Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/85
KARAR NO : 2020/914
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACILAR : 1- … – T.C.N…. – …
2- …-T.C.
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2017
KARAR TARİHİ : 24/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilleri aleyhine icra takip dosyası ile alacaklı tarafça takip başlatıldığını, alacaklı tarafından takibe konu olan borcun kaynağını teşkil eden senetlerin müvekkilinle alacaklı arasında imzalanan satış sözleşmesine karşılık verilmekle birlikte borcun tamamı alacaklı gözüken şirkete ödendiğini, alacaklı gözüken şirkete müvekkillerinin herhangi bir borcu bulunmadığını, ancak bu ödemeler dışında geriye kalan ve takibe konu edilen dokuz adet senedin bedellerinin de muhtelif zamanlarda ödenmiş olmasına rağmen ödemelere karşılık senetlerin müvekkillerine teslim edilmemiş hatta davalı tarafça işbu davaya konu haksız takibe giriştiğini, Yapıkredi Bankası hesap dökümünden anlaşılacağı üzere müvekkillerinden … hesabından … cihaz ödemesi açıklamasıyla 30/11/2015 tarihinde 5.750,00 TL ve yine aynı tarihte 7.650,00 Tl olmak üzere toplam 13.400 TL ödeme yapıldığını, ayrıca müvekkillerinden …’ın çalışanı Dilek Korkmaz tarafından da yine cihaz ödememesine ilişkin olarak tam tarihi bilinmemekle birlikte 3.000 TL davalı şirket hesaplarına havale edildiğini, yine tam tarihi bilinmemekle ve dekontuna ulaşılamamakla birlikte müvekkili … tarafından cihaz ödemesi açıklamasıyla davalı şirket hesaplarına 16.000 TL ödeme yapıldığını, bu nedenlerle müvekkillerinin davalıya borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı dava dilekçesinde özetle dava konusu senet bedellerini ödediğini iddia ettiğini, söz konusu iddialar kabul edilemeyeceği, davacının dava dilekçesi tarafımızca külliyen inkar edilmekte ve itiraz olunduğunu, öncelikle söz konusu dava zamanaşımına uğradığını, şöyle ki; borçlular hakkında ilk olarak Bakırköy 12. İcra Dairesi 2016/13192 Esas sayılı dosyası ile 15/08/2016 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davacılar vekilinin süresi içindeki yetki itirazı sonucu Bakırköy 6.İcra Hukuk Mah. 2016/773 Esas, 2016/713 Karar sayılı 31/10/2016 Tarihli ilamı gereğinde icra dosyamız Bursa 8. İcra Dairesi 2016/13855 Esas sayılı dosyası olarak devam ettiğini, davacılar her ne kadar söz konusu icra takibine karşı borca itiraz davası açmışsa da Bakırköy 6. İcra Hukuk Mahkemesi 2016/773 Esas sayılı doyası ile davaları reddolunduğunu, özetle borçlular hakkında 2016 yılında başlatılan takibe karşı açmış oldukları menfi tespit davası zamanaşımına uğradığını, kaldı ki davacı iddia ettiği gibi takip konusu senet ödemelerini iddia olunduğu gibi yapmış olsaydı senetler kendisine teslim edileceğini, ayrıca bir ticaretle meşgul olan davacı eğer gerçekten senet borcuna istinaden bir ödeme yapmış olsaydı mutlaka ödeme açıklamasında bu durumu belirtmiş olacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2017/5294 sayılı icra takip dosyası, 28/10/2014 tarihli cihaz satış sözleşmesi, banka hesap kayıtları, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, hukuki niteliği itibariyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacının icra takibine konu senetler sebebiyle davalıya borçlu olup olmadığı, ödeme belgeleri, ödemelerin alacağı karşılayıp karşılamadığı hususlarında tarafların iddia ve savunmalarını değerlendirir rapor düzenlenmek üzere dosya hesap bilirkişisine tevdi edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Takibe konu senetlerin takip tarihi olan 15/08/2016 tarihi itibariyle faiz hesapları yapıldığında toplam faiz tutarının 3.072,33 TL olduğu, Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2016/13855 esas sayılı dosyasının alacak kalemlerinde herhangi bir fazlalığın olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacı tarafın bilirkişi raporuna karşı itirazları kapsamında dosya önceki bilirkişiye tevdi edilerek, ek rapor tanzimi talep edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu ek bilirkişi raporunda özetle: Davacılardan … ile davalı arasında 28/10/2014 tarihli KDV hariç 46.750,00 TL bedelli sözleşme imzalandığı, Türk Medeni Kanunu madde 6 gereğince ödeme olgusunun alıcı … tarafından isabet edilmesi gerektiği, davalının icra takibine satış sözleşmesinin tüm bono ve alacaklarını takip konusu yapmadığı, sözleşmede yazılı peşinat ödeme iddiasının TMK madde 6 gereğince davacı yanca ispat edildiği, 30/11/2015 tarihinde davalıya yapıldığı ifade edilen davalı tarafından da muhasebesel olarak iade edildiği iddia edilen toplam 5.750,00 + 7.650,00 TL bedelli ödemelerin, ödemeyi aldık ancak iade ettik savunulması gereğince iade edildiğinin hususunun davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, Yapı Kredi Banka dökümlerinin davalının savunmasını ispatlayıcı nitelikte olduğu, icra müdürlüğü dosyasına konu bonoların davalı yanca takibe konu edilmesi ve alacak istemlerinde bulunulmasında hukuka aykırı bir yön tespit edilemediği, takip konusu bonolar nedeniyle davalının davacıdan takip konusu miktar gereğince alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, taraflar arasında 28/10/2014 tarihli epilasyon cihazların satışına dair ticari satış sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmenin 5. Maddesinde bedelinin KDV hariç 46.750 TL olduğu, 6. Maddesinde ödeme şeklinin 28/10/2014 tarihinde 8500 TL elden ödeme, kalan kısmının ise bono düzenlenerek belirlendiği görülmektedir.
Davalı tarafından 15/03/2015 tarihinden itibaren ödenmeyen 3.000 TL bedelli 9 adet bono yönünden icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında sözleşmenin kurulması ve cihazların teslimine dair bir ihtilafın olmadığı uyuşmazlığın, bedelin ödenip ödenmediği noktasında olup ödeme iddiasının ispat yükü davacıdadır.
Bu durumda yapılan bilirkişi incelemesi ve banka kayıtlarından, davacı tarafından davalıya 30/11/2015 tarihinde 11.000 TL, 5750 ve 7650 TL ödemede bulunduğu ileri sürülmüş ise de Yapıkredi Bankasının hesap hareketlerini gösterir kayıtlarında bu ödemelerin tekrar aynı hesaba iade edildiği görülmektedir.
Davacı tarafından takibe konu olmayan 11.250 TL bedelli bononun bedelinin havale ve eft yoluyla ödendiği belirtilmiş olup 11.000 TL ödeme yapıldığı davalıya başkaca ödeme yapılmadığı ayrıca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü 3.000 TL ve 16.000 TL ödemelere dair banka kaydı ve yazılı delil bulunmadığı anlaşılmakla davacının dokuz adet bonoya karşılık ödeme yapıldığının ispat edilemediğinden davanın reddine, davacı tarafından ihtiyati tedbir yoluyla davalının alacağına kavuşmasının engellenmediğinden davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Davalı lehine kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 680,88 TL’den mahsubu ile bakiye 621,58 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.980,50TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/12/2020
Katip …
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.