Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/380 E. 2020/377 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/380 Esas – 2020/377
T.C.
BURSA “Türk Milleti Adına”
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
Esas No : 2019/380
Karar No : 2020/377

Hakim : …
Katip : …

Davacı : … –
Vekili : Av. ..
Davalı : … ANONİM ŞİRKETİ – …
Vekili : Av. …
Dava : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
Dava Tarihi : 02/05/2019
Karar Tarihi : 14/09/2020
Kararın Yazım Tarihi : 11/10/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … davalı bankadan Şubat 2012 tarihinde ticari kredi kullanmış ve söz konusu kredi kullandırılırken müvekkilden haksız yere 250-TL kredi dosya ücreti kesildiğini, bunun üzerine 21.12.2018 tarihinde Osmangazi Kaymakamlığı İlçe Tüketici Hakem Heyetine yapılan haksız kesintinin iadesi için belgelerle birlikte başvurulmuş ancak Ek-2’de sunulan kararda görüleceği üzere davacı müvekkil davalı ile ticari kredi ilişkisine girdiğinden ve tacir sıfatıyla hareket ettiğinden bahisle şikayetin reddine karar verildiğini, bunun üzerine ticari alacak için arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup 29.04.2019 tarihli Ek-3’te sunulan son tutanakta görüldüğü üzere anlaşma sağlanamadığını, müvekkilin kullandığı ticari krediden 01/02/2013 tarihinde yapılan 250-TL haksız kesintinin davalı tarafından müvekkile faiziyle birlikte ödenmesine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı, davalı müvekkil Bankanın Fomara Şubesinden, 01.02.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini imzalayarak aynı tarihte 25.000,00 TL tutarlı Teminatlı Ticari Kredi kullandığını, kullandığı kredi nedeniyle davacından taraflar arasında akdedilen sözleşmeye ve hukuka uygun olarak 01.02.2013 tarihinde 250,00-TL dosya ücreti tahsil edildiğini, davaya konu masraflar davacının bilgi ve onayı dahilinde tahsil edildiğini, tacir olan davacı imzalamış olduğu sözleşmeler ile bağlı olup, davacıdan alınan masraflar taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine uygundur. davacı bu sözleşmeye uygun olarak yaptığı ödemelerin iadesini isteyemez. aksi yönde bir düşünce “sözleşmeye bağlılık” ve “irade özgürlüğü” ilkesine aykırı olacağını, davacının kredi talebi üzerinde söz konusu kredinin kullanım koşulları ve kredi kapsamında tahsil edilecek ücretler davacıya bildirildiğini, davacının bilgi sahibi olarak uygun bulduğu ve bu kapsamda sözleşme imzaladığı masrafları iade talep etmesi hukuken mümkün olmadığını, davacı ile müvekkil Banka arasında 01.02.2013 tarihinde “Genel Kredisi Sözleşmesi” imzalandığını, Davacıdan alınan tüm masraflar anılan genel kredi sözleşmesi hükümlerine uygun olmadığını, davacı tacir sıfatıyla imzaladığı işbu sözleşme hükümleriyle bağlı olup, sözleşme gereğince yaptığı ödemelerin iadesini talep edemeyeceğini, dava konusu ücretler, türk ticaret kanunu ve bankacılık kanununa da uygun olduğunu, davacının davaya konu masrafları öderken hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmediğni, bu nedenle yapılan ödemenin iadesini talep edilemeyeceğini, öte yandan hesap ekstresi/dekontlar fatura niteliğinde olup tacir olan davacı ttk hükümleri gereğince basiretli davranarak borçlarını takip etmekle yükümlü olduğunu, tacir olan bankanın bankacılık hizmetleri sebebiyle masraf tahsil etmesine yasal bir engel olmadığı, davacının tacir olması sebebiyle kendisinden tahsil edilen masrafların iadesini isteyemeyeceği emsal yargıtay kararları ile sabit olduğunu, davacının faiz talebi de haksız ve hukuka aykırı olup, reddi gerekmediğini, bu nedenle fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacıya kullandırılan kredi sözleşmesi sonucu kendisinden kredi dosya ücreti adı altında kesilen bedelin haksız olduğundan bahisle iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce yargılama yapılmış, tahkikat aşamasına geçilmiş, kredi sözleşme örneği ve dosyası incelenmiş, duruşmada taraf vekillerinin beyanları yeniden ayrı ayrı alınmıştır.
Mahkememizce 18/11/2019 tarihli duruşmada dört nolu ara karar uyarınca dosyanın bankacılık alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek dava konusu kredinin niteliği, masraf kesintisi varsa sebebi, miktarı, davacının bilgi ve onayı dahilinde tahsilat yapılıp yapılmadığı, tahsilatların makul olup olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeye bankacılık mevzuat teamüllerine sözleşme tarihi olan 24/07/2012 tarihi itibariyle borçlar kanunun yasal mevzuat hükümleri dikkate alınarak haksız tahsil edilen bir masraf olup olmadığı, zorunlu masraflardan olup olmadığı, sözleşme öncesi bilgilendirme formunda yer alıp almadığı, bilgi formunu açık ve ayrıntılı bir şekilde belirtilip belirtilmediği konularında rapor hazırlanmasının istenildiği, bilirkişi için 750,00 TL ücret takdir edildiği, eksik avans olan 750,00 TL tamamlanması amacıyla davacı tarafa iki haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içinde eksik avans tamamlanmadığı takdirde, dosyadaki mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin davacı vekiline usulüne uygun şekilde ihtar edildiği ancak verilen iki haftalık kesin süre içerisinde eksik avansın tamamlanmadığı tespit edilmekle birlikte davacı tarafın davalı bankadan ticari krediye dayalı olarak kredi dosya ücreti hususunda alacaklı olduğunu ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 10-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 250-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra re’sen yatıranlarına idesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı dava değeri dikkate alınarak HMK 341/2 gereğince kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.