Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1668 E. 2021/466 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına “Karar”

ESAS NO : 2018/1668
KARAR NO : 2021/466
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkile ait 16 … 46 plakalı araç Honda Marka , Civic 5D TYPE-R 2.0 MT PE Tip otomobil vasfını haiz 2017 model olup davalı … Otomotiv San Tic.A.Ş ‘den 06/11/2017 tarihinde “O” km olarak satın alındığını, yine karşı taraf Honda Türkiye A. Ş , otomobilin imalatçısı ve ithalatçısı konumunda olduğunu, mezkur aracın, Honda Civic TYPE-R 2.000 cc motorlu ve günlük kullanım dışında performans öncelikli sürücüler tarafından tercih edilen iç – dış ve motor yapısı itibariyle diğer civic sedan ve araçlardan modellerinden ayrılabilecek birçok nitelik ve aksesuara sahip kupon tabir edilen özel bir araç olduğunu, müvekkilin iş bu aracı büyük hevesle satın almış ise de aracı park ettiği yere gidip çalıştırmak istediğinde aracının çalışmadığını fark etmiş ve derhal yol yardımı/servisi haberdar ettiğini, gelen servis görevlileri de aracı çalıştırmayı denemiş ise de araç çalışmadığını, araç park edildiği yerde çalıştırılamadığından çekici ile Honda … Servisi’ne çekildiğini, bu kapsamda , müvekkil şirkete ait araçta oluşan arızanın/ ayıbın sebebi , değer ve iş gücü kaybının tespiti amacıyla Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/964 D.İş sayılı dosya ile tespit isteminde bulunulduğunu, tespit dosyası kapsamında müvekkil şirkete ait araçta imalat hatası olduğu ve yine araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu tespit edildiğini, devam ile araçta meydana gelen gizli ayıp , davalı yanca onarılmak suretiyle giderilmiş ve müvekkil şirket tarafından ihtirazi kayıt ve tüm yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla ilgili servisten teslim alındığını, akabinde müvekkil tarafından araçta oluşan ayıp sebebiyle emsal ikinci el rayiç değerinin çok altında bir satış bedeli ile satıldığını, müvekkile ait aracın ( sınırlı sayıda ve az kişinin takip ettiği / bildiği özel bir araç olması da gözetilerek ) ayıplı imal sebebiyle emsal değerinde büyük bir kaybın oluşacağı, ikinci el alım/satım piyasası koşulları gereği olduğunu, Yine müvekkil 2 ayı aşkın süre aracını kullanamış ve işgücü kaybına uğradığını, neticeten müvekkilin araçtaki mevcut ayıp ve imalat hatası sebebiyle uğramış olduğu zarar ve ziyanın tazmini hususunda davalılara ihtarda bulunulmuş ise de ; bugüne kadar müvekkilin uğramış olduğu zarar ve ziyan karşılanmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ; 16 … 46 plakalı araçtaki mezkur ayıp nedeniyle şimdilik 7.800,00-TL değer kaybı ve 100,00-TL işgücü-kazanç kaybı tazminatının, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi , Bursa 1 .Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/964 D.İş dosyasına yapılan tespit gideri, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Vekili Cevap dilekçesinde özetle; Davacının sıfat yokluğundan davanın reddi gerektiğin, Mahkeme huzurunda ikame edilmiş işbu davada davacının kendisinin de ikrar etmiş olduğu üzere araç bir başka 3. Kişiye satılmış ve devredildiğini, araçta üretim kaynaklı bir sorun bulunmadığını, davacı, her ne kadar aracında üretim kaynaklı bir problem olduğunu iddia etmiş olsa da, … Otomotiv’den aracı kontrol ederek herhangi bir hata/eksik tespit etmediğini araç teslim formu ile beyan ettiğini, davaya konu aracın, tüm ayar ve kontrolleri yapılarak, ayıptan ari bir şekilde davacı tarafa teslim edildiğini, davacının aracında var olduğunu iddia ettiği problem, üretim aşamasında meydana gelebilecek nitelikte olmadığını, davacının Onarım Hakkını Kullanarak Diğer Seçimlik Haklarından Feragat Ettiğini, araçta üretim kaynaklı hiçbir problem bulunmadığını, bir an için aksi durum olduğu farz edilse dahi, davacı, aracın ayıplı olması iddiasıyla değer kaybı ve işgücü kaybı tazminatı talep etmiş olmasına rağmen halihazırda, Türk Borçlar Kanunu tarafından verilmiş olan onarım hakkını kullanarak, diğer haklarından feragat etmiş sayılmadığını, davacı bu durumu dava dilekçesinde de ikrar etmediğini, bu nedenle, davacının araç bedel kaybı ve işgücü kaybı talep hakkı bulunmadığını, seçimlik haklar yenilik doğurucu hak niteliğinde olduğundan, kullanılmakla ortadan kalktığını, kaldı ki davacı, eylemlerinin bilincinde olan sorumluluk sahibi basiretli bir tacir olduğunu, ayrıca, davalının onarım hakkını kullanmadığı ihtimalinde dahi, yaşanan sorunlar basit bir onarımla giderilebilecek nitelikte olduğundan ve yetkili servis tarafından aracın onarımının sağlanmış olmasından dolayı, onarım ve semen tenzili dışında aynı şekilde diğer seçimlik haklarına başvurma hakkı bulunmadığını, dolayısı ile davacının talebi sonucu aracın onarımı için gerekli olan tüm tamir işlemleri yapılarak araç sorunsuz bir şekilde davacıya teslim edilmiş olduğundan, davacının talepleri haksız olduğunu, ayıptan Sorumlu Tutulma Koşullarından Olan “Ayıbın Önemli Olması” Unsuru Gerçekleşmediğini, araçta oluşan değer kaybının müvekkile ödenmesi gerektiğini, davacının faiz talebinin hukuki dayanağı bulunmadığını, davacının işgücü kazanç kaybı tazminat talebi ile yapmış olduğu delil tespiti masrafını talep etmesinin haksız olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin beyanda bulunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile Yetkisiz mahkemede açılmış olan davanın usulden reddine, ayıp ihbarı için gerekli hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeni ile Davanın usulden reddine, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığından davanın esastan reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise, davacı onarım hakkını kullanarak diğer seçimlik haklarından feragat ettiği için davanın esastan reddine, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp olmadığından ve halihazırda sorun dahi olmadığından davanın esastan reddine, mahkemeniz aksi kanaatte ise, ayıp esaslı nitelik taşımadığından davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise, araçta kullanım kaynaklı oluşan değer kaybının müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu otomobil hususi kullanıma özgülenmiş olup görevli mahkeme tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın tüketici mahkemesi olduğunu, dava konusu araç “hususi kullanıma özgülenmiş” bir araç olduğunu, otomobilin ruhsatında bu durumu anlatan bölüme ilişkin fotoğraf alınarak aşağıda paylaşıldığını, somut olayda taraflar arasındaki satış sözleşmesine konu olan araç tanıtım kılavuzunda genel olarak ticari araç olarak tasarlandığı belirtilmiş olsa da dosyada mevcut olan araç ruhsatında aracın kullanma şeklinin ‘ticari’ değil ‘hususi’ olduğunun yazıldığı bu nedenle aracın ticari amaçla değil hususi amaçla satın alındığı anlaşılmadığını, aynı belgede kullanma amacı başlığı altında yük naklinin işaretli olması ve davacının da ticari işletmesi olan bir tacir olması da mahkemenin kabülünün aksine sonuca etkili olmadığını, O halde taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektiğini, araçta meydana gelen arıza ayıplı üretimden kaynaklanmadığını, davacıya ait 16 … 46 plaklalı araç 02.05.2018 tarihinde “çalışmıyor” şikayeti ile Honda yetkili servisi olan müvekkil … Otomotiv A.Ş.’ye çekici yardımı ile getirildiğini, davacı aracını teslim almakta gecikmiş, bu duruma bilerek, isteyerek sebep olduğunu, müvekkil şirket, ….’nin onayının alınmasını müteakip parçanın garanti kapsamında değişeceği bilgisi davacıya bildirildiğini, ancak, davacının uzunca bir süre bu işleme onay vermemesi üzerine getirtilen parçalar araca takılmadan hazırda bekletildiğini, bu süreç içerisinde davacı, açmış olduğu işbu dava ile talep ettiği haksız menfaatlerine dayanak bulmak amacıyla aracının garanti kapsamında onarılacağının bildirilmesine rağmen ve hiçbir hukuki yararı bulunmamasına rağmen müvekkil şirkete bir takım ihtarnameler keşide etmiş, aracı haklı bir sebebi olmaksızın onarım onayı vermekte ve teslim almakta geciktiğini, en nihayetinde davacı, aracın onarımına onay vermiş ve aracın garanti kapsamında onarımı yapılarak, araç davacıya 25.07.2018 tarihinde teslim edilebildiğini, yapılan işlemin, araçta değer kaybı yaratacak bir işlem olmadığını, Volan, aracın motor ve şanzumanı arasında bulunan ve motordan gelen gücü şanzumana ileten basit bir disk olup bu parça değişimi araçta hiçbir yapısal ve kalıcı değişiklik gerekirmeyen sadece 8 adet civatanın sökülüp takılması ile gerçekleştirilen basit bir işlem olduğunu, yapılan işlem motorun sökülmesini veya motorda işlem yapılmasını gerektiren bir işlem olmadığını, davacının kazanç kaybı iddiası yersiz ve dayanaksız olmadığını, ayıplı mal ve hizmetin düzenlendiği kanunun 8. ve 13. maddesinde yer alan hiçbir şart somut olayda oluşmadığından müvekkilimizin Tüketici mevzuatı çerçevesinde de herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı, aracın onarımına onay vermeyerek, aracını servisten teslim almayarak fuzuli işgaliyeye sebep olduğunu, araçta yapılacak olan parça değişimi davacı ile paylaşılmış, aracının onarımı için onay vermesi istenmiş ise de davacı, aracının onarımına onay vermediği gibi, aracını teslim almayarak işyerinin servis bölgesinde gereksiz işgaliyeye yol açtığını, yukarıda açıklanan nedenler ve yürürlükte bulunan mevzuat gereği haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı … Otomotiv SAn. Tic. a.ş.’ den satın alınan 16 … 46 plakalı araçta üretim hatası olduğundan bahisle değer kaybı ve işgücü kazanç kaybı bedeli istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/964 D.iş sayılı dosyası, Sigorta Bilgi ve Gözetim merkezinden poliçe ve hasar dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyamız temin edilen evraklar ile birlikte konusunda uzman makine mühendisi heyetine ayrıca SMM bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporları temin edilmiştir.
19/02/2020 tarihli Mali Müşavir bilirkişi raporunda özetle;Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1668 Esas sayılı dosya muhteviyatı, Davacı şirket vekilinin inceleme günü ibraz ettiği, Davacı şirkete ait 2017-2018 yılları ticari (yevmiye) defterlerinin, incelenmesi sonucu; davacı şirketin 2017-2018 yıllan ticari (yevmiye) defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerinde yaptırıldığı, (6102 sayılı TTK.’nu 64/3) dava konusu 16 … 46 plakalı taşıtın, Davacı şirket tarafından, Davalı … Otom. San. ve Tlc. A.Ş.’den 06.11.2017 tarih 025442 nolu fatura iie toplam 257.829,11 TL bedelle satın alındığı, dava konusu 16 … 46 plakalı taşıtın, Davacı şirket tarafından, 25.07.2018 tarih 038772 nolu fatura ile toplam 250.000,00 TL bedelle Mehmet Kılınç’a satıldığı, dava konusu 16 … 46 plakalı taşıtın, Davacı şirketin 2017-2018 yılları ticari defterlerinde, 254 hesap Taştılar hesabında (demirbaş) olarak kayıtlı olduğunu bildirmiştir.
01/07/2020 tarihli makine mühendisi Abdullah Dinçer tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; Detayları yukarıda açıklandığı üzere :dava konusu araç sıfır olarak 06.11.2017 Tarihinde teslim alınmış , 02.05.2018 tarihinde , yani alınışından yaklaşık 6 ay sonra , daha önemlisi 8666 Kilometrede arıza yaptığını, arızanın olağan bir arıza olmadığını, şlisi ve Marş Motoru Bendiks Dişlisinin bu kadar bir sürede hasarlı olması kullanıcı hatası olmadığını, dava konusu aracın ayıplı olduğu , bu ayıbın da gizli ayıp niteliğinde olduğu , dava konusu aracın arızasının üretim hatasından kaynaklandığı ,ayıbın araçta beklenen faydaları azaltan yada ortadan kaldıran nitelikte olduğu, ayıp sebebiyle iş gücü kaybı : Dava konusu aracın arızanın yetkili bir serviste giderilme süresi bir iş günü olduğunu, ancak araç servisten servis formuna göre 23.07.2018 tarihinde kapanış zamanı belirtilmiştir. Buna göre araç 81 gün serviste kaldığını, ancak Davalı , servisteki aracın tamir onayına geç onay verildiğini , ayrıca servisten geç alındığını iddia ettiğini, iş gücü kaybı bedeli, yararlanılmayan günler için , serviste kaldığı tarih ve dava tarihi 2018 yılı itibariyle, muadili araçların kira bedeli olan 250,00 TL./Gün olarak hesaplanması gerektiğini, zarar gören aracın; kaporta ve mekanik hasarları, marka, model, kullanım durumu ve ikinci el piyasa koşulları ele alınarak ne kadar değer kaybı olduğunun belirlenmesi gerektiğini, bu konuda gerek Avrupa’da gerekse ABD’de birbirinden farklı matematiksel formüller ve yöntemler kullanıldığını, başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından hazırlanan, 14 Mayıs 2015 Tarih ve 29355 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan; “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları” Tebliğinin eki niteliğinde bulunan EK 1 kısmında; “ Değer Kaybı Hesaplaması”nın hangi kıstaslara göre ve ne şekilde hesaplanacağı yasal olarak düzenlenmiş bulunmadığını, Söz konusu tebliğ, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Tebliğ’den önce araç hasar eksperleri farklı yöntemler ve farklı kriterlere göre “ Değer Kayıplarını” belirlemekte olduğunu, hazine Müsteşarlığı’nın bu düzenlemesi ile beraber söz konusu değer kaybı yöntemleri terk edilerek, Ülke genelinde tek tip bir hesap ve tespit yöntemine geçilmiş bulunmadığını,Yukarıda detayları belirtilen yargı kararları tanımlarına uymayan bu durum, kaza niteliğinde olmadığından Dava konusu aracın arızasından , değişen parçalarından dolayı bir değer kaybı olmadığını, ancak aracın 2. El satışında , aracın servis kayıtları alıcı tarafından incelendiğinde bir değer kaybı olacağını, bu değerde, alıcının, arızayı değerlendirmesine göre 5.000,00 TL. İle 10.000,00 TL. arasında olacağı kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
22/10/2020 tarihli makine mühendisi heyeti raporunda özetle;Dava konusu araçtaki “volan ve marş motorundaki” arızalarının onarılabilir arızalardan olduğu, bu arızaların volan ve marş motorunun garanti kapsamında değişimi ile giderilebileceği, Dava konusu araçtaki imalat hatalı olan volan parçanın değişmesi ile arıza tamamen giderilmiş olduğu, bu arızanın “onarımı mümkün arıza” şeklinde değerlendirilmesi gerektiği, Dava konusu aracın volanındaki onarımdan dolayı araçta herhangi bir değer kaybı oluşmayacağı Dava konusu aracın volan ve marş motoru değişiminin 1 iş gününde tamamlanacağını bildirmiştir.
Talimat yazılmak suretiyle İ.T.Ü. Makina Fakültesi Öğretim Üyeleri bilirkişi heyetinden alınan 01/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu otomobilin marş motoru ve volan arızasının kullanımdan kaynaklanmayan imalat veya montaj hatasından kaynaklanan bir sorun olduğu, satın alım sırasında belli olmayan ancak araç kullanıldıktan sonra ortaya çıkan araçtan faydalanmayı etkileyen ve sürekliliği olması açısından değerlendirildiğinde gizli ayıp niteliği taşıdığı, Sürekli görünen sorun olmasına rağmen tamir edilebilir nitelikte olduğu ve onarım yapıldığı ve sorunsuz kullanılmaya devam ettiği, aracın ikinci el satış değerinde değer kaybı yaratacağı, hasarsız ve kusursuz piyasa değerinin 229.000,00 TL civarında olduğu ve 250.000,00 TL bedelle satışı gerçekleştiğinden davalı yanın sorumlu olacağı bir farkın oluşmadığı, dava konusu otomobilin hasarlarının yetkili servis ortamında ilim, fen ve sanat kaidelerine uygun şekilde gerçekleştirilmesi için gerekli sürenin 1 iş günü olduğu, aracın çalıştırılamamasından kaynaklı günlük iş gücü kaybının belirlenmesi Heyetin uzmanlık alanına girmediğinden mümkün olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacı şirketin maliki olduğu 16 … 46 plakalı araçta meydana gelen gizli ayıp neticesinde araçta oluşan değer kaybı ve işgücü/kazanç kaybının davalılardan tazminine karar verilmesine ilişkindir.Her ne kadar davacı tarafça,davaya konu edilen araçta gizli ayıp olduğu iddiasına dayalı olarak davalılardan maddi tazminat talebinde bulunulmuş ise de makine mühendisi Abdullah Dinçer tarafından tanzim edilen 01/07/2020 tarihli raporda özetle; aracın arızasından ve değişen parçalarından dolayı değer kaybının olmadığı,ancak aracın 2. el satışında , aracın servis kayıtları alıcı tarafından incelendiğinde bir değer kaybı olacağı, bu değerde, alıcının, arızayı değerlendirmesine göre 5.000,00 TL-10.000,00 TL arasında olacağı kanaatinde olduğu bildirilmiş ise de 22/10/2020 tarihli Makine Mühendisleri Dr. Gürsel Şefkat- Cafer Kaplan tarafından tanzim edilen bilirkişi heyet raporunda dava konusu araçtaki volan ve marş motorundaki arızanın onarılabilir arızalardan olduğu, bu arızanın volan-marş motorunun garanti kapsamında değişimi ile giderilebileceği, araçtaki imalat hatalı olan volan parçasının değişmesi ile arızanın tamamen giderilmiş olduğu, arızanın onarımı mümkün arıza olarak değerlendirilmesi gerektiği, araçta değer kaybı olmayacağı, aracın volan ve marş motoru değişiminin 1 iş gününde tamamlanacağının bildirildiği, İTÜ Makina Fakültesi öğretim üyeleri tarafından tanzim edilen 01/03/2021 tarihli heyet raporunda özetle; otomobilin marş motoru ve volan arızasının kullanımından kaynaklanmayan imalat veya montaj hatasından kaynaklanan sorun olduğu, satım alım sırasında belirli olmayan ancak araç kullanıldıktan sonra ortaya çıkan araçtan faydalanmayı etkileyen ve sürekliliği olması açısından gizli ayıp taşıdığı, tamir edilebilir nitelikte olduğu, onarım yapıldığı, sorunsuz kullanılmaya devam ettiği, aracın 2. El satış değerinde değer kaybı yaratacağı, hasarsız ve kusursuz piyasa değerinin 229.000,00 TL civarında olduğu, 250.000,00 TL bedelle atışı gerçekleştiğinden davalı yanın sorumlu olacağı farkın olmadığı, otomobilin hasarlarının yetkili servis ortamında ilim, fen, sanat kaidelerine uygun şekilde gerçekleştirilmesi süresinin 1 iş günü olduğu, aracın çalıştırılamamasından kaynaklı iş gücü kaybının belirlenmesinin heyetin uzmanlık alanına girmediğinden mümkün olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği,bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporlarda davaya konu hususlar bilimsel, gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte tüm bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere aracın volan dişlisinde gizli ayıp olsa dahi bu ayıbın tamir edilebilir olduğu, ayıbın sonrasında tamir edildiği, sorunsuz şekilde aracın kullanılmaya devam edildiği, araçta değer kaybı olsa dahi piyasa fiyatlarının üzerinde 250.000,00 TL ye satıldığın bildirildiği, bu nedenle araçta değer kaybı oluştmadığı kanaatine varılarak , davacı tarafça ticari/kazanç kaybı talebinde bulunulmuş ise de davacı tarafın aracın serviste kalmasından dolayı kazanç kaybı/ticari kayba uğradığı iddiasını da ispatlayamadığı/somutlaştırmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 134,92 TL’den mahsubu ile artan 75,62 TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan 750,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak işbu davalıya ödenmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan 750,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak işbu davalıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
8-Davalılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.