Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/175 E. 2023/691 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/175 Esas – 2023/691
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/175
KARAR NO : 2023/691

BAŞKAN :…….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI :… GIDA TURİZM NAKLİYE SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – ….
VEKİLİ :Av. …… – [16854-58179-……] UETS
DAVALI :… MÜTEAHHİTLİK, MÜHENDİSLİK, MİMARLIK İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …. Zefer Mahallesi Şahin Sokak No:13 Osmangazi/Bursa Osmangazi/ BURSA
VEKİLİ :Av……. – [16588-85742-…..] UETS
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2019
KARAR TARİHİ : 07/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı müteahhit arasında 23.01.2015 tarihli “Götürü Bedelli İnşaat Yapım Sözleşmesi” akdedildiğini; bu sözleşme gereğince, davalı müteahhitin; mülkiyeti müvekkili şirkete ait bulunan Yalova ili, Termal ilçesi, 29-N-1-B pafta, 2494 ada,1 parselde kayıtlı 14.930,76 m2 mesahalı arsa üzerinde daha önce yapılmış olan 9 blok (18 adet) ikiz evin mevcut planları dâhilinde tadilatlarını yapmayı, ayrıca 14 blok (28 adet) ikiz evin tasarım ve planlarına uygun olarak inşa etmeyi taahhüt ettiğini, toplamda 23 blok (46 adet) ikiz villanın ruhsatının alındığını ve eksiksiz olarak inşa edilip teslim edilmesinin kararlaştırılmış olduğunu, sözleşmenin “İnşaat Taahhüdünün Süresi ve Teslimi” başlıklı 6.maddesinde; “….inşaat süresinin başlama tarihi 02.02.2015 Pazartesi günüdür. Müteahhit, 02.02.2015 tarihinden itibaren 12 ay içinde inşaattaki taahhütlerini eksiksiz olarak yerine getirip mal sahibine teslim edecektir… İç ve dışı taahhüt süresi içinde tamamlanmaması durumunda müteahhit firma, gecikmeden dolayı doğacak maddi zararları karşılamak zorundadır…” sözleşme hükmü gereğince, inşaatın en geç 02.02.2016 tarihinde tamamlanması ve anahtar teslim suretiyle teslimi gerekirken, davalı şirketin edimlerini yerine getirmediğini, davalının inşaatı yarım bırakması üzerine Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/22 D. İş sayılı dosyasıyla inşaatın tespit tarihi itibarıyla vaziyetinin tespitinin talep edildiğini, alınan raporda; tüm villaların projeye aykırı yapıldığını (giriş ve piyesler değiştirilmiş), inşaatlarda küflenme ve rutubetlenmenin baş gösterdiğini, inşaatların tamamlanma oranlarının ortalama %70 seviyesinde olduğunu, havuzun ise sadece %15 seviyesinde kaldığınının tespit edildiğini, müvekkilinin davalıdan inşaatın bitirilmesi hususunda müteaddit defa şifahi taleplerde bulunduğunu, müvekkilinin bu talep ve ikazlarının neticesiz kalması sonucu Beşiktaş 6. Noterliği 14.08.2017 tarihli 32921 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 15 gün içinde inşai faaliyetlere tekrar başlanmasını ve sözleşme gereğince, inşaatın tamamlanması için ek mehil verilmişse de bu ihtara rağmen de inşaata başlanmadığını, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin Beşiktaş 6. Noterliği 08.09.2017 tarihli 35553 yevmiye numaralı ihtarname ile keşide edildiğini, imalatın kusurlu olması sebebiyle zaten natamam vaziyetteki villaların pek çoğunda çökme, kayma ve yıkılma meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından, inşaat yapım sözleşmesine istinaden yüklenilen edimlerin yerine getirilmesine rağmen, davalı şirketçe sözleşmesel yükümlülükler yerine getirilmediği için sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğinin tespitine, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri göz önüne alınmak suretiyle inşaatın mevcut durumunun tespiti ile davalıya fazla ödenen bedelin tespiti ve şimdilik 100.000 TL fazla ödeme bedelinin ödeme tarihinden itibaren tahakkuk edecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle sözleşmenin feshine sebebiyet veren davalının bu sebeple müvekkile verdiği zararların tespiti ile şimdilik 100.000 TL tazminatın fesih tarihinden itibaren tahakkuk edecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, inşaatın zamanında tamamlanmaması sebebiyle, dava tarihi itibarıyla kusurlu imalatlar da nazara alınmak suretiyle, inşaatın tamamlanabilmesi için gerekli birim maliyetlerinin hesaplanması ve aradaki farkın tespiti ile şimdilik 100.000 TL tazminatın ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın gerek inşaat yapım sözleşmesi gerekse ek sözleşme gereği ödeme yükümlülükleri ile diğer yükümlülüklerini zamanında ve tam olarak yerine getirmediğini, müvekkili şirkete vermesi gereken vekaletnameyi geç verdiğini, davacı tarafın istekleri doğrultusunda proje tadilatları yoluna gidildiğini, ilave işlerin ortaya çıkmasından dolayı inşaat yapım süresinin 10.11.2015 tarihli inşaat yapım ek sözleşmesinde de belirtildiği üzere tarafların ortak mutabakatıyla uzatıldığını, şirketlerinin gecikmede herhangi bir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, taraflar arasındaki inşaat yapım sözleşmesi gereği sözleşmede kararlaştırılan 4.500.000 TL nakit ödeme ve 12 ay vadeli sözleşmede kararlaştırılan sıra ödemelere davacı yanca riayet edilmediğini, 19-20 Nolu, 21-22 Nolu, 45-46 Nolu villalarda plan ve proje değişikliğine gidildiğini, yeniden projelendirme yapıldığını, tespit raporundaki bilirkişilerin bu proje değişikliklerini görmediklerinden tüm villaların projeye aykırı olduğu şeklinde hatalı ve gerçek dışı tespitlerde bulunduklarını, davacı yanın her ne kadar imalatı yapılan villalarda çökme, kayma, yıkılma meydana geldiğini iddia etmiş ise de bu durumun şirketleri tarafından yapılan imalatlardan değil, villaların inşa edildiği arazinin alt kısmındaki arazide meydana gelen heyelandan kaynaklandığını, davacı yanın, tüm ikaz ve uyarılara rağmen bu bölgede inşaatlarla ilgili gerekli önlemleri almadığını, halen daha bu önlemleri almamaya devam ettiğini, haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine, tüm yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/22 D. İş sayılı dosyası, ihtarname, sözleşme, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, taraflar arasında düzenlenen 23/01/2015 tarihli götürü bedelle inşaat yapım sözleşmesi ve 10/11/2015 tarihli ek sözleşmeler kapsamında tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, davacının sözleşmeyi feshinde haklı olup olmadığı, davacı iş sahibinin sözleşme kapsamında davalı yükleniciye hakedişinden fazla ödeme yapılıp yapılmadığı, var ise fazla ödemenin miktarı, sözleşmenin haklı feshi sebebiyle davacı iş sahibinin zararının varlığı ve miktarı hususlarına ilişkindir.
Yalova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/22 D.İş sayılı dosyasında yapılan tesbitte aldırılan bilirkişi raporunda; 2, 3, 4, 5, 6, 13, 14, 15, 16, 35, 36 numaralı dairelerin inşaatının %76 seviyesinde olduğu, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 17, 18 numaralı inşaatların %75 seviyesinde, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 45, 46 numaralı inşaatların %73 seviyesinde olduğu,mescit inşaatının %73 seviyesinde olduğu,açık havuz inşaatının %15 seviyesinde olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce, davacı tanığı …’nin dinlenilmesine karar verilerek bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılmıştır.
Davacı tanığı … talimat mahkemesinde verdiği beyanında; ” ben davacı şirkette 2016 yılının ikinci yarısından itibaren çalışmaktayım, ben şirket sahibi … ‘ nın bana vermiş olduğu vekaletname ile vekiliyim, aynı zamanda tercümanıyım , ben şirket temsilcisi değilim, Türkiye’deki işlerini takip ediyorum, ilk sözleşmenin yapıldığı tarihte şirket yetkilisi … … ve davalı şirket yetkilisi … … arasında yapıldı, sözleşme uyarınca davalı müvekkilime dava konusu inşaatları yapma işini üstlendi, biz inşaat sahasına gittiğimizde inşaatların çok yanlış bir zemine ve yapım malzemesi olarak da zayıf malzemeler kullanıldığını gördük, o tarihten itibaren iki tarafın yetkilileri ile toplantılar yaptık, biz bu toplantılarda inşaatlardaki eksik ve ayıpların davalı tarafından tekrar yapılması talebinde bulunduk, davalı şirket yetkilisi … Bey, … ve … isminde bir beyefendi ile görüştük, onlarda bize avukatımız ile görüşüp bilgi vereceklerini söylediler, geri dönüş yapmadılar, biz tekrar iletişime geçmek için aradık, ancak hiçbir şekilde davalılar eksik işleri yapacaklarını beyan etmediler, daha sonra yağmurdan dolayı davalının üstlenmiş olduğu sözleşme kapsamında yaptığı 2 villanın fora kazık ve angarj yapılmadığından zemininin kötü olması nedeniyle yıkıldı, biz o zemini sağlamlaştırmak için başka bir firma ile anlaştık, fora kazık ve angarj yaptırdık, böylelikle yıkılan binaların üstünde bulunan villaları da güvenceye almış olduk, en son davalı taraf toplantı davetlerimize de icabet etmedi, ayrıca firma sahibi ile benden önce şirketin o dönem işlerini yürüten … … arasında ayrı bir dava görülmektedir, şirket sahibi … …’ı şirket yetkilerinden azletti, daha sonra davalı ile ikinci bir sözleşme yapılmış, bu sözleşmeden benim ve davacı şirket yetkilisinin hiçbir şekilde haberi yoktur, bu sözleşmede bildiğim kadarıyla şirketten azledilen … … tarafından yapılmıştır, … … ile daha önceden tanışıklığımız olmasına rağmen son 4 yıldır … …’ı görmedim, davet ediyoruz gelmiyor, … … bize ikinci ek sözleşmenin varlığından hiçbir şekilde bahsetmedi, biz davalı şirket ile sulh görüşmeleri sırasında davalı şirket yetkilisi …’ın beyanı ile haberdar olduk” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Mahkememizce duruşmada hazır bulunan davalı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiştir.
Tanık … duruşmada; ” Davalı şirket temsilcisi benim teknik okuldan sınıf arkadaşımdır, davacı şirket önceki temsilcisi … beye Bursa’da 3 adet villayı 2014-2015 yıllarında satmıştım, o sebeple tanışıklığım vardır, bu villalar tam tarihi hatırlamamakla birlikte 2015-2016 yıllarında yapılmaya başlandı, ben davalı şirket temsilcisinin talebi üzerine hem babam hem de ben bizzat birçok kez alt yapıyı tetkik etmek üzere projelerin yapım aşamasında Yalova’daki yere gittim, yine bu villaların kaba inşaatı tamamlandı, pencereleri takılma aşamasına kadar getirildi, 2018 yıllarında satış yapılması ile ilgili bizden davacı şirketin … bey benden emlakçılık yapmam sebebiyle villaların satışı ve pazarlamasını istedi, bu sıralarda da davacı … firmasının ortakları arasında hisseler ile ilgili davalar başladı, bunun üzerine biz de bu satış ve pazarlamayı yapamadık, bize bu husumetlerin biteceğini söylediler ancak davalı şirket temsilcisi … Bey paraları alamadı, ödeme mutabakatına davacı taraf uyamayınca inşaat durdu, halen de bitirilemedi, taraflar arasında bir ana sözleşme düzenlendi, bu sözleşmeden sonra şişen imalat maliyetleri ve ilave ödenenlerden dolayı ek bir sözleşme yapıldı, bu sözleşmeler yapılırken imza aşamasında ben bulunmuyordum, ancak görüşmelerin bir çoğunda vardım, … bey öncelikle ana sözleşmeye ilişkin ödemeler yapılmasını istedi, bunu ödemediler, bunun üzerine SGK, vergi ve bankalardan hacizler geldi, halen de hacizlerle uğraşmaktadır, bildiğim kadarıyla inşaatın %80 oranında bitirildiğini biliyorum, o da gözle görülen kısımdır, davacının ne kadar ödeme yaptığı, ne kadar alındığına ilişkin bir bilgim yoktur, sadece davalının matbaa katalogları, yapılan inşaatın mini maketi, fuar masrafları ve mescidin yapılmasına ilişkin masrafları davalının ödediğini biliyorum, bu masraflar sebebiyle davacı tarafın ödemesi gereken fazla iş maliyetleri olduğunu biliyorum, bu sebeple yukarıda ödemesi gerektiğini ifade ettim, 2016-2018 yılları arasında davacı şirket temsilcisi … bey ile bir araya geldik, bu tarihlerde biraz önce de belirttiğim gibi taraflar arasında davalar vardı, buna rağmen villaların satılıp nakit getirilmesini istiyorlardı, bu sözleşmenin yapılması ve imzalanması aşamasında bulunmuyordum ancak davacı şirket temsilcisi … bey, … bey ve Yalovada tercümanlık yapan Zeki bey ve bu sözleşmenin imzalanacağından haberleri vardı, bu ek sözleşme matbaa katalogları, fuar masrafları, yapılan inşaatın mini maketi bunlar maliyetliydi, yapılan ödemeler geç geliyordu, … bey tarafından ilaveten yapıldı, bu sebeple bu ek sözleşmenin düzenlendiğini biliyorum,” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Tanık Serdar Çakır duruşmada; ” Dava konusu Yalova’daki villaların izolasyon işlerini ben yaptım, bu işleri davalı … Müteahhitlikten aldım, 2016 yıllarında bu işlerde çalıştım, davalı şirket malzemeleri temin edicekti, biz de izolasyon işlerine başlayacaktık, aramızda yazılı bir anlaşma yaptık, 6 ay içerisinde biz işlerimizi bitirecektik, ancak davalının ödemeleri gecikince biz de işe geç başladık, biz izolasyon işlerinin yaklaşık %90’ını bitirdik, ben ödemelerimi davalı şirket temsilcisi … Bey’den aldım, davacı taraftan davalı … bey ödemeleri alamayınca bizimle ve diğer taşeronlarla görüşmeler yapardı, bu sebeple de biz işi ödeme gelmeyince bıraktık, ben davacı şirket tarafından davalı … Bey’e ödemeler gelmeyince işin durduğunu, işin tamamlanmadığına şahidim,” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Tanık … duruşmada; ” Benim Tahtakale’de otelim vardır, davalı şirket temsilcisi … Bey’i de bu otele gelmesi sebebiyle tanırım, bizim otelimiz genelde arap ağırlıklı misafirlerin müşterilerin kaldığı bir oteldir, arap ağırlıklı misafirlerin genelde emlak ihtiyaçları oluyordu, genelde satın almak amaçlıydı, Dubai ve Katar’dan bir iki tane müşterim vardı, onlar villa almak istiyordu, bende … Bey’e yönlendirdim, … beyde bu villalarda birkaç sorunların olduğunu söyledi, biz yine bizzat Yalova’ya bu villaların yapıldığı yere gittim, ben gittiğimde 2016-2017 yıllarıydı, davalı taraf inşaatı tamamlamaya çalışıyordu, ancak davacı taraf maddi ödemeleri yerine getirmiyordu, hatta bir defasında davacı taraf davalıyı İstanbul’a çağırdı, bende … bey ile birlikte İstanbul’a Taksim’de bir avukatın ofisine gittik, bu sırada … beye yeni bir sözleşme teklif ettiler, ancak davacı tarafın ortakları gelmeyince … bey yüzyüze görüşmem gerektiğini söyledi oradan çıktı, herhangi bir sözleşme imzalamadı, O toplantıda … isminde bir avukat vardı, … adında bir kişi vardı” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Mahkememizce davacı vekili ve davalı tarafın beyanları, tanık beyanları, önceki talimat yazısındaki ara karar gerekleri de değerlendirilerek, önceki bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılması için yeniden Yalova 2. ASHM’ne talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Alınan 16/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; bahsi geçen hususlara gerek ana rapor gerekse evvelki ek raporlarda ayrıntılı şekilde değinildiğini, hesaplama veya oranlarda değişiklik yapılmadığını, evvelce belirlenen oranlar ile hesaplama yapılarak mahkemenin talebinin yerine getirildiğini, tüm hesaplamaların sözleşme tarihi itibariyle olup TÜİK verilerinin kullanıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin 23/05/2019 tarihli dilekçesi doğrultusunda ara karar kurularak delil tespiti yapılmasına, bunun için Yalova Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak dava konusu inşaatın bulunduğu ve işin yapıldığı mahalde 2 İnş Müh, 1 Mimar,1 Kadastro fen bilirkişisi ile 1 Hukukçu Hesap uzmanı bilirkişi marifetiyle keşif yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 26/09/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16 numaralı dairelerin inşaat seviyesinin %80, 17,18 numaralı dairelin inşaat seviyesinin %77, 19,20,21,22,23,24,25,26 numaralı dairelerin inşaatının seviyesinin %77, 27,28,29,30,31,32,33,34,35,36 numaralı dairelerin inşaatının %77 , 37,38,39,40,41,42,43,44 numaralı dairelerin inşaaat seviyesinin %77, 45,46 numaralı dairelerin inşaat seviyesinin %57 oranında olduğu, mahkeme tarafından, mevcut dava dosyasında TBK. m. 124 f.1 b. 1’e göre borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı kabul edilirse artık ek süre verilmesine gerek olmayacağı, yapılan keşif esnasında inşaat alanında herhangi bir çalışma yapılmadığı ve çalışan bulunmadığı, davacı tarafça sözleşmenin feshini talep ettiği ve zararlarının giderilmesini talep ettiği, davacı tarafça dava dilekçesinde neticei talep kısmının 3.bölümünde “sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle sözleşmenin feshine sebep veren davalının bu sebeple müvekkile verdiği zararın tespiti ile şimdilik 100.000 TL tazminatın fesih tarihinden itibaren tahakkuk edecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi” talep ettiği ve davacı tarafça talep edilen menfi zararların neler olduğunu belirtmemiş olduğundan bu konuda inceleme yapılamadığını, Tip 2- 45- 46 nolu villaların yıkım maliyetinin 435m2 X 1.470,00 TL/m2 = 639,450 TL olduğu, bu yapının yıkım maliyetinin ise maliyetin % 15’i olarak alınabileceğinden 639.450TL X 0,15= 95.917,50 TL olabileceği, yapılan istinat duvarlarında hasarlar oluştuğu, 45-46 numaraları villanın üzerinde bulunan istinat duvarının yıkılıp tekrar yapılması gerektiği, yaklaşık 15 m uzunluğundaki istinat perdesinin yapım maliyetinin 2019 yılı yapı, yaklaşık birim maliyetinin 1.927,34 TL olabileceği, davalı ve davacı arasında yapılan sözleşmenin 5.maddesine göre yapılması gereken ancak eksik yapılan işlerin sözleşme tarihi itibariyle toplamının 2.228.050,00 TL, bahsi geçen maliyetin dava tarihine göre TÜİK endeksleri ile güncellenmiş halinin ise 4.067.761,36 TL olabileceği, daha detaylı bir incelemenin mümkün olabilmesi için tüm malzemelerin cinsi, miktarı, kullanım alanı, iç ve/veya dış cephe özellikleri vb. kısımların belirtilmesi gerektiği, dava dosyasında bulunan 30.10.2016 tarihli ek sözleşme hükümlerinde yer alan bedellerin ödenip ödenmediği bilinmediğinden ve burada yer alan inşaat imalatı konusu işlerin onaylı projede yer almamasından, detaylarının bulunmamasından dolayı sözleşme hükümlerinin irdelenemeyeceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce Yalova AHM’ye yeniden talimat yazılarak tarafların rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 31/03/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; 26/09/2019 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunu aynen tekrar ettikleri, bahsi geçen zemin ve iksa yapılarındaki mevcut olduğu iddia edilen hataların irdelenmesi için statik ve zemin ile ilgili bilgilerin dosyaya eklendikten sonra jeoloji hakkında bilgi sahibi teknik bilirkişiden alınmasının gerektiği mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce Yalova Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, taraflar arasında düzenlenen 23/01/2015 tarihli götürü bedelde inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmeden sonra yapılan inşaat yapım ek sözleşmesi ekindeki mutabakat belgeleri de dikkate alınarak, davalı yüklenicinin yapmış olduğu iş sebebiyle hak ediş bedelinin hesaplanması, dava tarihi değil işten el çekildiği tarih itibariyle ( iş bedelinin hesaplanmasında TBK’nın 480. maddesinde düzenlenmiş olup, mülga 818 sayılı BK’nın 365. maddesindeki düzenleme ile paralel hükümler getirilmiştir. Götürü ücret işin başında sabit ve kesin olarak kararlaştırıldığı için, kural olarak sonradan artırım talebinde bulunulamaz. Eser, sözleşme ile kararlaştırılan ücretten daha yüksek bir fiyata mal olsa bile, yüklenici ücretin artırılmasını talep edemez (TBK’nın madde 480/III, BK’nın madde 365/III). Bu yüzden maliyet artışlarından kaynaklanan riski yüklenici taşır. Diğer taraftan eser başlangıçta tahmin edilenden daha az emek ile meydana getirilse dahi, iş sahibi bedelin tamamını vermek zorundadır. Götürü bedelle eser sözleşmesinde iş bedelinin belirlenmesinde fiziki oran kurularak hesaplama yapılmalıdır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları da bu yöndedir. Fizik oran kurulurken de, eserdeki ayıp ve eksikler gözönüne alınmalıdır. Diğer bir değişle eksik ve ayıplara dikkate alınıp düşülmek suretiyle gerçekleştirilen imalâtın işin bütününe göre fiziki oranının tespitinin yapılması ayıplı ve eksik ifanın varlığı, ayıplı ise ayıbın türü, ayıp giderim bedelleri, eksik ifa bedelleri) değerlendirir, davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı itirazlarını irdeler, davacı vekilinin beyanlarını değerlendirir, önceki bilirkişiler dışında; dava konusu inşaatın bulunduğu ve işin yapıldığı mahalde 1 inşaat mühendisi, 1 mimar bilirkişi, 1 taraflar arasındaki ihtilafın eser sözleşmesinden kaynaklandığı hesaplama ve ayıbın niteliğinin belirlenmesi amacıyla hesap uzmanı(hukukçu) bilirkişi,( bilirkişi bölge kurulu listesinde hesap uzmanı hukukçu olmadığı takdirde teknik bilirkişiler ie keşif icrasının yapılmasına), 1 jeoloji bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Alınan 19/09/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; Taraflar arasında götürü usulü eser sözleşmesi imzalanmış olduğu, davacı tarafından 2017/Ocak ayında inşaatın durdurulmuş olduğunun beyan edildiği dikkate alındığında; anılan tarihte davacı iş sahibi tarafından 23.01.2015 tarihli sözleşme,10.11.2015 tarihli Ek Sözleşme ve 30.10.2016 tarihli Mutabakat kapsamında tüm ödemelerin davalı yükleniciye yapılmış olduğu ve davalı yüklenicinin ödemelerin yapılmadığından bahisle işi durdurmasının haklı nedene dayanmadığı ve yüklenici yönünden borçlu temerrüdünün gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerekeceği, davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye işlerin tamamlanması için 15 günlük süre verilmiş olduğu, anılan mehilin TBK.m.123 kapsamında uygun bir mehil olarak değerlendirilemeyebileceği, ancak TBK.m.124/1 kapsamında süre verilmesine gerek olmayan durumun gerçekleştiğinin kabulü gerekebileceği, davacı iş sahibi tarafından sözleşme feshinin haklı nedene dayandığı, haklı nedenle fesih nedeni ile davacının fazla ödenen bedelin istirdadını ve menfi zararlarını talep edebileceği, ancak müspet zararlarını talep edemeyeceği, davalı yüklenicinin yapmış olduğu işler sebebiyle 6.781.904,59.-TL alacaklı olduğu, davacı yüklenici tarafından bu işler karşılığı 7.550.000,00.-TL ödemiş olduğu, sözleşme bedelinin KDV dahil olarak kararlaştırılmış olduğu ve davalı yüklenici tarafından fatura düzenlenmemiş olması nedeni ile toplam 1.802.623,23-TL davalı yüklenicinin davacı iş sahibine borcu olacağı, davacı iş sahibinin müspet zarar talebinin haklı olmadığı eksik ifa ve ayıp giderlerinin hesaplanabilmesi için inşaat mahallinde minimum 10 günlük çalışmaya ihtiyaç duyulduğu, davacı iş sahibinin menfi zarar taleplerinin hesaplanabilmesi için dosya içinde evrak bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 12/12/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile talebini 1.220.000 TL olarak artırmıştır.
Bilirkişi heyetinden aldırılan 12/01/2023 tarihli ek raporda;2/08/2006 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğünce onaylanan
Yalova ili, Termal ilçesi 29 N1-B/40 pafta, 2494 ve 2491 adalar için hazırlanan uygulama imar planına esas jeolojik jeoteknik raporunda dava konusu alan YÖA-2 (yerleşime önlemli Uygun Alanlar) olarak değerlendirilmiştir. 22/12/2002 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğünce onaylanan Yalova ili, Termal ilçesi revize imar planına esas jeolojik jeoteknik etüt raporunda alan civarı Önlemli Alanlar 2 (ÖA2) olarak değerlendirilmiş aktif heyelandan bahsedilmemiştir. Aktif heyelan bölgesi olsaydı Yapılaşmaya Uygun Olmayan Alan olarak değerledirilerek (YUOA) yapılaşmaya açılmazdı. 06/02/2014 tarihinde onaylanan parsel bazındaki Zemin ve temel etüt raporunda Alan çevresindeki yamaçlarda değişik boyut ve hacimlerde kitle
hareketlerinin olduğu fakat bu duraysızlığın rapor kapsamındaki parseli etkilemediği, parselin kuzey batısı ve batısında yüzey ve sızıntı suların zemini gevşetmesi, parselde önlem alınmadan hafriyat yapılması gibi nedenlerden yüzeysel akma tespit edildiği, ayrıca mevcut yapıların doğusunda ve batısında istinat yapısı mevcut olup bu yapıların temellerinin olmadığı, gerekli drenaj önlemlerinin alınmadığı, bunun da yanlış uygulamalar veya eksik uygulamalar ve önlemlerin zamanında alınmamı olduğunu,davalı tarafın 11/06/2021 tarihli dilekçesinde ve 25/08/2017 tarihli noter ihtarnamesinde beyanları nedeniyle ödemelerin yapılmaması nedeniyle işin kendileri tarafından durdurulduğu, 31/05/2015 tarihli sözleşmenin KDV dahil 8.200.000,00 TL bedelli olduğu, 10/11/2015 tarihli ek sözleşme bedelinin 387.800,00 TL, 10/11/2015 tarihli ek sözleşmedeki gecikme bedelinin 827.400,00 TL, müteahide ödenecek toplam bedelin 9.415.200,00 TL ,arsa sahibi tarafından müteahide yapılan ödemelerin 7.550.000,00 TL olduğu ve kalan bakiyenin 1.865.200,00 TL olduğu ancak bakiyenin ödeme tarihinin belirlenmediği ancak bu bedelin TBK 479 maddesi gereğince işin tesliminde ödeneceği, davalı tarafın ödemelerin yapılmadığından bahisle işi durdurmasının haklı sebebe dayanmadığı ve yüklenici davalı yönünden temerrüdün gerçekleşmiş olduğu ve dolayısıyla işi yarım bırakan davalının sözleşmenin feshinde haksız olup,sözleşmeyi fesheden davacının haklı olduğu, işin tamamlanma oranının kök rapoda belirlendiği gibi olduğu, davalının korrige borular ve rögarlar için 25.000,00 TL ek malzeme alındığı ve bu iş için 58.000,00 TL maliyet talebi beton parke yapılması işiyle ilgili olarak dosa içerisinde fatura olmadığı, duvarların yıkılıp yeniden yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı, yapıldığı iddia edilen fore kazıkların inşaatta görülmediğini, pattar bej cinsi mermeri kullanılması nedeniyle davalının 25.300,00 TL alacağının olduğu, TBK 179 ve 125 maddeleri uyarınca ifaya bağlı cezai şart mahiyetindeki Ek Sözleşmenin 17.maddesiyle düzenlenen cezai şartın sözleşmenin geriye etkili olarak feshi nedeniyle talep edemeyeceği, Ek Sözleşme bedeline de KDV eklendiğinde davalının yapmış olduğu iş toplamının 6.812.036,59 TL olduğu, mutabakatta kabul edilen 7.550.000,00 TL ödemeden düşüldüğünde davalı müteahit şirketin 737.963,41 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından fatura düzenlenmemiş olması nedeniyle ek sözleşme hariç hakedişin KDV tutarı olan 1.008.992,23 TL ile birlikte davacı alacağının 1.746.955,64 TL olacağı belirtilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 23/01/2015 tarihli Götürü Bedelle İnşaat Yapım Sözleşmesi ve 10/11/2015 tarihli Ek Sözleşme ile Yalova ili Termal İlçesi 2494 ada 1 parselde bulunan 23 bloktan oluşan toplamda 46 ikiz ev inşaatının davalı tarafça 12 ay içerisinde bitecek ve 02/02/2016 tarihinde teslim edilecek şekilde inşası hususunda anlaşmışlardır.
Ayrıca taraflar arasında imzalanan 30/10/206 tarihli mutabakat ile davalı davacıdan 7.550.000,00 TL tutarında ödeme aldığını ve davacı ise davalıya 1.865.200,00 TL ödeme yapacağını taahhüt etmiştir.
Yalova Sulh Hukuk Mahkemesince 21/09/2017 tarihinde yapılan tesbitte inşaat seviyelerinin yaklaşık %70- 80 arasında olduğu tesit edilmiştir.
İnşaat davalı tarafından ödemelerin yapılmadığı gerekçesiyle durdurulmuş ise de, mahkememizce yaptırılan keşifte rapor tanzim eden bilirkişilerin belirlediği üzere, davacının ödemesi davalının yaptığı iş miktarından 737.963,41 TL fazla olduğu, davalının işi yaptıkça ödeme alacağı ,bu nedenle davacıdan alacağı bulunmayan davalının inşaatı durdurması haksız olup, inşaatı davalı durdurduğundan kendisine TBK 124 maddesi uyarınca yeniden süre verilmesine gerek olmadığından davalının temerrüde düşmesi sebebiyle davacının sözleşmeyi fesih etmesi haklı sebebe dayanmaktadır.
Dolayısıyla davacı davalıya fazladan ödediği 737.963,41 TL ile sözleşme KDV dahil olarak imzalandığından davalının yaptığı işlere karşılık düzenlemesi gereken faturayı düzenlemediğinden KDV tutarı olan 1.008.992,23 TL ile birlikte davacı alacağının 1.746.955,64 TL olduğu anlaşılmış olup taleple bağlı kalınarak 1.220.000,00 TL’ye hükmedilmiştir. Dava dilekçesinde talep edilen sözleşmenin feshine sebebiyet veren davalının davacının uğradığı zararın hangi kalemlerden oluştuğunu açıklayıp ispatlayamadığından reddine karar verilmiştir.
Sözleşme davacı tarafça geçmişe dönük fesih edildiğinden, davalıdan dava tarihi itibarıyla işin bitirilebileceği bedelin tesbit edilerek aradaki farkı talep edemeyeceğinden bu yöndeki talebi red edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının davasının kabulü ile, davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinin tespitine,
2-Fazladan ödenen 1.220.000,00 TL’nin 100.000 TL’sinin dava tarihinden kalanının ise bedel arttırım tarihi olan 13/12/2022 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının menfi ve müspet zarar tazminatı taleplerinin reddine,
4-Harçlar yasası gereği alınması gereken 83.338,20-TL harçtan peşin alınan 5.123,25 TL + 15.711,30 -TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 62.503,65-TL harcın davalıdan tahsiline,
5-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 5.604,95-TL yargılama gideri ile peşin alınan 5.123,25 TL + 15.711,30 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı yararına ölçümlenen 145.600,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım yönünden hesaplanan 31.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07/06/2023

Başkan ..
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.

Davacı gideri ;
4.000,00 TL bilirkişi gideri
314,00 TL keşif harcı
1.290,95 TL tebligat posta gideri
5.604,95 TL toplam gider