Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/715 E. 2019/601 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/715
KARAR NO : 2019/601
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …-…
VEKİLİ : Av. … – Ulubatlı Hasan Bulvarı Ar-Kur Kuzey Han No:107 K:301-302-303 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Gülbahçe Mah. Ulubatlı Hasan Blv. No:107 Arkur Kuzey Han Kat:6 D:602 Osmangazi/ BURSA

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/05/2018
KARAR TARİHİ : 11/04/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/05/2019
Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının müvekkili ile olan ticari münasebetinden kaynaklanan toplam 1.487,62 TL.tutarındaki fatura bedellerinden kaynaklanan konusu taşımacılık hizmeti olan alacak bedelini ödememesi neticesinde Bursa 19.İcra Müd.’nün 2018/… esas sayılı takip dosyası ile bu alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığını, davalı taraf vekilince takibe konu borca ve fireliren itiraz edildiğini, davalının vaki itiraz nedeniyle durdurulmuş bulunan takip neticesi işbu davayı ikame etme zaruretinin hasıl olduğunu, davalının tüm itirazlarının yersiz ve mesnetsiz olup iptalinin gerektiğini, davalının borca itirazının yersiz olduğunu beyanla, davalının, Bursa 19.İcra Müd.’nün 2018/… esas sayılı dosyasına vaki yersiz ve yasal mesnetten yoksun takibe, borca, faize ve borcun ferilerine ilişkin itirazının iptali ile icra takibinin devamına, itirazlarında haksız olan davalının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Takip konusu fatura alacağının davacı tarafa ödendiğini, itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olduğunu, müvekkilinin takip konusu faturaya ilişkin borcu olmadığını, Bursa 19.İcra Müd.’nün 2018/… esas sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emri ve icra takip dosyasındaki takip talebi incelendiğinde, ödeme emri ve takip talebinin UYAP veri tabanında yer alan görüntelierinde takibin konusunun 05/02/2018, 500 Euro bedelli fatura alacağı olduğu, davacı tarafın bu faturadan kaynaklı alacağını 289 Euro olarak belirlendiğinin görüleceğini,zaten bu durumun ikame edilen eldeki davada da aynen tekrar edildiğini, davacı tarafın iddiasının müvekkilinin takip konusu faturaya ilişkin davacı tarafa 289 Euro borçlu olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde de görüldüğü gibi taraflar arasında süregelen bir cari hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, takip konusu fatura incelendiğinde ise faturanın hem TL, hem Euro cinsinden düzenlendiği, ödeme için bir vade kararlaştırıldığının görüleceğini, davacı tarafça bir kur farkı faturası düzenlenmediği gibi icra takibinun bu kur farkının talebi ile de başlatılmadığını, davacı tarafın belirttikleri takip konusu 05/02/2018 tarihli faturadan dolayı 289 Euro alacağı olduğu iddiası ile icra takibini başlattığını ve eldeki davayı ikame ettiğini, davacı tarafın, müvekkilinin bu fatura dolayısıyla 289 Euro borçlu olduğunun kanıtlandığını, davacı tarafın tek taraflı olarak tuttuğu cari hesap ilişkisi içerisinde yer verdiği kur farkı dolayısıyla alacaklı olduğunu iddia ettiği rakamı takip konusu faturaya yüklediğini, faturanın bakiye bedelinin faturada belirtilen vadedin sonra 9 gün içerisinde ödendiğini, davacı tarafça ancak bu 9 günlük kur farkı istenebilecekken, fatura bedelinin 289 Euro’luk kısmının ödenmediği yönünde takibe girişildiğini, 14/03/2018 tarihinde davacı tarafa ödendiğini, bu durumun davacının sunduğu banka dekontu ile sabit olduğunu, öncesinde hiç istenmediğini, buna ilişkin bir sözleşmenin de bulunmadığı kur farkının son faturaya yansıtılmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın taraflar arasında kur farkının istenebilceğine dair bir anlaşması olduğunun kanıtlanması gerektiğini, müvekkili ile davacı taraf arasında takip konusu faturanın da içerisinde bulunduğu cari hesap ilişkisinin söz konusu olduğunu, cari hesap devresi sonuna gelmeden ve müvekkilinin temerrüde düşürülmeden icra takibine giriştiğini, davacı tarafın icra takibinin açıldığı anda alacaklı olduğunu kanıtlaması gerektiğini, takip konusu 289 Euro talep edilebilecek olsaydı bile müvekkiline herhangi bir fesih ihbarında bulunulmadığı için bu talebin de yerinde mümkün hale gelmediğini beyanla, davanın reddine, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, ekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin kaşrı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, yazılı beyanlar, Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, hukuki niteliği itibariyle kur farkı faturasından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dosya içerisine celp olunan Bursa 19.İcra Müd.’nün 2018/… esas sayılı dosyasında 12/04/2018 tarihli icra takibinde 289,00 EURO asıl alacak ve asıl alacağa işleyecek faiziyle birlikte icra takibi yapıldığı, davalı şirket tarafından 25/04/2018 tarihli dilekçe ile takip alacaklısına takibe konu herhangi bir borcu olmadığını beyanla, takip konusu borca ve ferilerine itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 29/11/2018 tarihli duruşmasında taraflar arasındaki borç alacak ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan, ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bu doğrultuda aldırılan 01/03/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak;davacı … Uluslararası Nakl.Güm.Dep.Dış Tic…Ltd. Şti tarafından sunulmuş olan 2016 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış oldğu, 2017 ve 2018 yılı e defterlerinin yasal sürelerinde beratlarının onaylanmış olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 12/04/2018 icra takip tarihi itibari ile alacak bakiyesinin 1.404,62 TL.olduğu, davalı … İth. İhr…Ltd. Şti tarafından sunulmuş olan 2016 VE 2017 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, 2018 yılı defterlerlerinin açılış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, kapanış tasdiki için 30/06/2019 tarihine kadar süre olduğundan henüz kapanış tasdikinin yaptırılmamış olduğu, davalı … İth. İhr…Ltd. Şti firmasına ait ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 12/04/2018 icra takip tarihi itibari ile herhangi bir borç/alacak bakiyesinin olmadığı, davacı ticari defter kayıtlarında yer alan 1.404,62 TL’lık alacağın 2017 ve 2018 yılında davacı defter kayıtlarında yer alan kur farkı gelir/gider kayıtları farklı olduğu, davacı tarafından 2017 ve 2018 yıllarında düzenlenmiş herhangi bir kur farkı faturası yer almadığı, kur farkı gelir/gider kayıtlarını fatura düzenlemeden kendi defterlerine işlemiş olduğu, taraflar arasında ticaretin döviz üzerine olduğuna dair herhangi bir sözleşme ve davalı ticari defterlerinde ticari teamül oluşturacak herhangi bir kur farkı faturası kaydına rastlanılmamış olduğu tespit edilmi.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı ile davalı arasında mal taşınmasına ilişkin taşımacılık ilişkisinin kurulduğu, tarafların ticari defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda davacı ve davalının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterlerin kesin delil olduğu, taraflar arasında mal taşınmasına dair sözleşme olmadığı gibi dava konusu kur farkının ödenmesine dair de bir sözleşme yapılmadığı sabittir. Uyuşmazlık, davalı tarafından düzenlenen faturaların döviz faturası olup olmadığı ve kur farkının ödenmesi konusunda taraflar arasında teamülün oluşup oluşmadığı noktasındadır. Dolayısıyla davacı tarafından taşımacılık konusu mallara ilişkin düzenlenen kur faturasının davalı defterinde kayıtlı olmadığı gibi ticari defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde kur farkı uygulamasına dair teamülün oluşmadığının ve düzenlenen kur farkı faturasına dayanak döviz faturasının olmadığının tespit edildiği ve bu bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli gerekçeli ve denetime açık olduğundan itibar edilerek davacı tarafından döviz faturası düzenlendiği ve kur farkı alacağının ispat edilemediğinden davanın reddine , davalının kötü niyet tazminatı talebinin davacının icra takibinde kötüniyetli olduğunun ispat edilemediğinden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından REDDİNE,
2-Davalı lehine kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 8,50 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın niteliği gereği üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 13/2. Maddesine göre belirlenen 1487,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, dava konusu uyuşmazlığın miktarının 2019 yılı itibari ile HMK’nun 341.maddesi uyarınca kesinlik sınırının altında olduğundan, kesin olmak üzere karar verildi.Verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/04/2019
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır