Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/224 E. 2020/33 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/224 Esas – 2020/33
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/224
KARAR NO : 2020/33

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … KOZMETİK KİMYA TEMİZLİK ÜRÜNLERİ KONFEKSİYON AMBALAJ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/03/2019
KARAR TARİHİ : 23/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/02/2020

Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Müvekkilinin alacağını tahsil edebilmesi için davalı borçlu hakkında Bursa 16.İcra Müd’nün 2018/… esas sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığını, ödeme emrinin borçluya 05/12/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafın bu takibe 06/12/2018 tarihinde itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle icra takibinin durduğunu, borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali davası açmadan evvel ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabulucuk müessesine başvurulduğunu, fakat davalı tarafın arabulucuk görüşmelerine katılmadığını, davalı borçlu ile aralarında mal alım satımına dayanan ticari ilişkinin olduğunu, bu hususta bir uyuşmazlığın bulunmadığını, bu ticari ilişki nedeniyle müvekkili şirketin borçlu davalıya çeşitli zamanlarda çok sayıda mal satışı yaptığını, bu satış işlemleri ve tarihlerinin takip dayanağı fatura ve cari hesaplarıyla sabit olduğunu, ancak borçlunun …’in müvekkiline herhangi bir ödeme yapmayarak müvekkilini büyük bir mağduriyete uğrattığını, davalının borçlu olmadığına dair beyanının gerçeğe aykırı olduğunu, ödeme emirleri ve faturalarda borçlu şahıs şirketi olduğunu, şahıs şirketlerinde şirketin tüm borçlarından tüm mal varlığıyla doğrudan sorumlu olduğunu, alacağın varlığı olan faturaların cari hesapların ticari defterlerin incelenmesi ve ayrıca tanık beyanları ile ispatlanacağını, davalı borçlunun zaman kazanmak için borca itiraz ettiğini beyanla, davalının haksız itirazın iptali ile takibin devamına takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmadığı; fakat 06/12/2018 tarihinde Bursa 16.İcra Müd’nün 2018/… esas sayılı dosyaya vermiş olduğu cevapta tarafına gönderilen ilamsız takipte ödeme emrine ait dosyada belirtilen borca itiraz ettiğini, böyle bir borcunun olmadığını belirtmiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçesi, Bursa 16.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67.Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 16/10/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 05/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 06/12/2018 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 12/12/2019 havale tarihli raporunda özetle: Davacının defter kayıtlarına göre davacı … Kozmetik Kimya Temizlik Ürünleri Konfeksiyon Amb…Ltd. Şti ile davalı … arasında 2014-2015-2016 yıllarında ticari alışverişlerinin olduğu ve davacının, davalıdan 30/10/2016 tarihi sonunda 16.452,55 TL.alacağının olduğu tespit edilmiştir.
Davalı asil ihtaratlı davetiye tebliğ edilerek ticari defterlerinin sunulması istenilmiş ancak süresi içinde defterlerin sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının tarafların ticari defterlerine dayandığı anlaşılmakla ticari defterlerin delil olması yönünden bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. (1086 sayılı HUMK’nın 326.) maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. (6762 sayılı TTK’nın 83/2.) maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın m. 220 (HUMK’nın 330.) maddesindeki genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK’nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 82.) maddesindeki hüküm, “I Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. (HMK. m. 222/4, 6762 sayılı TTK’nın 84,85)
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tacirin davalıya mal sattığı ve faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından davacının defterlerinin HMK’ nın 220. Maddesi gereğince kabul edilebileceği anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 09/12/2019 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek ve davalının usulune uygun tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz etmediği ve davalının ticari defterlerini sunmadığı gibi mazerette bildirmediğinden HMK’ nın 220. Maddesine göre davacının beyanları kabul edilerek davanın kabulu ile itirazın iptali ile takibinde devamına davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının fatura alacağı olduğu, alacağın likit olduğu, icra takibine itirazda haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜ ile:Davalının, Bursa 16.İcra Müd’nün 2018/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile takibin aynen DEVAMINA,
2-İİK’nun 67.maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 3.290,5 TL.icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.123,87 TL.nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 280,97 TL’nin mahsubu ile bakiye 842,90 TL.nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 105,60 TL.tebligat gideri, 650,00 TL.bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 755,60 TL. yargılama gideri ve 280,97 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 3.400,00 TL.vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333.Maddesi gereğince kullanılmayan gider avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nun 341. ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/01/2020

Katip … ¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.