Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/961 E. 2019/658 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/961 Esas
KARAR NO : 2019/658

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (T.C.NO:…) …
DAVALI : … (T.C.NO:…) …
VEKİLİ : Av. … – Elmasbahçeler Mahallesi Ankara Yolu Caddesi Tüze İşmerkezi No:36 Kat:2 Daire:3…
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2018
KARAR TARİHİ : 18/04/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı tarafından 9.999,40-TL alacağı için aleyhine Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe konu senedi Yüce Mühendislik-Hızır Yüce isimli şahsa mal karşılığında verdiğini, Hızır Yüce’nin kendisine sıhhi tesisat malzemeleri, kalorifer peteği ve kombi vereceğini ancak malları teslim etmeden işyerini kapattığını, bu tür olaylardan ve dolandırıcılıktan dolayı hakkında birden çok dava açıldığını ve cezaevine girdiğini, davalı tarafından konulan senetten dolayı hiçbir borcunun olmadığını, kendisi ile hiçbir ticari alışverişinin olmadığını, davalı ile Yüce Mühendislik-Hızır Yüce’nin anlaşarak muvazaalı olarak kendisine ait senedi tarafına iade etmeyerek 3. Şahıs tarafından icraya konulduğunu beyanla davalıya borcu olmadığının tespiti ile davalı tarafından icraya konulan senetlerin iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bononun bedelsiz olduğuna ilişkin şahsi def’iyi davacı keşideci kural olarak ancak lehtara karşı ileri sürülebileceğini, müvekkilinin ciranta olduğunu, kıymetli evrakın kendini doğuran hukuki işlemden mücerretliği ilkesi gereği yapılan icra takibinin hukuka uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, senet fotokopisi, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava; Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasına dayanak senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Davanın hukuksal dayanağını, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 778/1-a maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı kanunun 687/1. maddesi hükmü oluşturmaktadır.
Bedelsizlik bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmaması (doğmaması, hükümsüz olması, sona ermesi) dır. Bir kambiyo taahhüdünün temel alacağı geçersizse, ya da sona ermişse, o kambiyo taahhüdü bedelsiz-karşılıksız demektir
Bedelsizlik iddiası, 6102 sayılı TTK’nun 687. maddesi anlamında bir “doğrudan doğruya defi”, kişisel defidir. Burada, kambiyo senedinden doğan kambiyo ilişkisi dışındaki nedenlere (temel borç ilişkisine) dayanılmaktadır. Bedelsizlik, bir kişisel defi olduğundan keşideci tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karsı ileri sürülebilir (6102 sayılı TTK, m. 687, 659.I, 825, I). Çünkü, keşidecinin sadece lehtarla arasında bir temel borç ilişkisi vardır Fakat borçlu, senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak koşuluyla (6102 sayılı TTK, m. 659.II, 687, 825/II) hamile karsı da bedelsizlik def’ ini ileri sürebilir.
Kambiyo taahhüdünde bulunulmasına neden olan ve temel ilişkideki asli para edimini teşkil eden “temel alacak”, o kambiyo taahhüdünün hukuki sebebini oluşturur. Ancak, kambiyo taahhüdünün geçerliliği sebebe bağlı olmayıp, bu senetler maddi anlamda soyut senetlerdir. Borçlu keşideci senedin iadesini lehtardan, ya da senet ciro görmüşse kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olan hamilden talep edebilir (TTK. m. 686.II). Kaldı ki, senedin iadesini isteyen borçlu, her şeyden önce 687, 825.II. maddeleri gereğince hamilin bilerek borçlu zararına hareket ettiğini ispat yükü altındadır.
Dava konusu bononun lehtar tarafından davalıya ciro edildiği anlaşılmaktadır. Davalının bononun bedelsizliğini bildiğini ve davacı keşidecinin zararına hareket ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Davacı, davalının kötüniyetli olduğunu kanıtlayamadığından davanın reddine, davaya konu icra takibinin tedbiren durdurulmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Takip tedbiren durdurulmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 170,77-TL harcın mahsubu ile arta kalan bakiye 126,37-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yararına ölçümlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Dair; davacı asil ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bursa Bam’da İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.