Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/286 E. 2022/137 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/286
KARAR NO : 2022/137

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR :1-… – … …
2-… MÜHENDİSLİK MÜMESSİLLİK TAAH. MAKİNA SAN.ve TİC.LTD.ŞTİ. …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA :Ortaklıktan çıkma
DAVA TARİHİ : 08/04/2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
YAZIM TARİHİ : 07/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesinin tahsili davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ‘in davalı şirketin 5 hisse sahibi kurucu ortağı olduğunu, şirketin % 95 hissesinin şirket müdürü …’a ait olduğunu, müvekkilinin …’ın kız kardeşi ile evli iken bir müddet sonra boşandığını, şirketin …’ın babası tarafından kurulduğunu, müvekkilinin şirketi bir müddet yönettiğini, boşandıktan sonra ortaklar arasındaki ihtilaflar yaşandığını ve şirketten kovularak bir daha şirket işlerine dahil edilmediğini, müvekkilinin Ayvalık ilçesine döndüğünü ve uzunca bir süre şirket işlerinden uzak kaldığını ve bugüne kadar kar payı, huzur hakkı, maaş vs. gibi her ne nam altında olursa olsun bir ödeme almadığını, müvekkilinin şirketten ayrılmak istediğini, ortaklık payına düşen bedeli şirket müdüründen talep ettiğini, senin hissen yok cevabı aldığını, müvekkilinin Bursa iline dönerek şirketin Ticaret Sicil kayıtları yaptığı inceleme sonucu, rıza ve haberi olmaksızın sermaye artırımı yapıldığı, kendi adına sahte imzalar atılarak kararlar alındığını tespit ettiğini ve şirket müdürü hakkında Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunarak şikayetçi olduğunu, ceza yargılaması sırasında ortaklar kararlarının sahte olduğu ve hukuken geçerliliğinin bulunmadığını, kararların geçersiz olduğu ve sermaye artırım kararları ile müvekkiline ait payların düşüldüğünü, davalı şirket müdürünün müvekkilinin imzalarını taklit ederek sürekli suç ve usulsüz işlemler gerçekleştirdiğini belirterek bu süreç zarfında alınan kararların iptali ile müvekkiline ait %5 hissesinin tespit edilerek şirketin tasfiyesine karar verilmesini, dava sonuçlanıncaya kadar kayyumun tasfiye memuru olarak görevlendirilmesini, şirketin gerçek değerinin tespiti ile %5 pay oranı karşılığının hesaplanmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 15/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; müvekkilin ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini, tespit davası olarak açılan davada Hakan Albayrak hariç olmak üzere davalı şirket yönünden eda davası olarak ıslah ettiğini, yargılama ile hesaplanan müvekkilinin %5 hissesine denk gelen 419.742,15-TL ayrılma akçesinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davalı müvekkili şirketin sermaye artışı, hisse devrine dair tüm genel kurul kararlarının iptali ile şirket feshi ve tasfiyesine karar verilmesi, şirketin mal varlığının korunması ve şirket kayıtlarında sahte işlemlere mahal vermemek adına şirket malvarlığına tedbir konularak şirkete kayyum atanması amacıyla huzurdaki davanın açıldığını, davacının tek yönlü talep ve beyanlarının dikkate alınarak verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olmasından dolayı kaldırılmasını, davacının hükümsüzlüğünü talep ettiği genel kurul kararıyla ilgili olarak hak düşürücü sürenin geçtiği, müvekkilinin %95 oranında hissedar olması nedeniyle herzaman istediği kararı alabileceğini, şirketin feshi koşullarının oluşmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini savunmuştur.

KANITLAR:
Davalı şirketin ticari sicil dosyası, bilirkişi raporları,
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve ayrılma akçesinin tahsiline ilişkindir.
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, gösterilen tanıklar dinlenmiştir.
Dinlenen davalı tanığı … beyanında; “…Ben davalı şirkette 15 yıldan beri teknik müdür olarak çalışıyorum, davacı 15 yıldan beri bir veya iki kez şirkete uğramıştır, davacının şirketle bir ilgisi bulunmamaktadır, şirketteki işleri diğer ortak Hakan bey tamamen kendisi yürütmektedir, davacının şirkete nasıl ortak olduğunu bilmiyorum, sanırım kanuni zorunluluk nedeniyle ortak yapılmıştır, davacı sanırım şirketin diğer ortağı Hakan beyin eniştesidir, davacıya imzalaması evrak gönderip gönderilmediğini hatırlamıyorum benim bilgim bundan ibarettir… ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davalı tanığı … beyanında; “…ben davalı şirketin dış ticaret işlerinde sorumlu olarak çalışmaktayım, şirketin işlerini Hakan Albayrak yürütmektedir, ben davacıyı hiç görmedim, ismini de bu dava vesilesiyle duydum.. ” şeklinde beyanda bulunmuştur .
Dinlenen davalı tanığı … beyanında; “… Ben SMMM Salih Pehlivan’ın yanında çalışmaktayım, davalı şirketin defterlerini çalıştığım mali müşavir ile birlikte tutmaktayım, 1997 yılından beri davalı şirkette çalışıyorum, davacıyı 1997 yılında şirketin kuruluşunda gördüm, 2012 yılında bir genel kurul toplantısına katılmıştır, onun dışında hiç görmedim, davacının şirkete gelmişliği-gitmişliği yoktur , davacının şirket kuruluşundaki sermaye payı ödemesini de … yapmıştır, şirketin faaliyeti ile ilgili tüm borçlanmaları da … yapmıştır ..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyanın SMM , İnşaat Mühendisi ve Makine Mühendisi bilirkişiye tevdii ile bilirkişiden tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ayrıca davanın kabul edilmesi ihtimaline binaen, mahkememizce uygun çözüm olarak davacının ortaklıktan çıkmasına da karar verilebileceğinden davacının çıkma payının da hesaplanması yönünden rapor aldırılmıştır.
Konusunda uzman SMMM, Makine Mühendisi ve İnşaat Mühendisi bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 02/01/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; kararların alındığı tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı eski ticaret kanunu hükümlerine göre hisse devrinin mutlaka noterlikte yapılacak hisse devir sözleşmesi ile yapılması gerekeceği, hisse devrinin noterlikte yapıldığına dair bir sözleşme dosya ve ekindeki evraklar içinde mevcut olmadığı eğer böyle bir sözleşme varsa dosyaya ibraz edilmesi gerekir yoksa alınan pay devrinin geçerliliği söz konusu olamayacağı, diğer pay devirlerine ait tüm noterlikçe onaylanmış sözleşmeler dosyaya ibraz edildiği ancak dava konusu devre ait sözleşme dosyada bulunmadığı, kaldı ki o tarihte yürürlükte olan yasaya göre hisse devrinin pay defterine kaydı için ortaklardan en az dörtte üçünün devire onay vermesi gerektiği ve davacı ortağın imzasının kendisine ait olmayıp sahte imza kullanıldığı asliye ceza mahkemesi kararı ile de karara çıkıp onaylandığı, bütün bu tespitler neticesinde şirket ortaklar kurulunda alman kararların iptal edilip edilmemesi hakkındaki nihai karar sayın mahkemeye ait olduğu, her iki ihtimale karşı da hesaplama yapıldığı, teknik bilirkişilerce makine, teçhizat, demirbaş,taşıt araçları ile arsa,tarla ve binaların rayiç değerleri tespit edilmiş bilanço buna göre düzenlendiği, öz varlık hesaplanırken aktif yani varlıkların toplamından kısa ve uzun borçlar toplamı çıkarılacağı buna göre hesaplama yaptığımızda şirketin rayiç bilançosuna göre 30.09.2019 tarihi itibari ile öz varlık tutarı: bu hesaplamada sermaye artırımı ret edileceği için davalı ortağın sermaye artırımında kullandığı 99,500,00-TL nin davalı ortağın alacağına yazılıp öz sermayeden düşülmesi gerekeceği, davacının hissesinin 0 5 olarak kabulü halinde hissesine düşen tutar: 255,966,23-TL olup, ayrıca 7143 sayılı kanuna göre yapılan virman neticesinde alması gereken tutar 142,135,90-TL olup öz sermayedeki payı ile hesapladığımızda şirketten alması gereken tutar toplamı sermayesinin %0001 olduğu varsayılırsa öz sermaye 5,218,821,63 TL, öz sermayeden hissesine düşen pay: 5.218,82-TL |, 7143 sayılı yasa kapsamında alması gereken pay: 2.842,71-TL olup toplam hakedeceği tutarın 8.061,53-TL olduğu bildirilmiştir.
Davalı şirket adına kayıtlı taşınmazların dava ve keşif tarihi itibarıyla değerlerinin tespiti amacıyla bulunduğu mahkemelere talimat yazılmıştır.
Savaştepe Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/24 Tal.sayılı dosyasında aldırılan 25/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Güvemküçüktarla Mahallesi 159 ada 8 nolu parsel 6.088,44 m2 olup parasal değeri: 6.088,44 m2 x 3,3632- TL = 20.476,64 TL olduğu bildirilmiştir.
Sındırgı Asliye Hukuk Mah. 2020/26 Tal. Sayılı dosyasında aldırılan 29/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Balıkesir ili, Sındırgı ilçesi Kocasinan Mahallesi 104 ada 6 parsel nolu taşınmazın keşif tarihi itibarıyla değerinin 64.300,00 TL, dava tarihi itibarıpla değerinin 55.240,00 TL , Bursa ili, Sındırgı ilçesi Kocabey Mahallesi 168 ada 25 parsel nolu taşınmazın keşif tarihi itibarıyla değerinin 83.570,00 TL , dava tarihi itibarıyla 72.980,00 TL olup, her iki taşınmazın keşif itibarıyla değeri toplamının 147.570,00 TL , dava tarihi itibarıyla toplam değerinin 128.220,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Bigadiç Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/56 Tal. Sayılı dosyasında aldırılan 09/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Okçular Mahallesi Olcak Mevki 143 ada 44 parselde bulunan 13.033,72 m*’lik ve tarla vasıflı taşınmazın, 13.033,72 m2 X 3,00 TL m2 – 39.101,16 TL olup, keşif tarihi 07.09.2020 itibarıyla değeri; 13.033.72 m2 X 3,50 TL/m2= 45.618,02-TL olduğu, Okçular Mahallesi Okçabaşı Mevki 143 ada 69 parselde bulunan 11.000,14 m2 ‘lik taşınmazın dava tarihi 08.04.2019 ilibarıyla değeri; 11.000,14 m? X 3.00 TL/m2 = 33,000,42 TL, keşif tarihi 07.09.2020 itibarıyla değeri; 11.000,14 m2 X 3.50 TL/m2= 38.500,49 TL olduğu, dava konusu taşınmaz Okçular Mahallesi Bağlar Mevki 143 ada 519 parselde bulunan 2.112,23 m”’lik ve tarla vasıflı taşınmazın, dava tarihi 08.04.2019 itibarıyla değeri; 2.112,23 m2 X 8,00 TL/m2 = 16.897,84 TL, keşif tarihi 07.09.2020 itibarıyla değeri; 2.112,23 m2 X 10,00 TL/m2 — 21.122,30 TL olduğu bildirilmiştir.
Ayvalık 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/58 Tal. dosyasında aldırılan 08/10/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; 337 ada 11 nolu parselde bulunan taşınmazın keşif tarihi 25/09/2020 tarihi itibari ile tam hisse değeri 14,08 m2 x 4.500 TL/m2 — 63.360 TL dava tarihi 08/04/2019 tarihi itibari ile tam hisse değeri 54.715,00-TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Dursunbey Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/24 Tal. sayılı dosyasında aldırılan 05/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Göbül Mahallesi 108 Ada 259 parsal, 112 ada 67 ve 98 parsel, 135 ada 27 parsel nolu taşınmazların, keşif tarihi olan 28/07/2020 tarihi itibariyle toprak ve ağaç değerleri loplamı 81.973,86 TL, dava tarihi olan 04/08/2019 taribi itibariyle toprak ve ağaç değerleri toplamı 75.884,96 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Dosyanın önceki bilirkişi heyetine Marka ve patent konusunda uzman bir bilirkişide eklenmek suretiyle oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile bilirkişiden taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 31/05/2021 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda; davalı şirketin rayiç bilançosuna göre 31.12.2020 tarihi
itibari ile öz varlık tutarı:
aktif toplamı: 17,685,809,18-TL
,kısa vadeli kaynaklar: 10,465,975,31-TL, uzun vadeli kaynaklar: 1,568,208,94-TL, yabancı kaynaklar toplamı: 12,034,184,25-TL, rayiç değerler üzerinden öz varlık tutarı: 17,685,809,18-12,034,184,25=
5,651,624,93-TL , sermaye artırımı red edileceği için davalı ortağın sermaye artırımında kullandığı
99,500,00-TL’nin davalı ortağın alacağına yazılıp öz sermayeden düşülmesi gerekir: öz
sermaye 5,552,124,93-TL olup, davacının hissesinin % 5 olarak kabulü halinde hissesine düşen tutar:
277,606,25-TL, ayrıca 7143 sayılı kanuna göre yapılan virman neticesinde alması gereken tutar
142,135,90-TL olup öz sermayedeki payı ile hesapladığımızda şirketten alması gereken
tutar toplamı
142,135,90+277,606,25= 419,742,15-TL olması gerektiği, sermayesinin 0,025 dört binde bir olduğu varsayılırsa
öz sermaye 5,651,624,93-TL, öz sermayeden hissesine düşen pay: 1.412,91-TL olup 7143 sayılı yasa kapsamında alması gereken pay: 284,27-TL
, toplam hakedeceği tutar: 1.697,18-TL
olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 13/07/2005, 02/12/2005, 20/12/2006, 25/08/2007, 05/07/2008 tarihli genel kurul toplantılarında alınan kararların iptaline ilişkin talebi hakkındaki hükmün kısa kararda sehven yazdırılmadığı anlaşıldığından HMK 305/a maddesi uyarınca gerekçe yazımı sırasında farkedilen bu eksiklik tamamlanmıştır.
İptali istenen genel kurul toplantılarında sermaye artımı kararları alınmak suretiyle davacının şirket kuruluşunda %5 oranında olan hissesi düşürülmüştür.Davacının iddiası müvekkilinin imzasının sahte olarak atıldığına ilişkin olduğundan bu husus alınan kararları yoklukla sakatlayacağından hak düşürücü süreye tabi değildir.Ancak davalı tarafından davacının şirket ortaklığından ayrılması ve davacının %5 oranında payı olduğu kabul edildiğinden (davalı vekilinin 17/01/2020 tarihli dilekçesiyle) artık bu kararların iptalinde davacının hukuki yararı olmadığından davacının genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davasının reddine ve bu hususun gerekçeye eklenmesine karar verilmiştir.
TTK 636/3 maddesinde “…haklı sebeplerin varlığı halinde her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir.Mahkeme istem yerine,davacı tarafa payının gerçek değerinin ödenmesine veya davacı ortağın şirketten çıkartılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer çözüme hükmedebilir” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yine 6102 sayılı TTK’nın 638/2. maddesinin “Her ortak,haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir…” hükmü ile yine aynı yasanın 641/1. Maddesinde ise “Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir.” hükmü yer almaktadır.
Davacının imzalarının sahte olarak atılarak genel kurul toplantılarının yapılması nedeniyle taraflar arasında güven ilişkisi kalmadığından artık şirket menfaati için birlikte hareket etmeleri de mümkün değildir. Bu nedenle davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda bilirkişi raporunda belirlenen 419.742,15 TL ayrılma akçesi ödenerek şirket ortaklığından çıkmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı şirket yönünden kabulüne, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine,
2- 419.742,15 TL ayrılma akçesinin karar tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı … aleyhine açılan davanın reddine,
4-Davacının genel kurul kararlarının iptali davasında hukuki yararı olmadığından Reddine,
4-Harçlar yasası gereği alınması gereken 28.672,59-TL harçtan peşin alınan 7.294,40-TL harcın (44,40-TL peşin ve 7.250,00-TL tamamlama harcı toplamı) mahsubu ile bakiye 21.378,19-TL harcın davalı şirketten tahsiline (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 11/06/2015 tarih ve 2015/2255 esas -2015/81/66 karar sayılı kararı )
5-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 13.453,20-TL yargılama gideri ile peşin alınan 7.294,40-TL harcın (44,40-TL peşin ve 7.250,00-TL tamamlama harcı toplamı) davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yararına ölçümlenen 37.831,95-TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen talepler yönünden ölçümlenen maktu 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davalı … tarafından yapılan gider olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09/02/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı gideri,
123,90 TL ilk gider,
2.309,40 TL keşif gideri,
9.800,00 TL bilirkişi ücreti,
1.000,00 TL araç ücreti,
219,90 TL tebligat ve posta gideri,
13.453,20 TL toplam gider