Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/244 E. 2020/776 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/244
KARAR NO : 2020/776

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … – Yeni Yalova Yolu 5. Km N:425 Osmangazi/BURSA
VEKİLİ : Av. … – [16306-03561-……] UETS
DAVALI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – [16852-58370-….] UETS

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2019
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … Şalt Cihazları Elektromekanik San. Tic. A.Ş. İle müvekkili arasında ticari iş ilişkisi bulunduğunu, taraflar arasında usulüne uygun cari hesap sözleşmesi bulunduğunu, davalı tarafça ödenmeyen kur farkı faturaları sebebiyle Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı dosya kapsamında hukuka aykırı olarak borca ve yetkiye itiraz ettiğini, takibin dayanağı olan faturalara yasal süre içinde itiraz etmemek suretiyle faturaların münderecatını kabul etmiş olduğundan borçlu olmadığını ileri süremeyeceğini, taraflara ait ticari defter, faturalar ve kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme sonucunda müvekkilinin haklı olduğunun ortaya çıkacağını, bu nedenlerle Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %’20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin davacı tarafça herhangi bir borcu bulunmadığını, borcu ve ferilerini kabul etmediklerini, ispat külfetinin karşı tarafın yükümlülüğünde olduğu, taraflar arasında kur farkı talep edilebileceğine dair yazılı bir sözleşme bulunmadığını ifade ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takip dosyası, cari hesap sözleşmesi sureti, fatura suretleri, cari hesap ekstresi, arabuluculuk son tutanağı, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 14/01/2019 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 18/01/2019 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 02/01/2020 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı tarafın davalı tarafa 2018 yılında 1 adet fatura ile 23.106,43 USD tutarında mal sattığını ve buna istinaden 10.000,00 TL tutarlı 28/11/2018 vadeli çek tahsil ettiğini, defterlerine kaydettiğini, davacı taraf defterlerinde kayıtlı olan kur farkı faturalarının 2018/2 ve 2018/3 geçici vergi dönemlerinde usule ve fatura tutarına uygun olarak tanzim edilerek, muhasebeleştirilmiş olduğunu, 2019 yılında taraflar arasında herhangi bir ticari alışveriş kaydı olmamakla birlikte davalıya ilişkin kayıtların açılış kapanış fişleri ve icra takibi nedeniyle şüpheli duruma düşen bakiye alacağın şüpheli alacaklar hesabına virmanından ibaret olduğu, 14/01/2019 takip başlangıç tarihi itibariyle davacı taraf defterlerinde davalının 38.661,74 TL borç bakiyesinin bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosya Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek, davalı tarafça ibraz edilen defterler SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişinin talimat mahkemesine sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davalı yanın 2018 ve 2019 dönemlerine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerin kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı, davacı tarafından icra takibine konu edilen asıl alacak tutarının 38.483,06 Tl olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya icra takip tarihinde 21.080,73 Tl borçlu olduğu, dava dosyasının bir bütün olarak değerlendirilmesi ile döviz cari hesap sözleşmesine göre davalı tarafın davacı tarafa borcunun davacı tarafından davalı taraftan alacağının 4.087,79 USD olduğu, bu borcun davacı tarafa ait 15/05/2018 tarihli faturadan kaynaklı olarak kur farkı olarak doğduğu, ödemenin gerçekleştiği 29/11/2018 tarihli döviz kuruna göre TL karşılığının 21.493,60 TL olduğu, davacının alacağının 21.493,60 Tl olabileceği, icra takibinin TL para birimi üzerinden takibe konu edilmesinden dolayı da takip tarihi itibariyle 4.087,79 USD alacağının 22.213,05 Tl olabileceği, takibin TL para üzerinden yapılmış olmasından dolayı da icra takip tarihi itibariyle döviz kurunun 5.4340 Tl üzerinden sabitlenmesi gerektiği mütalaa edilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazları kapsamında ek rapor düzenlenmek üzere dosya önceki bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu ek bilirkişi raporunda özetle: Taraflar arasında dövizli cari hesap sözleşmesinin düzenlendiği, davacı ve davalının ticari defterleri incelendiğinde sözleşme kapsamında davacının davalıya 23.106,43 USD karşılığında TL satış faturası düzenlediği, satılan malın bedeli karşılığında davalının 100.000 Tl karşılığında 19.018,64 USD tutarında çek ile ödeme yaptığı, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.087,79 USD alacaklı olduğu, bu bedelin icra takip tarihi itibariyle döviz kurunun 5.4340 TL olarak kabul edileceği ve TL karşılığında davacının talep edebileceği alacağın 22.213,05 TL olacağı mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalıya ticari ilişki kapsamında mal sattığı, 15/05/2018 tarihli 23.106,43 USD bedelli faturanın düzenlendiği, tarafların ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu yine davacı tarafından düzenlenen bu faturanın davalının ticari defterine kaydedildiği ve ayrıca taraflar arasında döviz cinsinden satış yapılacağına ilişkin 15/05/2018 tarihli sözleşmenin düzenlendiğinden kur farkını davacını isteyebileceği sabit olup kur farkına göre usulune uygun hesaplama yapılın kanaat verici verici 09/07/2020 tarihli ek bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının davalıdan 4.087,79 USD alacaklı olup takip tarihi itibariyle 22.213,05 TL alacaklı olduğundan davanın kısmen kabulu ile icra takibinin devamına, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune, davacının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalının 7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-11. Maddesi uyarınca arabuluculuk toplantısına mazeretsiz katılmadığından yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmasına ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Davalının Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 22.213,05 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİKnun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 4.442,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İİK’nun 67. maddesi uyarınca davalı lehine kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.517,37 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 807,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 709,87 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 700,00 TL, talimat bilirkişi gideri 700,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 213,00 TL olmak üzere toplam 1.613,00 TL yargılama gideri ve 807,50 TL peşin harç olmak üzere toplam 2420,5 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.