Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/992 E. 2022/843 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/992 Esas
KARAR NO : 2022/843

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … GÜVENLİK ELEKTRONİK SANAYİ VE TİCARET LİMİDET ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı ile müvekkili aralarında 25.08.2016 tarihli rulomatik bayilik sözleşmesini imzalandığını, Söz konusu sözleşme uyarınca, müvekkilinin “bayilik alan” ve davalı ise “bayilik veren ” olarak tanımlandığını, Mübrez sözleşmenin 2. Maddesinin “yürürlük tarihi ” ve “süreler” başlığı altında iş bu sözleşmenin yürürlük tarihinin 25.08.2016 olduğu ve süresinin 5 yıl olduğu düzenlendiğini, ayrıca taraflarca sözleşmenin amacının madde 3’de belirlendiğini, müvekkili tarafından tüm edimler eksiksiz yerine getirilmesine rağmen davalı tarafından mutabık kalınan yükümlülükler yerine getirilmemiş olup, sözleşme kapsamında yer alan maddelere aykırı davranıldığını, müvekkili tarafından defalarca talep edilmesine rağmen bayilik konusu ürün, herhangi bir gerekçe gösterilmeden 2018 yılı haziran ayı içinde teslim edilmediğini ve bundan dolayı Ramazan Bayramı süresince satış yapmam olanaksız hale geldiğini, sonrasında ise, müvekkilce davalı şirket yetkilileri ile görüşme yapmak istenilmiş ancak, bu görüşmelerin çeşitli mazeretlerle ertelendiğini, müvekkili şirket merkezini arayarak ürün istediğinde, şirket merkezindeki çalışanlar bayilik sözleşmesinin herhangi bir neden gösterilmeden feshedildiğini ve sistemleri üzerinde bayilik kaydının silindiğini bu nedenle sözleşme konusu ürünün teslimatının yapılamadığı bilgisi şifahen verildiğini, Ayrıca sözleşmenin ek-4 maddesi kapsamında ilk 12 ay içinde 10 adet makine, 24 ay içerisinde 8 adet makine ve 36 ay içerisinde 7 adet daha makine alınması, alınmaması durumunda sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceğinin hükme alındığını, müvekkilinin 20 adet makine ile 20.000 adet havlunun ücretini, 15 adeti ve havlu bedeli banka havalesi yoluyla, 5 adet makine bedeli ise elden ödenmek suretiyle ilk 24 aylık taahhütlerini eksiksiz ve hatta fazlasıyla yerine getirdiğini, müvekkilinin mağdur olduğunu, firmalara vermiş olduğu makinelerin çalışamaz hale geldiğini ve yıkama istasyonları makineleri iade ettiğini, sözleşmede 20.000 adet araba kurulama havlusunun ödemesi karşılığı teslim edildiği söylenmiş ise de; müvekkilince 20.000 adet araba kurulama havlusunun ödemesinin yapılmasına rağmen karşılığında 10.000 adet araba kurulama havlusunun teslimatının yapıldığını, davalı tarafça 10.000 adet araba kurulama havlusunun teslimi yapılmamış ve faturasının kötü niyetli olarak kesilmediğini, davalı şirketin sözleşmeyi haksız feshinden dolayı müvekkilinin müşteri portföyüne ürün tedarik etmemesinden dolayı şimdilik 100,00 TL ticari kaybı (bilirkişi incelemesinden sonra ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla) şirketten ürün temin edilemediğinden bahisle, söz konusu makineler işlevsizliğinden dolayı şimdilik 150,00 TL ticari zararının (bilirkişi incelemesinden sonra ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla), sözleşmenin yürürlükte kalacağı inancı ile yapılan işyeri masraflarından şimdilik 50,00 TL (bilirkişi incelemesinden sonra ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla) zararın ticari faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın yasal dayanağı bulunmadığı halde müvekkili aleyhine dava açarak dürüstlük kuralını ihlal ettiğini, hakkını açıkça kötüye kullandığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, şirket çalışanlarının davacıya sözleşmeden doğan ek makine alımı ile ilgili yaptıkları hatırlatma görüşmesinde, davacının ek alım yapmak istemediğini söylediklerini, 01/07/2018 tarihli yazı ile şirket olarak sözlü ya da yazılı olarak sözleşmeyi feshetme yönünde bir iradelerinin söz konusu olmadığını bildirdiklerini, davacıya bu yazının ulaştığını davacının dava dilekçesinde bunu kabul ettiğini, fesih iddiasının davacının ortaya attığı asılsız bir iddia olduğunu, davacının tüm edimlerini yerine getirdiği iddiasının da asılsız olduğunu, ücret ödenmeden sipariş kabul edilmediğini, davacının bunu bildiğini, ayrıca sözleşme gereği davacının 18 makine daha almış olması gerekirken bunları almadığını, sözleşmeden doğan borcunu, edimini yerine getirmediğini, yasal dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
Sözleşme, tanık beyanları, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporları, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, davacı ile davalı arasında imzalanan rulomatik bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedilip feshedilmediği ve davacının uğramış olduğu herhangi bir zararın tazmininin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Mahkememizce, davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verilerek bulundukları yer mahkemelerine talimat yazılmıştır.
Tanık … talimat mahkemesi duruşmasında “Davacı oğlum benzin istasyonlarında otomatik olarak kullanılan rulomatik isimli makinalarda kullanılan araba yıkama havlularını davalıdan temin ederek kendi müşterisi olan benzin istasyonlarına taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince satmakta idi. Oğlumun bu ürünleri başkasından alması sözleşme gereği yasaktı. 2018 yılı Mayıs Haziran aylarında davalı sözleşme gereği göndermesi gereken makinalarda kullanılan havluları göndermedi. Defalarca oğlum davalıdan talep etti ancak sonuç alınamadı. Ürünlerin temin edilememesi nedeniyle bizim ürün verdiğimiz şirket ve işletmeler kendilerine bu ürünlerin satışı nedeniyle verdiğimiz rulomatikleri de oğluma iade ederek oğlumla ticari ilişkilerine son verdiler. Bildiklerim bundan ibarettir” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Tanık … talimat mahkemesi duruşmasında “Davacı ve davalı arasında rulomatik makinalarında kullanılan ürünlerin alım satımı konusunda ticari ilişki olduğunu davacı …’nın yakın arkadaşım olması sürekli beraber olmamız sebebiyle bilmekteyim. 2018 yılı mayıs haziran aylarında orkun’un talep etmesine rağmen davalı taraf rulomatikte kullanılan havluları göndermedi. Bildiklerim bundan ibarettir” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Mahkememizce, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ve taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, davalı yana ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 05/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının davalı tarafından kendisine ürün verilmemesi sebebiyle; müşterilerine ürün tedarik edememesi sebebiyle uğradığını beyan ettiği zarar ilişkin bir kayıt – belge ve bilgiyi dosyaya ibraz etmediği, portföyünde kaç müşteri bulunduğu, bunlara kaç adet ürün tedarik ettiği, bu ürünlerin adedi ve miktarı ile kar marjına ilişkin bir kaydın dosyada bulunmadığı, bu sebeple tazminat isteminin hesaplanabilmesinin mümkün olmadığı, davalının ürün tedarik etmemesi sebebiyle, davacıya kaç müşterisinin makine iadesi yaptığına dair dosyada bir bilgi ve belge olmadığı, bu sebeple de dava dilekçesinin netice ve talep kısmının 2 nolu maddesindeki tazminat isteminin taraflarınca irdelenmediği ve hesaplamasının mümkün olmadığı, sözleşmenin ifası sırasında ödenen kira – mali müşavir ödemesi ve vergilerin zarar kapsamında talep edilmesinin mümkün olmadığı, sözleşmenin davalı tarafından haksız fesih edilmesi sebebiyle davalıdan talep edilmesi mümkün iş yeri masraflarına yönelik ispat külfetinin de davacı tarafından getirilmediği bildirilmiştir.
Mahkememizce; müzekkere cevapları doğrultusunda ve davacı vekilinin 09/10/2019 tarihli itiraz dilekçesi doğrultusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için dosyanın bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan 09/09/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacının davalı tarafından kendisine ürün verilmemesi sebebiyle; müşterilerine ürün
tedarik edememesi sebebiyle uğradığını beyan ettiği zarara ilişkin bir kayıt – belge ve bilgiyi
dosyaya ibraz etmediği, portföyünde kaç müşteri bulunduğu, bunlara kaç adet ürün tedarik
ettiği, bu ürünlerin adedi ve miktarı ile kar marjına ilişkin bir kaydın dosyaya bulunmadığı,
bu sebeple tazminat isteminin hesaplanabilmesinin mümkün olmadığı, davacı vekili dosyaya sunduğu makinelerin iade edildiğine dair tutanaklara bakarak zarar
hesaplanabileceğinin beyan edildiği, böyle bir hesaplama şeklinin mevcut olmadığı, makinelerin
iade edilmesinin kendisinde nasıl bir zarar meydana getirdiğini faturalarla belgelemesi
gerektiği, davacı 15.11.2016 tarihinde tanesi 2.950-TL’den+KDV 15 adet makine almış ve
44.250.00-TL +KDV 52.515,00-TL ödeme yaptığı, bu makinelerin bir kısmını (dosyaya
verdiği evraklardan görüldüğü kadarıyla 2 adedini bir tanesi espet petrol ürünleri diğeri de
Eskişehir petkom akaryakıt turizm dosyada başka bir teslimatla alakalı bir evrak
bulunmamakta) geri almış olduğu evraklardan görüldüğü, ancak makinenin geri alınması
neticesinde zarar doğduğu iddia ediliyorsa bununla ilgili gerekli diğer evrakları da incelemeye
ibraz edilmek zorunda olduğu, geri alınan makinenin akıbeti ne olduğu, satılmışımdır elde mi
kalmıştır hurdaya mı atılmıştır bunlar açıklanmadan belgeleri sunulmadan zarar olup
olmadığının tespitini yapmak mümkün olmadığı, rapor içeriğindeki tablodan görüldüğü gibi davacı 3 yılda sadece 4.410.95-TL tutarında mal
aldığı, kök raporda belirtildiği gibi Ağustos 2018 ayına kadar yaklaşık 2 senelik süre içinde
davacının davalıdan aldığı mal tutarı yaklaşık 4,000,00-TL olduğu, gelir vergisi
beyannamelerinden görüldüğü gibi davacının elinde mal ve makine kalmamış son yıl yapmış
olduğu satıştan 4.706.27-TL de kazanç sağladığı, Ancak davacı defter ve fatura ibraz
etmediği için bu konuda inceleme yapılamadığı, görüldüğü gibi davacının satışları masraflarını bile karşılamaktan uzak bir tutarda olduğu, kendisine ürün teslimatı yapılmadığını ifade ettiği tarihe kadar geçen iki senede davalıdan
aldığı mal tutarı 4,000,00.-TL olduğu, eldeki bu belgelerle varsa zarar tespiti yapmanın mümkün
olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için Eskişehir NATM’ye talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Alınan 19/01/2021 tarihli talimat bilirkişi raporunda; Dava dosyası içinde davacı ile davalı arasında 25.08.2016 tarihinde imza altına alınmış ” Rulomatik Bayilik Sözleşmesi”nin feshine dair hiçbir belge bulunmadığı, davacı tarafından dava konusu 2016 – 2017 – 2018 yılına ait ticari defterler sunulmadığı için istenilen hususlarda inceleme yapılamadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; Eskişehir NATM ye yeniden talimat yazılarak dosyanın İlhan Uygur’a tevdi edilerek davacı ticari defterleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor düzenlenmesinin istenilmesine ayrıca davacı vekili tarafından 2020/129 Tal. Sayılı dosyasına sunmuş olduğu evraklar değerlendirilmek suretiyle ve davacı vekilinin itiraz dilekçesinde iddia ettiği zararların dosya kapsamı ve deliller dikkate alınarak hesaplanması mümkün ise hesaplanarak ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 12/04/2021 tarihli talimat bilirkişi ek raporunda; Davacının, davalı tarafından kendisine ürün verilmemesinden kaynaklı olarak müşterilerine ürün satışı yapamaması nedeniyle uğradığını iddia ettiği ticari kayıp zararına ait, müşteri sayısı, müşterilere satılan ürün adedi ve miktarı ile kar marjı gibi bilgileri içeren bilgi ve belgeler dava dosyasına sunulmadığı için dava dosyası içinde yer alan salt fatura ve belgelerden ticari kayıp zararının olup olmadığının tespit edilerek hesaplanabilmesi mümkün olmadığı, Davacının, davalıdan ürün temin edememesinden dolayı makinelerin çalışmamasından dolayı uğradığını iddia ettiği ticari zarara ait; bahse konu makinelerin kapasitesi, çalışma düzeni, çalışma saati, çalışma performansı gibi benzeri teknik bilgileri içeren bilgi ve belgeler dava dosyasına sunulmadığı için dava dosyası içinde yer alan salt fatura ve belgelerden ticari zararının oluşup oluşmadığı tespit edilerek hesaplanabilmesi mümkün olmadığı, Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin yürürlükte kalacağı inacı ile yapılan işyeri masrafları sebebiyle doğan zarara ait ; taraflar arasında 25.08.2016 tarihinde başlayıp 5 yıl süre yürürlükte kalacağı üzerinde anlaşılan sözleşme kapsamında yapıldığı iddia edilen masrafların zamanı, türü, miktarı, tutarı ve benzeri bilgileri bulunan bilgi ve belgeler dava dosyasına sunulmadığı için dava dosyası içinde yer alan salt fatura ve belgelerden doğan zararın bulunup bulunmadığı tespit edilerek hesaplanabilmesinin mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 21/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı tarafça davalı ile aralarında imzalamış oldukları 25/08/2016 yürürlük tarihli Rulomatik Bayilik Sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği iddiasıyla uğranılan zararların tazmini talebiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı yan sözleşmenin haksız feshedildiğini iddia etmektedir. Dosya kapsamı ve sunulan belgelere göre sözleşmenin feshedildiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Davacı tarafından bu husus ispat edilememiştir. Davacı taraf davalının kendisine ürün temin etmemesi nedeniyle müşterilerine ürün tedarik edememesi nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararlara ilişkin belge ibraz etmediği, portföyünde bulunan müşteri sayısı, bunlara tedarik ettiği ürün adedi, kar marjının ne kadar olduğuna ilişkin kayıt olmadığı, tazminat hesaplamasının mümkün olmadığının bilirkişi raporuyla da sabit olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 35,90 TL + 100,00 TL’den mahsubu ile artan 55,20 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Kararın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı yararına ölçümlenen 300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.