Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/406 E. 2020/182 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/406 Esas – 2020/182
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/406
KARAR NO : 2020/182
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
DAVALI : 2- …
DAVALI : 3- … SİGORTA A. Ş. – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 05/03/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/03/2020
Mahkememize tevzi edilen Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Müvekkilinin Fatih Sultan Mehmet Mah. ŞHT Ayhan Yıldız Caddesi Hanedan Düğün Salonunun açık otoparkı yanında karşıdan karşıya geçmesi esnasında … sevk ve idaresindeki 16 … 322 plakalı aracın geri geri gitmesi esnasında aracın arka kısmı ile müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin bu olay hasebiyle Bursa Uludağ Üniversitesi Acil Polikliniğine getirildiğini, burada ilk müdahalesinin ardından ekte sunmuş oldukları ve soruşturma dosyasında toplanmış olan evraklardan da anlaşılacağı üzere Sağlık Bakanlığı Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü, halen tedavi sürecinin devam ettiğini, gerçekleşen kaza sonucu müvekkilinin vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığını, müvekkilinin bu olay hesabeyli maddi ve manevi acılar yaşadığını, müvekkilinin şikayeti neticesinde Bursa C.Başsavcılığının 2017/4924 soruşturma sayılı dosyası ile tahkikatın devam ettiğini, müvekkili …’ın ise bu olay hasebiyle kusursuz olduğu şeklinde olay günü kaza tespit tutanağının bulunduğunu, soruşturma dosyası içeriğinde ve davalı sürücü …’nın beyanında da anlaşılacağı üzere aracın işeticisi/ işleteni/ malikinin diğer davalı … olduğunu, bu sebeple huzurdaki davanın sonuçlarından tarafların müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğunu beyanla, müvekkilinin işgücü kaybı, tedavi masrafları, kazanç kaybı, ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan maddi zararı olarak ileride arttırılmak üzere şimdilik 500,00 TL.maddi tazminatın (belirsiz alacak) kaza tarihinden 27/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi (poliçe ile sınırlı olmak üzere), davalı … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat olarak 30.000,00 TL.kaza tarihinden itibaren 27/12/2016 yasal faiziyle birlikte davalı araç sürücüsü … ve davalı araç ruhsat sahibi …’dan tahsiline, alacağın teminat altına alınması bakımından 16 … 322 plaka sayılı aracın kaydına tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekilinin 08/01/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin yaptığı ödeme sonucu davacı tarafından da ibra edildiğini, fahişlik söz konusu olmadığından ibranamenin iptalinin talep edilemeyeceğini, ilgili kaza nedeniyle hesaplanan tüm tazminatın davacıya ödenmiş olmakla, müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını, müvekkili şirket sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacı yana ödeme yaptığını, davaya konu talep bakımından ibra edildiğini, davadan önce davacıların müvekkili şirkete vaki başvurusu üzerine … nolu hasar dosyası açıldığını ve işbu hasar dosyası kapsamında, aktüerlerin siciline kayıtlı aktüerden alınan rapor doğrultusunda belirlenen davacıya ibraname karşılığında 03/04/2018 tarihinde 25.000,00 TL.ödediğini, ibranamede ancak açıkça ve fahiş bir fark olması halinde aradaki tazminata hükmedilemeyeceğini, dava konusu olayda böyle bir durum söz konusu olmadığını, dolayısıyla ibranamenin geçersizliğinden söz edilemeyeceğini, davacının maluliyet durumunun tespitine yönelik olarak alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı inceleme ile oluşturulmuş olup raporu kabul etmediklerini, davacının geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerinin poliçe kapsamında olmayıp, müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, buna ilişkin taleplerde Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunun bulunduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, yeterli ve gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 işgünü sonrasından itibaren böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise ancak dava tarihinden itibaren faizin talep edilebileceğini beyanla, haksız ve hukuki mesnetten yoksun, fahiş ve kabul edilebilir olmayan maddi tazminat taleplerinin reddine, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar yana tahmiline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçesi, engelli sağlık kurulu raporu, Demirtaş Polis Merkezi Amirliği tarafından tutulan tutanak örneği, Bursa Uludağ Ünv’nce düzenlenen adli rapor, trafik tescil kayıtları, 1 adet CD (hasta dosyası), 1 adet CD(radyoloji dosyası), Bursa C.Başsavcılığı Hazırlık Bürosunun 2017/4924 soruşturma sayılı uyap dosya sureti.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle oluşan maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkememizce; mahallinde keşif icrasına refakate bir trafikçi bilirkişi alınmasına karar verilmiştir.
Alınan 27/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak:Sürücü …’nın dava konusu trafik kazasında 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun “Manevraları Düzenleyen Genel Şartlara Uymama” maddesini ihlal ettiği ve %100 oranında kusurlu olduğu, Yaya …’ın dava konusu trafik kazasının oluşumunda herhangi bir trafik kural ihlali yapmadığı kanaat ve görüşü açıklanmıştır.
Trafik kazası sebebiyle yaralanan şahıs hakkında gerekli muayenelerinin yapılarak 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi gazedede yayınlanan özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerince maluliyetinin varlığı ve oranı ile ilgili olarak Bursa Uludağ Ünv.nce düzenlenen adli raporda sonuç olarak:…’ın özür oranının %8 olduğu, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği kanaatini bildirir rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bursa Hazırlık Bürosunun 06/06/2017 tarihli ve 2017/4924 soruşturma sayılı yazısı ile gönderilen … ve … kızı, 01/01/1966 Torul doğumlu … hakkındaki evrakın tetkiki sonucu alınan adli raporda özetle ve sonuç olarak:Darp nedeniyle gelen şahsın yapılan muayenesinde sağ üst göz kapağı laterali hafif ödemli, görme ve göz hareketleri normal olduğu kayıtlı olduğuna göre şahsın yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 20/01/2020 tarihli dilekçesi ve 21/01/2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin maddi tazminat talebinden vazgeçme beyanı sebebiyle maddi tazminat talebinden feragat ettikleri anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’ nın 307, 309, 310, 311. Maddelerine göre ” Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” davacı vekilin vazgeçme beyanının, yasaya uygun olarak feragat beyanı olduğu ve tek taraflı davayı sona erdiren taraf işlemi niteliğinde bulunduğundan maddi tazminat talebi yönünden davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan davacının manevi tazminat talebi yönünden bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu 16 … 322 plakalı aracın davacı yayaya çarpmasında düzenlenen, kaza tespit tutanağı, Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/263 Esas sayılı dosyasy ve mahkememizce yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda, davalı sürücünün aracı kaza mahallinde durdurarak geri geri manevra yaparken aracın dikiz ve yan aynalarından görüş açısı içerisindeki bölgeyi kontrol etmesi, aynalardan görmediği bölgeler için başını sağ taraftan geriye doğru çevirerek arka istikameti kontrol etmesi, aracıyla tedbirli ve dikkatli şekilde geri geri gitmesi gerektiği halde bu kurallara uyulmadığından davalı tarafın %100 kusurlu olduğu, davacının ise kazanın gerçekleşmesinde herhangi bir kural ihlali bulunmadığından kusursuz olduğu anlaşılmakla, taraflar arasında meydana gelen davacının maluliyeti ile sonuçlanan kazada, tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, maluliyet varlığı ve oranı değerlendirilerek davacıda oluşan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla 10.000 TL manevi tazminat’ ın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalılar sürücü ve işleten yönünden kısmen kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile:
a)Davacı tarafından davalılar hakkında açılan davada maddi tazminat talebinin feragat sebebiyle REDDİNE,
b)Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile:10.000,00 TL.manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/12/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c)Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 683,1 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 104,18 TL’nin mahsubu ile bakiye 578,92 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 284,00 TL.tebligat gideri, 110,00 TL.müzekkere gideri, 314,00 TL.keşif harcı gideri, 104,76 TL.talimat posta gideri, 150,00 TL.taksi ücreti gideri, 500,00 TL. bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.462,76 TL. yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 487,58 TL yargılama gideri ve 104,18 TL peşin harç olmak üzere toplam 591,76TL. yargılama giderinin davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacının vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminat yönünden AAÜT’ye 13 Maddesine göre belirlenen 3.400 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Sigorta AŞ vekil ile temsil edildiği anlaşılmakla feragat sebebiyle red nedeniyle maddi tazminatın reddedilen kısmı yönünden A.A.Ü.T 13/2. Maddesine göre 500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333.Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalının yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.