Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/217 E. 2021/38 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
” Karar”

ESAS NO : 2018/217
KARAR NO : 2021/38

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2018
KARAR TARİHİ : 25/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının, takibe konu banka alacağı ile ilgili müvekkile yönlendirebileceği hiçbir alacak mevcut değildir. Kaldı ki müvekkil ile davalı arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilin davalı banka ile tek ilişkisi, diğer takip borçlusu …’nin 2011 yılında Eskişehir Atatürk Şubesi’nden çekmiş olduğu 40.000 TL değerindeki kredi için Eskişehir Tepebaşı Şirintepe Mah. 21M-IVa Pafta, 8787 Ada, 2 Parsel numaralı daire niteliğindeki taşınmazını ipotek olarak vermesi olduğunu, mevzubahis 40.000 TL Tık kredi için müvekkilin herhangi bir kefaleti söz konusu olmadığını, kaldı ki 2011 yılında çekilmiş olan bu kredinin ödemeleri 2015 yılında sona ermiş olup, söz konusu kredi ile ilgili bankaya herhangi bir borç kalmadığını, 2011 yılında çekilen krediden sonra takip dosyasındaki diğer borçlu … tarafından başkaca krediler de çekilmiş olup; müvekkilin çekilen bu kredilerin ne zaman çekildiği, hangi miktarlarda olduğu hususunda herhangi bir bilgisi yoktur. …’nin çekmiş olduğu kredilere kefaleti söz konusu oimayıp^-kefil olarak atmış olduğu herhangi bir imza da söz konusu olmadığını, kefalet sözleşmesi kanuni şartlardan yoksun olduğunu, bir an için müvekkilin söz konusu kredi sözleşmelerine kefil olduğu düşünülse bile, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 583. maddesindeki kefalet sözleşmesinin şekline ilişkin düzenlemelerin yer aldığı “Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihim ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatta veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazisiyla belirtmesi şarttır.” hükmünde kefalet sözleşmesinde kefilin kendi el yazısıyla doldurmasının zorunlu olduğu kısımlar belirtildiğini, bu hüküm gereği müvekkilin diğer borçlu … tarafından çekilen kredilere kefil olduğu düşünülse dahi, dava konusu kefalet sözleşmesinde kefalet tutarı ve kefalet tarihi müvekkil tarafından kendi el yazısıyla doldurulmamış olması sebebiyle, söz konusu kefalet sözleşmesi anılan hflkme aykırılık teşkil edecek ve kefalet sözleşmesi geçersiz hale geleceğini, anılan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 583.maddesi hükmü gereği kefilin sorumlu olduğu azami miktarın ve kefalet tarihinin el yazısı ile belirtilmemesi, kefelet sözleşmesini kesin hükümsüz kılacağını, bu hüküm gereci bir an için müvekkilin söz konusu kredilere kefil oldufeu düşünülse dahi, sözleşmenin iceriSi maddede belirtilen şartlan taşımadığından söz konusu sözleşme hükümsüz olacak ve müvekkilin herhangi bir kefaleti söz konusu olmayacağını, kefalet sözleşmesinde yer alan yazılar müvekkile ait olmadığını, yine aksi yönde bir kabul olmamakla birlikte, müvekkile kredi sözleşmesinde kefil oldufeu gerekçesiyle sorumluluk doğuran kefalet sözleşmesi incelendiğinde kefilin el yazısı ile yazması gerekli alanlarda farklı yazı stillerinin ver aldı&ı açıkça görülecektir. Daha dikkatli bir inceleme yapıldığında ise kefalet sözleşmesinde yer alan yazıların diğer borçlu …’nin kredi sözleşmesinde yer alan yazısı ile bire bir olduğu anlaşılacağını, müvekkil borç ilişkisi doğuran sözleşmenin tanzim edildiği tarihte sağlık sorunları sebebiyle farkli ilde bulunduğunu, 08.04.2014 tarihli Eskişehir’de akdedilen kredi sözleşmesinin imzalandığı dfinemde müvekkil Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, tedaviye ilişkin evraklar ekte mevcuttuı.(EK2) 20.03.2014 tarihinde acil servise gitmesiyle başlayan tedavi süreci 06.05.2014 tarihine kadar devam etmiş, 24.04.2014 tarihinde ameliyat olmak.üzere hastaneye yatırılmış olan müvekkilin 25.04.2014 tarihinde ameliyatı gerçekleşmiştir. İstanbul’da tedavi süreci devam eden, sağlık sorunları ile uğraşmakta olan müvekkilin ameliyata hazırlandığı bir dönemde Eskişehir’e gidip bir kredi sözleşmesi imzalamış olması hayatın olağan akısına da aykırılık teşkil ettiğini, yine müvekkile ait sigorta dökümleri incelendiğinde müvekkilin kredi sözleşmesinin akdedildiği tarihte asgari ücretli çalışan olduğu anlaşılacağını, bilindiği üzere bankalarca kefil olarak kabul edilen kişilerin belirli nitelikleri haiz olması gerektiğini, herhangi bir borcu bulunmadığı halde müvekkile karşı icra takibine girişmiş olan davalı haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilin 220.750,00 TL ve faiz ve ferileri için davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Banka ile dava dışı … arasında imzalanan 02/07/2012 ve 08/04/2014 tarihli “Genel Kredi Sözleşmeleri çerçevesinde tesis edilen krediler …’ye kullandırıldığını, davacı yan, her 2 kredi sözleşmesini de müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davacı yan, aynı zamanda, …’nin söz konusu kredi borçlarına karşılık, maliki olduğu Eskişehir ili, Tepebaşı ilçesi, Şirintepe mahallesi, 21M-IVa pafta, 8787 ada, 2 parselde kayıtlı arsada, 80/474 arsa paylı, zemin kat, 4 no.lu mesken vasıflı taşınmazın kaydına müvekkil banka lehine, 08/07/2011 tarih ve 18720 yev. no.lu 1. dereceden 100.000-TL. bedelli ipotek tesis ettirdiğini, Kredi borçlarının ödenmemesi üzerine Eskişehir 3. Noterliği’nin, 2Ş/09/2014 tarih, 06396 yev. no.lu hesap kat ihtarı keşide edilerek borçluya ve davacı-müteselsjl kefile gönderildiğini, Hesap kat ihtarı, 29/09/2014 tarihinde davacı-borçlunun bizzat kendisine tebliğ edildiğini, Hesap kat ihtarının tebliğine rağmen kredi borçları ödenmediğinden, Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. sayılı icra takibi dosyasında, İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatılmış; ipotekli gayri menkuller sattırılarak , davacının da müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu borca mahsup edildiğini, ancak, söz konusu İpoteğin paraya çevrilmesi yollu icra takibinde, taşınmazların satım bedelleri, müvekkil bankanın alacağını karşılamaya yetmediğini, Bu nedenle, müvekkil bankanın 40.000,00-TL. tutarlı bakiye alacağının tahsili için, iş bu davaya konu edilen, Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. sayılı dosyasında, 05/11/2015 tarihinde “ilamsız-Genel Haciz yolu ile icra takibi” başlatıldığını, İş bu icra takibi dosyasından gönderilen ödeme emri de , 11/11/2015 tarihinde bizzat davacı-müteselsil kefil-borçluya tebliğ edildiğini, davacının imzaladığı her 2 kredi sözleşmesinde de kefaletle ilgili tgm yasal şekil şartları yerine getirilmiş olup; davacı yan, …’nin tüm kredi borçlanndan tüm sözleşmelerdeki kefalet limitlerine kadar olan tutardan şahsen sorumlu olduğunu, kredi sözleşmesinde davacının kefil olduğu limit tutar , kefalet tarihi ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu hususları açıkça yazılı olduğunu, Türk Borçlar Kanunu 583. maddesinde düzenlenen tüm şartlar, davacının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı tüm kredi sözleşmelerinde mevcut olduğunu, her iki Kredi sözleşmesinde kefaletle ilgili kısımlarda el yazısı ile yazılması gereken hususlarda, yazı karakterlerinin birbiri ile aynı olduğu çıplak gözle dahi görülebildiğini, bunun gibi, her 2 sözleşmedeki kefaletle ilgili el yazılarının davacıya ait imzalardaki yazı karakterleri ve davacıya gönderilen tebligatlarda davacıya ait imzalarındaki yazı karakterleri ile uyumlu olduğu da açıkça gözlemlendiğini, davacı-müteselsil kefilin 2014 tarihli GKS.deki el yazı ve imzaların kendisine ait olmadığına ilişkin beyanları haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü, yalnızca 40.000-TL.Iık kredi için ipotek vermiş olduğu, 40.000-TL.Iık kredi İçin bir kefaletinin olmadığı yönündeki beyânlarının , davaya konu kredi ilişkisi İle hiçbir bağı bulunmadığı gibi, bu beyanlar geçersiz , haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı yan, 2011 yılında , …’nin doğmuş ve doğacak tüm kredi borçlarına istinaden, maliki olduğu taşınmazının kaydına müvekkil banka lehirte 100.000-TL. bedelli ipotek tesis ettirmiştir. Dolayısıyla bu ipoteğin 40.000-TL.Iık kredi İçin olduğu ileri sürülemeyeceği gibi, bir kredi borcu için olduğu da ileri sürülemeyeceğini, bu ipotek, …’nin doğmuş ve doğacak tüm kredi borçlarının, ipotek limiti olan 100.000-TL. tutarına kadar olan kısmının teminatı olduğunu, bunun gibi, davacının imzaladığı 2012 tarihli Genel Kredi Sözleşrriesi’ndeki kefalet limiti 125.000-TL. ve yine davacının imzaladığı 2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesindeki kefalet limiti de 1.250.000-TL olduğunu, kredi sözleşmelerinin “kredilerin kefalet karşılığı kullandırılması ve kefillerin sorumluluğu” başlıklı maddesinde açıkça, kefillerin, doğmuş olan |ve ilerde doğacak olan kredi borçlarından kefalet limitine kadar tutara kadar sorumlu olacakları da açıkça şart edildiğini, buna göre, davacının, …’nin tüm kredi borçlarından şahsen sorumlu olduğu açıkça sabittir; 40.000-TL.Iık krediye kefil olunmadığı gibi bir beyan ve iddianın yeri olmadığını, zira davaya konu icra takibinde, 40.000-TL.Iık bir kredinin tahsili talep edilmemiş; …’nin tüm kredi borçlarından kalan 40.000-TL.Iık tutar için icra takibi açıldığını, davacı, 2011 yılında maliki olduğu taşınmazını, …’nin knfcdi borçları için ipotek vermiştir; 2012 yılında ve 2014 yılında kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, hesap kat ihtarı davacıya 2014 yılında tebliğ edilmiştir. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinde ve iş bu davaya konu icra takibinde icra emri ve ödeme emri davacıya 2015 yılında tebliğ edildiğini, tüm bunlardan yıllar sonra davacı yan, 2014 yılında hastanede olduğundan bahisle iş bu davayı ikame ettiğini, bu nedenlerle esasa ilişkin cevaplarımız doğrultusunda davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yargılama yapılarak tahkikat aşamasına geçilmiş, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… D.iş sayılı dosyası, Bursa 11. İcra Dairesi’nin 2015/… sayılı takip dosyası, yine Bursa 11. İcra Dairesi’nin 2015/… sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış, dosya banka hesap konusunda uzman bilirkişiye ayrıca imza ve yazı inceleme konusunda uzan grafoloji bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporları temin edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
12/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı …Ş. Atatürkbulvarı/ESKİŞEHİR Şubesi ile dava dışı … arasında akdedilen 2 adet Genel Kredi Sözleşmesinin davacı … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, (kefalet limiti toplam 1.375 000,00 TL) bu Sözleşmelere istinaden dava dışı …’ye ticari kredilerin kullandırıldığı, 08.04.2014 tarihli 1.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi’nin sadece son sayfaları (imza sayfası) nın dava dosyasında yer aldığı, diğer sayfaları’nın dosyada yer almadığı, Dava dışı …’nin T.Garanti Bankası A.Ş. den kullanacağı kredilerin teminatına müteselsil Kefil …’nin maliki bulunduğu gayrimenkul üzerine banka
lehine 100.000,00 TL bedelle ipotek tesis ettirildiği Borcun muaccel olduğu, kat ihtarnamesinin davacı …’nin bizzat kendisine tebliğ edildiği, temerrüdün oluştuğu, Bursa 11 icra Müdürlüğü 2015/… E. Sayılı icra dosyası, dava dosyasında mevcut bulunmadığından bir değerlendirme yapılamadığı, Yapılan tahsilatlara ilişkin belge bulunmadığından bir değerlendirme yapılamadığı, 6098 sayılı Kanun’un 583. maddesinde düzenlenen Sözleşmeye kefilin el yazısı ile yazılması gereken hususların müteselsil kefil … tarafından el yazısı ile yazıldığı, çıplak gözle bakıldığında yazılan ibarelerde yazım farklılığına rastlanılmadığı, yazı karakterlerinin her iki Sözleşmede birbiri ile aynı olduğu, … için geçerli bir kefaletin oluştuğunu bildirmiştir.
30/07/2019 tarihli ek raporda özetle;dava, davalı …Atatürkbulvarı/Eskişehir şubesi tarafından dava dışı …’ye kullandırılan 2 adet taksitli destek kredisi, 2 adet şirket kredi kartı, kredili mevduat hesabı, BCH kredisi ve çek garanti bedellerinden kaynaklandığını, takip tarihi itibariyle hesaplanan borcun toplam 67.632,27 TL takip tarihinden sonra 15/12/2015 tarihinde 1.500,00 TL’lik tahsilat yapıldığını bildirmiştir.
18/11/2019 tarihli ek raporda özetle; kök raporda belirtildiği gibi davacı müteselsil kefil … tarafından dava dışı asıl borçlu …’nin davacı bankadan kullandığı kredilerin teminatına Eskişehir İli, Tepebaşı ilçesi, Şirintepe Mahallesi, Pafta 21M-ıva, ada 8787 parsel 2, cilt 37 saife 3611 sinde kayıtlı mesken’in 08/07/2011 tarih 18720 yev. No ile 100.000,00 TL kefalet limitine kadar sorumluğunun bulunduğunu, kök rapor sonuç bölümünde belirtildiği gibi davacı müteselsil kefil … için yapılan hesaplamalarda takip tarihine göre toplam 67.632,27 TL borcun bulunduğu takip tarihinden sonra 15/12/2015 tarihinde 1.500,00 TL’lik tahsilat yapıldığı, takip tarihine göre banka talebinin sadece 40.000,00 TL asıl alacakdan ibaret olduğunu bildirmiştir.
08/04/2020 tarihli grafoloji bilirkişi raporunda özetle; benzerlikleri fotoğraflar ve diğer uygun görüntü teknikleriyle işaretlemeler yaparak desteklediği inceleme ve bulgular neticesinde (1) ve (2) numara ile tanımlandırdığı, inceleme konusu suret belgeler üzerinde … adına atılı bulunan imzaların, …’ye ait karşılaştırmaya esas imzaları arasında gözlediği tersin biçimi yönünden saptadığı benzerliklere atfen … ELİ ÜRÜNÜ olduğu kanaatine varıldığını, (1) ve (2) numara ile tanımlandırdığı inceleme konusu suret belgeler üzerinde kefil bölümü üzerinde bulunan el yazıları ile …’ye ait mukayese el yazıları arasında ayrı ayrı karşılaştırmalı olarak yaptığı inceleme neticesinde yazıların genel şekli, ortak harf ve rakamların tersimi, yuvarlak harfin başlangıç ve bitiş noktası kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden benzerlikler gördüğünü ve bu benzerliklere atfen (1) ve (2) numara ile tanımlandırdığı inceleme konusu belgeler suret belgeler üzerinde kefil bölümü üzerinde bulunan el yazılarının … eli ürünü olduğu kanaatine vardığını bildirmiştir.
05/08/2020 tarihli ek grafoloji bilirkişi raporunda özetle; bilirkişi kök rapordaki tespitine ilave bir tespitinin bulunmadığını bildirmiştir.
14/12/2020 tarihli 2. Ek bilirkişi raporunda özetle; (1) ve (2) numara ile tanımlandırılan inceleme konusu asıl belgeler üzerinde kefil bölümü üzerinde bulunan el yazıları ile …’ye mukayese el yazıları arasında ayrı ayrı karşılaştırmalı olarak yaptığı inceleme neticesinde, yazılan genel şekli, ortak harf ve rakamların tersimi ( A, K, e. Z. 2, 5) noktalama işaretlerinin yapılışı (i, ü) yuvarlak rakamın başlangıç ve bitim noktası (0) kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden benzerlikler görülmüş olup, söz konusu el yazılarının … eli ürünü olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacının,Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… sayılı icra takip dosyasında davalı bankaya borcunun bulunmaması(kefaletinin geçerli olmadığı) nedenine dayalı olarak menfi tespit kararı verilmesine ilişkindir. Her ne kadar davacı tarafça ilgili icra takibine konu krediden kaynaklı davalı bankaya borcun bulunmadığından bahisle menfi tespit davası açılmış ise de bankacı bilirkişi tarafından tanzim edilen kök ve ek raporda da belirtildiği üzere ;davanın dava dışı …’ye kullandırılan iki adet taksitli destek kredisi, , iki adet şirket kredi kartı, kredili mevduat hesabı, BCH kredisi, çek garanti bedellerinden kaynaklandığı, davacının müteselsil kefil olduğu,kefalet sorumluluğunun 1.375.000,00 TL olduğunun ve hesaplanılan borcun üzerinde olduğunun, takip tarihi itibariyle borcun devam ettiğinin bildirildiği, grafoloji uzmanı tarafından tanzim edilen ek raporda belirtildiği üzere inceleme konusu asıl belgeler üzerinde kefil bölümü üzerinde bulunan el yazıları ile davacının mukayese el yazıları arasında ayrı ayrı karşılaştırmalı olarak yapılan inceleme neticesinde, yazıların genel şekli, ortak harf ve rakamların tersimi, noktalama işaretlerinin yapılışı, yuvarlak rakamın başlangıç ve bitim noktası, kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden benzerlikler görüldüğünün, söz konusu el yazılarının davacının eli ürünü olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen kök ve ek raporlarda davaya konu edilen hususlar bilimsel ,gerekçeli ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak ilgili icra dosyasına konu kredideki imzaların-yazıların da davacıya ait olduğu, davacının kefaletinin geçerli olduğu ve kredi borcunun kapatılmadığı,borcun devam ettiği dikkate alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcı, 35,90 TL başvuru harcı toplamı olmak üzere toplam 95,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 23.902,50 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/01/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.