Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/364 E. 2020/283 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/364 Esas
KARAR NO : 2020/283
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … … REKLAM GÜV. TEK. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … İNŞAAT YAPI TEKS. GIDA SAN VE TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2019
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/07/2020
Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili firma ile davalı borçlu firma arasında açık hava … reklam kullanım ve satın alma sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşmenin 8. Maddesine istinaden müvekkiline her hafta Cumartesi günleri 4.000 TL ödeme yapılması kararlaştırılmış olmasına ve yapılan tüm şifahi uyarılara rağmen ilgili ödemelerin yapılmaması üzerine davalı tarafa sunulan Bursa 21. Noterliğinin 04/02/2019 tarih, 5062 yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiğini, söz konusu ihtarnamede sözleşmenin 5 maddesinde belirtildiği üzere ihtarnamede tarihi itibariyle muaccel olan bedellerin 15 gün içinde ödenmesi istendiğini, anılan ihtarname 18/02/2019 tarihinde tebliğ edilmesine ve söz konusu ödemelerin yine de yapılmaması üzerine davalı tarafa sunulan Bursa 21. Noterliğinin 06/03/2019 tarih ve 9071 yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiğini, söz konusu ihtarnamede ilk ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması sebebiyle sözleşmenin 5. Maddesine istinaden sözleşmenin feshedildiği belirtilerek aynı maddeye istinaden sözleşme bedelinin bir gün içinde ödenmesi ihtar edildiğini, işbu ihtarnameye rağmen vaki alacağın tutarı ödenmeyince Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası marifetiyle davalı borçlu hakkında icra takibine girişildiğini ve ancak davalı borçlunun bu itirazları tamamen haksız olup, takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, bu nedenlerle davalı borçlunun itirazının iptaline, itirazın kötü niyetli ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olması sebebiyle davalı borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile müvekkili şirket arasında daha evvel reklam hizmet sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmede kararlaştırılmış ücretlerin tamamı KDV dahil olmak üzere müvekkili şirketçe davalı tarafı ödendiğini, sözleşme bitiş tarihlerinde davacı şirket tarafından müvekkili şirketçe yapılmış ödemelere hiçbir şekilde fatura kesilmediğini, fatura kesilmediğini öğrenen şirket yetkilisi davacı şirket yetkilisini arayarak bir önceki sözleşmeye aykırı hareket edildiğini, kesilmesi gereken faturaların kesilmediğini, bu nedenle yürürlükte olan sözleşme nedeniyle şuana dek sunulmuş hizmetin bedelini ödeyerek hizmet almak istemediğini, sözleşmeyi sona erdirmek istediğini, davacı şirket yetkilisine bildirdiğini, davacı şirket tarafından sunulmuş olan reklam hizmetler sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde ifa edilip edilmediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra takip dosyası, Bursa 21. Noterliğinin 04/02/2019 tarih ve 5062 yevmiye sayılı ihtarnamesi, Bursa 21. Noterliğinin 06/03/2019 tarih ve 9071 yevmiye sayılı ihtarnamesi, icra inkar belgesi, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 15/03/2019 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 22/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 27/03/2019 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş taraflarca ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 30/01/2020 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı tarafın dosyasına sunduğu flash bellek incelendiğinde 26/12/2018 ve 27/12/2018 tarihli 100 adet Yılbaşı konulu reklam görüntüsünün şehrin farklı yerlerinde mevcut olduğu ve davacı tarafından reklam hizmetinin verildiği, verilen bu hizmet bedelinin 18.950,00 Tl olarak hesaplandığı, başlangıç tarihi 01/12/2018, bitiş 01/12/2019 tarihli toplam 94.750,00 TL bedelli sözleşme kurulduktan sonra davacı şirket yetkilisi Tolga Aydemir’e yapılan nakit ödemeler ve banka havaleleri incelendiğinde davacı tarafa toplam 65.500,00 TL ödemenin yapıldığı, kalan tutarın 29.250,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden somut olayda, taraflar arasında Açık Hava CLP Reklam Kullanım ve Satınalma Sözleşmesi düzenlendiği sabit olup ihtilaf dışıdır.
Sözleşmenin 2. Maddesinde konusu, 3. Maddesinde İşin tutarı ve Planlama Tarihleri, 5. Maddesinde Fesih ve Tazminat hakları, 8. Maddesinde ise Ücret ve Ödeme Planı yer almaktadır.
Davacı tarafından 26 Aralık- 1 Ocak 2019 tarihinde 100 adet Bursa CLP, 100 adet Operasyonel Bedel, 100 adet Baskı bedele ilişkin reklam alanlarına dair hizmetin verildiği, davalının cevap dilekçesinde, sözleşmenin imzalandıktan ve hizmet sunulmaya başlandıktan sonrasına yönelik beyanı, mali müşavir bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve sunulan reklam görüntüleri ile sabittir.
Diğer yandan sözleşmenin 8. Maddesine göre ödemeler her hafta cumartesi günleri 4000 TL olarak firma muhasebesinden tediye makbuzu ile tahsil edileceği öngörülmüş ancak davacı tarafından hizmetin verilmesine rağmen ödemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Zira davalı tarafın cevap dilekçesindeki ” önceki sözleşmeye aykırı hareket edildiği kesilmesi gereken faturaların kesilmesi gerekirken kesilmediğini bu nedenle sunulmuş hizmetin bedelini ödeyerek hizmet almak istemediklerini sözleşmeyi sona erdirmek istediklerini ” beyanları ve banka havaleleri ile yapılan ödemelerin hizmetin verilmesinden önce yapılmış olduğu, sözleşmeye uygun olarak bir ödemenin gerçekleşmediğinden bilirkişi raporundaki 65.500 TL ödemenin mahsup edilmesine yönelik mütalaasına itibar edilmemiştir.
Öte yandan davalının cevap dilekçesinde, davalının ileri sürdüğü önceki sözleşmeye aykırı hareket edilmesi sebebiyle fesih iddiasının, düzenlenen iş bu sözleşmenin önceki sözleşmeden bağımsız sözleşme olduğundan, bu sözleşme hükümlerinin geçerli olduğu ve tarafların tacir olup bütün iş ve işlemlerinde basiretli hareket etmeleri gerektiğinden tarafları bağlayacağı sabittir. Dolayısıyla davacının sözleşmenin 5. Maddesine uygun olarak davalı tarafa Bursa 21. Noterliğinin 04/02/2019 tarih ve 5062 yevmiye numaralı ihtarname ile ödemenin yapılması için 01/03/2019 tarihinde ihtarın tebliğ edildiği ve ödemenin yapılmadığından davacının sözleşmenin feshinde haklı olduğu ve sözleşmenin 5. Maddesi gereği sözleşmenin sonuna kadar tekabül edecek ayların bedelleri olan toplam 94.750 TL alacağın ispat edildiğinden davacının bu miktar alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının ihtarnamenin tebliği 08/03/2019 tarihinden takibin yapıldığı 15/03/2019 tarihine kadar işlemiş avans faizinin 151,86 TL olduğundan davanın kabulu ile itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafından her ne kadar fatura düzenlenmediği ileri sürülmüş ise de taraflar arasındaki sözleşmenin 8. Maddesine göre hizmet alımı bittikten sonra faturanın müşteriye kesileceği taraflarca kararlaştırıldığından hizmetin tamamlanması beklenmeden ödemenin gerçekleşmediği anlaşılmakla davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Dava konusu alacağın likit olduğu, davalının itirazında haksız olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, davalının Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 18,980,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.482,75 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.146,18 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.336,57 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 700,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 65,00 TL olmak üzere toplam 765,00 TL yargılama gideri ve 1.146,18 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.911,18 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 12.965,68 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2020
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.