Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1666 E. 2019/657 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1666
KARAR NO : 2019/657
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – Konak Mah. Hallaç Sk.N:8/4 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. … – Uluyol Cad. Kanburoğlu Apt. No:32 K.1 D.1 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … İNŞAAT OTOM.A.Ş.-… İŞ ORTAKLIĞI-Fırat Mah.507.Sokak Çeysa Serhat Plaza Sit.No:9 B/31 Kayapınar DİYARBAKIR
VEKİLİ : Av. … – Hoşdere Cad.Aziziye Mah. 185/6 Çankaya/ANKARA
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/04/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/05/2019
Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar … İnş. Oto AŞ ve ……. arasında kurulan iş ortaklığı ile müvekkili … (Sağlam İnşaat) arasında iş ilişkisi kurulduğunu, iş ilişkisine istinaden kesilmiş olan 10920 numaralı 18/06/2018 tarihli fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, fatura bedelinin tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine Bursa 12.İcra Müd.’nün 2018/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının icra takibine 18/09/2018 tarihinde itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu beyanla, Bursa 12.İcra Müd.’nün 2018/… esas sayılı dosyasındaki takibin devamına, haksız itirazı nedeniyle davalı aleyhine alacağın %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 28/01/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … İnş…AŞ ve …’nin ticari faaliyetlerini ayrı ayrı yürüttükleri gibi çeşitli işlerde de iş ortaklığı (…) ilişkisiyle de yürüttüklerini, davacı tarafın da gerek davaya dayanak icra takibinde gerekse işbu davada karşı taraf olarak her iki müvekkilinin biraraya gelerek oluşturduğu iş ortaklığını taraf olarak gösterdiğini, oysaki sadece gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti oup, 6098 Sayılı TBK’nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve iki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarınıbirleştirdikleri ortaklığın (…’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetininde olmadığını, anılan ortaklıkta, ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya sorumlu olduklarını, netice olarak davacı tarafın Mahkememizde açtığı bu davanın aktif ve pasif dava ehliyetine sahip olmayan … İnş. Otom. AŞ-… İş Ortaklığı aleyhinde açılmış olmasından ötürü, aktif husumet yokluğu nedeniyle sakat olduğunu, kamu düzenine ilişkin olan bu sakatlığın Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarının da ortaya koyduğu üzere davanın reddini gerektirdiğini beyanla, hukuki dayanaktan yoksun ve dahi usulen geçersiz olan işbu davanın reddine, herhangi bir hukuki dayanağa başvurmaksızın işbu davayı açan kötü niyetli davacı aleyhine iddia konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı icra takip dosya sureti, t
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-d bendinde; tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Taraf ehliyeti, bir davada taraf olabilme yeteneğini ifade eder. Taraf ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır Buna göre; medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek yada tüzel kişi davada taraf ehliyetine sahip kabul edilmelidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklık tarafından açılacak davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Adi ortaklığa karşı açılacak davaların da davanın bütün ortaklara karşı birlikte açılması (mecburi dava arkadaşlığı) gerekir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; icra takibi davalı …. ve ……. İş Ortaklığı unvanlı adi ortaklık aleyhine başlatılmış, dava da adi ortaklık aleyhine açılmıştır. İcra dosyasında adi ortaklık adına itiraz dilekçesi sunulmuş, dava dosyasına adi ortaklık adına cevap dilekçesi sunulmuştur.
Bu durumda iş bu dava, adi ortaklığı oluşturan şahıslar aleyhine açılması gerekirken taraf ve dava ehliyeti olmayan adi ortaklık aleyhine açılmış olup, adi ortaklığı oluşturan şahıslar adına ayrı ayrı ancak birbirini tamamlar mahiyette vekaletname sunulmuş olmasının taraf ve dava ehliyetine ilişkin dava şartı eksikliğini ortadan kaldırmayacağı açıktır.(İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesinin 2018/1044Esas ve 2019/23 Karar sayılı Kararında vurgulandığı üzere)Dolayısıyla adi ortaklığı oluşturan taraflar ayrı ayrı olarak icra takibinde gösterilmesi ve dava dilekçesinde ayrı ayrı belirtilmesi zorunlu olduğundan, davanın taraf ehliyeti dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, davacının takipte kötü niyetli olduğunun sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın taraf ehliyeti dava şartı noksanlığı sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Davalı lehine kötüniyet tazminatı koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.355,35TL’den mahsubu ile bakiye 1.310,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın niteliği gereği üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 7/2. Maddesi, 13/1.maddesine göre belirlenen 2725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.