Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/325 E. 2022/1012 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/325
KARAR NO : 2022/1012

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16922-29664-62702] UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16884-88245-99718] UETS
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2019
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
YAZIM TARİHİ : 13/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa Atatürk Kent Ormanı içerişinde bulunan Extrem Park işletmesi bünyesinde kullanılmak üzere “Raylı Taşıma Sistemi ve Suni Kayak Tesisi” kurmak isteyen davacı ile davalı arasında 23.11.2017 tarihli Tekray ve Tekkay üretim sözleşmeleri imzaladığını, Tekray üretim sözleşmesine uyarınca 100.000 Euronun davalı şirketin hesabına yatırıldığını, 8 hafta içinde uygulama projelerinin hazırlanması, 16 hafta içinde araç uygulamalarının yapılması ve 28 hafta sonunda tesisin devreye girmesinin kararlaştırıldığını, 19 hafta sonunda sadece bir taslak rapor hazırlandığından noter ihtamamesi ile sözleşmenin feshedilerek yapılan masrafların makbuzlarıyla birlikte belirlenerek kalan paranın iadesinin istendiğini ancak bu güne kadar davacı şirkete ödenmediğini, sözleşmenin tamamlanması nihai süreyi aştığından proje bedelinin %1i olan 4.126.25 Euronun davacı şirkete ödenmesi gerektiğini, Tekkay üretim sözleşmesine göre 35.000 Euro ve 55.000 TL’nin davalı şirketin hesabına yatırıldığını, projenin 16 hafta içinde kullanıma hazır bir şekilde teslim edilmesi gerekirken 3O gün ek süreden sonra 4 ay daha geçmesine rağmen projenin bitirilemediğini, imalatı yapılan kısımların da sözleşme ve standartlarına aykırı şekilde yapıldığını ve bunların Bursa 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/49 D.İş sayılı delil tespiti dosyasında belirlendiğinden alacak miktarlarının tespiti ile fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL alacağın sözleşme fesih tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 14/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava değerini 518.142,20 TL arttırarak talebini 538.142,20 TL’nin sözleşme fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanacak kanuni temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair davasını ıslah etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediğini,Tekray Raylı Taşıma Sistemi Tasarmı, Üretimi ve Kurulumuna ilişkin sözleşme gereğince müvekkilinin iddiaların aksine çalışmalarını yürüttüğünü. sözleşmenin 6.maddesine göre 31.01.2018 tarihine kadar davacının ödemesini tamamlamış olması gerektiği halde tamamlanmadığını, davacının edimini eksiksiz yerine getirmediğini, davacının devamlı değişkenlik gösteren ve işin gecikmesine neden olan proje değişikliği taleplerinden bahsetmediğini, proje planına göre araç uygulamalarının başlatıldığını ve tedarikçilere siparişlerin verildiğini kalan ödemelerin yapılmaması nedeniyle araç uygulamalarının beklemek zorumda kaldığını, o günlerde oluşan toplumsal baskının davacının işin yapılmasını geciktirmesi ve ödemeleri kasti olarak aksatmasına neden olduğunu ayrıca davacı yanca yaptırılan tespit raporunu kabul etmediklerini, müvekkilinin cari hesap gcreği borçlu değil alacaklı olduğunu, açılan davayı kabul etmediklerini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir .
KANITLAR.
Sözleşme, keşif bilirkişi incelemesi, bilirkişi raporu, tanık beyanları,

KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; taraflar arasında raylı taşıma sistemi ve suni kayak tesisi yapılmasına ilişkin Tekkay ve Tekray üretim sözleşmesi kapsamında oluşan alacağın davalıdan tahsiline yöneliktir.
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, gösterilen tanıklar dinlenmiştir.
Dinlenen davalı tanığı … beyanında; ” dava konusu işi Bursa Büyükşehir Belediyesinden Euras Pazarlama Dış Tic. Şirketinin sahibi olarak kendi şirketinin aldığını, sonradan davacı şirket bu işin finansmanında bu işe ortak olmak istiyoruz deyince buranın teknik şartnamelerini davalı şirket ve kendi şirketinin hazırladıklarını, bu tasarımdan sonra davacı şirketin bu işe finansman olarak ortak olmak istediği söylediğini, Ekstrem parkı yapanın kendileri olduğunu, 20 yıldır bu işin içinde olup Avrupa’da ve Türkiye’de toplam 15 tane bu şekilde park kurduklarını, Türkiyede 4 tane park kurduklarını, bu sözleşme imzalandıktan sonra işi davacı şirketin üstlendiğini, bu raylı sistem için davacı şirketin Antalya’dan Musa isimli bir eleman aldığını, bu elemanın Antalya’da da benzeri işler yaptığını, tecrübeli olduğunu ancak sözleşmedeki işin raylı sistemin yapılacağı alandaki tüm ağaçları kestikleri için basına yansıdığını ve bölge halkının orman katlediliyor diye ayaklandığını, raylı sistemin yapılmama sebebinin bölge halkının tepkisi olduğunu, suni kayak tesisinin ise şuanda bile faaliyette olduğunu, dört dörtlük işlediğini, hatta projelerin belediye tarafından bile onaylandığını, davacı tarafın bu işle ilgili olarak davacı şirketteki hissesini satmış olmasına rağmen kendisini dolandırılıcılıktan dolayı şikayet ettiklerini davacının yine aynı yerde başka bir iş yaptırdıkları Okko isimli şirket ile de davalık olduklarını ve onlarında ödemelerini yapmadıklarını beyan etmiştir.
Dinlenen davalı tanığı … beyanında; “.. davacı şirketi mali müşavir olarak kendisinin kurduğunu ve diğer tanık Ervin beyin de muhasebe işlerini kendisinin takip ettiğini, dava konusu işe ilişkin ilk proje aşamasında Ervin bey ile çalıştıklarını ancak daha sonra Ervin beyin şirketteki hissesini devrederek şirketten ayrıldığı için davalı şirketin yaptığı işteki ayıplarla ilgili bir bilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
Dava konusu işin yapıldığı mahalde 1 inşaat mühendisi, 1 jeoloji mühendisi 1 polimer mühendisi , dava konusu alacağın eser sözleşmesinden kaynaklandığından bu konuda uzman hukukçu hesap bilirkişi, 1 kayak eğitmeni bilirkişi eşliğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Keşif mahallinde davacı tarafından gösterilen tanık …’in , davacı şirketin yetkilisi olması sebebiyle tanık sıfatı ile dinlenilmesinden vazgeçilerek, şirket yetkilisinin isticvabına karar verildi.
Davacı şirket yetkilisi … isticvap beyanında; ” Dava konusu şuanda keşfini yaptığımız suni kayak tesisine ilişkin sözleşmeler düzenlendikten sonra işin yapımına davalı firma başladı, bana göstermiş olduğunuz dosya içerisindeki Tekray ve Tekkay üretim sözleşmesindeki imzalar bana aittir, işin yapıldığı sırada çalışan işçilerin başında bulunuyordum, işin yapılmasını takip ediyordum, öncelikle işin yapımı için malzemelerin üretim işinin yapılması gerekmektedir, anlaşmamıza göre de yaklaşık 3 ay içerisinde malzemelerin üretilmesi gereklidir ve Mart ayında montajı yapılması gerekiyordu, buna rağmen bu süre içerisinde malzemeler gelmedi, montajı yapılmadı, yaklaşık Ağustos ayında açılış var diye şuanda keşfini yaptığımız malzemeleri getirip montajını yaptılar ancak montajı da sözleşmeye uygun yapılmadı, yine davalı ile taahhüdümüz gereği açılışta test kayışları yapılacaktı o dönemde belediye başkanı da test kayışı yapacaktı ancak gerçekleşmedi, montaj sisteminden kaynaklanan ayrılmalar, kopmalar, vidaların yukarı çıkması, direnaj sisteminin olmaması sebebiyle tehlike arz ediyordu, yine profesyonel kayakçı bir bilirkişi de gelip burada kontrol etti ve inceledi ve burada kaydırmanın çok büyük tehlike arz ettiğini ve kesinlikle yapılmamasını bize söyledi, sonrasında biz yaklaşık 1 sene bu tesisi açamadık, daha sonra yaklaşık 1 sene sonra tobeing sistemine döndük, şuanda da bu sistemle çalıştırıyoruz, Tekray yolcu taşıma hattı hiç yapılmadı, projesi çizilmedi, bize sadece bir taslak halinde bir kopya verildi, biz de onu kabul etmedik, o da sözleşmeye uygun olarak gerçekleşmedi, yazılı beyanlarımızı tekrar ediyoruz.. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 18/11/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; taraflar arasında akdedilen 23.11.2017 tarihli Tekray Üretim Sözleşmesi ile yine 23.11.2017 tarihli Tekkay Üretim sözleşmesinin TBK 480.maddesi kapsamında götürü bedelli eser sözleşmesi olduğu, yüklenici davalının edimlerini TMK 2.maddesinde zikredilen ve genel itibari ile özen borcuna uygun ifa etmediği ,yapılan eserin ayıplı ve ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının ihbar külfetini yerine getirdiği ve TBK 473/1 maddesi gereği sözleşmenin süresini beklemeden sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği ve TBK 475/1 maddesi gereği sözleşmeden dönüp yapılan iş bedeli düşüldükten sonra fazla ödenen bedeli talep edebileceği, yüklenicinin Tekkay sözleşmesi gereği üstlendiği edimleri tüm sözleşme kapsamına göre ve % 76,36 oranında tamamladığı, Tekkay Sözleşme hükümleri gereği davalının toplam hak ediş miktarının 38.179,14 Euro olduğu, davacının davalıya akdedilen sözleşmeler gereği muhtelif tarihlerde her iki sözleşme için toplam 141.902,38 Euro ödediği, bu ödemenin; 100.000 Euro’sunun Tekray sözleşmesi gereği, 41,902,38 Euro’sunun ise Tekkay sözleşmesi gereği ödendiği, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesine göre davalının 41.650,00 Euro bedelinde iş yaptığı ve suni kayak altlığının kenetleme pimlerine geçmemesi sebebi ile toplam bedelden %10 ve alt dolgu nonwoven malzemesinin suyu emmemesinden dolayı %20 kesinti yapılarak toplam imalat bedelinin 38.179,14 Euro olduğu, 41.650,00 Euro (Yapılan ödeme) -38.179,14(Toplam hakediş) Euro = 3.470,86 Euro davacı tarafça davalı yana fazla ödeme yapıldığı, yapılan fazla ödemenin Tekkay sözleşmesi gereği 07.05.2018 (06.05.2018 tarihi Pazar gününe denk geldiğinden) 07.05.2018 tarihi olduğundan ve bu tarih itibari ile Merkez Bankası verilerine göre Euro 5.0838 TL, 3.470,86 Euro *5,0838 TL = 17,645,15 TL davacının davalıya fazla ödeme yaptığı, Tekray proje ve sözleşme hükümlerine göre davalı edimini ifa etmediği davacının iş bu sözleşme gereği davalı yana 23.11.2017 tarihinde 100.000 Euro ödeme yaptığı, işin bitirme seviyesinin % 60 olduğu ve alacağın muacceliyet tarihinin 24.04.2018 olduğu bu tarih itibari ile Merkez Bankası verilerine göre 1 Euro 5.0710 TL olduğundan; 100.000 Euro*4.9952 TL =499,524,00 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu; tüm sözleşmeler gereği 417.645,15 TL+17.165,17 TL = 517.165,17 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu; davacının Tekray Sözleşmesi hükümleri gereği cezai şart talep etme hakkı şartları oluştuğu kanaatine varılığından ilgili sözleşmenin 4/son paragrafı gereği toplam belirlenen imalat bedeli olan 412.625 Euro üzerinden;412.625 Euro *9401— 4.126.25 Euro cezai şart talep edebileceği ve bu cezai şartın 23.11.2017 tarihli Tekray sözleşmesinin muacceliyet tarihi olan 07.05.2018 tarihi Merkez bankası verilerine göre 1 Euro 5.0838 TL olarak baz alınarak ; 4.126.25 Emro * 5.0838 TL=20.977,03 TL cezai şart bükümleri gereği alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin bilirkişi heyetinin raporuna karşı itiraz ve beyanlarını değerlendirir önceki bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 23/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda; davalı firma Tekray çalışması İle ilgili gerekli teknik çalışmaları tamamladığını, sahada yaşadığı sosyal sorunlar dolayısıyla önce işi askıya aldığını, ödemesinin tamamlanmamış olması sebebiyle tek taraflı feshetmesi sebebiyle sözleşmenin 12.3 maddesinin uygulanması gerektiği; sözleşmenin 4.3 bu projeye ait süreçler bölümünde 8 hafta içinde uygulama projesi yapılması, 16 hafta içinde araç uygulamalarının yapılması taahhüt edildiği uygulama projesinin olmadığı sadece görsellerin bulunduğu görüldüğü, sözleşmenin 12.3 maddesinde fesih tarihinden itibaren ödemelerin durdurulacağını, ancak fesih tarihine kadar yapılmış ödemelerden fesih tarihine kadar yapılmış çalışmaların bedeli fesih nedeni ne olursa olsun iade edilmeyeceğinin yazıldığı ancak dosya içerisinde davalı şirket tarafından yapılan masraflara ait fatura, makbuz gibi her hangi bir evrak bulunamadığı, davalı firmanın suni kayak altlığı ürettiğini ve bu altlığın aynı fayans malzemesi gibi paketlerde satıldığını, her bir parçanın metrajının belli olduğunu, arazinin düzgün olmaması sebebiyle verildiğini, üretici firmanın düzenlemiş olduğu fatura metrajlarının sunulması: Öncelikle dosya içinde fatura bulunmadığı sadece Mustafa Uysal’ın Fikret beye gönderdiği yazışmada suni kayak çalışmasının 1520 m2 döşemesi tamamlandığı bildirildiğini, kök raporda da belirttildiği gibi yerinde tek tek sayılarak 1.250,00 m2 bulunduğunun belirlendiğini,faturanın olduğu ve 1.520,00m2 özerinden kesildiği dosya içinde olsa bile faturaya değil yerinde yapılan imalatın m2 si hesaplanacağı için arazide 1.250, 00 m2 hesaplandığı, testin yapılması için referans alınan TSEK 325 özel bir test şartnamesi olduğunu ve polypropilen malzeme ile tanımlandığını, ürünün polyetilen malzemeden yapıldığını ve bu şartname ürünlerine karşılık gelmediği; öncelikle yapay kızak pisti zemin malzemeleri standardı TSEK 325 değil, TSE K 305 standardı olup, kök raporda belirtildiği üzere numuneler uygun olmadığından standartta istenilen sertlik, çekme dayanımı ve dış hava şartlarına dayanıklılık deneyleri yapılamadığı, Gebze’de bulunan TSE Kimya Laboratuvanna gönderilen polimer numuneleri üzerinde yapılan deney sonuçlarına göre yapay kızak pisti için kullanılan polimer malzemenin hammaddesinin alçak yoğunluklu Polietilen olduğunun belirtildiği, ürünün polietilen malzemeden üretildiği, ayrıca fiziksel ve kimyasal olarak yapılabilen deneylerin sonucunda malzemenin TSE K 305 “yapay kızak pisti zemin malzemeleri” standardına uygun olduğunun kök raporda belirtildiği, Nonwoven malzemenin suyu emmesi gibi bir talep veya taahhüdün bulunmadığım, buradaki maksadın altlık ve toprak arasında yumuşak bir geçişin sağlanması ve suyun hızlı bir şekilde ortamdan alt zemine ulaşmadan kaydırılması olduğu, davalı şirketin 03.05.2019 tarihli dilekçesi ve ekleri incelendiğinde, suni kayak alt malzemesinin sertifikalandırılmış olduğu ve su geçirmeme özelliğine sahip olduğunun belirtildiği, dosya içeriğine göre davacı firmanın böyle bir talebinin olmadığı ayrıca dava dosyası incelendiğinde nonwoven malzeme ile ilgili herhangi bir sertifikaya rastlanılmadığı genel olarak Nonwoven malzemeler, örme veya dokuma olmayan sadece özel kullanımlar için üretilen teknik bir tekstil malzemesi olup, bu özel ürün sıvı çekebilen, sıvı itebilen, sağlam, esnek, yumuşak, gergin, yanmayı geciktirici özelliği olan, filtre edici özelliği de bulunan, bakterilere karşı dayanıklı antibakteriyel yapısıyla bilinen bir ürün olduğu, Nonwoven malzemelerin sıvıyı tamamen çekmesi veya tamamen itmesi gibi bir durum söz konusu olmadığı, yağış miktarının durumuna göre gerekli olan yani kaymayı engellemeyecek şekilde su birikintisi oluşturmadan belli miktardaki suyu alt zemine geçirerek ortamdan uzaklaştırması gerektiği, aradan geçen uzun zamandan dolayı, 24.09.2020 tarihinde yapılan keşif esnasında, sahada kullanılmış olan nonwoven malzemenin aşırı yıpranmış olduğu görüldüğünü, sahada bulunan aşırı yıpranmış nonwoven malzemeden alınan numuneler üzerinde; sıvı emme veya itme oranını, sağlamlılığını ve gerginliğini belirleyecek deneyler, deney sonuçları gerçeği yansıtmayacağından dolayı yaptırılamadığı, E- Teklifte pist ile ilgili drenaj çalışmasının dahil olmadığını, kurulum esnasında bu durumun içleri, davacı şirketin pistin drenajı yapmak ile yükümlü olduğunu bildiği; iddiaya göre drenajı davacı taraf yapacaksa, projeyi yapan şirket drenajın yapılmasının mecburi olduğunu karşı tarafa bildirmek, yapmıyorlarsa imalatları yapmamak veya drenajı yapmadığı taktirde meydana gelebilecek problemleri karşı tarafa yazı ile bildirerek karşı taraftan oluşacak problemleri kabul ediyoruz dedikleri imzalı kaşeli bir tutanak alması gerektiği, davalı firmanın bir suni kayak tesisi teslim etme sözleşmesi yapmadığını, yapılan tesisin üzerinde kayak malzemeleri ile denemeler yapılarak ve sorun yaşanmadığı onayı alındıktan sonra kuruluma devam etme onayının verildiğini, tesisin suni kayak için kullanılabilmesi için daha fazla bir alan bilgisi getirilmesine rağmen davacı şirket bu yönde iyileştirme yapmak yerine bot ile kayma şeklinde 2 senedir kullanıldığı, kullanım sorunu geri bildirimi yapılmadığı, dolayısıyla garanti süresi içerisinde herhangi bir sorun yaşanılmadığmı belirtildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Taraflar arasında 23/11/2017 tarihli Tekray Üretim Sözleşmesi ve Tekkay Üretim Sözleşmeleri imzalanmıştır.
Sözleşmenin 4.maddesi uyarınca tesislerin 16 hafta (+/-2) içerisinde teslimi kararlaştırılmıştır.
Sözleşmelerin süresinde ifa edilmemesi üzerine davacı tarafından gönderilen Bursa Noterliğinin 03/04/2018 tarih ve 6873 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle sözleşmelerin fesih edildiği ihbar edilmiştir. Noter ihtarnamesi 05/04/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, ihtarnamede 15 günlük atıfet süresi verildiğinden 21/04/2018 tarihinde temmerrüt oluşmuştur.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı yüklenicinin Tekyay Sözleşmesi uyarınca yükümlendiği yükümlülüğü %76,36 oranında tamamladığı, Tekray Sözleşmesi ile ilgili olarak ise henüz işe başlamadığı ve dolayısıyla iş bitirme seviyesinin %0 olduğu anlaşılmıştır.
Yüklenicinin yükümlendiği işi süresinde teslim edememesi ve yaptığın kısmın ise ayıplı olması nedeniyle davacı iş sahibinin sözleşmeyi feshi haklı fesihtir.
Tekyay Sözleşmesi uyarınca, davacı tarafından ödenen 41.902,38 Eurodan davalının yaptığı işlerin bedeli olan 41.650 Eurodan ayıplı imalat bedeli nedeniyle indirim yapıldığında davalı hakedişinin 38.179,14 Euro olacağı dolayısıyla davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya fazladan ödediği 3.470,86 Euroyu (17.645,15 TL) talebinde haklı olduğu anlaşılmıştır.
Tekray Sözleşmesinde ise davalının yükümlülüğünü ifa için hiç başlamadığı dolayısıyla bu sözleşme için davacının ödediği 100.000 Euroyu (499.520,00 TL) davacıya iadeyle yükümlü olduğu anlaşılmıştır.
Davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle Tekyay Sözleşmesinin 4/3 maddesi uyarınca %01 cezai şart ödemekle yükümlü olduğundan sözleşme bedeli olan 412.625 Euronun %01 i olan 4.126,25 Euro (20.977,03-TL) cezai şartı ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varılmıştır.
Neticeten yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere,538.142,20 TL’nin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının ıslah talepli davasının KABULÜNE,
538.142,20TL’ nin 07/05/2018 tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 36.760,49-TL harçtan peşin alınan 9.190,12-TL harcın (341,55- TL peşin harç + 8.848,57-TL ıslah harcı ) mahsubu ile bakiye 27.570,37-TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 5.851,71 -TL yargılama gideri ile 9.190,12-TL harcın (341,55-TL peşin harç + 8.848,57-TL ıslah harcı ) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yararına ölçümlenen 43.957,11-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,

6-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı gideri;
‭ 50,8‬0 TL ilk gider,
384,90 TL keşif harcı
150,00 TL araç ücreti,
‭633,66‬ TL test ücreti,
4.000,00 TL bilirkişi ücreti,
‭632,35‬ TL tebligat ve posta gideri,
5.851,71- TL toplam gider