Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/736 Esas
KARAR NO : 2020/936
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACILAR : 1- … – …
: 2- … – …
3- … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 30/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Davacı vekili dilekçesinde özetle: Davalının Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1031 değişik iş sayalı dosyasından aldığı ihtiyati haciz kararıyla Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasından Serdem Yedek Parça Ltd. Şti aleyhine haksız icra takibine başladığını, icra takibinin faturaya dayalı olarak başlatıldığını, davalı tarafın ihtiyati haciz kararı alabilmek için mutabakat metnini kendisi imzalayarak ihtiyati haciz kararı aldığını, imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, işbu ihtiyati haciz kararına itiraz edildiği gibi Bursa CBS’na da suç duyurusunda bulunulduğunu, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasında da borç olmadığına ilişkin itiraz edildiğini, davalı tarafın 28/05/2018 tarihinde müvekkili şirketin işyerine gelerek ihtiyati haciz yaptığını, icra tutanağında müvekkili şirketin mallarını haczeden ve yediemin olarak malları davacı …’e bırakan davalının tutanak dışında davaya konu olan bonoyu teslim aldığını, protokolde görüleceği üzere dava konusu bononun verilmesinin sebebinin Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasındaki sözde borç olduğunu, ancak böyle bir borcun olmadığından ihtiyati hacze ve icra takibine itiraz edildiğinden alacağın yargılama gerektirdiğinden işbu bono içinde menfi tespit davası açma zorunluluğu doğduğunu, müvekkili şirketin alacaklı tarafa borcu olmadığını, alacaklı tarafta bunu bildiğinden icra dosyasına borca kabule ilişkin herhangi bir belge veya sürelerden feragat almadığını, müvekkili şirketin davalı alacaklıya borçlu olmadığının defterler incelendikten sonra ortaya çıkacağını, müvekkillerinin yine haciz tehdidi ile karşı karşıya olduğundan tedbir kararı veirlmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle mezkur bononun icra takibinin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkillerin borcunun bulunmadığının tespit edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız, kötü niyetli ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, taraflar arasında protokol yapıldığını, dosya borcunun davacı tarafça kabul edildiğini, protokol konusu senedin kayıtsız şartsız verildiğinin taraflarca kabul edilmiş olup, davacının müvekkilin dava açmasının mümkün olmayacağını, bu nedenlerle taraflar arasında tanzim olunan protolde borcun kayıtsız ve şartsız davacı tarafça kabul edilmiş olduğunu, kayıtsız şartsız ve itirazı kayıtsız borca mahsuben senet verilmiş olması senetlerin ihtirazı kayıtsız ödenmesi, ayrıca davacıların ile davacı borçlu şirket arasında çok sıkı fiil ve organik bağ bulunduğundan hukuki ve yasal mesnetten yoksun davanın reddine, kötü niyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretine mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/423 esas sayılı dosyası, ödeme belgeleri, tahsilat makbuzları, ticaret sicil kayıtları, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, hukuki niteliği itibariyle alacak istemine ilişkindir.
Davalıya usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacıya usulune uygun duruşma gününü bildirir davetiyesinin tebliğ edildiği ve davacının mazeretinin bildirilmesine ilşkin belge sunmadan 29/09/2020 tarihli duruşmaya katılmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 150. Maddesine göre”1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
(2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.
(3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.
(4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.
(5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
(6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.
(7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” dosyanın 29/09/2020 tarihinde işlemden kaldırılmasından itibaren 3 ay süre ile dosyanın somut durumda yenilenmediği anlaşıldığından 29/12/2020 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dosyanın 29/09/2020 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verilmesinden itibaren 3 aylık süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından HMK 150. maddesi gereğince DAVANIN 29/12/2020 tarihinde AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 604,55 TL’den mahsubu ile bakiye 550,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesi,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın niteliği gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK. ‘nın 341 ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/12/2020
Katip …
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.