Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/436 E. 2021/23 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/436
KARAR NO : 2021/23

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA İHBAR OLUNAN : … –

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2018
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil davacının …, “Yeni Kent Hali No:… Nilüfer/BURSA” adresinde kendi adına kurulu şahıs şirketi altında yaş sebze ve meyve komisyonculuğu yaptığını, müvekkiline ait işyeri Yeni Kent Hali’nin içerisinde bir dükkan olup dükkanların tamamı halin tel örgüleri ile kapalı bir alanda konumlandığını, her bir dükkanın küçük bir ofis bölümü bulunmakla birlikte alım, satım ve ölçüm işleri, dükkanın önünde bulunan avlu şeklindeki boş sahalarda yapıldığını, 05.03.2018-12.03.2018 tarihleri arasında halin tel örgülerinin tahrip edilmesi sureti ile bir kısım şahıs veya şahıslar hal binası içerisine girmiş ve müvekkile ait dükkanın önünde bulunan mal alım-satımı için ölçümlerin yapıldığı avludan, 1225 adet plastik kasa ve 3 adet elektronik kantarı müvekkilin bilgisi ve izni olmaksızın aldıklarını, bu olay nedeniyle, müvekkil tarafından 15.03.2018 tarihinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/… Sor. No. Dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu Yeni Kent Hali’nin işletmeciliği davalı “Bursa Tarım A.Ş” tarafından yapıldığını, bu nedenle halin güvenliğinin sağlanması da Tarım A.Ş’nin yükümlülüğünde olduğunu, davalı …Ş. internet sitesinde “Yeni Bursa Kent Hali bugünkü durumuyla ülkemizin en işlevsel,donanımlı ve örnek teşkil edebilecek boyutlarda bir halidir.” şeklinde tanımlamıştır. Aynı yazıda “… burası aynı zamanda çalışmak için de iyi bir mekandır. Bursa şehrinin olduğu kadar, orada çalışanların da enerjisini ve üreticiliğini temsil eden bir mimari ve hareketli bir alandır.” dediğini, ancak davalının kamuya yaptığı tanıtımlarda verdiği güven ve vaatler müvekkilin işyerinde gerçekleşen hırsızlık eylemi sonrasında yerine getirilmediğini, davalı müvekkilimizin işyerinin güvenliğini sağlanamadığını, davalı güvenliğin de sağlanması için davacıdan aidat almakta fakat edimini layığıyla yerine getirmediğini, girişlerin kart sistemli turnikelerden yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, davalının görevini layığı ile yapmaması ve söz konusu bölgenin güvenlik ve koruma hizmetlerini savsaklaması sonucu müvekkilimize yönelen söz konusu hırsızlık olayı engellenemediğini, bu nedenle müvekkilimiz maddi zarara uğradığını, müvekkil zararının tazmini için davalıya olay tarihinde yazılı başvuru yapmışsa da hiçbir cevap alamamış zararın tazmini sağlanamadığını, çalınan 1225 adet plastik kasanın satın alma aşamasındaki piyasa değeri 26.019 TL, 3 adet elektronik baskülün satın alma sırasındaki piyasa değeri 21.240 TL olmak üzere toplam 47.259 TL olduğunu, buna ilişkin faturalar dilekçemiz ekinde sunulduğunu, ilgili ürünlerin durumu ve kullanımına göre yapılacak indirimler ve gerçek değerlerinin Sayın Mahkemeniz nezdinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde netleşeceği göz önünde bulundurularak fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutularak 5.000 TL. maddi zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Öncelikle davanın belirsiz alacak ve tespit davası şeklinde ikame edilmesi mümkün olmayıp davacı yan meydana geldiğini iddia ettiği zararını belirleyebilecek konumda olduğunu, bu nedenle dava usul ve yasaya uygun ikame edilmediğinden davanın reddi gerektiğini, yine meydana gelen olaydan ve oluşan zarardan müvekkilin herhangi bir sorumluluğu ya da kusuru bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, karşı taraf, 05/03/2018 – 12/03/2018 tarihleri arasında, halin tel örgülerinin tahrip edilmesi sureti ile dükkanın önünde bulunan mal alım-satım için ölçümlerin yapıldığı avludan davacıya ait 1225 plastik kasa ve 3 adet elektronik kantarın davacının bilgisi ve izni olmaksızın alındığını iddia ettiğini, ancak davacının iddia ettiği gibi plastik kasalar ve 3 adet elektronik kantar dükkanın önünde olmayıp davacı yanca Hal Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edilerek halin etrafını saran tel örgülerin yakınına konulduğunu, öncelikle belirtmek gerekir ki, her ne kadar davacı yan, Yeni Kent Hali’ nin işletmecisi konumunda olan müvekkilin, güvenliğin sağlanması yükümlülüğünün bulunduğunu ancak güvenliği sağlayamadığından oluşan maddi zarardan sorumlu olduğunu ileri sürmüşse de, davacının bu iddialarına katılmamız mümkün olmadığını, kanun ve yönetmelikler kapsamında müvekkil şirketin halin güvenliğini sağlama hususunda herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkil şirket, sorumluluk bölgesi içinde kanun ve yönetmeliklerden doğan tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, bunun yanı sıra, can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla halin kapasitesine uygun olarak yeterli sayı ve özellikte güvenlik kameraları da uygun alanlara yerleştirilmiş vaziyettedir. Ancak davacı yan, gerek kanun gerekse yönetmelik hükümlerine riayet etmeyerek zarara konu edilen eşyalarını iddia ettiği gibi dükkanının önüne değil dükkanların ve hal binasının dış kısmında bulunan, güvenlik kameralarının görüş alanının dışında kalan, tel örgülere yakın bir yere istifleyerek kendi ihmalkar ve sorumsuz davranışları neticesinde dava konusu zararın oluşmasına sebebiyet verdiğini, kaldı ki hal komisyonculuğu yapan birinin çalışma alanı içinde sorumluluğunda bulunan eşyaları, güvenlik kameralarının olmadığı bilinen hal alanının dışına yakın alana yerleştirmesi hayatın olağan akışında iyiniyetli kabul edilemeyecek bir davranış olduğunu, bu bakımdan müvekkil aleyhine açılan işbu davanın kötüniyetli açılmış olduğunun açık olduğunu, Bursa Büyükşehir Belediyesi Sebze ve Meyve Ticareti ile Toptancı Halleri Yönetmeliği’nde düzenlendiği üzere, işyerleri kiracı ve malikleri tarafından kullanılırken hal müdürlüğünce belirlenen alanlar dışında boş kap vs. bulundurulmaması gerekirken davacı yan bu hususu dikkate almadığını, yine aynı yönetmelikteki düzenlemeye göre, tartılar, alıcının satın aldığı malın ağırlığını görmesini sağlayacak şekilde, işyerinin uygun bir yerine konulur denmesine rağmen davacı halin dış kısmına koymuştur. Kendinden beklenen özeni göstermeyen davacı yan eşyalarının çalınmasına yol açtığını, hallerde, işyeri kiracı ve malikleri kendilerine yüklenen yükümlüklerin yerine getirilmesinden sorumlu olduklarını, bu nedenle de davaya konu olayla ilgili müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davacı yan 1225 adet kasanın 7 günlük süre içerisinde çalındığını iddia ettiğini, 1225 kasanın 7 gün içerisinde çalındığı düşünüldüğünde hırsızların günlük ortalama 200 plastik kasayı çalmaları gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi kasalar ve 3 adet elektronik kantar dükkanının önündeyse çalındıklarının fark edilmemesi mümkün değilken eğer dükkan önünde değilse de sorumluluğun komisyoncuda olacağı açık olduğunu, bununla birlikte, çalınan kantarların mal alım satımı sırasında ölçümde kullanılacak olması sebebiyle normal şartlarda dükkanın uzağına bırakılmaması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, kamera kayıtları, Bursa CBS 2018/… soruşturma nolu dosyası, faturalar, şirket kayıtları, taraflar arasında yapılan yazışmalar, keşif, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, haksiz fiilden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Taraflar arasındaki uşyuşmazlığın, davacının dükkanındaki plastik kasa ve elektronik kantarın çalınması olayında davalıya atfi kabil kusur olup olmadığı, zarar miktarı, illiyet bağı, haksız fiile dayalı davacının çalınan mallar sebebiyle davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Dava konusu olayın gerçekleştiği mahalde 1 plastik kasa ve elektronik kantar konusunda uzman bir eşya bilirkişisi (makine), 1 kusur illiyet bağı konusunda güvenlik uzmanı bir bilirkişi, 1 hesap – nitelikli hukukçu bilirkişisi eşliğinde, taraf vekilleri ve taraf tanıklarının katılımı keşif yapılarak dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davacı …’ın Bursa Büyükşehir Belediyesi ile arasında düzenlediği taşınmaz mal kira sözleşmesinin 14.maddesi hükmüne aykırı hareket ederek bahse konu çalındığı belirtilen 1225 adet plastik kasa ve 3 adet elektronik kantarı kiralanan dışındaki açık alana bırakmasından dolayı tamamen kusurlu olduğu, davalı …Ş.’nin hal alanını çevreleyen üzeri dikenli tellerle güçlendirilmiş çitlerin dış güvenliğini sağlayacak düzeyde olduğu, Bursa Büyükşehir Belediyesi ile davacı … arasında düzenlenen taşınmaz mal kira sözleşmesinde dava konusu hırsızlık olayının gerçekleştiği belirtilen mahallin kiralanan yerin dışında olduğu, yine davalının bahse konu açık alandan çalındığı belirtilen 1225 plastik kasa ve 3 adet elektronik kantarın çalınmasında kusurunun olmadığı mütalaa edilmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacının kiracısı olduğu toptan sebze ve meyve satış dükkanı karşısındaki açık alandan 1225 adet lastik kasa ve 3 adet elektronik kantarın çalınmasında, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olması için fiilin haksız fiil olup davalının kusuru oranınca zarardan sorumludur.
Davacı tarafından ileri sürülen deliller, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/… sayılı Soruşturma dosyası, yapılan keşif ve dinlenen tanık beyanları doğrultusunda düzenlenen 31/10/2020 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan bu rapora itibar edilerek, dava konusu plastik kasa ve elektronik kantarın alındığı yerin açık alan, kiralanan alanın dışında kaldığının sabit olduğu, davacının Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile düzenlenen taşınmaz mal kira sözleşmesinde kiracının faaliyetinin kiralananın sınırları dahilinde gerçekleştirmesi, dışarıya çıkarılmasının yasak olduğundan ve hırsızlık olayının meydana gelmesinde davalıya atfı kabil kusur olduğuna dair delil bulunmadığından ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcın peşin alınan 85,39 TL’den mahsubu ile bakiye fazla 26,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekilerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.