Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1816 E. 2021/507 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1816
KARAR NO : 2021/507
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket ile müvekkili arasında mal alışverişine dayalı ticari ilişki olduğunu, davalının bir süredir biriken borçlarını ödememesi üzerine kendisine dilekçe ekinde sunulan ihtarname gönderildiğini, söz konusu ihtarname ile biriken 4.129,18 TL’lik cari hesap borcunu ihtarnamenin kendisine tebliğ edildiği gün ödemesi gerektiği, aksi durumda yasal işlemlere başlanacağının bildirildiğini, davalının temerrüde düşmesine rağmen ödemesini gerçekleştirmediğini, bunun üzerine Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ile davalıya 4.129,18 TL tutarlı cari hesap alacağına istinaden ilamsız takipte ödeme emri gönderildiğini, davalının 27/12/22018 tarihli dilekçesinde böyle bir borcunun bulunmadığı iddiasına dayanarak borca ve faize itiraz ettiğini, davalının itirazının mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından cari hesap ekstresine dayalı olarak 03/12/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 28/05/2019 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, icra takibine konu faturaların davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu ve defterlerin incelenmesi sonucunda takip miktarı ile uyumlu olarak takip tarihi itibariyle 4.129,18 TL borçlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Davacı vekili tarafından 02/09/2019 tarihli celsede kendi defterlerine dayandığını davalı tarafın defterlerine dayanılmadığını gider avansı yatırmayacaklarını beyan etmiştir.
Davacı tarafın ticari defterlerindeki lehe kayıtlara itibar edilmesi için HMK’ nın 222. Maddesi uyarınca davalı tarafın defter kayıtları ile doğrulanması gerektiğinden ve ispat yükünün davacıda olup davalı tarafın defter inceleme için bilirkişi avansının davacı tarafça yatırılması gerektiği sabit olmakla davalı tarafın defter kayıtları ile doğrulanmayan davacının defter kayıtlarına itibar edilmemiştir.
Davacı tarafça imzalı sevk irsaliyeleri sunulduğundan bu sevk irsaliyelerinin isticvabı yönünde davalı tarafın adresine İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, davalı tarafa çıkarılan meşruhatlı davetiyeye rağmen isticvap duruşmasına katılmamıştır.
Bilindiği üzere HMK’nun 169. maddesinde, “mahkeme kendiliğinden veya talep üzerine taraflardan her birinin isticvabına karar verebilir, isticvap, davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlar hakkında olur” 171. maddede de ” İsticvabına karar verilen kimseye bizzat davetiye gönderilir ve belirlenen gün ve saatte isticvap olunmak üzere hazır bulunması gerektiği belirtilir. Davetiyede, ayrıca, isticvap konusu vakıalar gösterilir; ilgili tarafın geçerli bir özrü olmaksızın gelmediği veya gelip de sorulara cevap vermediği takdirde, isticvap konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı ihtarı da yapılır, çağrılan taraf özürsüz olarak gelmediği veya gelip de soruları cevapsız bıraktığı takdirde, mahkemece sorulan vakıalar ikrar edilmiş sayılır” düzenlemesi yer almış olup davacı tarafından sunulan sevk irsaliyesi imzanın ve içeriği konusunda isticvap davetiyesi davalıya usulune uygun olarak talimat mahkemesi yoluyla tebliğ edilmiş ancak duruşmaya davalı katılmamıştır.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalıya ticari ilişki kapsamında mal sattığı ve faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin, uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu ancak davalı tarafın defterleri incelenmediğinden, ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu yine davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterine kaydedildiğinin tespit edilemediğinden HMK’ nın 222. Maddesi gereğince davacı tarafın ticari defterlerin kesin delil vasfında olmadığı ancak davalıya isticvap davetiyesi ile faturalara konu malların teslim edildiğine dair sevk irsaliyeleri tebliğ edilmiş ancak duruşmaya katılmadığından HMK’ nın 171. Maddesi uyarınca içeriğinin ikrar edildiği anlaşılmakla faturalara konu malların davalıya teslim edildiğinin sabit olduğu anlaşılmakla asıl alacak 4129,18 TL kısmı yönünden kabulu ile itirazın iptali ve takibin devamına, davacının işlemiş faiz talebi yönünden, takipten önce borçlu davalının temerrüde düşürülmediğinden davacı tarafın işlemiş faiz talebinin reddine, alacağın faturaya konu belirli likit olduğu, davalının alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 4.129,18 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi, icra gideri, icra vekalet ücreti ile birlikte devamına, davacı tarafın işlemiş faiz talebinin reddine,
2-İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 825,83 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 282,06 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 71,22 TL’nin mahsubu ile bakiye 210,84 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 500,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 312,15 TL olmak üzere toplam 812,15 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 804,20 TL yargılama gideri ve 71,22 TL peşin harç olmak üzere toplam 875,42 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda dava konusu uyuşmazlığın miktarı dikkate alınarak, HMKnun 341 maddesi gereğince 2021 yılı itibariyle 5.880,00 TL kesinlik sınırının altında olduğundan kesin olmak üzere karar verildi,verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.