptığım incelemeyle hatanın gözle ayırt edilebileceği açık olduğundan ürünlerdeki ayıbın açık ayıp olduğu, … manşon üreticisi, Presimsan pleyt üreticisi, Vibracoustic CV Air Springs ise havalı körük üreticisi ,final ürünü Vibracoustic CV Air Springs üretim yapabilmesi için Presimsan dan gelecek pleyt isimli parçaya ihtiyacı olduğu bu sebeple Presimsan bunu 3.kişilere satmak zorunluluğu bulunduğu, davacının manşonlara havşa açmasının sözleşmeye aykırılık olup olmadığı yönünde ise dosya içerisinde bu iki firma arasında yapılmış bir satınalma sözleşmesi görülmediği ancak Presimsan bir teknik resim vasıtasıyla (teknik şartname gibidir) satın alacağı ürünü açıkladığı (bu üründe havşa görünmemektedir) ve siparişler vasıtasıyla da alındığı bu durumda SET Otomattan 1114159 referans numarasıyla gelen Manşon sözleşmeye uygun olmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu sözleşme uyarınca davalının verdiği teknik resme göre davacı tarafından manşon üretilecek ve davalı da bu manşonların bedelini ödeyecektir.
Davacı, davalıya sattığı manşonlar karşılığı alacaklı olduğunu, davalı ise manşonlardaki kusur nedeniyle manşonların satıldığı 3.kişiler tarafında kendilerine iade faturalarının düzenlendiğini, bu faturalar nedeniyle kendilerinin alacaklı olduğunu iddia etmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için öncelikle üretilen manşonların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın açık/gizli ayıp olup olmadığı ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususlarının aydınlatılması gerekmektedir.
Makine Mühendisi bilirkişilerden aldırılan rapor ve ek raporlarda; dava konusu manşonlarda davalı tarafından verilen teknik resime aykırı olarak Havşa olarak tabir edilen oyuntuların bulunması nedeniyle ayıplı olduğu, bu ayıbın çıplak gözle dahi görülüp anlaşılabileceğinden ayıbın açık ayıp olduğunu belirtildiğinden mahkememizce de ürünlerdeki ayıbın açık ayıp olduğu kabul edilmiştir.
Bu durumda davalının ayıp ihbarını süresinde yapıp yapmadığının araştırılması gerekmektedir.
TBK 223/2 maddesinde ise;alıcı devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse,satılanı kabul etmiş sayılır.
Yasa maddesi açık ayıplarda ihbarın hangi süre içerisinde yapılması gerektiğini belirlemiş olup, ihbarın şekli ile ilgili olarak herhangi bir şekil şartı belirlememiştir.Ancak yargıtay eser sözleşmelerinde ayıp ihbarının sözlü yapılmasını ve tanıkla ispat edilebilmesini kabul etmiştir.
Dinlenen davalı tanığı … anlatımında “davacı şirket manşonlara kendiliğinden havşa dediğimiz deliği genişletme işlemi yapmış”, “davacının üretimini yapıp teslim ettiği malları parti parti teslim aldıklarında örnekleme yoluyla 5 er tanesini seçip incelediklerini, muhtemelen dava konusu son parti malları da incelediklerini ancak yapılan havşa işleminin hava kaçırmaya sebep olup olmayacağını ve müşterinin ne tepki vereceğini bilemedikleri için ürünleri teslim alırken itirazda bulunmadıklarını” beyan etmiş olup bu tanık beyanlarından da anlaşıldığı üzere davalı taraf üretilen manşonlardaki açık ayıbı teslim sırasında farkettikleri halde itiraz etmeyerek kabul etmiş ancak bu ürünleri sattıkları 3.kişiler tarafından kendilerine iade faturası düzenlenmesi üzerine davacı tarafa iade faturası düzenledikleri anlaşılmış, yine davalı tanığı ……………ın davalı şirkette kalite kontrol biriminin bulunduğu beyanları karşısında, davalı şirketin dava konusu son parti malı 26/09/2018 tarihinde teslim aldıkları, kalite kontrol birimi tarafından teslim alınan ürünlerden örnekleme yoluyla numune alınarak incelendiği ve bu numunelerde ayıbın açıkça görüldüğü halde itiraz edilmediği ancak 3.kişilerin kendilerine düzenledikleri iade faturaları üzerine davacı tarafa 24/12/2008 ve 28/12/2008 tarihli iade faturaları düzenleyerek ve 09/01/2019 tarihli noter ihtarnamesi ile ayıp ihtarnıda bulunulduğu anlaşılmış olup, TBK 223/2 de belirtilen uygun süre içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığından davalının ayıp ihbarında bulunduğu savunmasına itibar edilmemiştir.
Taraf ticari defterleri birbirini doğrulamakta olup, davacı defterlerinde takip tarihi itibarıyla 336.291,07 TL alacaklı oluğu ,aralarındaki fark iki adet 203.076,37 TL+102.751,71 TL=305.828,08 TL ve davalı defterlerinde borç olarak kayıtlı olan 30.463,01 TL eklendiğinde toplam 336.291,07 TL olduğu bu yönüyle taraf defterleri birbirini doğruladığından asıl davada davalının bu miktar yönünden itirazının iptaline karar verilmiş ancak kısa karar yazımı sırasında sehven maddi hatayla davacı alacağı 336.873,87 TL olarak yazılmış ise de gerekçeli karar yazımı sırasında farkedilen bu maddi hata 336.291,07 TL olarak resen düzeltilmiştir.
Dava tarihinden önce davalı temerrüde düşürülmediği için davacının işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş, asıl alacakta yapılan maddi hesap hatası nedeniyle icra inkar tazminatında da resen düzeltme yapılarak kısa karardaki icra inkar tazminatı miktarı 67.258,21 TL olarak resen düzeltilmiştir.
Davalı süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından, ayıplı ürün nedeniyle uğradığı zararın tazmini için açtığı davanın reddine karar verilmiştir.
Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
A-1-ASIL DAVANIN kısmen kabulü ile, davalının Bursa 6.İcra Müd. 2019/… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 336.291,07 TL TL alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle birlikte devamına,
2-Alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20’si olan 67.258,21 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 22.972,04- TL harçtan peşin alınan 4.473,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 18.498,19- TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı ‭2.076,4‬0-TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına gör hesaplanan 2.065,87- TL ile peşin alınan 4.473,85-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan ‭1.241,9‬0-TL yargılama gideri davanın kabul red oranına göre hesaplandığında cüzi miktar olduğundan takdiren davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yararına ölçümlenen 32.021,17-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım yönünden davalı yararına ölçümlenen 5.080- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
B-KARŞI DAVADA:
1-Davanın reddine,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 5.522,72-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.442,02- TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde yatırına iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yararına ölçümlenen 30.067,76- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/03/2022

Başkan 37281 Üye 151390 Üye 194065 Katip 66319
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Asıl davada davacı gideri; Asıl davada davalı gideri;
50,80 TL ilk gider, 419,90 TL keşif harcı
419,90 TL keşif harcı 800,00 TL bilirkişi ücreti
1.400,00 TL bilirkişi ücreti‬ 22,00 TL tebligat ve posta gideri,
‭205,7‬0 TL tebligat ve posta gideri, ‭1.241,9‬0 TL toplam gider
‭2.076,4‬0 TL toplam gider,