Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1741 E. 2021/77 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1741 Esas – 2021/77
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1741 Esas
KARAR NO : 2021/77

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – …
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
8- …
9- …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile müteveffa … arasında ticari alışverişleri sebebiyle cari hesaptan kaynaklı bir borç ilişkisi meydana geldiğini, borcun ödenmemesi üzerine … aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlunun 07.12.2017 tarihinde vefat etmesi üzerine borçlunun mirasçılarına ödeme emri gönderildiğini ve mirasçıların icra takibine itiraz etmeleri nedeniyle, icra takibi durdurulduğunu ve huzurdaki itirazın iptali davası açıldığını, davacı şirketin satışları yabancı para cinsinden yapıldığını ve dövizli fatura kesildiğini, düzenlenen dövizli faturanın bedeli ister TL cinsinden ister döviz cinsinden ödensin, ödeme tarihi ve fatura düzenleme tarihi arasında oluşan kur farklarının da fatura edilmesi gerektiğini, bu sebeple davacının cari hesap ve kur farkından kaynaklı alacağı mevcut olduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraflara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
KANITLAR:
İcra dosyası, sözleşme, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasında, 16.654,80-USD toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerin takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflara ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde SMM bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 12/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın ticari defterlerindeki kayıtlara göre taraflar aralarında ticari bir ilişkinin olduğu, faiz talebi ve icra inkar tazminatı hususunda takdirin Mahkememize ait olmak üzere, davacı tarafın, davaya konu alacağı oluşturan faturaya ilişkin bildirimlerin yasal sûresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına BS Formu ile bildirildiği, ancak davalı tarafın BA Formları tarafından talep edilmesine rağmen davalılarca tarafına teslim edilmediğinden incelenemediği, davacının cari hesap, yevmiye defter kayıtları ve belge kontrollerinde; ilgili faturanın aslı ile uygun olup olmadığı karşılaştırılmış, uygunluğu tespit edilmiş ve belgenin bir örneğinin dava dosyası içinde mevcut olduğu, davalı adına düzenlenen fatura, gelen havale nakit ödeme ve alınan çeklere dair kayıtların yasal süresi içerisinde davacı tarafın resmi defterlerine kaydının yapıldığı, Muhasebe Standartlarına ve Tek Düzen Hesap Planına uygun olarak kayıt altına alındığının tespit edildiği, davacının ticari defterlerindeki kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davalıdan 47.032,59 TL cari hesap karşılığı alacaklı olduğu ticari defterlerindeki muhasebe kayıtlarından görüldüğü, davalının cari hesap, işletme defteri, yevmiye defter kayıtları ve belge kontrollerinde; davalı adına düzenlenen fatura, gönderilen havale nakit ödeme ve verilen çeklere dair kayıtların yasal süresi içerisinde davalı tarafın yevmiye defterlerine kaydının yapıldığı, 2014 Yılında 2.Sınıf Tüccar olduğundan gönderilen havale nakit ödeme ve verilen çeklere dair kayıtların defter türü özelliği nedeniyle kayıtlı olmadığı, davalının ticari defterlerindeki kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davacıya 98.022,82 TL. cari hesap karşılığı borçlu olduğu ticari defterlerindeki muhasebe kayıtlarından görüldüğü, ancak davalının 2015 yılı yevmiye defterinde 31.12.2015 tarihli kapanış fisinin noter onaylı yani tastikli sayfaya değil. 58. sayfanın üzeri çizilerek bu sayfanın arkasına, noter mührünün mevcut olmadığı sayfaya dökümünün yapıldığı, yine davalının 2016 yılı yevmiye defterinin noter kapanış tastiginin hiç yaptırılmadığı, bu nedenlerle davalı tarafın ticari defterlerinin bu davada delil olup olamayacağı konusunda takdirin Mahkememizde olduğu, TTK’ nın 21. maddesi hükümlerine göre davaya konu fatura ile ilgili herhangi bir iade-iptal ve kabul edilmediğine dair kayıtlara rastlanmadığı, kur farkı talep edilebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmede açık bir hüküm bulunması ya da asıl faturada açıkça döviz karşılığının yazılması gerektiği, asıl faturalar incelendiğinde mallann döviz karşılığı satıldığı ve TL karşılığının da gösterildiği, lehine kur farkı doğan tarafın kur farkları için fatura düzenlemesi gerektiği, huzurdaki davada davacının davalı tarafa kur farkı faturalarını ayrı ayrı düzenlediği tespit edildiği, takdirin Mahkemeye ait olmak üzere, kur farkı talebi şartlan gerçekleştiği, ticari ilişkinin döviz cinsinden yürütüldüğü, taraflar arasındaki ticari ilişkinin Mahkememizce döviz cinsinden kabulü halinde davacının ticari defterlerindeki kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davalıdan aşağıda hesaplandığı gibi 16.443.96 – USD alacaklı olduğu, Takip tarihindeki kur bir gün önceki kur esas alınır – 11.08.2017 tarihindeki kur = 3.5499): 3,5499 x 16.443,96 USD = 58.374.41 TL olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin Mahkememiz TL cinsinden kabulü halinde ise davacının ticari defterlerindeki kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davalıdan 47.032,59 TL cari hesap karşılığı alacaklı olduğu, davacı tarafın 2014-2015 yılına ait tutmuş oldukları ticari defterlerin TTK’nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının ve yine yasal süresi içinde yevmiye defterinin noter kapanış onayının yapıldığı, Tek Düzen Hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, 2017 ve 2017 yılına yılına ait tutmuş oldukları ticari defterlerin elektronik defter kapsamında olduğu, TTK’nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde onay beratlarının alındığı, Tek Düzen Hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, kanunlara uygun olarak tutulan ticari defterlerin bu davada delil olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı, ancak davalının 2015 yılı yevmiye deflerinde 31.12.2015 tarihli kapanış fisinin noter onaylı yani tastikli sayfaya delil. 58. sayfanın özeri çizilerek bu sayfanın arkasına, noter mührünün mevcut olmadığı sayfaya dökümünün yapıldığı, yine davalının 2016 yılı yevmiye defterinin noter kapanış tasdiklerinin hiç yaptırılmadığı, bu nedenlerle davalı tarafın ticari defterlerinin bu davada delil olup olamayacağı konusunda takdirin Mahkememizde olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce; bilirkişi raporunda takip tarihi 29/09/2017 olmasına rağmen bilirkişi raporunda 11/08/2017 tarihi kabul edilerek hesaplama yapıldığı anlaşılmakla dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile ek rapor düzenlemesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 30/06/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; kur farkı faturalarının toplam TL bedeli 47.032,59 TL ve toplam döviz bedeli 15.509,48 USD’dir, ancak 13.01.2016 tarih, A-585881 numaralı ve 15.01.2016 tarih A-585888 numaralı faturaların polyester iplik ile ilgili olduğu, kur farkı faturası olmadığı, Bu iki fatura düşüldükten sonra kalan Kur farkı faturalarının toplam TL bedeli 44.730.84 TL ve toplam döviz bedeli 14.751,14 USD olduğu, kur farkından kaynaklanan alacak 44.730,84 TL ve toplam döviz bedeli 14.751.14 USD olduğu, cari hesaptan kaynaklanan alacak 13,643.50 TL olduğu, davalı tarafın resmi defterlerinde kayıtlı kur farkı faturalarının toplam TL bedeli 33.216,82 TL ve toplam döviz bedeli 11.020,02 USD olduğu, kur farkı faturalarının tamamının dosyaya ibra edilip edilmediği; bu faturalardan davacı yanca tarafına gönderilen kur farkı faturalarının toplam TL tutarı 13.355,73 TL ve döviz tutarı 4.458,95 USD olup, listesi tabloda olduğu, bunlar haricinde diğer kur farkı faturalarının dosyaya ibraz edilmediği, daha önce taraflar arasında kur farkı uygulamasının olup olmadığı; taraflar arasındaki ticari ilişkinin Haziran/2014 döneminde başladığı, kur farkı uygulamasının ise Ekim/2015 döneminde başladığı görüldüğü bildirilmiştir.
Mahkememizce; bilirkişi raporunda dosyaya sunulmadığı belirtilen kur farkı faturaları davacı vekili tarafından dosyaya sunulduğundan dosyanın bilirkişiye yeniden tevdi ile ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 06/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; taraflar arasındaki ticari ilişkinin Mahkememizce döviz cinsinden kabulü halinde davacının ticari defterlerindeki kayıtlara göre takip tarihi 29.09.2017 itibariyle davalıdan aşağıda hesaplandığı gibi 16.525.14- USD alacaklı olduğu, takip tarihindeki kur = 3,5585 x 16.525,14 USD = 58.804,71 TL olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin Mahkememizce TL cinsinden kabulü halinde ise davacının ticari defterlerindeki kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davalıdan 47.032,59 TL. cari hesap karşılığı alacaklı olduğu, davacı tarafından 06.10.2020 tarihinde dosyaya ek olarak sunulan kur farkı faturaları ile birlikte, davalı tarafın resmi defterlerinde kayıtlı kur farlı faturalarının toplam TL bedeli 35.518,57 TL ve toplam döviz bedeli 11.778,36 USD olduğu, davalının ticari defterlerindeki son kayıt tarihi olan 31.12.2016 tarihi itibariyle davacıya 98.022,82 TL. cari hesap karşılığı borçlu olduğu, daha önce taraflar arasında kur farkı uygulamasının olup olmadığı; taraflar arasındaki ticari ilişkinin Haziran/2014 döneminde başladığı, kur farkı uygulamasının ise Ekim/2015 döneminde başladığı bildirilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan husus cari hesap ve kur farkı alacağıdır.
Kur farkı alacağının talep edilebilmesi için taraflar arasında sözleşme bulunması yahut faturaya konu malların döviz karşılığı satılması gerekir. Yabancı para üzerinden kurulan temel ilişkide fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki farkın istenebilmesi için uygulama ya da teamül aranmaz ( Yargıtay 19. HD. 13/03/2019 tarih, 2018/1227 2019/1611 K.) Davacı tarafından düzenlenen faturaların Amerikan Doları cinsinden olduğu görülmekle kur farkı istenebilmesi mümkündür.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki satışın yabancı para ile yapıldığı, ticari ilişkinin döviz cinsinden yürütüldüğü, Vergi Usul Kanunu gereğince faturada yabancı para yanı sıra TL tutarının da gösterildiği, kur farkı istenebileceği, davacı defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 16.525,14 USD (58.804,71 TL) alacaklı olduğu, davalı ticari defter kayıtlarına göre 98.022,82 TL davacıya borçlu olduğu, takip talebinde 16.443,96 USD talep edildiği anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kabulü ve itirazın iptali ile takibinde devamına, işlemiş faiz yönünden, davalı borçlunun icra takip tarihinden önce TBK’nın 117. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğinden asıl alacak yanında takip tarihine kadar olan dönem içerisinde işlemiş faize yapılan itirazın iptaline yönelik talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini de talep etmiştir.
İİK Madde 67 – Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı ; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminata mahkum edilir.
İİK madde 67/son “Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır”.
Davalının itirazının haksızlığına karar vermek gerektiğinden ve takibe konu alacağın faturaya dayanması nedeni ile likit olduğu kabul edilerek davacının icra inkar tazminatı talebinin İİK 67. maddesindeki şartlar bulunduğundan kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 16.443,96-USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek devlet bankalarının USD cinsinden 1 yıl vadeye uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığı olarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 11.747,56 -TL (takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 5.964,65-TL harçtan peşin alınan 719,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.245,51-TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.757,10-TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına gör hesaplanan 1.734,86-TL ile peşin alınan 719,14-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yararına ölçümlenen 12.151,27-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … yararına ölçümlenen 1.119,56-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/02/2021

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Davacı gideri ;
600,00 TL bilirkişi gideri,
1.157,10 TL tebligat posta gideri
1.757,10 TL toplam gider

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.