Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/818 E. 2020/761 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
“Karar”

Esas No : 2018/818
Karar No : 2020/761

Hakim : … …
Katip : … …

Davacı : … – …
Vekili : Av. … –
Davalı :1- … – …
Vekili : Av. … –
Davalı : 2- … – …
Dava : Tazminat (Rücuen Tazminat)
Dava Tarihi : 21/06/2018
Karar Tarihi : 20/11/2020
Yazım Tarihi : 07/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: genel Müdürlük tarafından yapılan ihaleler neticesinde davalı firmalarla birbirini takip eden yıllarda hizmet alım işine ait sözleşmeler imzalandığını, son olarak 2012/143452 sayılı ihale kayıt numarasıyla davalı …. Turizm Taş. Oto Gıda Ürün Temiz Ltd. Şti ile müvekkil idare arasında, içme suyu abonelerinin su sayaçlarının endeks okuma, ihbarname bırakma, kapama açma bilgi işlem hizmetleri alımı iş ve işlemlerinin yapılması hizmeti alımı işine ait sözleşmenin 21/01/2013 tarihinde imzalandığını, belirtilen ihale ve sözleşme kapsamında çalışan personellerden ….ın Bursa 5. İş Mahkemesinin 2014/646 E. Sayılı dosyasında, müvekkil idareye karşı işe iade davası açtığını, söz konusu davanın müvekkil idare aleyhine sonuçlanmış olup Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2015/34701 E. 2016/7819 k. Sayılı ilamı ile onandığını, müvekkil idarenin aylık maaş ve yıllık izin toplamı olarak 33.150,69 TL’yi ödemek zorunda kalındığını, dava dışı işçinin Genel Müdürlüğünün değil alt işveren niteliğindeki bu firmaların personeli olarak çalıştığını, iş bu nedenle de çalıştığı dönemleri baz alınarak dava dışı işçiye yapılan ödemelerin alt işverenlerden tahsili gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile genel müdürlüğü tarafından dava dışı … …’a ödenen 33.150,69 TL’nin davalılar yönünden ayrı ayrı sorumluluklarının belirlenmesi ve dava tarihi itibariyle tarafımızca bilinmeyen ve tespiti mümkün olmayan sözleşmeden kaynaklanan alacak miktarlarının tespit edilerek her bir alacağın ödeme tarihleri itibarıyla yasal faizi ile davalılardan rücuan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davacı tarafın dava dışı işçinin işvereni olmadığından işçi alacaklarından sorumluluğu bulunmadığını beyan ettiğini, ancak dava dışı işçinin uzun yıllardan beri kesintisiz olarak, çeşitli işverenlerine bağlı olarak Buski’de çalıştığının sabit olduğunu, dolayısı ile esasında dava dışı işçi başından beri davacı kurumun çalışanı olduğunu, zira dava dışı işçinin davacı kurum ile imzalanan ihale sözleşmesine istinaden yine davacıya bağlı Buski tarafından müvekkil şirkete işe alınacak personel listesi verilmek sureti ile belirli süreli hizmet sözleşmesiyle müvekkil şirketlerde işe başladığını, ihale süresi sona erdiğinde de dava dışı işçinin müvekkil şirketten çıkışının yapıldığını, dolayısı ile dava dışı işçinin başından beri davacı Buski’nin işçisi olmasına rağmen bu şekilde çeşitli işverenlere bağlı gözükerek uzun yıllar çalıştığını, başından beri davacının işçisi olan dava dışı … …’ın müvekkil Beltur’da 22/01/2013-21/07/2014 tarihleri arasında çalışmış, müvekkil şirketin ihale dönemi bittiğinde ihaleyi alan diğer davalı firmalarda davacı Buski binasında ve davacı bakanlığı bağılı Buski yetkilileri ve amirlerinin emir ve talimatları doğrultusunda işine devam ettiğini, dolayısıyla dava dışı işçinin işçilik alacaklarından da başından beri işçinin esas işvereni olan davacı Buski’nin sorumlu bulunduğunu, bu nedenle de başından beri asıl ve gerçek işveren olan davacının işçi alacaklarına ilişkin gerek müvekkil şirkete gerekse diğer davalılara rücu hakkının bulunmadığını, gerek müvekkil şirket ile gerekse diğer davalılara imzalanan ihale sözleşmeleri incelendiğinde aslında ihale konusun iş değil işçi olduğunun açıkça görüleceğini, sözleşmede yaptırılacak ihale ile üstlenilen belirli bir iş bulunmayıp sözleşme esasen Buski’ye işçi temimine yönelik olduğunu, davacı Buski’nin rücuen tazminat taleplerinin davalı müvekkil şirket yönünden reddine karar verilmesini, aksi kanaat halinde ise davalı müvekkilin dava dışı işçiye ödenmiş olan kıdem tazminatından sadece kendi dönemi ile devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulmasının gerektiğini, tüm bu nedenlerle davacının haksız ve dayanaksız davasının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı tarafından dava dışı işçi … …’ a ödendiği iddia edilen 33.150,69TL tazminat bedelinin haksız ödendiğinden bahisle davalılardan tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, Bursa 2. İş Mahkemesi’nin 2014/646 E. Sayılı dosyası celp edilmiş, Bursa Sgk İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalının hizmet cetveli talep edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir iş hukuku konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir.
30/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Dosyaya celp edilen 5.iş Mahkemesi nin 2014/646 E. Sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının dava dışı Semra Ağdaş, davalının Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü ofduğu, dava konusunun ise işçilik alacağı olduğu, iş bu dava dosyasının rücu kaynaklı iş mahkemesi dosyasının ise; davacısının Sedal … ve davalısının BUSKİ Genel Müdürlüğü olduğu ve dava konusunun ise işe iade olduğu anlaşılmakla dosyaya ilgili ve dava dışı işçi … …’ın iş mahkemesinde görülen işe iade dava dosyası ve ilgili icrta dosyası veyahut ödemeye dair banka dekontları dosyaya celp edildiğinde bilirkişi incelenmesi yapılabileceğini bildirmiştir.
31/08/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Davalıların dışı işçinin kıdem tazminatı yönünden ise dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönem ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu olduğunu, İş akdinin feshine bağlı alacak olan ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve iş güvencesi tazminatı, yıllık izin ücretinden dava dışı işçinin son işvereni olan … sorumlu olduğu, davalı Yuvam Bilişim Tek. San. ve Tic. A.Ş.nin , kıdem tazminatından 4.185,07-TL. sorumlu olduğu, davalı Beltur Turizm Taş. Oto Gıda Ürün Temiz. Hizm. İlet. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ‘nin , kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti , boşta geçen süre ücreti ve iş güvencesi tazminatından toplam 28.965,62-TL. sorumlu olduğunu bildirmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; dava dışı işçi … …’ın davacının asıl iş veren, davalıların alt işveren olduğu işyerinde işçi olarak çalıştığı, dava dışı işçinin Bursa 5. İş Mahkemesi’nin 2014/646 Esas sayılı dosyasıyla işe iade davası açtığı , işçilik alacakları hakkında karar verildiği , davacı tarafça dava dışı işçiye kıdem , ihbar ve iş güvencesi tazminatı, 4 aylık maaş, yıllık izin toplamı olarak 33.150,69 TL ödeme yapıldığı, davacı işverenin işçiye yapmış olduğu ödemelerin davalı alt işverenlerden tahsiline ilişkindir.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2.mad 6. Fıkrasına göre davacı asıl işveren , davalı yükleniciler ise alt işverendir. İşçinin yasal hak ve tazminatlarından işverenler müteselsilen sorumludur.Bu sorumluluk işçi haklarından dolayı sadece işçiye karşıdır.Davacı taraf ile yükleniciler arasındaki ilişki iş mevzuatından doğmamakta olup ihale sözleşmesinden doğmakla birlikte Borçlar Kanunu kapsamında değerlendirme yapılması gerekmektedir. Tarafların sorumluluğu ihale sözleşmelerinde belirlenmiştir.
Taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin eki niteliğinde olan şartnamenin 38. Maddesinde de bu hususlar belirtilmiştir.Davacı tarafın dava dışı işçiye yapmış olduğu ödemeden şartname dikkate alınarak alt işveren davalıların sorumlu olduğu anlaşılmakla birlikte sorumluluk miktarlarının ne olacağı çözümlenecek olan hususlardan birisidir. Davacı ile davalılar arasındaki sözleşmelerde davalıların sorumluluğunun çalıştırmış olduğu işçinin çalışma süresi ile sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Davalı şirketlerin kendi nezdinde işçiyi çalıştırmadığı dönemler için sorumluluğunun kabul edilmesi hakkaniyete uygun düşmeyecektir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2016/17309 Esas, 2018/10319 Karar sayılı kararında da değinildiği üzere;
Dava konusu olayda da, davacı ile davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o iş yeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle alt işverenlerle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler,dış ilişki itibariyle(dava dışı işçiye karşı)müteselsilen sorumludurlar.Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur.Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler.
Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.

Taraflar arasında dosyada örnekleri mevcut sözleşme ve şartname hükümleri uyarınca alt işverenin sorumluluğunun düzenlenmiş bulunduğu ve TBK md. 167’nin uygulanmayarak ödenen işçilik alacaklarından davalı şirketlerin, dava dışı işçinin çalıştığı dönem açısından sorumluluğu tam olarak kabul edildiğinden davacı kurumun, davalı şirketlerde çalışan dava dışı işçinin açtığı işçilik haklarına yönelik dava nedeniyle, ödediği bedelden tüm alt işverenler çalışılan süre ile orantılı olmak üzere, çalışılan dönemler açısından işçilik alacaklarından sorumlu olup, davacı kurum bu yönde ödediği bedeli davalı alt işverenlerden talep etme hakkına sahiptir.
Mahkememiz dosyasında yapılan inceleme neticesinde, davacıdan tahsil edilen işçilik alacakları, dava dışı işçinin tüm alt işverenler nezdindeki çalışmalarını kapsamaktadır. İşçinin çalışmış olduğu her bir alt işveren dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından, davalı alt işverenlerin sorumluluğu da sadece kendi dönemleri ile sınırlı olmalıdır. Davacı asıl işveren, dava dışı işçiye ödemiş olduğu ihbar tazminatını, iş güvencesi tazminatını ve boşta geçen süre ücretini ancak son işverenden rücuen tahsilini talep edebilir. Bunun dışındaki tüm işçilik alacaklarından ise, işçinin çalışmış olduğu dava dışı ve davalı alt işverenler,davacı üst işverene karşı kendi dönemleriyle sınırlı olmak üzere sorumludurlar.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen kök ve ek raporda belirtildiği üzere; davalıların dava dışı işçinin kıdem tazminatı yönünden dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönem ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu olduğunu, İş akdinin feshine bağlı alacak olan ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve iş güvencesi tazminatı, yıllık izin ücretinden dava dışı işçinin son işvereni olan … sorumlu olduğu, davalı Yuvam Bilişim Tek. San. ve Tic. A.Ş.’nin , kıdem tazminatından 4.185,07-TL. sorumlu olduğu, davalı ….. Turizm Taş. Oto Gıda Ürün Temiz. Hizm. İlet. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ‘nin , kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti , boşta geçen süre ücreti ve iş güvencesi tazminatından toplam 28.965,62-TL. sorumlu olduğunu bildirilmiş ise de emsal …. Yargı kararları dikkate alınarak buna göre 33.150,69 TL nin davalılardan (son işveren) …’nin tamamından sorumlu tutulmak kaydıyla,( davalı …’nin ise 4.185,07 TL sinden sorumlu tutulmak kaydıyla) 33.150,69 TL nin (davalıların sorumlu oldukları miktarlarla sınırlı olmak üzere )dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KABULÜNE,buna göre 33.150,69 TL nin davalılardan …’nin tamamından sorumlu tutulmak kaydıyla,( davalı …’nin ise 4.185,07 TL sinden sorumlu tutulmak kaydıyla) 33.150,69 TL nin (davalıların sorumlu oldukları miktarlarla sınırlı olmak üzere )dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.264,52 TL harçtan peşin alınan 566,14 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.698,38 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 696,55 TL yargılama gideri ve 566,14 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.303,79 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.972,60 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
6-Davalılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalılara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere karar verildi. 20/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Yargılama Gideri:
500 TL bilirkişi ücreti
196,55 TL posta ve tebligat gideri
566,14 TL peşin harç
35,90 TL başvurma harcı
5,20 TL vekalet harcı
Toplam 1.303,79 TL