Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1647 E. 2021/573 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına ” Karar”

ESAS NO : 2018/1647
KARAR NO : 2021/573

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 2- … – … …
3- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 17/12/2016 günü Karacabey ilçesi sınırlarında kalan Balıkesir-Bursa karayolu D200-04 devlet karayolu 41km’sinde gerçekleşen kazada, müvekkilim …’ın ağır derecede vücutta kırıklar oluşacak şekilde yaralanmış ve bu yaralanmadan kaynaklı eski sağlığına tam olarak kavuşamamıştır. Müvekkilim, ambulans aracılığı ile Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmış ve tedavisi bu hastanede yapıldığını, müvekkilin geçirdiği bu trafik kazasından dolayı çok uzun süre hastanede yattığını, tedavisinin henüz devam ettiğini, yaşadığı hasarın kalıcı olduğunu ve ömür boyu %100 eski haline gelememe riskinin bulunduğunu, söz konusu kaza 3 aracın karıştığı bir kaza olduğunu, ancak yaralanmaların bu denli büyük olduğu kazaya sebebiyet veren araç ve sürücüsü, 16 … 423 plakalı araç sürücüsü … olduğunu, daha sonra tarafınıza sunulacak bilirkişi raporunda her şey açıkça görülmediğini, müvekkilin ve müvekkilin bulunduğu araçtaki diğer yolcu ve sürücü canlarıyla uğraştıkları anda düzenlenen kaza tespit tutanağı ne kazayı doğru bir şekilde aktarmadığını, ne de yolun ve kaza mahalinin fiziki durumunu doğru bir şekilde aktarmadığını, ancak sunulacak bilirkişi raporu ve yargılama esnasında dinlenecek tanıkların anlatımlarıyla olanlar açıkça ortaya çıkarılacağını, müvekkil, kazadan sonra uzun süre tedavi gördüğünü, müvekkilin 1 çocuk babası olduğunu ve kaza tarihinden sonra uzun süre çocuğuna ya da ailesine hiçbir şekilde destek olamadığını, hatta müvekkilin tedavilerinin tamamı müvekkilin ailesi tarafından karşılanmış ve bu durum müvekkilin ailesinin ekonomik olarak zorlanmasına sebep olduğunu, müvekkilin şuan ki sağlık durumu sebebiyetiyle eskisi kadar rahat çalışamadığını, davalıların sebebiyet verdiği bu kaza, müvekkilim ve tüm ailesinin hayatının alt üst olmasına sebep olduğunu, ayrıca müvekkilimin bu zorluğu azaltacak hiçbir başka maddi gelirinin olmadığını ve çalışmasının mümkün olmadığını, müvekkilin ve ailesi bu kazadan dolayı, onulamaz maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilin yaşadığı maddi ve manevi zararların hiçbiri davalılar tarafından karşılanmadığını, sigorta şirketlerince de herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalıların üzüntülerini dile getirecek bir teşebbüste dahi bulunmadıklarını, bu elim kazada hukuki sorumluluk açısından, araç sürücüsü …, araç sahibi … Mühendislik ‘in ve suça konu aracının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını gerçekleştiren Anadolu Sigorta’nın birlikte sorumluluğu bulunduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile; fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 (beş yüz) TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 17/12/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile sigorta şirketi Anadolu Sigorta’nın ödediği-ödeyeceği meblağ mahsup edilerek kalan kısmı için diğer davalılardan tamamı için tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 75,000,00 (yetmiş beş bin) TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/12/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı … şirketleri dışındaki davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı taraflara yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … Müh. Bilg. Kalıp Mak. San. Tic. Lti şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; usule yönelik itirazlarının bulunduğunu, Sürücü …’ın sevk ve idaresindeki 16 … 13 plakalı kamyonet KM52+00’a geldiğinde aynı istikamette arkasında seyir halindeki davacının yolcu olarak içinde bulunduğu sürücü …’nun sevk ve idaresindeki 35 … 880 plakalı otomobil Karayolları Trafik Kanunu 56. maddesi 1. fıkrası C bendindeki kuralı ihlal ederek ‘’Önlerinde giden araçları güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememek (yakın takip)’’, ön kısmıyla 16 … 13 plakalı inşaat malzemesi yüklü kamyonetin arka kısmına çarpmış ve bu çarpmanın etkisiyle kamyoneti yoldan çıkararak sağ taraftaki tarlaya uçurduğunu, İlk kazaya sebebiyet veren ve kusurlu olan taraf tamamen davacının içinde bulunduğu araç olduğunu, davacının bu aracın içine kaza anında yolcu olarak bulunduğu kaza tespit tutanağı ile tespit edildiğini, çarpmanın etkisiyle davacının yolcu olarak içinde bulunduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki 35 … 880 plakalı siyah renkli otomobil ön kısımdan ağır hasar almış, bütün elektrik aksamı zarar görmüş ve ışık donanımı çalışmaz haldeyken ilk çarpmanın etkisiyle oluşan yaralanmaları nedeniyle araçtan çıkamamış, sol şeritte yolun ortasında sabit duruyorken aynı şeritte seyir halindeki müvekkil şirketin malik olduğu diğer müvekkil …’ın sevk ve idaresindeki 16 … 423 plakalı otomobil ön kısmıyla sol şeritte hareketsiz kalan davacının yolcu olarak içinde bulunduğu …’nun sevk ve idaresindeki 35 … 880 plakalı otomobilin yan sağ arka kısmına çarpmış ve çarpmanın etkisiyle davacının içinde bulunduğu otomobil hemen banketin sağ tarafına düştüğünü, müvekkil …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ise sol taraftaki bankate vurarak sağ tarafa yönelip kazanın meydana geldiği yol kenarındaki bir tarlaya sürüklendiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkilinde meydana gelen asıl büyük yaralanmanın ikinci kaza neticesinde meydana geldiği iddiasının kesinlikle gerçeği yansıtmadığını, davacı taraf kaza tespit tutanağına ilişkin itirazları ile ilgili herhangi bir dava açmadığını, davacı taraf, alkollü olduğunu bilerek …’nun sevk ve idaresindeki aynı araç içinde yolcu olarak gitmesi sebebi ile müvekkillere karşı bu davayı yöneltmeyeceğini, davacı dava dilekçesinde kaza sonrasında bir süre çalışamadığını tedavilerinin müvekkil tarafından karşılanmadığı, çalışamaması sebebi ile gelir temin edemediğini ve bu sebepler hem kendisinin hem de ailesinin maddi sıkıntı yaşadığını belirtildiğini, davacının iddiasının aksine, müvekkilin kusursuz olarak karıştığı kazada yaralanmalara sebebiyet verdiği iddiası gerçek dışı olduğunu, bu nedenlerle davanın müvekkilin zorunlu mali sorumluluk sigortasını ve genişletilmiş kaskosunu yapan …’ne ihbarına, davacının hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz davasının öncelikle usulden reddine, Davanın yapılacak yargılama sonucunda esastan reddine, Yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.ş vekili cevap dilekçesinde özetle;
Dava dilekçesinde bahsi geçen 17.12.2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, 16 … 423 plakalı araç, müvekkil şirkete 18.05.2016/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil sigortacı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabildiğini, maddi tazminat talebi hakkında kanuna ve yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiğini, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının, ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, geçici iş görmezlik tazminatı poliçe kapsamında olmadığını, müterafik kusur durumu göz önünde bulundurulması gerektiğini, manevi tazminat zmms poliçesi kapsamında olmadığını, faiz hatalı talep edildiğini, müvekkil sigorta şirketi temerrüde düşmediğini , tüm bu nedenlerle müvekkilin, dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından; faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacağının kabulü gerektiğini, bu itibarla davacının bu yöndeki taleplerinin de reddine, aleyhe hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasına dayalı olarak maddi ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, Karacabey Jandarma Karakol Komutanlığına, Karacabey Polis Merkezi Amirliğine, Bursa İl Emniyet Müdürlüğü’ne, Sgk İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış, cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır. Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/1057 Esas sayılı dosyası uyap sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Talimat yazılmak suretiyle tanık beyanları alınmıştır.
Dosyamız temin edilen evraklar ile birlikte Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, adli tıp raporu aldırılmıştır.
08/04/2021 tarihli Adli Tıp Raporuna göre;Sürücü … yönetimindeki otomobil ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, önünde kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde olan sürücü idaresindeki kamyoneti arasında gerekli ve yeterli takip mesafesini bırakmadığı, bu aracı yakın mesafeden takip etmesi neticesi kamyonete arkadan önlemsizce çarpıp yol içerisinde kaldığı, bu şekilde önlemsizce yol üzerinde bulunarak ikinci kazanın meydana gelmesine zemin hazırlamış olduğu anlaşılmış olup, meydana gelen kazaların oluşumunda asli derecede kusurlu olduğunu, Sürücü … yönetimindeki kamyonet ile nizami şekilde seyri sırasında gerisinden gelen aracın çarpmasına maruz kalması neticesi meydana gelen olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığını, davalı sürücü … yönetimindeki otomobil ile gece vakti aydınlatmanın bulunmadığı meskun dışı mahalde seyri sırasında olay mahalline geldiğinde, meydana gelen kaza nedeniyle yolun her iki şeridini de kısmen kapatarak önlemsizce yol içerisinde kalan araca karşı alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığından meydana gelen olayda olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığını, olayda Sürücü …’nun % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu, Sürücü …’ın kusursuz, Davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava, 17/12/2016 tarihinde Balıkesir-Bursa Karayolunda gerçekleşen üç aracın karıştığı trafik kazasına dayalı maddi manevi tazminat talebine ilişkindir.Her ne kadar davacı tarafça, kazaya karışan 16 … 423 plakalı araç sürücüsü …’ın %100 kusurlu olduğu iddiasına dayalı olarak maddi-manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de tarafların kusur oranlarının tespiti amacıyla dosya ATK’ya gönderilmiş, ATK tarafından tanzim edilen 08/04/2021 tarihli kusur raporunda özetle; davacının yolcu konumunda bulunduğu araç sürücüsü …’nun % 100 oranında kusurlu, sürücü …’ın kusursuz, davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu kanaati bildirildiği, ATK tarafından tanzim edilen raporda davaya konu edilen hususlar gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte 17/12/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü İbrahim Karaosmanoğlu’nun %100 kusurlu olduğu belirlenmekle birlikte davalıların, davacının talep etmiş olduğu maddi-manevi zarardan sorumlu tutulamayacakları kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden reddedilen maddi tazminata ve AAÜT’ye göre belirlenen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden reddedilen manevi tazminata ve AAÜT’ye göre belirlenen 10.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
8-Davalılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalılara iadesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.