Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1653 E. 2020/53 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1653
KARAR NO : 2020/53

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … -…
DAVALI : … – … …
DAVA : Alacak ,Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
YAZIM TARİHİ : 11/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak ve tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında imzalanan 17/08/2018 tarihli Ürün Tedarik Sözleşmesi gereğince, davalının taahhüt ettiği ürünleri tedarik etmeyerek edimini yerine getirmediğini belirterek teslim edilmeyen ürünler bedeli ile cezai şart toplamı 316.800,00-TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı adına usülüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya yazılı cevap verilmediği gibi sözlü oturumlara da katılmamıştır.
KANITLAR:
Sözleşmeler, Ticari defterler, sözleşme, bilirkişi İncelemesi vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, Ürün Tedarik Tözleşmesi gereğince davalının edimini yerine getirmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkindir .
Dava konusu edilen 17/08/2018 tarihli Ürün Tedarik Sözleşmesinin bir sureti şahıs şirketi olan davalı tarafa açıklamalı ve ihratlı olarak usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen , davalı tarafından sözleşmedeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı hususunda beyanda bulunulmadığından, imzaların kendisine ait olduğu kabul edilmiştir.
Davacı tarafından gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden davacı şirkete ait ticari defterlerin incelenmesi yönünden Bandırma Nöb.Asl.Huk.Mah. talimat yazılarak bilirkişi raporu tanzim edilmesi sağlanmıştır.
Bandırma 1.Asl.Huk.Mah. 2019/62 Tal. Sayılı dosyasında aldırılan 05/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin usul ve yasaya uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süre içinde yapıldığı, davacı tarafından davalıya 9 adet toplam 400.000.00 TL tutarında cek ciro ettiği, 2 adet fatura ile toplam 1.774.31 TL tutarında mal iadesi faturası düzenlendiği davalının ise 14 adet fatura ile toplam 150.221.49 TL mal satışı yaptığı, sonuç olarak davacı yasal defterlerinde, davalıdan 251.552.82 TL alacağı kaldığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı tarafa açıklamalı ve ihtaratlı tebligat çıkarılarak ticari defter ve belgelerini inceleme gün ve saatinde mahkememizde bilirkişi incelemesine esas olmak üzere hazır edilmesi istenilmesine rağmen, davalı tarafından inceleme gün ve saatinde ticari defterler sunulmadığı gibi bulunduğu yerde bildirilmediğinden, davacı tarafın usulüne uygun tutulan lehine delil vasfında olan ticari defterlerindeki kayıtların doğru olduğu kabul edilmiştir.
17/08/2018 tarihli Ürün Tedarik Sözleşmesi uyarınca ,davalı davacıya mobilya temin etmeyi taahhüt etmiş ve avans olarak davalıya 400.000 TL tutarlı 9 adet çek verilmiştir.
Sözleşmenin 3.maddesine göre davalı 15 gün içerisinde ürünleri teslim etmekle yükümlüdür.
Sözleşmenin 8.maddesinde ise sözleşme şartlarına uyulmayan durumlarda davalının gelen ürünlerin %20 si oranında ödeme yapacağı kararlaştırılmıştır.
Gerek sözleşmede açıkça belirtildiği gerekse de bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere sözleşme gereğince davacı tarafından davalıya 9 adet toplamı 400.000,00 TL tutarında çek teslim edildiği, buna karşılık davalı tarafından davacıya 150.221,49 TL tutarında mal teslim edildiği iade faturası da eklendiğinde davacının neticeten 251.552,82 TL tutarında alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından davalıya , Bursa 10.Noterliği’nin 10/12/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek, sözleşme gereğince teslim edilmeyen ürün bedeli olan 264.000,00 TL ile sözleşme gereği kararlaştırılan teslim edilmeyen ürünlerin %20 ‘si olan 52.800,00-TL cezai şartın ödenmesi ihtar edilmiş ancak davalı tarafından ihtara cevap vermediği gibi ödemede de bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince , davalı davacıya 151.221,49 TL tutarında mal teslim ederek, edimini eksik yerine getirmiştir. Bu durumda davalının teslim etmediği ürünlerin bedelinin davacıya iadesi gerekmektedir.
Ancak davacının alacağının 251.552,82 TL olduğu tespit edildiği halde, duruşma sırasında kısa kararda sehven 264.000 TL olarak yazdırılmış, gerekçeli kararın yazımı sırasında bu maddi hatanın farkına varıldığı için resen düzeltilmiştir.
Davacı tarafın cezai şart istemine dayanak teşkil eden taraflar arasındaki sözleşmenin 8.maddesinde cezai şart koşulu olarak belirlenen “sözleşme şartlarına uyulmayan durumlarda” ibaresinin açık olmadığı, bu ibareyle hangi eylemlerin sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğinin somutlaştırılmadığı ve sözleşmenin genel içeriğinde de tarafların edimleri tarih olarak somutlaştırılmadığı için cezai şart koşulunun oluşmadığı kanaatine varılarak bu talep red edilmiştir.
Manevi tazminat kişilik haklarının ihlali halinde hakimin takdirine bağlı olarak belirlenen bir tazminat türüdür.
Doktrinde tüzel kişinin gerçek kişiler gibi kişilik hakkının olup olmadığı, bu hakkın ihlali nedeniyle tazminat isteyip isteyemeyeceği hususu tartışmalı olup, mahkememizinde katıldığı Yargıtay görüşünde olduğu gibi tüzel kişilerin kişilik hakkına saldırı olması halinde manevi tazminat talep edilebilir.
Ancak tüzel kişinin kişilik haklarından olan adı,şerefi,onuru ve itibarına saldırı olması halinde manevi tazminat talep edilebilir.
Davamızda ise davalının sözleşme gereği yükümlendiği edimlerini eksik ve ayıplı ifası söz konusu olup,davacı şirketin kişilik haklarına herhangi bir saldırısı sözkonusu değildir.
Bu nedenle davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 251,552,82 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ait istemin reddine,
2-Davacının cezai şart ve manevi tazminat taleplerininin reddine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 17.183,57 -TL nispi harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 789,38 -TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 400,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yararına ölçümlenen 26.930,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafından yapılan gider olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29/01/2020
Başkan … Üye … Üye 158958 Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı gideri ;= 600,00 TL bilirkişi gideri,+ 189,38 TL tebligat posta gideri= 789,38 TL toplam gider,