Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/733 E. 2021/211 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/728 Esas – 2021/249

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
” Karar”

ESAS NO : 2018/728
KARAR NO : 2021/249

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :… A.Ş. – .
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil davacı … Bank A.ş Gemlik Bursa şubesine ait 25 Mayıs 2015 basım tarihli TR49 0013 4000 0049 5786 7000 34 nolu hesaba bağlı ve 02/06/2016 keşide tarihli C3-7546168 çek numaralı 60.000,00 TL bedelli çeki 10/06/2016 tarihinde davalı tarafın bankaya takas odası marifeti ile ödediğini, ancak çekte üzerinde bulunan keşide tarihi ile oynama yapılarak keşide tarihinin 02/06/2016 olarak değiştirilerek tahrifat yapıldığını, bu hali ile söz konusu çekin kıymetli evrak niteliğinde olmadığını, çek hamilinin çalı köylüler Ltd. Şti gözüktüğünü, ancak çekin bankaya dava dışı 3. Bir firma veya hamil tarafından ticari ilişkileri gereği bankaya verilmiş ve davalı bankada söz konusu çeki kabul ederek davalı banka yetkili hamil konumuna geldiğini, müvekkilin yaklaşık 4 yıldır böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi gördüğünü, 3 ay önce geçirmiş olduğu başarılı bir böbrek nakli ameliyatı neticesinde sağlığına kavuştuğunu, ancak geçen 4 yıllık tedavi süresinde mali ve ekonomik konularda yeteri kadar ilgilenemediğini bunun neticesinde de tahrifatın yapıldığı ve kıymetli evrak niteliğinde olmayan çek yaprağını davalı bankaya ödemek zorunda kaldığını, yine müvekkile ait aynı çek koçanında bulunan C3-7546171 numaralı 20/08/2016 keşide tarihli ve 87.000,00 TL bedelli çekte de aynı şekilde keşide tarihinde tahrifat yapıldığını ancak bu çeki müvekkil tarafından bankaya ödemesi yapılmadığı için, ilgili banka tarafından müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak başlatılan icra takibine yapmış olduğu itiraz neticesinde icra takibinin iptal edildiğini, müvekkilin söz konu çeki davalı bankanın takas odasına 10/06/2016 tarihinde ödendiğini, bu nedenlerle kambiyo evrakı vasfında olmayan çek nedeni ile haksız olarak ödemiş olduğu çek bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerince tahsiline, ödeme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kanuni faiz işletilmesine ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil banka aleyhine açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu … A.ş Gemlik şubesine 02/06/2016 keşide tarihli C3-7546168 çek no’lu 60.000,00 TL bedelli çekin takas odası marifetiyle ödendiğini, her ne kadar dava dilekçesinde çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı iddia edilmiş olmasına rağmen çekin gerçek keşide tarihin ne olduğunun belirtilmediğini, tahrifat iddiası kabul edilse dahi çekin yine de ibraz süresi içerisinde ibraz edilmiş ise tahrifat iddiasının dinlenmez ve bu hususun çeki geçersiz hale getirmeyeceğini, bu nedenlerle haksız ve yersiz açılmış olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davaya konu çek üzerinde tahrifat yapıldığından bahisle ödenen çekin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılarak tahkikat aşamasına geçilmiş, İngbank, …, Halkbank’a çek bilgileri sorulmuş, davacının ıslak imza bilgilerini içeren evrak asılları temin edilmiş, dosyamız bilirkişiye tevdi edilmek suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
02/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; işaretlemeler yaparak desteklediğim inceleme ve bulgular neticesinde; inceleme konusu çek üzerinde keşideci “…” adına atfen atılı bulunan imzanın. …’e ait karşılaştırmaya esas örnek imzaları arasında gözlediğim tersim biçimi, işleklik derecesi, seyir, sürat, istif, itiyatlar ve baskı unsurları yönünden de saptadığı benzerliklere atfen, … Eli Ürünü olduğu kanaatine vardığını, inceleme konusu çek üzerinde Tarihi’ bölümü üzerinde yazılan “02.06.2016” ibaresi üzerinde farklı dalga boylarında ışık kaynağı ile tahrifat yönünden yapılan incelemede orijinalinde “30.10.2015” olan ibarenin üzerinden daksil çekilerek ve farklı cins mürekkepli kalem kullanılarak “02.06.2016” ibaresine dönüştürülmek suretiyle değiştirildiğini tespit ettiğini, inceleme konusu çek üzerinde daksil çekilerek ve farklı cins mürekkepti kalem kullanılarak yapılan söz konusu bulunduğu bölümde İmza / parafe niteliğinde imza bulunmaması sebebiyle tahrifat amacıyla yapıldığı kanaatine vardığını, inceleme konusu çek üzerinde daksil çekilmek ve farklı cins mürekkepli kalem kullanmak suretiyle yapılan tahrifatın, belge üzerindeki keşide tarihi farklılıkların ilk bakışta kolaylıkla anlaşılabileceği değerlendirildiğinden, söz konusu çekin mevcut haliyle sade vatandaşlar yönünden ve belgeyi incelemeye yetkili kişiler tarafından aldatma kabiliyetine haiz olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
TKK’nın 732. Maddesinde ” (1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karsı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2)Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kisi veya ticari isletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karsı da ileri sürülebilir.
(3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karsı böyle bir istem ileri sürülemez.
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.” hükmü yer almaktadır.
TTK’nın 814. Maddesinde ”(1) Hamilin, cirantalarla düzenleyene ve diğer çek borçlularına karsı sahip olduğu başvurma hakları, ibraz süresinin bitiminden itibaren üç yıl* geçmekle zamanaşımına uğrar.
(2) Çek borçlularından birinin diğerine karsı sahip olduğu başvurma hakları, bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karsı ileri sürüldüğü tarihten itibaren üç yıl* geçmekle zamanaşımına uğrar.” hükmü yer almaktadır.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davaya konu çekin keşide tarihinde yapılan tahrifattan dolayı sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında çek bedelinin davalı bankadan tahsiline karar verilmesine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden bahsedilebilmesi için çekin zamanaşımına uğraması ya da çekten doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılması gerekir.Her ne kadar bilirkişi raporunda keşide tarihinde tahrifat olduğu, keşide tarihinin daksilsiz halinin 30/10/2015 olduğu tespit edilmiş ise de keşide tarihinde tahrifat olması çekin kambiyo senedi vasfını yitirmesine neden olmayacağı gibi, çekin ödenme tarihinin 10/06/2016 olduğu,gerçek keşide tarihi 30/10/2015 tarihi olarak kabul edilse dahi çekin zamanaşımının dolmadığı,davacının davaya konu çekte keşideci olduğu, imzasını inkar etmediği , imzası inkar edilmeyen çekten dolayı davalı bankaya ödeme yapma yükümlülüğünde bulunduğu kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.(Emsal nitelikte Bursa 5. Hukuk Dairesi’nin 2019/14 Esas 2020/1456 Karar sayılı ilamı, Gaziantep BAM 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/250 Esas 2020/298 Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak)

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 1.024,65 TL’den mahsubu ile artan 965,35 TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 8.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.