Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/266 E. 2020/509 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/266
KARAR NO : 2020/509
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … –
EKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında imzalanan 01/04/2014 tarihli müşteri taşıt tanıma sözleşmesi ile davalı borçlu tarafından müvekkili şirkete akaryakıt alımlarında indirim yapılmasının taahhüdünün verildiğini, sözleşmenin 4.maddesinin 2.bendi uyarınca davalı borçlu şirket tarafından toplam fatura bedelinden %7 oranında indirim yapılmasının taahhüt edildiğini, davalı borçlu şirket tarafından uzun süre uygulanan söz konusu indirim oranı 2017 yılında düşürüldüğünü, müvekkili şirketin itirazı üzerine indirim oranı tekrar %7 olarak uygulandığını ve uygulanmaya da devam ettiğini, taraflar arasındaki ticari teamül kapsamında indirim oranının hiçbir zaman düşürülmediğini ve müvekkili şirkete de düşürülmeyeceğine dair taahhüt ve güven verildiğini, nitekim süreç içerisinde daha düşük yapılan indirim oranı uygulamasının iptal edildiğini ve yine %7 oranı üzerinden indirim sağlandığını, 2018 yılının Mayıs ayında davalı borçlu şirket tarafından yapılan iskonto oranının sözleşme ve ticari teamüle aykırı olarak düşürüldüğünü, müvekkili şirket tarafından farkedildiğini ve duruma itiraz edildiğini, davalı borçlu şirket tarafından durumun düzeltileceği ifade edildiğini ancak sonuç elde edilemediğini, davalı şirket tarafından anılan fesih üzerine herhangi bir dayanak olmadan müvekkili şirketin doğrudan borçlandırma sisteminin bulunduğu hesabından 15.087,60 Tl bedel çekildiğini, müvekkili şirketin davalıya hiçbir borcu olmamasına ve borçlandırıcı herhangi bir fatura veya benzeri kaydın da bulunmamasına rağmen müvekkili şirketin hesabından davalı borçlu şirket tarafından tahsilat yapıldığını, alınan bu bedelin müvekkili şirkete iadesinin gerektiğini, sözleşme hükmü kapsamında taraflar arasında 01/04/2014 tarihinde imzalanan sözleşmenin 01/04/2016 tarihinde ikinci defa uzamış olmakla birlikte 31/03/2018 tarihi itibariyle kendiliğinden sona erdiğini, bu anlamda sözleşme hükümlerinin müvekkili şirket açısından bağlayıcı olduğundan bahsedilemeyeceğini, davalı şirket ile müvekkili şirket arasındaki ticari sözleşme kasamında indirim oranının değişmeyeceği konusunda teamül oluştuğunu ve müvekkili şirkete güven verildiğini, davalı şirket tarafından haksız olarak tahsil edilen bedelin ödenmemesi üzerine tahsili için başlatılan Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2018/14943 esas sayılı icra takibine davalının itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile alacağın %20’en az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının tüm beyan ve iddialarının gerçek dışı, yersiz ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın faturalara yansıtılan iskonto oranlarının düştüğünü iddia ettiğini, müvekkili şirketin iskonto oranını tek taraflı olarak değiştirme hakkına sahip olduğunu, uyuşmazlık konusu olayda sözleşme 01/04/2014 tarihinde imzalandığını, sözleşmenin imzalandığı tarihte USD/TL satış kurunun 2.1530 Tl olduğunu, davacı şirketin 30/10/2018 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini bildirir ihtarnamesindeki güncel döviz fiyatının USD/TL satış kurunun 5,53 Tl olduğunu, yani kur fiyatının %100 üzerinde arttığını, müvekkili şirketin kendi karlılık oranları düştüğünden iskonto oranlarını revize etme yoluna gittiğini, müvekkili şirketin sözleşmeye uygun olarak iskonto oranlarını düşürdüğünü, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 20İcra Müdürlüğünün 2018/14943 esas sayılı icra takip dosyası, müşteri taşıt tanıma sözleşmesi örneği, ihtarname, tebliğ şerhi, dekont, faturalar, Bursa 10. Noterliğinin 09/11/2018 tarih ve 47019 sayılı ihtarnamesi, icra inkar belgesi, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından tahsil edilen paranın istirdadına dayalı olarak 19/12/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 21/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 24/12/2018 tarihinde borca itiraz etmiştir
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler ve bağlı kayıtlar 1 SMMM bilirkişisi, 1 ticari nitelikli cezai şartın hesaplanması için hesap bilirkişisi, 1 akaryakıt uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 01/06/2020 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, sözleşmeye göre davalının iskonto oranlarında revize etme hakkı bulunduğunu, hem dolar kurundaki artış hem de petrol fiyatlarındaki yükselmeler nedeniyle davalı bayinin bu revizyonu yapma hakkı bulunduğunu, ancak 31/03/2018 tarihinde sözleşmenin sona erdiğini ve yenilenmediğini, dolayısıyla faturalarda iskonto yapma mecburiyeti olmadığı gibi olmayan bir sözleşmenin feshinin de söz konusu olmaması gerektiğini, bu nedenle haksız fesih iddiası ile ceza faturası kesilmesinin hukuki olmayacağı mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde toplanan delillerden somut olayda, taraflar arasında 01/04/2014 tarihli müşteri taşıt tanıma sözleşmesinin yapıldığı, davalı tarafından 06/11/2018 tarihli ihtarname ile sözleşmenin fesh edildiğini ve fesih bedeli olarak 15.087,60 TL davacıdan tahsil edilen bedelin istirdadı talep edilmekle, düzenlenen sözleşme, ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 01/06/2020 tarihli bilirkişi heyetinin raporunun gerekçeli, denetime açık hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Maddesine göre sözleşme süresinin 2 yıl olup en fazla bir defa uzatılabileceğinden 31/03/2018 tarihi itibariyle kendiliğinden sözleşmenin sona erdiği anlaşılmakla, davacının sözleşmenin sona erdiği tarihten sonra fatura bedellerinde iskonta yapılması ile yükümlü olmadığı gibi davalının yenilenmeyen sona eren sözleşmeye dayalı olarak haksız fesih sebebiyle ceza-i şart bedeli altinda tahsilat yapılmasının haksız olduğundan davacının istirdat talebinin kabulu ile itirazın iptali takibin asıl alacak üzerinden devamına, alacağın fatura alacağı olduğu likit olduğu anlaşılmakla icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davalının Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2018/….. esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın 15.087,60 Tl asıl alacak kısmı yönünden iptaline, takibin 15.087,60 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda ticari temerrüt faizi ile birlikte devamına,
2-İ.İ.K’NIN 67. Maddesi uyarına icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20 olan 3.017,57 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.030,63 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 180,85 TL’nin mahsubu ile bakiye 849,78 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 1.950,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 58,50 TL olmak üzere toplam 2.008,50 TL yargılama gideri ve 180,85 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.189,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2020
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.