Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/966 E. 2023/115 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/966 Esas – 2023/115
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/966
KARAR NO : 2023/115

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI : … YAPI ELEMANLARI SAN. VE TİC. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …………….. Üsküdar/ İSTANBUL
DAVALI : …………. MAZLEMELERİ MONTAJ SAN.VE TİC. LTD.ŞTİ. …….. Cad.N:68 E-F Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. ….. – İnönü Cad. Yuvam İşhanı No:113 K:5 No:45 Osmangazi/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/07/2018
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
YAZIM TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirkete çatı ve cephe paneli satışı yaptığını, bu satışa ilişkin faturaların düzenlenerek davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalının borcunu ödememesi üzerine davalı hakkında Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek, davalının itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, dava konusu edilen faturalardaki malları teslim aldıklarını ancak bu mallara karşılık 15 adet çekle ödeme yaptıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini, ayrıca davacı tarafından 07/03/2018 tarihinde müvekkiline gönderilen emailde hesap bakiyesinin 56.294,00- TL olarak bildirip mutakabat talep ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası,bilirkişi raporları, taraflara ait ticari defterler,
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava ; çatı ve cephe paneli malzemesi satış bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.Davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 14. İcra Müdürlüğü 2018/… esas sayılı dosyasında; 348.615,98 TL alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerin takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır. Taraflarca sunulan tüm deliller toplanmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden davacı ve davalı şirketlere ait ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelenmesi için Gebze Nöb.Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi raporu aldırılmıştır.Gebze Asl.Tic.Mah. 2019/26 Tal. sayılı dosyasında düzenlenen 19/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin uzun yıllar devam ettiğini, davacının davalı ile ilgili satış – muhasabet sürecini cari hesabın altında açtıkları alt hesaplarda proje bazında takip etlikleri, davacı şirketin davalıdan 348.615, 98 TL tutarında alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür. Davalı tarafa ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde, bilirkişi incelemesi yapılarak konusunda uzman SMM bilirkişiden rapor aldırılmıştır. … tarafından düzenlenen 26/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı firmaya ait 2017 ve 2018 yılları defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, tutulması zorunlu diğer defterlerin birbirlerini doğruladığı, davalı defterlerine göre 16.04.2018 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 14.337,07-TL alacaklı görüldüğü, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/26 Tal sayılı dosyasında incelenen davacı defterlerine göre ise davacının davalıdan 348.615,98 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, taraflar arasındaki mutabakatsizliğin incelenmesinde; mutabakatsizlik tutarının 348.615,98 TL – 14.337,07 TL = 334.278,91 TL olduğu, mutabakatsizlık tutarının 18.516,52 TL’sinin davacı kayıtlarında olup davalı kayıtlarında olmayan kur farkı kayıtlarından oluştuğu, kalan 316.062,84 TL’lık kısmının ise 2017 yılı öncesinden kaynaklandığı, davacı defterleri incelemesinin 2017 ve 2018 yılını kapsadığından 2017 yılı öncesindeki farkların tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Gebze Nöb.Asl.Tic.Mah. Talimat yazılarak, dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdii ile, tarafların rapora itirazları doğrultusunda ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirttiği 15 adet çekinde taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığına dikkat edilerek ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından itibaren davacıya ait ticari defterlerin incelenmesi suretiyle ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Gebze Asl.Tic.Mah. 2020/67 Tal. sayılı dosyasında düzenlenen 12/06/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2015-2016-2017-2018-2019 defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının kestiği faturalarda para birimi olarak döviz cinsinin kullanıldığı, ödenen kur farkları nedeniyle fatura düzenlediği, ödemenin yapılmadığı durumlarda ise alacağı tutar üzerinden her geçici vergi döneminde ve yıl sonu(dönem sonu) 213 sayılı Vergi Usul Kanun’ unun 2807 inci maddesi kapsamında değerleme yapılmış olduğu, davalı kayıtlarında olan davacı kayıtlarında olmayan ; 2017 ve 2018 yıllarında davalı şirketin defter kayıtlarında olmayan 18.516,52TL tutarındaki kayıtlar davacı şirketin döviz cinsinden olan alacağını Vergi Usul Kanunu gereği değerleme yaptığından kaynaklandığı, davacının davalıdan tahsil etmiş olduğu 15 adet çekin davacının E-Defter kayıtlarında bulunduğu, zamanında ve üsülüne uygun işlendiğini tespit ederek dökümünün yapıldığı, davacı şirketin muhasebe kayıtları incetendiğinde yapılan kayıtların birbirlerini teyit, Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri ve Tek Düzen Muhasebe sistemine uygun şekilde defterlerinin tutulduğunu, ayrıca Vergi Usul Kanununa uygun işlem yapıldığı, davacı şirketinin davalı şirketten 348.615,98 -TL alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür. Tarafların bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirttiği 15 adet çekinde taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı da dikkate alınmak suretiyle bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen 16/06/2020 tarihli 1.ek bilirkişi raporunda; kök raporun sonuç bölümünde kalan 316.062,84 TL’lik kısmının ise 2017 yılı öncesinden kaynaklandığı, davacı defterleri incelemesinin 2017 ve 2018 yılını kapsadığından 2017 yılı öncesindeki farkların tespit edilemediği,“ diye yazılı olduğu, bu defa davalıya ait ticari defterlerin davalı firmanın kuruluşundan (05.05.2004) itibaren incelendiği, davacı defterlerinin ise 2015 yılından itibaren incelenmiş olduğu ve tarafların 2015 yılı başından itibaren hiç mutabık olmadıklarının tespit edildiği, davacının Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı dosyasındaki takibine dayanak olarak sunmuş olduğu toplamda 351.933,27 TL’lik 9 adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının cevap dilekçesinde beyan ettiği 15 adet çekin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, toplam tutarının 340.585,19-TL olduğu, davalı defterlerine göre 16.04.2018 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 14.337,07-TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Dosyanın önceki bilirkişi …’a tevdii edilerek, bilirkişiden dava ve takip konusunun icra takibine ekli 9 adet faturaya ilişkin olduğu göz önüne alınarak taraf defterleri yalnızca bu 9 adet fatura yönünden karşılaştırılarak (davacı defterleri talimat ile incelendiğinden bu rapordan faydalanmak suretiyle) ödeme yapılıp yapılmadığı, davalının toplam 15 adet çek ile yapmış olduğu ödemelerin Türk Borçlar Kanunu 101. Maddesi uyarınca değerlendirilerek alacak tespitinin yapılarak, davalı vekili tarafından dava sırasında sunulan emailler ile dava öncesi sunulan emailler değerlendirilerek sipariş mi yoksa hesap mutabakatı mı olduğu hususlarında yeniden rapor aldırılmıştır…. tarafından düzenlenen 01/11/2020 tarihli 2. ek raporunda; davacının takip esnasında 9 adet faturayı sunmuş olması ve davalının ise bu faturaları yukarıda her iki taraf ticari defterlerinde de kayıtlı olan 15 adet çekle ödediğini beyan etmesi nedeniyle taraflar arasındaki borç/alacak durumunun sadece takibe konu 9 adet fatura ve karşılığında verildiği beyan edilen 15 adet çek yönünden incelendiğinde davacının davalıdan 351.933,47-TL -340.585,19 TL = 11.348,28-TL alacaklı olacağı, davacı vekilinin 07.10.2020 tarihli celsede;”… şirketin satış destek ekibi tarafından gönderilen e-mail bir mutabakat içermediği, bir siparişe konu ödemenin talebine ilişkindir. Ayrıca buna ilişkin mailleri dosyaya ibraz ediyoruz.” diye beyan ederek davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu e-maili kabul ettiği, ancak e-mailde belirtilen bakiyenin sadece 18541 nolu siparişe ait bakiye olduğunu beyan ederek ekinde 18541 nolu siparişin müşteri onay formunu sunduğu, davalının cevap dilekçesinde sunduğu … antetli Müşteri Cari Ekstre başlıklı ekstrede 18541, 16517, 17058, 17119, 17259, 17316, 18391, 18477 ve son numarası okunmayan 1694 nolu siparişlerin bilgilerinin görüldüğü, sipariş bazında sipariş tutarı ve kalan cari bakiyenin yazılı olduğu, bu siparişlerden kalan cari hesap bakiyesinin 56.294 TL olarak görüldüğü, davacının söz konusu e-mailde cari mutabakat değil sadece bir siparişe (18541) ilişkin bakiye bilgisi olduğunu söylediği, davalının sunduğu cari hesap ekstresine göre ise diğer siparişlerin ödemelerinin yapıldığı sadece 18541 nolu siparişten bakiye kaldığının görüldüğü dolayısıyla söz konusu belgenin hesap mutabakatı belgesi sayılabileceği bildirilmiştir. Dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, dosya SMMM ve hukukçu bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları bilirkişi raporu ve ek raporlarına itirazları doğrultusunda davacının talimat ile incelenen defter kayıtları da değerlendirilerek, davacının satışların döviz cinsinden olduğu iddiası da değerlendirilerek önce davanın cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacak davası olduğu kabul edilerek neticeten davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, sonra ise davanın sadece dava dilekçesinde yazılı olan faturalara ilişkin olduğu kabul edilerek ve davalı tarafından verilen çeklerin bu faturalara ilişkin olup olmadığı da irdelenmek suretiyle davacının bu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı hususunda rapor aldırılmıştır.
SMMM bilirkişi ve Nitelikli hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 24/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/67 talimat dosyası içinde olan S.M.M.M. Canan Yaş imzalı bilirkişi raporunda belirtildiği gibi davacı tarafa ait ticari defterleri kapsamının taraflar arasındaki ticari alış verişin başlangıcından sonuna kadarki
dönemi kapsadığı, davacı defterlerinin 2015 yılından önceki kayıtlarının E-Defter olmadığı, 2015-2016-2017-2018-2019 yılları defterlerinin E-defter olduğu. davacı
defterinin açılış tasdikinin süresinde yaptırılarak usulüne uygun olarak tutulduğu, 2020/67 talimat dosyası S.M.M.M. bilirkişi Canan Yaş tarafından düzenlenen raporda; davacının davalıdan 348.615,98-TL alacaklı olduğunun kanaat edildiği, davalı ticari defterlerinin 2004-2005-2006-2007-2008-2009-2010-2011-2012-
2013-2014-2015-2016-2017-2018 yılı defterinin açılış tasdikin yaptırılarak usulüne uygun tutulduğu, dava konusu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ile davalı arasında mutabakatsizliğin sebebinin ticaretin başlangıcından itibaren geldiği davalının ticari defterlerindeki incelemesi neticesinde 16.04.2018 tarihi itibari ile davalının davacıya 14.337,07 TL borçlu göründüğü, dava konusu 9 adet fatura ve 15 adet çeklerin davacı ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ilgili fatura ve çek farklarından dolayı davacının davalıdan 11.348,08 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir. Dosyanın önceki heyete tevdi ile taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları ve davacının talimat ile incelenen defter kayıtları da değerlendirilerek, davacının satışların döviz cinsinden olduğu iddiası da değerlendirilerek önce davanın cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacak davası olduğu kabul edilerek neticeden davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, sonra ise davanın sadece dava dilekçesinde yazılı olan faturalara ilişkin olduğu kabul edilerek ve davalı tarafından verilen çeklerin bu faturalara ilişkin olup olmadığı da irdelenmek suretiyle davacının bu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı hususunda, nitelikli hesap uzmanı hukukçu bilirkişinin de rapora katkı sağlamak suretiyle bilirkişilerden ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişiler tarafından düzenlenen 21/02/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırılarak usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının davalıya aylık dönemler itibari ile kur farkı uyguladığı fakat fatura düzenlemediği, bu sebeple taraflar arasında mutabakatsızlığın oluştuğu, davacının davalıdan 348.615,98 TL alacağının olduğu, bunun sebebinin ise fatura edilmemiş kur farkı muhasebe kayıtlarından kaynaklandığı, davalı defterlerindeki görüş ve kanaatinin kök rapor ile aynı olduğunun bildirildiği görülmüştür. Dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi ile; cari hesap ilişkisinin başlangıcından bugüne kadar davacı tarafın defterlerinde kayıtlı mal alım faturaları ile kur değerleme faturaları ayrı ayrı tespit edilerek kur değerleme faturalarının hangi mal alım faturası esas alınarak düzenlendiği, bu faturaların davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kur farkı faturasına esas faturaların çekle ödenip ödenmediği, çekle ödenmiş ise Yargıtay’ın kur farkı faturası düzenlenemeyeceğine ilişkin içtihadı göz önüne alınarak önceki raporlar arasında çelişkiyi giderici, tarafların önceki ve son rapora itirazlarının açıklığa kavuşturur ve mahkememizce dosyayı çözüme ulaştırabilecek şekilde açıklayıcı ve anlaşılır rapor düzenlenmesi istenilmiştir.Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 16/06/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki itirazın iptali davasına konu olan cari incelemenin her iki tarafın defterleri ayrıntılı olarak incelenmiş olup önceki raporda belirtilen tespit ve hususlar hakkında aynı görüşte oldukları farklı bir kanaatlerinin olmadığı bildirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tarafların ticari defterleri usul ve yasaya uygun tutulmuş olduğundan, defterlerin birinin diğerine ispat bakımından üstün tutulması mümkün değildir.
Dolayısıyla iddia eden davacı ,alacağını ıspat etmelidir.Davacı tarafından 9 adet toplam 351.933,27 TL tutarında fatura düzenlenmiş, davalı tarafından 9 adet çek ile toplam 340.585,19 TL tutarında ödeme yapılmıştır.21/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere taraf defterlerindeki uyumsuzluğun sebebi, davacının davalıya aylık dönemler itibari ile kur farkı uyguladığı fakat fatura düzenlemediği, bu sebeple taraflar arasında mutabakatsızlığın oluştuğu anlaşılmıştır.
Ancak davalı ödemelerini çekle yaptığından Yargıtay 19.HD’nin 2018/965 esas-2019/5447 karar sayılı kararında ve başka emsal nitelikteki kararlarında belirtildiği üzere çekle ödeme kabul eden davacı kur farkı isteyemez. Davacı alacaklı olduğunu başkaca delillerle de ispatlayamadığından alacak miktarı yönünden davalının aleyhine olan davalı defterlerinde kayıtlı borç miktarı olan 14.337,07 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Takip tarihi itibariyle alacak likit olup, davalı lehine icra inkar tazminatına hükmolunmalıdır.
Her ne kadar davalı tarafından haksız takip tazminatı talebinde bulunmuş ise de; davacının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu ispatlanmadığı, yasal koşuları oluşmadığından davalının haksız takip tazminatı talebinin reddine karar verilerek açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 14.337,07 TL alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte devamına,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si olan 2.867,41 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Koşullar oluşmadığından reddedilen kısım yönünden davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Harçlar yasası gereği alınması gereken 979,37- TL harçtan peşin alınan 4.210,58-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.231,21-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde yatırına iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 3.246,60- TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına gör hesaplanan 133,52- TL ile peşin alınan 979,37- TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 874,50 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre hesaplanan ‭838,54‬-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı yararına ölçümlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım yönünden davalı yararına ölçümlenen 49.799,05- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01/02/2023

Başkan …… Üye ………. Üye …….. Katip …………
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı gideri;
41,10 TL ilk gider,
3.100,00 TL bilirkişi ücreti,
‭105,5‬0 TL tebligat ve posta gideri,
3.246,60 TL toplam gider,