Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/334 Esas
KARAR NO : 2019/636
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – T.C.N…. – Hisar Mah. Kıraç Sok. N:28 C/12 Gemlik/BURSA
VEKİLİ : Av. … … – Uluyol Er Sk. Kasapoğlu İş Merkezi No:5 K:4 D:10 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – T.C.N…. – Doğanbey Toki Konutları C4 Blok Osmangazi/BURSA
VEKİLİ : Av. … – Hacı İlyas Mah. Sezen Sk. No:3 Meneviş İş Merkezi K:1 D:2 Osmangazi/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/05/2019
Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı borçludan olan alacağının tahsili amacıyla Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçlu tarafından tebellüğ edildiğini, borçlunun borca, faize ve borcun tüm ferilerine ilişkin itirazları neticesi icra takibinin durdurulduğunu, müvekkili şrket ile davalı borçlu arasında mevcut olan ticari ilişki neticesinde müvekkili tarafından 30/04/2017 tarih ve 112588 seri nolu 43.707,20 TL ve 31/05/2017 tarih, 112590 seri nolu 34.013,50 Tllik faturalar tanzim edildiğini, davalı borçlunun işbu icra takibine ilişkin itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibini sürüncemede bırakma amacı taşıdığını, alacağın kaynağının fatura olup, likit olduğunu, bu nedenlerle asıl alacağın %20sinden aşağı olmamak kaydı ile borçlunun kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini, davalı borçlunun Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın yersiz ve mesnetten yoksun yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile aralarında ticari ilişki mevcut olup cari hesaba dayalı olduğunu, davacıya ödeme yapıldığını, taraflarınca düzenlenen 31/07/2017 tarihli, 2.862,00 Tl fatura alacağının da hesaptan düşülmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 24/08/2017 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 06/09/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 11/09/2017 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş, taraflarca ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 05/02/2019 tarihli raporunda özetle: Davacının ve davalının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı tarafın davalıdan 15/12/2017 tarihinde kasa olarak 36.657,68 TL tahsil ettiğini, devir kaydını yaparak 147 nolu yevmiye kaydıyla defterine kayıt ettiğini, davalı tarafın 26/03/2017 tarihinden başlayarak 8 adet tediye makbuzu ile davacının eşinin Yapıkredi Bankası hesabına ait 3 adet ödeme dekontu tespit edilmiş olup, ödenen paranın toplam 37.029,00 Tl olduğu, ancak yapılan ödemelerin davalı tarafın defter kayıtlarında işlenmediği mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalıya ticari ilişki kapsamında nakliye hizmeti verildiği ve buna ilişkin faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin, uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu, davacı tarafından icra takibine konu 30/04/2017 tarihli 43.707,20 TL bedelli fatura ve 31/05/2017 tarihli 34.013,50 TL bedelli faturalara dayalı olarak alacaklı olduğu ileri sürüldüğü yapılan ticari defter incelmesinde, davacı tarafından takibe konu faturalar dışında 31/03/2017 tarihli 13.936,98 TL bedelli faturanında düzenlendiği, düzenlenen faturaların tamamının davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğundan, davalı tarafından, faturalardan kaynaklı hizmet alınmadığının ileri sürülemeyeceği, faturalar kadar davacının alacağının olduğu sabit olup davalı tarafın fatura bedellerini ödediğini ispatla yükümlüdür. Bu kapsamda davalı tarafından tediye makbuzu ve banka dekontları ile 37.029 TL ödemenin yapıldığı ve bu üç fatura( 30/04/2017 tarihli 43.707,20 TL bedelli fatura ve 31/05/2017 tarihli 34.013,50 TL bedelli,31/03/2017 tarihli 13.936,98 ) sebebiyle, davacının kendi defterlerinde de toplam 36.657,68 TL tahsilatın olduğu, davacının defterindeki bu ödemelerin ayrıntılı ve açıklayıcı olmayıp toplam tahsilat şeklinde olduğundan itibar edilmeyerek, davalı defterlerinde toplamda ödenen 37.029 TL mahsubu ile davacının 54.628,68 TL alacaklı olduğundan bu miktar yönünden davanın kısmen kabulune, icra takibinin devamına, işlemiş faiz talebi yönünden davalı borçlunun icra takip tarihinden önce TBK’nın 117. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğinden asıl alacak yanında takip tarihine kadar olan dönem içerisinde işlemiş faize yapılan itirazın iptaline yönelik talebin reddine, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune, davacının takipte kötüniyetli olduğu sabit olmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesine yer olmadığı kanaatine varıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Davalının Bursa 10 icra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 54.628,68 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİKnun 67 maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 10.925,73 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.731,69 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 685,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.046,29 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 500,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 162,35 TL olmak üzere toplam 662,35 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 638,97 TL yargılama gideri ve 685,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.324, 37 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 13/1. maddeye göre belirlenen 6.359,15 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 13/2. maddeye göre belirlenen 1.998,58 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/04/2019
Katip …
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.