Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/374 E. 2020/282 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/374 Esas
KARAR NO : 2020/282
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … MÜDÜRLÜĞÜ – Kestel/BURSA
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … TEKSTİL SANAYİ TİC. LTD. ŞTİ. –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2019
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/08/2020
Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin … Müdürlüğü katılımcısı olan … Tekstil Sanayi Tic. Ltd. Şti’ne 30/09/2018 tarih, 242.807,07 fatura ile doğalgaz satışı yaptığını, fatura davalı tarafından vadesinde ödenmediği için faturanın 101.770,98 TLlik kısmi davalının teminatından karşılandığını, faturanın bakiye 141.036,09 TLlik kısmı için ise davalı aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip davalının itirazı üzerine durduğunu, takibin durması üzerine 06/03/2019 tarihinde 2019/625 esas sayılı dosya numarası ile arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk sürecinin 05/04/2019 tarihinde anlaşmazlık ile tamamlanmış ve buna ilişkin tutanak düzenlendiğini, müvekkili alacağının faturaya dayalı, doğalgaz satışının davalı kabulünde olup, alacağın likit olduğunu, davalı borçlunun itirazının kötü niyetli olup, takibi sürüncemede bırakmak amaçlı olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takip dosyası, icra inkar belgesi, müvekkilinin OSB kayıtları, sözleşmeler, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 04/02/2019 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 09/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 12/02/2019 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 26/02/2020 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacının defterleri incelendiğinde davalının takip tarihinde takipteki asıl alacak tutarı kadar yani 141.036,09 TL borçlu olduğunun görüldüğünü, fatura üzerinde ödeme tarihi bulunduğunu, davacı takipte kamu alacağı faizi üzerinden işlemiş faiz hesaplaması yaptığını, ancak hesaplamaların hatalı yapıldığını, kamu alacağı faizi üzerinden işlemiş faizi tekrar hesaplandığında faizin 8.579,18 TL olduğunu, fatura ödeme tarihi olarak gösterilen tarihin 15/10/2018 tarihi olduğunu, faiz başlama tarihi olarak 12/10/2018 değil, 15/10/2018 tarihi olduğunu, kısmi ödemenin yapıldığı 07/12/2018 tarihine kadar hesaplanan faiz 8.579,18 TL davacı bu tarih aralığında 3.799,45 TL hesaplama yapıldığını, kısmi ödemeden sonra kalan tutarın 141.036,09 TL olduğunu ve bu tarihten takip tarihine kadar kalan tutar üzerinden faiz hesaplandığında toplam faizin 5.547,42 TL olduğunu, iki faiz toplandığında talep edilebilecek faiz toplamının 14.126,60 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalıya ticari defterlerini sunmak üzere 31/10/2019 tarihli celse de yasal sürenin verildiği, davetiye gönderildiği ancak, davalının ticari defterlerini sunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının tarafların ticari defterlerine dayandığı anlaşılmakla ticari defterlerin delil olması yönünden bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. (1086 sayılı HUMK’nın 326.) maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. (6762 sayılı TTK’nın 83/2.) maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın m. 220 (HUMK’nın 330.) maddesindeki genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK’nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 82.) maddesindeki hüküm, “I Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince Tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. (HMK. m. 222/4, 6762 sayılı TTK’nın 84,85)
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalı şirkete doğal gaz satışı yaptığı, fatura düzenlediği ancak bedelinin ödenmediğinden 101.770,98 TL kısmı yatırılan teminattan karşılandığı bakiye kısmı yönünden icra takibine dayalı alacak talep edildiği anlaşılmakla, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davalı tarafından e-faturaya itiraz edilmediği gibi davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından davacının defterlerinin HMK’ nın 220. Maddesi gereğince kabul edilebileceği anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 26/02/2020 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek ve davalının usulune uygun tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz etmediğinden davalının takip tarihi itibariyle 141.036,09 Tl asıl alacak, 14.126,60 Tl işlemiş faiz olmak üzere 155.162,69 TL davalının alacaklı olduğu ve ödenmediğinden talebin sübut bulan bu kısmı yönünden davanın kabulu ile bakiye kısmın reddine, davalının tacir olup takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının fatura alacağı olduğu, alacağın likit olduğu, icra takibine itirazda haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 141.036,09 Tl asıl alacak, 14.126,60 Tl işlemiş faiz olmak üzere toplam 155.162,69 TL alacak üzerinden alacağın asıl alacak kısmı olan 141.036,09 TL kısmına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİK’nun 67 maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 31.032,53 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 10.599,16 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.879,85 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.719,31 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 500,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 97,20 TL olmak üzere toplam 597,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 595,34 TL yargılama gideri ve 1.879,85 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.475,19 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 18.690,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.