Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/207 E. 2021/564 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “Türk Milleti Adına “
KARAR

ESAS NO : 2019/207
KARAR NO : 2021/564

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2019
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı ile müvekkil arasında, 25.01.2018 tarihinde, davalının inşa ettiği Bursa Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Mh. Çiftlik Sk. 438 Ada … parsel numaralı taşınmazdaki binanın oda kapıları, mutfak dolapları ve portmantolarının yapımı işi konusunda anlaşma yapmışlardır.(ek 2) Davalı, sık sık girip çıktığı müvekkilimin atölyesinden bu sözleşmenin müvekkilimde kalan asıl nüshasını müvekkilimin bilgisi dışında alıp gittiğini, bu anlaşmaya göre mutfak dolapları ve portmanto’nun metresi 400 TL + KDV, kapıların tanesi ise 500.-TL+KDV olduğunu, bu işin ödemesi ise, değeri davalı tarafından 190.000.-TL olarak belirlenmiş olan aynı binadaki bir dairenin müvekkilime satışı ile yapılacağı kararlaştırıldığını, ancak işin devamı sırasında ödemeye konu daire, davalı tarafından 3. Kişilere satılarak bedeli kendisince tahsil edildiğini, bundan sonra davalı, müvekkilimin eşinin hesabına 57.000.-TL havale etmiş, ayrıca bir de 12.500.-TL tutarında çek ciro edip teslim ettiğini, yani toplam 69.500.-TL ödeme yaptığını, ancak yapılan işin bedelinin (toplam 126 metre/tül dolap’ın KDV dahil bedeli 59.472.-TL ve 78 adet kapının bedeli de KDV dahil 46.020.-TL) toplamda 105.492.-TL olduğunu, davalı, müvekkilinin fatura koçanlarının bulunduğu mali müşavirine giderek kendi istediği şekilde faturalar tanzim edip alıp gitmiş ve bu faturalara göre kendisinin bir borcu olmadığı ileri sürdüğünü, düzenlenen fark faturası davalıya gönderilmiş olmasına rağmen, davalının sözleşmede belirtilen ve faturalar üzerinde bulunan kaşelerinde gösterilen adresini terk etmiş olması nedeni ile kendisine ulaştırılamadığını, kendisine telefonla ulaşıldığında, müvekkilimin onayı olmaksızın muhasebecide düzenlettirdiği faturaları ileri sürerek borcu olmadığını belirttiğini, müvekkilin davalıdan alacağının tahsili talebi ile Bursa 11.İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, ancak davalı borçlunun takibe itiraz etmiş olup icra takibi durdurduğunu, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle borçlunun Bursa 11.İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 icra tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacı tarafın dilekçesinde davacı ile davalı müvekkil arasında yapıldığı iddia edilen sözleşmenin davacıdan habersiz davalı müvekkilce alındığı belirtildiğini, davalı müvekkilin Mustafakemalpaşa Beldesi Cumhuriyet Mah. Çiftlik Sok. 438 ada … parselde yaptığı binanın oda kapıları ve mutfak dolaplarının davacı tarafından yapılması konusunda anlaştıklarını, anlaşma gereğince; davacı tarafından birim fiyatı KDV dahil 400,00 TL den 126 m2 mutfak dolapları, birim fiyatı KDV dahil 500,00 TL den 78 kapı davalı müvekkilin belirttiği kalite ve nitelikte yapılması kararlaştırıldığını, Birim fiyatlar üzerinden hesap yapıldığında: 126m2 * 400,00TL =50.400,00TL , 78*500,00TL =39.000,00TL Toplamda 89.400,00TL lik iş karşılığı tutarın davalı müvekkil tarafından davacıya ödenmesi gerektiğini, davalı müvekkilin 57.000,00TL yi davacının Ziraat Bankası hesabına havale ettiğini, ayrıca 12,500,00TL tutarındaki çek davalı müvekkilce ciro edilerek davacıya teslim edildiğini, sonrasında elden 9.900,00TL daha davacı tarafa ödeme yapıldığını, ancak davacı anlaşma gereği yüklendiği edimi tam olarak yerine getirmediğinden bakiye 10.000,00TL lik kısmın ödemesi yapılmadığını, davalı müvekkil eksik kalan iş nedeniyle mağdur edildiğini, kendisi müteahhitlik yaptığından sattığı yapıları zamanında istenildiği haliyle müşterilerine teslim etme sorumluluğu bulunmadığını, bu doğrultuda davacının eksik bıraktığı edimi benzer işler yapan Ahmet CELEPCİ isimli şahsa tamamlattırdığını, dava dışı bu şahsın yaptığı işe karşılık davalı müvekkile kestiği fatura(10.800TL ) ellerinde mevcut olduğunu, davalı müvekkilin icra takibinde belirtilen takip miktarınca davacı tarafa borcu hiç bir surette bulunmadığını, davacı taraf hak etmediği alacağı icra vasıtası ile kötü niyetli olarak tahsil etmek istediğini, yaptığı iş karşılığı hak ettiği meblağ davalı müvekkilce hiç bir kesinti yapılmadan davacıya ödendiğini, bu nedenlerle davacı tarafın hukuki dayanaktan yoksun kötü niyetli taleplerine yönelik iş bu davanın esas ve usulden reddi ile yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılarak tahkikat aşamasına geçilmiş, Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinde davacı tarafından davalı hakkında 21/11/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 15/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 17/12/2018 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememizce talimat yazılmak suretiyle ve inceleme gün saati belirlemek suretiyle tarafların ticari defterleri talep edilmiş taraflarca ibraz edilen ticari defterler mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporları temin edilmiştir.
Ayrıca talimat yazılmak suretiyle bilirkişilerden bilirkişi raporu aldırılmıştır.
09/12/2019 tarihli endüstri mühendisi Seçkin YAVAŞ bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından edimin 3776/107875.6 -1= %96,5 kısmını tamamladığı, Davalı tarafından eksik işin bir başka firmaya tamamlatılıp tamamlattırılmadığı konusunda bir bilgi edinilemediği, Ürünlerde parça eksiklikleri, ve ustalık marifetiyle giderilecek eksiklikler tespit edilmiş olup. yukarıda detaylar açıklanmış ve bu eksikliklerin bir bütün olarak eser sözleşmesi içinde %3,5 (3.776 TL) olduğu hesaplanarak tespit ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz üzerine dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 14/08/2020 tarihli beyanında Daha önce verilen raporda değiştirilecek durum olmadığını belirtir, kök raporu tekrar ettiğimi beyan etmiştir.

Mali müşavir bilirkişinin 14/05/2021 tarihli raporunda özetle; Davacının incelemeye 2018 yılına ait işletme defterini getirdiğini, defterin açılış tasdiki yasal süresinde yaptırılmış olup işletme defteri kapanış tasdikine tabi olmamakla birlikte davacı tarafından kapanış tasdiki de yaptırıldığını, davacı defterlerinde kayıtlı olan faturalardan 29,896,46-TL plan fatura fark faturası olup davacının kendi ifadesine göre davalıya ulaştırılamadığını, dolayısıyla davalıya tebliğ edilen faturaların toplamı 75,595,47-TL olduğunu, bunların 61.545.68-TL olanı kapalı kesilmiş toplam 14,044,79-TL tutarlı 2 adet fatura ise açık kesildiğini, davacının tuttuğu işletme defterleri ticari defter niteliğinde olmadığını, tüm alış faturalarının gider bölümüne satış faturalarının gelir bölümüne kaydedildiği bir defter türü olan işletme defterinde kasa, banka, alıcılar, satıcılar, alınan çekler senetler verilen çekler senetler gibi cari hareketleri ilgilendiren hesaplar kullanılmadığı için ticari ilişki kurulan firmalarla ilgili borç alacak durumu görülemeyeceğini, bu nedenle işletme defterleri denetime uygun olmadığını, İşletme defterine bakarak bir borç alacak anlaşmazlığında karar vermek mümkün olmadığını, bu nedenle işletme defteri sahibi almış olduğu malın faturasını ödemiş gibi deftere kaydettiği için faturayı ödediğini ancak banka dekontu tahsilat-tediye fişleri çek alım bordroları ile ispatlayabileceğini, salt faturaya dayanarak alacaklı olduğunu iddia edemeyeceğini, satıcının da satmış olduğu malın faturasını tahsil etmiş gibi defterine işlemesi gerektiğini, davalının incelemeye 2018 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterlerini ibraz ettiğini, defterlerin açılış yevmiye defterinin kapanış tasdiki yasal sürelerinde yaptırıldığını, defterler birbirleri ile uyumlu olup muhasebe ilkeleri ve tekdüzen hesap planına uygun tutulduklarını, davacı tarafından 14 adet fatura kesildiği ve örneklerinin dosyaya ibraz edildiği tespit edildiğini, bu faturalardan 7.029.79-TL olan ve 7.020.00-TL olan ilk 2 fatura açık kesilmiş ve davalı defterlerinde cari hesapta yer alarak ödemesi yapıldığını, 11 tanesi kapalı kesilmiş olup davalı defterlerinde kasa hesabı ile kapatılmış cari hesaplarda yer almamıştır. Bu faturaların toplamı 61,545,68-TL olduğunu, Kesilen son 29,896,46-TL tutarlı fatura davalıya adreste bulunamadığı için tebliğ edilemediğini, davalı sözleşmenin kdv hariç olarak düzenlendiğini beyan etse de sözleşmede KDV li veya KDV siz şeklinde bir ifade olmadığını, bu durumda Yargıtay’ın yaygın kararlarına göre sözleşmede bu belirtilmemişse KDV dahil olarak kabul edilmesi gerektiğini, Sözleşmede yer alan KDV dahil kısmı satılan malın KDV si ile değil alınacak olan dairenin KDV dahil fiyatı ile ilgili olduğunu, dolayısıyla yapılan işler KDV dahil hesaplanmak zorunda olup ikinci rapordaki toplamın kabul edilmesi gerektiği kanaatinde olduğunu, o rapora göre toplam yapılan iş 84.892.00-TL tadilat tutarı 8.250.00-TL dir. Buna göre ödenmesi gereken tutar 76.642.00-TL olduğunu, her iki tarafın defter kayıtları da beyanları ile uyuşmamaktadır. Davalı 12.500-TL havale makbuzu ile 47.000-TL havale makbuzunu ibraz etmiş 9.900.00-TL elden ödediğini iddia ettiği tediye ile ilgili bir makbuz dosyaya sunulmadığını, dolayısıyla makbuzu ibraz edilene kadar bu ödemenin kabul edilmesi mümkün olmadığını, Kendi beyanına göre belgelenen ödeme tutarı 69.500.00-TL olup 76.642.00-TL hak ediş bedelinden düşüldüğünde toplam 7.142.00-TL davacının alacaklı olduğu tespit edildiği mütalaa edilmiştir.
Mustafakemalpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan keşif sonrası alınan 14/04/2021 tarihli Endüstri mühendisi bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasında yapılan incelemeler ve ürünlerin mahallinde yapılan kontrolleri neticesinde, Tespit edilen hasar ve eksik durumları, davacı tarafından giderilebilecek veya değiştirilebilecek kusurlar olup ürünler, eksiklerin de giderilmesi sonucu, hatasız olarak teslim edilebileceğini bildirmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafça, davalının inşa ettiği Bursa Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Mahallesi Çiftlik Sokak 438 ada … parsel nolu taşınmazdaki binanın oda kapıları,mutfak dolapları,portmantoların yapımı nedenine dayalı eser sözleşmesi kapsamında davacının yüklenici, davalının iş sahibi olup davacının yaptığı iş nedenine dayalı bakiye alacak, davalının ise davacının yüklendiği edimleri tam olarak yerine getirmemesine ve eksik iş kaldığı iddiasına dayalı ayıp iddiasına ilişkindir.
Bu kapsamda, yasal hükümler değerlendirildiğinde 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinde kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide,iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispatlamak zorundadır.
Ayıp, imal edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imal edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.Sözü edilen Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde yapılan şeyin iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa iş sahibinin sözleşmeden dönebileceği, bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, aynı maddenin II. fıkrasında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin ayıbı oranında bedelden indirim ve eğer aşırı bir masrafı gerektirmez ise bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarımını isteyebileceği hükmü getirilmiştir. Bunlar eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin haiz olduğu haklardır.
O halde yukarıdaki açıklamalardan, toplanan delillerden somut olayda, davacı tarafça, davalının inşa ettiği Bursa Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Mahallesi Çiftlik Sokak 438 ada … parsel nolu taşınmazdaki binanın oda kapıları,mutfak dolapları,portmantoların yapım işine dair davacı yüklenicinin işi yapıp teslim ettiği, taraflar arasında 25/01/2018 tarihli sözleşme akdedildiği, işbu sözleşme gereği 126 metre dolap (12 mutfak ve 10 portmanto ) ve 78 kapı imal ve montaj bedeli olan 105.492 TLden çek ve havale ile yapılan 69.500,00 TL ödemenin mahsubundan sonraki tutar olan 35.992,00 TL asıl alacak ve 1.011,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.003,72 TL üzerinden icra takibinin başlatıldığı, SMMM bilirkişisi tarafından tanzim edilen 14/05/2021 tarihli raporda özetle; toplam yapılan iş 84.892.00-TL, tadilat tutarının 8.250.00-TL olduğunu, ödenmesi gereken tutarın 76.642.00-TL olduğu, her iki tarafın defter kayıtlarının da beyanları ile uyuşmadığını, davalının 12.500-TL havale makbuzu ile 47.000-TL havale makbuzunu ibraz ettiğini, 9.900.00-TL elden ödediğini iddia ettiği tediye ile ilgili bir makbuz dosyaya sunulmadığının, dolayısıyla makbuzu ibraz edilene kadar bu ödemenin kabul edilmesini mümkün olmadığının, kendi beyanlarına göre belgelenen ödeme tutarının 69.500.00-TL olduğunu, 76.642.00-TL hak ediş bedelinden düşüldüğünde toplam 7.142.00-TL davacının alacaklı olduğu tespit edildiği bildirilmiştir.
Davalı tarafından, davacının yüklendiği edimleri tam olarak yerine getirmediği, eksik iş kaldığı iddiasına dayalı ayıp savunmasında bulunulduğu anlaşılmakla birlikte uyuşmazlığın, davacı yüklenicin yaptığı işin ayıplı olup olmadığı noktasında toplandığı, ayıbın varlığını 4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190. Maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. “, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/15-1976 Esas ve 2015/1184 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere ispat yükü lehine hak iddia eden davalı iş sahibindedir.
Ayıbın varlığı ve niteliğinin belirlenmesi teknik incelemeyi ve bu nedenle bilirkişi raporu alınması gerektirdiğinden iş sahibi ayıbın varlığını ve niteliğini kanıtlama yükümlülüğü nedeniyle kendisine teslim edilen esere ilişkin bilirkişi inceleme yapılabilmesini mümkün kılacak şekilde davranmalıdır. Aynı zamanda ayıbın varlığı, niteliği konusunda algı kişiden kişiye değişebildiğinden, objektif bir bakış açısının yapılması gerekli olup bu değerlendirmeyi de ancak teknik bilirkişinin incelemesi ile ortaya çıkabileceğinden tanık beyanı ile ispatın güç olup ayıbın varlığı halinde davadan önce delil tespiti yaptırılması ispat kolaylığı sağlamaktadır.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/15-1976 Esas 2015/1184 Karar sayılı ilamı) Talimat mahkemesi aracılığıyla ağaç işleri endüstri mühendisi … tarafından tanzim edilen 14/04/2021 tarihli raporda özetle; toplam ürün bedelinin 84.892,00 TL olduğu, ödenen miktarın 69.500,00 TL olduğu, bakiye miktarın 15.392,00 TL olduğu, tadilat bedelinin 8.250,00 TL olduğu ve kalan miktarın 7.142,00 TL olduğunun belirlendiği, tespit edilen hasar ve eksik durumların davacı tarafça giderilebilecek-değiştirilebilecek kusurlar olduğunu, ürünlerin eksikliklerin de giderilmesi sonucu hatasız olarak teslim edilebileceğinin bildirildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen tüm raporlarda davaya konu edilen hususlar bilimsel, gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne; buna göre davalının Bursa 11. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 7.142,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yıllık %9 yasal faizi, icra gideri,vekalet ücretiyle birlikte TBK’nın 100. maddesine göre yapılacak kısmi ödemelerin varsa öncelikle işlemiş faiz,masraf ve fer’ilere mahsubunun sağlanarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davanın mahiyetinin eser sözleşmesine dayalı olduğu ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; buna göre davalının Bursa 11. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 7.142,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yıllık %9 yasal faizi, icra gideri,vekalet ücretiyle birlikte TBK’nın 100. maddesine göre yapılacak kısmi ödemelerin varsa öncelikle işlemiş faiz,masraf ve fer’ilere mahsubunun sağlanarak DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 487,87 TL harcın peşin alınan 597,72 TL’den mahsubu ile artan 109,85 TL’nin karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
4-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydın,
5-Davacı tarafından sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 2.198,50 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranına göre hesap edilen 448,62 TL’sinin ve 597,72 TL peşin harcın, 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.097,14 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan 1.370,00 TL’lik yargılama giderinin kısmen red oranına göre hesap edilen 1.090,50 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.178,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Yargılama gideri:
1.500 TL bilirkişi ücreti
698,50 TL posta ve tebligat gideri
597,22 TL peşin harç
44,40 TL başvurma harcı
6,40 TL vekalet harcı