Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/724 E. 2021/21 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/724
KARAR NO : 2021/21
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI/KARŞI DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI/KARŞI DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/05/2018
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
ASIL DAVADA:
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkil şirket, yükün alıcısı olan davalı şirket ile hava yolu taşımacılığı faaliyetinde bulunmuş ancak hak ettiği taşıma ücretini alamadığını, bu nedenle davacı şirket davalı şirkete karşı Bursa 4. İcra Müdürlüğü aracılığıyla icra takibine geçtiğini, davalı şirketin, davacı müvekkil şirkete karşı hiçbir borcu olmadığına ilişkin itirazı tamamen gerçek dışı ve dayanaksızdır. Taşıtan davalı şirket için hava yolu ile taşıma yapıldığını ve bu taşıma EXW (Ex Works-İş Yerinde Teslim) koşullu olarak gerçekleştirildiğini, bu tip EX WORKS koşullu taşımalarda, ithalatçı olan malın alıcısı (taşıtan) sözleşme koşullarına uygun malları işletmeden teslim alarak ihracı için gerekli belgeleri hazırlar ve gümrük işlemlerini tamamlayarak malları kendi ülkesine ithal eder. Malların işletmede teslim edilmesinden itibaren malla ilgili bütün masraf ve riskleri alıcı yükleneceğini, bu bağlamda alıcı (taşıtan), malların taşıtılması amacıyla taşıma acentası ile anlaşarak taşıma ücretini ödeyeceğini, olayda malın alıcısı taşıtan … KİMYEVİ MADDELER İTH. İHR. LTD ŞTİ, taşıyan DSV ile malların kara yolu ile taşınması ve buna mukabil taşıyan DSV ye taşıma ücretini ödemek konusunda anlaşıldığını, ancak davacı müvekkil şirket hava yolu ile taşıma işini gerekli özen ve dikkatle, hasarsız ve gecikmesiz yerine getirmiş olmasına ve yükler alıcılarına teslim edilmiş olmasına rağmen, davalı şirket bu taşımalara ilişkin olan taşıma bedellerini(NAVLUNU) hiçbir gerekçe göstermeksizin ödemediğini, bu durumda davalı şirketi hiçbir borcu bulunmadığına dair itirazları gerçek dışı olduğunu, borç miktarı kesilen faturalarla sabit olduğunu, faturalarımız yapılan taşımalara ilişkin olan navlun bedellerinden ibaret olduğunu, işbu navlun bedelleri gönderilene fatura edilmiş ancak bu bedeller her yol denenmiş olmasına rağmen sunulan delillerden de anlaşıldığı üzere gönderilenden tahsil edilemediğini, sonuç itibariyle, davacı müvekkil alacağını temin etmek için yasal yollara başvurmuş, davalı şirkete karşı icra takibi başlattığını, ancak davalı şirket bu bedelleri ödemekle yükümlü olmasına rağmen icra takibine hiçbir borcu bulunmadığı iddiasıyla haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş ve icra takibi durduğunu, sonuç olarak, davacı müvekkil şirket için, hakkı olan alacağını tahsil edebilmek adına işbu itirazın iptali davasını açmak mecburiyeti doğduğunu, dolayısıyla, davalının itirazının iptali ile davalının icra inkâr tazminatına hükmedilmesi hakkaniyet ve yasa gereği olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle davamızın kabulüyle ihtiyati tedbir istemimizle Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasından takibe geçilen 25.597,26 USD’nin tespiti ile; borçlunun borca itirazının iptaline ve takibin devamına haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine, ticari faize ve yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili karşı cevap dilekçesinde özetle: Davanın öncelikle husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, davacı tarafın havayolu taşımacılığı faaliyetinde bulunduğundan bahisle hakettiği taşıma ücretini alamadığını, öncelikle müvekkiline ait emtia taşıma işinin, doğrudan davacı tarafından üstlenilmediğini, yer alan konşimento ve sair delillerden bu durumun anlaşılabildiğini, bahsi geçen evrakın hiçbirinde davacı taşıyan olarak yer almadığını, bu sebeple haketmediği taşıma ücretini isteyemeyeceğini, davacı karşı davalı dava dilekçesinde taşıyan olduğunu beyan etmişse de husumet yokluğu iddiasında belirtildiği üzere taraflar arası ilişkide davacı karşı davalının taşıyan olmadığını, müvekkili şirketin Malezya’da bulunan emtianın havayolu ile taşınabilmesi işlemlerinin organize edilmesi için davacı ile iletişime geçtiğini, davacının uçuş saatini, yükün Malezya içindeki nakliye işlemlerini ve gümrükleme işlemlerinin organizasyonunu üstlendiğini, müvekkili şirketin global bir marka olan DSV firmalarının taşıtma işlemleri organizasyonundaki tanınmışlığına güvenerek davacı ile iletişime geçmişse de taşıma işlemine ilişkin davacı ile DSV şirketlerinin Malezya’da yer alan ofisi ile birlikte organize ettiklerini, taşımanın Türk Hava Yolları tarafından gerçekleştirildiğini, davacının kendi firmasına ait bir uçakla taşıma yapılmadığını, malların bir noktadan diğer bir noktaya taşınmasını sağlayan bunun için deniz, karayolu, demiryolu veya havayolundan birini veya birkaçını kombine olarak kullanan, yüklerin gruplandırılması, yükün depolanması, gümrüklenmesi, paketlenmesi, dağıtımı gibi işlemleri de yapan ve bunların organizasyonunu gerçekleştiren şirkete Freight Forwarder olduğunu, bunun TTK’daki görünümünün ise taşıma işleri komisyonculuğu olduğunu, öte yandan taşıma işlerinin komisyoncusu, TTKnun 926 maddesine göre eşyanın taşınmasını da bizzat üstlenebileceğini, bu hakkını kullanırsa, taşımadan doğan hak ve yükümlülükler bakımından taşıyan veya taşıtan sayılacağını, bu durumunda olağan taşıma ücretini de isteyebileceğini, davanın taşıma sözleşmesinden doğan rücuen alacak istemine ilişkin olduğunu, davalı Albatrans dava dışı sigortalı şirkete karşı taşıma işini taahhüt ettiğini ve navlun faturası kestiğini, davacı tarafın eşyanın taşıtılmasının organize edildiği aşamada müvekkilinin menfaati gözetimine, borcuna aykırı davrandığını, müvekkilinin talimata ve müvekkili bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı şekilde hareket ederek müvekkilini zarara uğrattığını, davacının başlatmış olduğu icra takibi ile faizin yanı sıra vade farkı faturası adı altında bir alacak daha talep edildiğini, müvekkiline gönderilen ve itiraz edilen fatura üzerinde böyle bir bedel yer almamakta olup, navlun faturasının müvekkiline herhangi bir vade fark faturası da tebliğ edilmediğini, öte yandan vade farkı faturasının da kesilebilmesi için taraflar arasında bu yönde bir anlaşma veya uygulama bulunması gerektiğini, bu şekilde bir anlaşma ya da uygulama bulunması gerektiğini, bu şekilde bir anlaşma ya da uygulama bulunmadığından davacının vade farkı bedeli isteminin de reddedilmesi gerektiğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin dava konusu edilen alacağın likit olmadığından reddedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN:
Davalı-karşı davacı karşı dava dilekçesinde özetle: Davacının Müvekkili … Kimyevi Maddeler İth. İhr. Tic. San. Ltd. Şti’nin deniz ve hava taşımacılığı şirketi ile Malezya’da bulunan emtiasının taşıtılmasını organize etmek üzere iletişime geçtiklerini, taşıma işinin organizasyonu kapsamında müvekkilinin göndermiş olduğu ve 04/10/2017 tarihinde yüke ve yükün taşınacağı palet ölçülerine ilişkin karşı davalıya gereken bilgilendirmeyi yaptıklarını, karşı davalı bu veriyi aynen DSV Malezya Şirketine ilettiğini ve akabinde müvekkili şirkete bir fiyat teklifi verdiğini, bu fiyat teklifinde hesaplama yükün ağırlığı dikkate alınarak yapıldığını, müvekkili karşı davalı tarafından verilen teklife güvenerek emtianın alınacağı üretici firma bilgilerini paylaştığını, akabinde karşı davalı tarafından emtia teslim alındığını ve teslim alındıktan sonra karşı davalı tarafından yükün tonajını içeren taslak bir konşimento gönderdiğini, taraflar arasındaki fiyat teklif metinleri ve taslak konşimentoya ilişkin tüm detayların esasa ilişkin cevap dilekçesinde silsile halinde açıkladıklarını, müvekkilinin gerek gümrük işlemlerinin tamamlanması, gerekse karşı davalı ile mevcut olan bu uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için emtiayı Türk Hava Yollarına ait ardiyede, antrepoda tutmak zorunda kaldığını, bu antrepolara aktarım esnasında da konşimento yazan yük ağırlığı üzerinden hesaplama yapılmakta olup ardiye ücreti adı altında hammaliye ödemesi ve diğer giderler adı altında ödemeler alındığını, davalının taşıma işleri organizatörü olarak özen yükümlülüğüne aykırı davranması sebebiyle uğradığını, bu zararların tazmin edilmesi gerektiğini, karşı davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olup, davayı bu şekilde ikame etmekte hukuki yararın bulunmadığını, müvekkilinin uğradığı zararın tam miktarı, bilirkişi incelemeleri ile ortaya çıkacağını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın husumet yokluğu sebebi ile reddine, talebin kabul edilmemesi halinde esastan reddine karar verilmesini, karşı davalının özen yükümlülüğü ihlalinden kaynaklı olarak fazla ödemek zorunda kalınan bedellerin şimdilik 1.000 TLsinin ihtarnamenin karşı davalı tarafından tebellüğ edildiği tarih olan 07/12/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davacı-karşı davalı cevap dilekçesinde özetle: Davalının müvekkilin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, bu zarar davacının taşıma işi komisyonculuğu faaliyeti çerçevesinde edimlerini hiç ya da eksik ifa etmesinden kaynaklandığını, bu sebeplerle bu hususun davacının sorumluluğu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği de yine 918. madde de ‘’…(2) Komisyoncunun yükümlülüklerinin kapsamına ayrıca, taşımaya ilişkin olarak kararlaştırılmış olan eşyanın sigortalanması, ambalajlanması, işaretlenmesi ve gümrüklenmesi gibi başkaca edimlerin yerine getirilmesi de girer. Aksi öngörülmedikçe, komisyoncu, sadece bu edimlerin yerine getirilmesi için gereken sözleşmeleri yapmakla yükümlüdür….(4) Taşıma işleri komisyoncusu edimlerini yerine getirirken, gönderenin menfaatlerini gözetmekle ve onun talimatlarına uymakla yükümlüdür.’’ ve 928. madde de ‘’…(2) Taşıma işleri komisyoncusu, zilyetliğinde bulunan malın zıyaından veya hasarından kaynaklanmayan bir zarardan sadece 918 inci madde uyarınca kendisine düşen bir yükümlülüğü ihlal etmesi hâlinde sorumludur.‘’ ve yine 929. madde de ‘’ (1) Taşıma işleri komisyoncusu; a) Kendi adamlarının, b) Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yapmaları sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.’’ şeklinde ifade edildiğini, bütün bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde davacının sorumluluğuna gidilmesi gerektiği kuşkusuz olduğunu, bütün bunlar sebebiyle müvekkile hem davacı tarafından anlaşılan ve olması gereken tutarın çok üzerinde bir fütura borcu çıkarılmış hem de davacının ihmalinden kaynaklanan davranışların sonucunda ortaya çıkan hacimsel fark gibi teknik konular yüzünden müvekkil davacından başka kişilere ve devlete de gereğinden fazla ödeme yapmak zorunda kaldığını, detayları cevap dilekçemizde izah edilen bu kalemlerden ikisinin tespitinin bilirkişi marifetiyle yaptırılarak tespit edilmesini ve sayın mahkemenizce tarafımıza ödenmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, karşı dava dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyası, yüklemeye ilişkin faturalar, konşimento, taşıma belgeleri, taraflar arasındaki yazışmalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, asıl dava yönünden Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı icra takibine konu taşıma ücreti ve vade farkı alacağına ilişkin fatura alacakları işlemiş faiz miktarı, davacının taşıyanın acentesi mi olduğu, taşıma işleri komisyoncusu mu olduğu, bu kapsamda husumet noksanlığının bulunup bulunmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Karşı dava yönünden karşı davacının taşıttığı malların palet boyutlarının talimatlara aykırı olarak karşı davalı tarafından standart dışı hacimsel ağırlık ile taşınmaz sebebiyle ödenen fazla gümrük vergisi, ardiye bedeli ve uğranılan zarar ile karşı davalının özen yükümlüğüne aykırı hareket edip etmediği hususlarına ilişkindir.
Davacı tarafından fatura dayalı olarak Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ile 24/01/2018 tarihinde icra takibi başlattığı, davalı tarafından yasal süre içinde ödeme emrine karşı 13/02/2018 tarihinde borca itiraz etiği anlaşılmaktadır.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş olup, davalı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 19/02/2019 havale tarihli raporunda özetle: Davalının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı karşı davalı şirket tarafından davalı karşı davacı şirkete düzenlenen 23/10/2017 tarih, 23.589 USD bedelli navlun faturasının, davalı şirketin ticari defterlerine 24/10/2017 tarihinde kaydedildiği, davacı şirketin alacaklandırıldığını, davalı karşı davacı şirket tarafından, davacı karşı davalı şirkete 30/11/2017 tarihinde 86.323,95 TL bedelli navlun iade faturası düzenlendiği, faturanın davalı şirketin ticari defterlerine 30/11/2017 tarihinde kaydedildiği, davacı şirketin borçlandırıldığı, davalı şirketin 2017 yılı ticari defter kayıtlarına göre 31/12/2017 tarihinde davalı şirketin davacı şirkete borcunun gözükmediği mütalaa edilmiştir.
Davacı tarafın ticari defterlerini mahkememiz yargı çevresi dışında olduğu anlaşıldığından davacı tarafın ticari defterlerinin bulunduğu yerin yargı çevresi içindeki İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, talimat mahkemesince dosya 1 SMMM, 1 taşıma hukukunda uzman öğretim görevlisi bilirkişi, 1 tekstil mühendisi, 1gümrük konusunda uzman müşavir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin talimat mahkemesine sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Asıl davada davacının konşimentoyu düzenleyen taşıma şirketinin acentesi olduğu, taşıma komisyoncusu olmadığı, taşıma işlemi sırasında davalıya palet ve paletleme hizmeti verdiğine dair bir bulguya rastlanılmadığı, taşımada kullanılan paletlerin davalının dava dışı satın alım yaptığı firmanın sorumluluğunda olacağı, emtianın hacimsel ağırlığa girmesinde davacıya bir kusur atfedilemeyeceği, davacının taşıma işlemindeki uçak yüklemesi öncesi davalıya bildirimi yaptığının tespit edildiği ancak davalının suskunlukla taşımaya onay verdiği anlaşıldığından davacının düzenlemiş olduğu 23.589 USD tutarında fatura ile navlun alacağı hakkını kazandığı, davacının Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu faturaya dayalı asıl alacak 23.589 USD tutarı içcin takibin yerinde olduğu, takip öncesi davalının temerrüde düştüğüne dair bir karine olmadığı için işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, taraflar arasında üzerinde anlaşılmış bir vade farkı içeren cari hesap sözleşmesinin yokluğu ve tarafların ticari ilişkilerinde bu yönde teamül olmadığı tespit edildiğinden, 1.725,77 USD fatura alacağı açıklamalı vade farkı alacağının yerinde olmadığı, karşı dava yönünden gerekenden fazla olduğu iddia edilen navlun ücretine rağmen yurtdışı diğer giderlere ek beyan yapılarak eşyanın CIF kıymetini yükseltildiği görüldüğünden olması gerekenden fazla olduğu iddia edilen navlun ücretinin gümrük vergisi matrahına herhangi bir etkisinin olmayacağı, bu nedenle karşı davada davacının uğradığı iddia ettiği bir zararın tespit edilemediği mütalaa edilmiştir.
O halde somut olayda toplanan delillerden, davacı tarafından davalının Malezyadan ithal ettiği ürünlerin havayolu taşıması ile taşımanın Ex Works koşullu olarak yapıldığı, taşıma sebebiyle davalıdan taşıma ücreti alacağının olduğu ileri sürülerek 23. 589 USD bedelli, 23/10/2017 tarihli faturanın düzenlendiği, bu faturanın davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalı defterlerine 24/10/2017 tarihinde kayıt edildiği, yasal 8 günlük süre içinde itirazda bulunulmadığı, 30/11/2017 tarihinde iade faturasının düzenlenmiş ise de iade faturasının davacı tarafça açıkça kabul edilmediği ve davacı defterlerinde kayıtlı olmadığından itibar edilmeyerek, navlun alacağına dair faturanın davacının kendi adına düzenlendiği ve bu faturanın davalı defterinde kayıtlı olduğu, navlun ücretinin dava dışı şirkete ödenmiş olduğunun davalı tarafından ispat edilmediğinden davacının aktif dava ehliyetinin olduğu bu nedenle taşıyan sıfatının bulunduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2017/2840 Esas ve 2019/1905 Karar sayılı Kararında vurgulandığı üzere)
Bu durumda talimat mahkemesi yoluyla bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 29/01/2029 tarihli rapor ve ek rapor ile vurgulandığı üzere davacının palet ve paletleme hizmeti verdiğine dair bir bulguya rastlanılmadığı, taşımada kullanılan paletlerin davalının satın aldığı firmanın sorumlu olduğu, emtianın hacimsel ağırlığında davacıya atfı kabil kusurun bulunmadığından taşıma hizmetinden kaynaklanan fatura ile davacının 23.589 USD navlun alacağının ispat edildiği, alacak yanında davacının takip tarihine kadar davalının temerrüde düşürüldüğüne dair ihtarname bulunmadığından işlemiş faiz talep edemeyeceği ve davacının vade farkı alacağı talebi yönünden taraflar arasında yapılmış bir sözleşme veya teamülün bulunmadığından davacının vade farkı alacağı isteyemeyeceği kanaatine varılmış asıl dava yönünden davanın kısman kabulune, davacının icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın faturaya dayalı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulune, davalının kötü niyet tazminatı talebinin davacının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Karşı dava yönünden, dava konusu malların yanlış paletleme sebebiyle volüme kilogramlarının anlaşmaya aykırı olarak fazla hesaplandığı, 6012 kg ağırlık olan emtianın palet boyutlarının hacmi artırması sebebiyle 10.044 kg üzerinden fazladan navlun ücreti, gümrük vergisi, ardiye bedeli ödemelerinin yapıldığı ileri sürerek karşı davalıdan alacaklı olduğu talep edilmekle, tarafların ticari defterleri, taşımaya ilişkin kayıt ve belgeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, bilirkişi raporunun kanaat verici olduğundan 29/01/2029 tarihli rapor ve ek rapora itibar edilerek dava konusu taşımaya konu malların taşınmasında paletleme hizmetin kimin tarafından verileceğine dair sözleşmenin bulunmadığı, karşı davalı taşıyanın paletlemeye ilişkin navlun alacağına yönelik faturada ek ücret kararlaştırılmadığı, böyle bir kaydında bulunmadığından karşı davacının göndericiden paletli olarak ürünlerin satın aldığı ve gönderen firmanın paletleme hizmetinden sorumlu olduğu kaldı ki taşımaya konu ürünlerin eldiven cinsi olup ürünlerin serbest dolaşıma girebilmesi için serbest dolaşıma giriş beyannamesindeki kayıt ile kayıt belgesinde belirlenen kıymet arasındaki farkın %5 olması gerektiğinden serbest dolaşıma giriş işlemleri sırasında ek beyan yapılarak denkleştirme işlemi yapıldığından fazla olduğu ileri sürülen navlun ücretinin vergi matrahına etkisinin olmadığı anlaşılmakla karşı davacının fazladan alındığı ileri sürülen navlun ücreti, gümrük vergisi, ardiye bedeli zararının olmadığı anlaşılmakla karşı davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Asıl dava yönünden;
-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 23.589,00 USD asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek devlet bankalarının 1 yıllık vadeye uyguladığı en yüksek faiz oranı ile birlikte aynen ya da fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 17.777,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İİK’nun 67. maddesi uyarınca kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.244,05 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.480,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.764,05 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 3.300,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 305,38 TL olmak üzere toplam 3.605,38 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 3.322,52 TL yargılama gideri ve 1.480,00 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.802,52 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 14.024,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,

1-Karşı dava yönünden;
-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL nispi karar ve ilam harcının karşı davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri davanın kabul red oranına göre hesaplandığında cüzi miktar olduğundan takdiren davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Karşı davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak karşı davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,

Dair, davacı-karşı davalı vekilinin ve davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.