Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1714 E. 2020/400 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1714
KARAR NO : 2020/400
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : 1-… – T.C.N…. –
2-,,,, … ZÜCCACİYE HED. EŞYA GIDA TEKS. İNŞ. NAK. TAŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. –
DAVALI : … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2020
Mahkememize tevzi edilen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafından Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyası üzerinden davacılar aleyhine başlatılan icra takibi üzerine bu davayı açtıklarını, …’ya davaya konu çekin tanzim edilmeden önce geriye dönük bir ay kadar önce tanıdığını, tanzim edilen sözleşmeyi taraflar olarak … olarak kendisinin, …. ve davalı olarak imzaladıklarını, davalı şirketin ortaklarından olmadığı gibi gerek şirket adına gerekse şahıs olarak ticari alışverişten dolayı borçlu olmadığını, davacı şirketin adına Garanti bankasınca verilen 27/06/2018 keşide tarihli, 210.000 TL bedelli, 8006730 nolu çeki davalıyla yapılan herhangi bir alacağından dolayı kendisine vermediğini, davalının telefonlarına cevap vermediğini, bu nedenle harici olarak yapılan araştırmada kendisinin birden fazla kişiyi vaat ve işler yapacağını, borç para alarak dolandırdığını öğrendiğini, bundan sonra dolandırıldığını öğrendiğini, davalı ile yapılan telefon ve mesaj içeriklerinden çekleri alıp kaçtığının açıkça anlaşıldığını, bu nedenlerle davaya konu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle: Davacı, davalı dilekçesinde hem imzaya itiraz etmiş hem de müvekkilinin çeklerinin imzalı olarak çaldığını beyan etmiş, davacının dava dilekçesinin son derece çelişkili olduğunu, davacı …’un makine alıp satarak para kazanacağını, fakat nakite sıkışık olduğunu belirterek, müvekkilinden 250.000 TL istediğini, müvekkilinin de kara ortak olmak şartı ile 250.000 TL yi davacıya vermeyi kabul ettiğini, davacının işbu davayı borçtan kurtulmak maksadıyla açtığını, bu nedenlerden dolayı, imzaya, borca ve faize itiraz ettiklerini takibin iptali davasının reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa ödetilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, taahhütname, sözleşme, telefon görüşme çıktıları, Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/629 esas sayılı dosyası, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, kıymetli evrak sebebiyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72. Maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı alacaklının Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı İcra takip dosyasında Garanti Bankasına ait davacının keşidecisi olduğu 27/10/2018 keşide tarihli 210.000 TL bedelli çek sebebiyle icra takibi başlattığı, çekte imzaya davacının itirazı üzerine Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/629 Esas ve 2018/897 Karar sayılı karar ile imza ve borca itirazların reddine karar verilmiştir.
Davacı keşideci tarafından eldeki davada, dava konusu çekin taraflar arasındaki “Sözleşme Niteliğinde Taahhüt” başlıklı sözleşme kapsamında, davalının üçüncü kişiden satın alınacak iskele karşılığında avans olarak verilmiş olup davalının edimini ifa etmediğinden çekin bedelsiz kaldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş, davalının ise tekstil makinesi alım satımı için para verildiğini karşılığında dava konusu çekin verildiği savunmakla, uyuşmazlığın, dava konusu çekin “Sözleşme Niteliğinde Taahhüt” başlıklı sözleşme kapsamında, davalının üçüncü kişiden satın alınacak iskele karşılığında verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacının dosyaya aslını ibraz ettiği “Sözleşme Niteliğinde Taahhüt” başlıklı sözleşmede, davalının imzasının bulunmadığı ve sözleşmenin açıkça inkar edildiğinden bu sözleşmeye itibar edilmemiştir.
Davacı tarafından ibraz edilen watsapp görüşme kayıtlarında, davalının sözleşmenin kurulması, iskele karşığında çekin verilmesine yönelik ifadelerin yer almadığı görülmektedir.
savunmuştur.
Öte yandan kural olarak, çek bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, BK 182 (TBK 207/2) maddesi uyarınca satış sözleşmesinde satıcı ve alıcının borçlarını aynı anda ifa ettikleri yönünde yasal karine getirilmiştir. Karinenin aksini iddia eden davacı, çekin avans olarak verildiğini, sözleşme karşılığında iskelenin kurulmadığını ancak yazılı delille ispat etmesi zorunlu olup ibraz edilen deliller ile çekin avans olarak verildiğinin ispat edilmediğinden davanın sübut bulmadığından reddine, davacının ihtiyati tedbir yoluyla davalının alacağına kavuşmasının engellenmediğinden davalı lehine kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Davalı lehine kötü niyet tazminatı oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 3.586,28 TL’den mahsubu ile bakiye 3.531,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 23.150,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,

Dair, davalı asil ve vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.