Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/874 E. 2022/160 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/874
KARAR NO : 2022/160

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/04/2017
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
YAZIM TARİHİ : 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasındaki şirket hisse devir sözleşmesi uyarınca müvekkilinin … ..Ltd.Şti.’ndeki %37 oranındaki hissesini 1.100.000,00 TL bedelle davalılara sattığını, bunun karşılığında 665.000,00 TL ‘sini peşin aldığını, kalan 435.000,00 TL ‘sini ise Antalya ilinde bulunan 4 taşınmazın tapusunu vererek ödediklerini, ancak bu taşınmazlar üzerinde davalıların borcuna ait ipotek olduğunu, aralarındaki sözleşme uyarınca bu ipoteği kaldıracağını vaadeden davalıların tapudaki ipotekleri dava tarihine kadar çözememeleri üzerine davalılar hakkında Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğu belirterek, itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve müvekkiline verilen dairelerin davalılara devir ve temlik edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediklerini, takibin ve davanın müvekkilerinin ortak yerleşim alanı olan Tatvan Mahkemeleri ve İcra Dairelerinde yapılması gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunulmuş, esasa ilişkin beyanlarında ise; sözleşme hükmün yerine getirilememesinin müvekkillerine atfedilecek bir kusur yahut eksikliklik olmadığını, kasıtlı ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası,
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Davacı ile davalılar arasında yapılan şirket hisse devir sözleşmesi uyarınca, davacının …Ltd.Şti.’ndeki %37 oranındaki hissesini 1.100.000,00 TL bedelli davalılara sattığı,karşılığında 665.000,00 TL ‘sinin peşin alındığı, bakiye kalan 435.000,00 TL ‘sinin ise Van ilinde bulunan 4 taşınmazın tapusunun verilerek ödendiği ancak bu taşınmazlar üzerinde davalıların borcuna ait ipotek bulunduğu, aralarındaki sözleşme uyarınca bu ipoteği kaldıracağını vaadeden davalıların tapudaki ipotekleri dava tarihine kadar kaldırmamaları üzerine davalılar hakkında Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasında; 435.000,00- TL asıl alacak, 761,25-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 435.761,25- TL ‘nin tahsili için, icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerin takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Davalı borçlular, aleyhindeki icra takibinde, hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz ederek davalıların ikametgahı olan Tatvan İcra Dairelerinin ve mahkemesinin yetkili olduğunu belirtmişlerdir.
İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartlarındandır. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.nci maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Dava sözleşmeden kaynaklanan alacak davası olup, HMK 10 .maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yerde veya HMK 7.maddesi uyarınca genel yetkili davalı ikametgahı mahkemesinde/icra müdürlüğünde görülmesi gerektemektedir.

Bu durumda; İİK’nın 50.maddesine ve HMK’nın yetki kurallarına göre, davacı tarafından davalılar aleyhine icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmamış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın istinaf edilmesi üzerine Bursa BAM 5 HD’nin, 22/06/2018 tarih ve 2018/559- 2018/507 E/K sayılı ilamı ile; “….Oysaki icra takibinde alacak iddiasında bulunulmaktadır. TBK 89.maddesine göre ise; para borçlarında alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri ifa yeri olarak belirlenmiştir. HMK 10.maddeye göre ise; sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemelerinin de yetkili olduğu düzenlenmiştir.Buna göre; alacak davalarında alacaklının ikametgahı ifa yeri olduğundan, alacaklanın ikametgahındaki mahkeme ve icra müdürlükleri de yetkilidir. Bu sebeple davacı tarafından yapılan icra takibinde Bursa İcra Daireleri yetkildir. Bundan ötürü ilk derece mahkemesi kararı yerinde değildir. Bunun haricinde mevcut dava sadece itirazın iptali davası olarak açılmamıştır. İtirazın iptali davası yanında davacı adına kayıtlı olan ipotekli gayrimenkullerin tapu kaydının iptali ile davalılar adına tescili talep edilmektedir.HMK 12.maddeye göre; taşınmazın aynından doğan davalarda yetkili mahkemenin taşınmazın bulunduğu yerdeki mahkeme olarak belirlenmiş ve kesin yetki olarak düzenlenmiştir.Davalılar tarafından cevap dilekçesinde; mahkemenin yetkisine de itiraz edilerek Tatvan Mahkemelerinin yetkili olduğu ileri sürülmüştür.Dosya içerisinde bulunan bir adet tapu kaydında; gayrimenkullerin Tatvanda bulunduğu anlaşılmıştır.Buna göre; öncelikle ilk derece mahkemesi tarafından gayrimenkullerin tapu kayıtları getirtilerek gayrimenkullerin nerede bulunduğunun tespiti ile yetkili mahkemenin neresi olduğunun belirlenmesi gerekir.Bu nedenle; davacının istinaf başvurusu yerinde görülerek… ” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili 30/01/2019 tarihli oturumdaki beyanında;”… bizim tapu iptali yönünde bir davamız yoktur, biz sadece sözleşme içeriğinden bahsederken, davamızın kabulüne karar verilmesi halinde bize devredilen tapuları da iade etmeyi kabul etttiğimizi anlatmaya çalıştık, dava açmış olsaydık, davanın ismi kısmına tapu iptal ve tescil kelimesinde yazdırır, harcını buna göre öder ve delil olarak keşif deliline dayanırdık, bizim tapu iptal gibi bir talebimiz yoktur, bizim davamız itirazın iptali davasıdır, az öncede belirttiğim gibi davamızın kabulüne karar verilmesi halinde tapuları iade etmeyi kabul ettiğimizi beyan amacıyla dilekçeyi yazdım, dava dilekçesinin sonuç kısmındaki beyan maddi hatadır, dava dilekçesinin içeriğinde tapu iptali ve tescili talep ettiğimize dair bir beyamız yoktur…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilinin bu açıklaması doğrultusunda,davanın sadece itirazın iptali davası olduğu kabul edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davanın konusu para alacağı olduğu için TBK 89 madesi uyarınca alacaklının ikametgahı mahkemesi olan mahkememiz yetkili olduğundan davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava konusu 366 ada 56 parsel 12 , 16, 20 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları, ipotek akit tabloları celp edilmiş, tapu kayıtlarında görünen icra takip dosyalarınındaki en son alacak miktarının hesaplanarak bildirilmesi için ilgili icra müdürlüklerine yazı yazılmış, Tatvan Ticaret Sicil Müd. yazı yazılarak, … Eğitim Danş.İnş.Trz.San. Tic.A.Ş.’nin 2014-2015-2016 yıllarındaki ortaklarını ve hisse miktarlarının bildirilmesi istenilmiştir.
Dava konusu taşınmazların dava tarihi itibarıyla değerlenrinin tespiti için mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması için ilgili mahkemelerine talimat yazılmasına, bir inşaat Mühendisi ve bir kadastro teknisyeninden rapor aldırılmıştır.
Tatvan 2.Asl.Huk.Mahkemesinin 2020/49 Tal.sayılı dosyasında aldırılan 01/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; dava konusu Bitlis ili Tatvan ilçesi Sosyal mahallesi 452 ada 30 nolu parsel üzerindeki Mollakent apartmanının B bloğundaki 12. bağımsız bölüm 24 numaralı olup daire vasfında olup, bağımsız bölümün değerlemesi yapılırken civarındaki yapılaşma şartları, imar durumu, ,konumu, önemli merkezlere mesafesi, gibi faktörlerin değerde yaratacağı olumlu/olumsuz etkenler, fiili durumu ile yapı özellikleri göz önüne alınmış sonuç olarak ve taşınmazın keşif tarihli değerinin 277.498,61 TL olacağı kanaati bildirilmiştir.
Tatvan 1.Asl.Huk.Mahkemesinin 2020/ 3 Tal sayılı dosyasında aldırılan 21/01/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; Tatvan İlçesi Bahçelievler Mah. Shel Pompası Altı mevkiinde kain 696 ada,11 nolu parsel üzerindeki ana taşınmazda bulunan 11 nolu bölümün dava tarihindeki piyasa değeri : 202.792 TL , Tatvan İlçesi Karataş Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi mevkiinde kain 366 ada, 56 nolu parsel üzerindeki ana taşınmazda bulunan 12 numaralı bağımsız bölümün dava tarihindeki piyasa değeri 144,300- TL, Tatvan İlçesi Karataş Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi mevkiinde kain 366 ada, 56 nolu parsel üzerindeki ana taşınmazda bulunan 16 numaralı bağımsız bölümün dava tarihindeki piyasa değeri 144.360 TL, Tatvan İlçesi Karataş Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi mevkiinde kain 366 ada, 56 nolu parsel üzerindeki ana taşınmazda bulunan 20 numaralı bağımsız bölümün dava tarihindeki piyasa değeri 144.360 TL olduğu bildirilmiştir.
Sözleşmeyle davacıya tapuda devri yapılan dört adet taşınmazlar üzerindeki ipotek ve hacizleri bulunan Malatya, Bursa, Antalya, Bitlis, Van, Bakırköy İcra Müdürlüklerine ait dosyaların en son kapak hesapları ve ödeme emirleri dosyaya celp edilmiştir. Yazı cevaplarının incelenmesinden taşınmazlar üzerinde 10.000.000,00 TL’yi aşkın haciz ve ipotekler olduğu anlaşılmıştır.Bu borçlar taşınmazların tesbit edilen değerinden çok fazladır.
Alıcı olarak …,Satıcı olarak … imzalı sözleşmenin 1.maddesinde; satıcı …’in … Eğitim Danışmanlık…A.Ş’deki %37 oranındaki hissesini 1.100.000 TL bedelle satmış, karşılığında 665.000,00 TL çek ve kalan 435.000,00 TL içinse 4 adet daire tapusu verilmiş ancak tapu kayıtlarındaki ipotek ve hacizlerin 2016 yılı içerisinde kaldırılacağı taahhüt edilmiştir.
Dava 2017 yılı içerisinde açılmış olup, dava tarihi itibarıyla taşınmazların tapu kaydındaki haciz ve ipotekler kaldırılmadığı için davacının dava açmakta hukuki yararı vardır.
Davalı sözleşme gereği tapulardaki haciz ve ipotekleri kaldırtmadığı için sözleşmede bu taşınmazların bedeli olarak belirlenen 435.000,00 TL’yi ödemekle yükümlü olduğundan bu miktar yönünden icra takibine itirazın iptaline karar verilmiştir.
Davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
Takip tarihi itibariyle alacak likit olup, davalı … lehine icra inkar tazminatına hükmolunmalıdır
Davacı taraf sözleşmeyle kendilerine verilen taşınmazların tapu kayıtlarını iade etmeye hazır olduklarını bildirmişse de davalı tarafın bu yönde bir talebi ve davası olmadığından ve taşınmazların iadesi ancak tapu kaydının iptaliyle olabileceğinden İİK 24 uygulanamamıştır.
Davalının taşınmazların kendisine devrini isteme hakkı saklıdır.
Sözleşme Alıcı olarak …, Satıcı olarak … tarafından imzalanmış, sözleşmede imzası bulunan ve aleyhine dava açılan davalı …’in sözleşmedeki statüsü (şahitmi,kefilmi,borçlumu) sözleşme içeriğinden anlaşılamadığından bu davalıya karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davalı … aleyhine açılan davanın reddine,
Koşulları oluşmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Davalı …’in Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 435.000,00-TL asıl alacak, takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte devamına,
Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 87.000,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 29.714,85-TL harçtan peşin alınan 5.262,91-TL harcın mahusubu ile bakiye 24.451,94-TL harcın davalı …’den tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 4.613,35 TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına göre hesaplanan 4.605,29-TL ile peşin alınan 5.262,91-TL harcın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri davanın kabul red oranına göre hesaplandığında cüzi miktar olduğundan takdiren davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 75,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından 75,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre red edilen kısım çok cüzi olduğundan davalının kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı yararına ölçümlenen 38.800,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/02/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı gideri;
36,00 TL ilk gider,
698,90 TL keşif gideri,
300,00 TL taksi ücreti,
2.700,00 TL bilirkişi ücreti,
878,45 TL tebligat ve posta gideri,
4.613,35 TL toplam gider,