Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/493 E. 2021/26 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/493 Esas – 2021/26
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/493 Esas
KARAR NO : 2021/26

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …..
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2018
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili şirket ile davalı … arasında yapılan hizmet alım sözleşmesi gereği davalının mülkiyetindeki trafo binalarının güvenliğinin korunmasının müvekkili şirkete verildiğini; bu kapsamda İnegöl Trafo Merkezinde İstihdam etmiş öldükten … isimli personellerinin 17.11.2017 tarihinde vefat ettiğini; 4857 Sayılı İş Kanunu hükümleri gereği vefat edenin mirasçılanna davalı kurum tarafından brüt 34.473,20 TL kıdem tazminatının hesaplanarak ödendiğini davalının yasa gereği kıdem tazminatından tek başına sorumlu olmasına rağmen müvekkili şirketin hak edişlerinden 34.473,20 TL’yi geri aldığını; 6552 Sayılı Kanunun 8. Maddesi gereğince kıdem tazminatının ödenmesinden kamu kurumunun sorumlu olduğunu beyan ederek 34.473,20 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davaya konu edilen kıdem tazminat ödemesine muhatap işçinin tüm dönemler itibariyle davalı şirketin işçisi olduğunu; davalı şirket ile müvekkili arasında imzalanan sözleşme gereğince kıdem tazminatından davacı firmanın sorumlu olduğunu; davaya konu edilen silahlı özel güvenlik personeli …’in 17.11.2017 tarihinde mesai saatleri içinde intihar ederek hayatına son verdiğini; 1475 Sayılı İş Kanununun 14. Maddesi ve 6552 Sayılı Yasanın 8. Maddesi hükmü gereğince ölenin mirasçılarına 34.473,20 TL kıdem tazminatının ödendiğini; 6552 Sayılı Yasanın 8. Maddesinde alt işveren işçilerinin kıdem tazminatlarının kamu kurumlan tarafından ödeneceğinin düzenlendiğini ancak ilgili maddede rücuya ilişkin hususa değinilmediğini; davacı ile müvekkili arasında imzalanan 24.12.2015 tarihli sözleşmenin 36. Maddesinde açıkça işçilerin iş kanunundan doğan alacaklarından yüklenici firmanın sorumlu olduğunun belirlendiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
Ödeme Formu, kayıt formu, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, dava dışı …’in vefatı nedeniyle mirasçılara ödenen 34.473,20-TL’nin davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediğine yönelik olduğu ilişkindir.
Mahkememizce, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ile dava dışı …’in vefatı nedeniyle mirasçılara ödenen bedelden davalının sorumlu tutulup tutulmayacağının tespiti açısından dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, konusunda uzman bilirkişinin mahkemece resen seçilmesine karar verilmiştir.
Alınan 19/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı … Müdürlüğünün dava dışı …’in kıdem tazminatına mahsuben ödediği 34.473,20 TL’ye karşılık; Davalı …’tan 9.307,76 TL alacağı ödeme tarihi oları 12.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte talep ve tahsil hakkı bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; Davalı vekilinin 02/12/2019 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi doğrultusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için bilirkişi Tülay Akyüz’e gönderilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan 30/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; A)Anayasa Mahkemesinin iptal kararının somut olayda dikkate alınmaması gerektiğine kanaat getirilmesi halinde; Davacının davalıdan 9.307,76 TL alacağı ödeme tarihi olan 12/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte talep ve tahsil hakkı bulunduğu, B) Anayasa Mahkemesinin iptal kararının somut olayda dikkate alınması gerektiğine kanaat getirilmesi halinde; Davacının davalıdan talep edebileceği herhangi bir alacak miktarı olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı … Güvenlik Koruma Eğitim Hizmetleri ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı … arasında 33 adet trafo merkezinin koruma ve güvenliğinin sağlanmasına yönelik Güvenlik Hizmetleri Alımına ait sözleşme imzalanmıştır.
Davacı çalışanı …’in vefatı üzerine 34.473,20 TL kıdem tazminatı davalı tarafından mirasçılarına ödenmiş, davacı da kıdem tazminatı bedelinin davalı tarafından hak edişlerinden kesilerek geri alındığını belirterek davayı açmıştır.
Dava dışı işçi 05/01/2007 – 17/11/2017 tarihleri arasında davacı şirket sigortalısı olarak çalışmıştır.
4857 sayılı İş Kanunundaki düzenlemelere göre; asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu durumlarda, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
Dava konusu olayda da davacı ile davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada, Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Davacı ile davalılar arasında düzenlenen 24.12.2015 tarihli hizmet alım sözleşmesi incelendiğinde, 36/3 maddesinde “…. Yüklenici firma ile işçiler arasında asıl işveren işçi ilişkisi söz konusu olmakla işçilerin iş kanunu ve sair mevzuattan doğacak tüm haklarının tek muhatabı yüklenici firma” olacağı belirtilmiştir.7166 sayılı Kanun’un 11.maddesi ile eklenen 4857 sayılı Kanun’un 112/6. Maddesindeki “…kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez” hükmü Anayasa Mahkemesinin 2019/42 E. 2019/73 K. Sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. Bu nedenle, kıdem tazminatı ödemesinden iç ilişkide davacı alt işveren sorumludur.Bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 588,72 TL’den mahsubu ile artan 529,42 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Kararın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yararına ölçümlenen 5.170,98-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/01/2021

Katip ….
¸E-imzalıdır.

Hakim ….
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ….
¸E-imzalıdır.