Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1725 E. 2022/509 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1725
KARAR NO : 2022/509
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI (MURİS) : 1- … – T.C.N. … …
MİRASÇILARI (…)
: 1-… –
2-
3-… –
VASİ : … – T.C.N. –
VEKİLİ : Av. … –
[
MİRASÇILARI (…) : 4- … – T.C.N…. –
5-… -T.C.N…. –
6-… – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI 2- … – … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11274 E. sayılı dosyası davalılar hakkında icra takibine başlatıldığını ve ödeme emrinin tebliğ edilmiş olduğunu, davalılar tarafından 22.10.2018 tarihinde takibe itiraz edilmiş ve takibin durduğunu, itirazın haksız olması nedeniyle itirazın iptalini talep ettiklerini, müvekkil ile davalı şirket 25.08.2017 tarihinde harici olarak araç satış sözleşmesi yapmış olduklarını, ilgili sözleşmeye göre müvekkil, Renault/Kangoo marka 2015 model 43 BC …. plakalı kamyonet tipi aracı vadeli şekilde almak üzere anlaştıklarını, araç vadeli alındığından sözleşme tarihinde teslimi yapılmasına rağmen, aracın tescili taksitler bittiğinde yapılmak üzere anlaşıldığını, sözleşme larihinde müvekkil ilgili şirketin hesabına peşinat olarak 5.000,00TL ücret yatırdığını, sonrasında ise davalıdan, 16 …. …. Plakalı Fiat/Doblo marka ve plakalı araç yine vadeli olarak alınmış olduğunu, teslimi yapılmakla birlikte tescili taksitlerin bitimine bırakılmış olduğunu, araçlara ait ruhsatlarda müvekkile teslim tarihinde bırakılmış olduğunu, müvekkilinin taksitleri düzenli olarak banka eft yoluyla davalıya ait hesaplara yatırmış olduğunu, bu nedenlerle davalıların icra müdürlüğü dosyasına yapmış oldukları itirazın reddine karar verilerek, % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı şirket ile davalı şirket arasında oto alışverişi olmadığını, buna dair harici bir oto alım satım sözleşmesi yapılmadığını, davacı tarafın iddia ettiği 25.08.2017 tarihli harici satış sözleşmesi yapılmamıştır.Bu nedenle davanın öncelikle husumet noktasından reddine karar verilmesini arz ve talep ettiklerini, dva konusu 43 BC 454 plakalı araç satış sözleşmesi 25.08.2017 tarihli olup …. …. ile vekil eden davalı şirket arasında yapılmıştır. Bu araca 5.000 TL peşinat ödenmiş 10 adet 5.820 TL lik sıra senetler yapıldığını, senet bedellerinin bazıları aracı satın alan … tarafından bazıları da … namına davacı şirket tarafından yapıldığını, bu sebeple davacı şirket ile dava dışı … arasında ne tür bir hukuki ve ticari ilişki olduğundan davalı vekil edenlerin haberi olmadığını, bu sebeple davacı taraf ödediği paraların iadesini istiyorsa dava dışı …’a dava ikame etmesi gerektiğini, diğer taraftan; dava konusu 43 BC 454 plakalı aracın borcu harici satış sözleşmesine göre tamamlandıktan sonra …’ın yazılı muvafakati ile Cüneyt Akkoyunlu isimli kişiye noterlik kati satışı yapıldığını, davacı tarafın bu satışa bir itirazı olamayacağını, dava konusu 16 SLC 89 plakalı araç 08.01.2018 tarihinde satış sözleşmesi ile dava dışı …’ı 12 adet 7.185 TL sıra senetler ile satılmış bu senetlerden şu ana kadar 3 adedi ödenmiş geriye ödeme yapılmadığını, sözleşmeye göre dava dışı … ın dahi bir itiraz yapacak durumu bulunmadığını, müvekkil şirket halen 64.000.00 küsür TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin bu hususlarla hiçbir alakalı sıfatı bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Mirasçıları …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin muris davalı …’in çocukları olup işbu davadan kendilerine 22.12.2021 tarihinde yapılan tebligatla haberdar olduklarını, dava dilekçesi ekinde, sadece davacının delil dilekçesi ile davalıların mevcut vekillerinin delil dilekçesi tebliğ edilmiş olup, dilekçelerde bahsedilen sözleşme, ödeme dekontu vs gibi deliller tebliğ edilmediğini, dolayısı ile, delil dilekçesinde belirtilen eklerin tebliğini müteakip ayrıca cevap ve itiraz sunma haklarımız saklı olduğunu, …’in işbu davada pasif husumet ehliyeti olmadığını, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilmiş olması, davacının da davayı iki tüzel kişi arasındaki ticari uyuşmazlıktan kaynaklanan bir ihtilaf olarak gördüğünü ispat etmekte olup, işbu dava bir haksız fiil davası olmadığını, dolayısı ile de tüzel kişiler arasındaki ticari davada tüzel kişilerin temsilcileri, yetkilileri ya da aracıları taraf ehliyeti taşımayacağını, dava dilekçesinin ikinci sahifesinin 4 ncü paragrafında, …’in kendisini şirket yetkilisi olarak tanıtması ve araç teslimlerinde hazır bulunması nedeniyle davalı olarak gösterilip borçtan sorumlu tutulmaya çalışıldığını, dava konusu olay, mülkiyeti tescile bağlı kayıt altındaki aracın satışı olduğunu, dolayısı ile de, mülkiyet devri tescile bağlı bir araç için harici sözleşme yapılması söz konusu olamayacağını, çünkü davalı taraf tüzel kişi şirket olup aracı nasıl alacağını da bildiğini, dolayısı ile, işbu davada davalı olarak gösterilecek ise şirket adına imza atan, temsil ve ilzama yetkili kişiler her kimse onun davalı olarak gösterilmesi gerektiğini, … en fazla araçların satışına aracılık etmiş olur ki, bundan da komisyon alacağı doğar ve bu alacağın sorumlusu da aracı satan Öz Yarpuz Ltd.Şti. olacaktır, davacı ile ilgisi olmayacağını, bir aracın satışı için alıcıya aracı teslim eden, aracın satıldığı galeride bulunan, müşterilere aracı gösteren kişi hiçbir şekilde bu araçla ilgili herhangi bir mükellefiyet altına girmeyeceğini, bu hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ülkede her yıl milyonlarca araç satılmakta olup bu milyonlarca aracın tamamını satıcı tüzel kişinin çalışanları sattığını, bu çalışanların ya da galeri sahiplerinin araçla ilgili sorumluluk altına girmeleri mevzubahis olmayacağını, sorumlu, işlemi yapan “hukuk kişisi” olup bu yerine göre gerçek ya da tüzel kişi olabileceğini, huzurdaki davada da, iddiaların haklılığının ispatlanması halinde sorumlu Öz Yarpuz Otomotiv Ltd.Şti olduğunu, bunun hukukun gereği olduğunu, davacı taraf tacir olup, araç alımının nasıl yapılacağını bilmekte olup, oluşan zarardan müterafık kusurlu olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2018/11274 sayılı icra takip dosyası, banka dekontları, hesap dökümü, araç satış sözleşmeleri, muvafakatname, araç trafik kayıtları, faturalar, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, İİK 67. Maddesine göre itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı tarafından davalılar hakkında genel haciz yoluyla takip başlattığı, ödeme emri tebliğ edildiği ve davalılar tarafından yasal süre içinde borca itiraz ederek takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından davalı şirket ile 25.08.2017 tarihinde 43 .. 454 plakalı aracın satımına , 08/01/2018 tarihinde 16 SLC 89 plakalı aracın satımına dair yazılı satış sözleşmeleri düzenlendiği tarafların kabulundedir.
Satış sözleşmeleri incelendiğinde, satıcının davalı … Oto Galeri Ltd Şti alıcının ise … olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından 43 … 454 ve 16 … 89 plakalı araçların satın alınması için davalıya Ziraat Bankası ve Yapı Kredi Bankası hesabından ödemelerde bulunduğunu ancak aracın satışının yapılmadığını ileri sürerek ödenen bedellerin iadesine vaki itirazın iptalini talep etmiştir.
Dava konusu 43 …. 454 ve16 … 89 plakalı araçların satışına dair yazılı satış sözleşmelerinde alıcının … olduğu anlaşılmaktadır. …’ ın davacı şirketin yetkilisi ya da aracın alımına dair şirketi temsile yetkili vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Tanık olarak dinlenen … beyanında 43 BC 454 plakalı aracı davalı tarafın kendilerine devrettiklerini sonrasında bu aracı şirketin paraya ihtiyacı olduğundan üçüncü kişi Battal Avam’ a sattıklarını beyan etmiştir.
Diğer yandan davada davacının dava açma hakkının taraf sıfatının üzerinde durulması gerekmektedir.
Taraf sıfatı, bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceğinden sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
Bir başka deyişle, sıfat; dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Kuru, Baki-Arslan, Ramazan-Yılmaz, Ejder: Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara 1995, 7.baskı, s.231).
O halde; dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açması gerekir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir (Kuru, Baki-Arslan, Ramazan-Yılmaz, Ejder:a.g.e., s.231-232; Üstündağ, Saim:Medeni Yargılama Hukuku, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul 1997, s.307).
Görülmektedir ki, mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
Uygulamada sıfat yerine genel olarak “husumet”, davacı bakımından “aktif husumet ehliyeti”, davalı bakımından “pasif husumet ehliyeti” tabirleri kullanılmaktadır.
Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Eldeki davada yukarıdaki açıklamalardan, davacının talebinin davalı ile yapılan araç satış sözleşmelerine istinaden ödenen bedellerin araçların teslim edilmemesi sebebiyle iadesine ilişkin olup araçların satışına yönelik hukuki ilişki, sözleşmenin tarafının alıcı … olduğu, araç satış sözleşmeleri ve ödeme protokollerinin … ile yapıldığı, davacı tarafından da açıkça kabul edildiği, …’ ın davacı şirketin temsilcisi veya araç satışı için özel vekaletnamesi bulunmadığından sözleşme kapsamında ödenen bedellerin iadesi ile ilgili hak sahibi olan …’ ın davalılardan talep edebileceği, davacının yapmış olduğu ödemelerin … lehine ve sözleşme kapsamında yapılmış olup davalılar ile hukuki ilişkinin bulunmadığından davalılardan bu bedelleri isteyemeyeceği dolayısıyla davacının dava açma hakkı bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine, davacının takipte kötü niyetli olduğunun sabit olmadığından davalı lehine kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle usulden reddine,
2-Davalı lehine kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcın peşin alınan 1.221,99 TL’den mahsubu ile bakiye 1.141,29 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı .. …. Otomotiv Oto Galerisi İnşaat Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan 44,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davalıların vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 7/2. göre belirlenen 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/04/2022

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.