Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1628 E. 2021/324 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına “Karar”

ESAS NO : 2018/1628
KARAR NO : 2021/324

HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI
:… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin davalı şirketin atölyesinin çatı çelik konstrüksiyon ve kaplama işinin bedelinin ödenmemesinden kaynaklanan müvekkilin alacağının her türlü ihtarın yapılmasına rağmen ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyasında icra takibine girişildiğini, ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, bu nedenle davalı yanca Bursa 15. İcra Müdürülüğünün 2018/… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı tarafın borca ve faize ilişkin takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya tebliğe çıkarıldığı, davalı tarafından yasal süresi içinde davaya cevap verilmediği anlaşıldı.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçillmiş, Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine 03/09/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 11/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 13/09/2018 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememizce konusunda uzman gayrımenkul derleme uzmanı, inşaat mühendisi eşliğinde keşif yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi raporu temin edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Ayrıca tarafların ticari defterleri ve bağlı kayıtları üzerinde Mali Müşavir bilirkişi tarafından inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu temin edilmiştir.
27/11/2019 tarihli Mali Müşavir bilirkişi raporunda özetle: Davalı şirket tarafından, bilirkişi incelemesi için herhangi oir uçarı defter ve belge getirilmediği, Davacı şirketin 2015 yılı ticari (yevmiye-defteri kebir-envanter) defterlerinin açılış tasdiklerinin, ve 2015 yılı ticari (yevmiye) defterinin kapanjş tasdiklerinin 6102 sayılı T.T.K.’nu 64/3 maddesine göre kanuni surelerinde yaptırıldığı, taraflar arasında 08.01.2015 tarihinde imzalanan bedeli 50.000 TL olan sözleşmenin mevcut olduğu, davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan 25.03,2015 tarihli fatura 50.000,00 TL, Davalı şirket tarafından, Davacı şirkete banka yoluyla ve vadeli çeklerle yapılan ödemeler toplamı 47.430,40 TL Davacı şirketin, davalı şirketten kalan alacak bakiyesinin 2,569,60 TL olduğu, davacı şirketin ticari defterlerine göre; Davacı şirketin, davalı şirketten 2.569,60 TL alacaklı gözüktüğü, Davacı şirket tarafından talep edilen asıl alacak tutarının 2.569,50 TL olduğu. İşlemiş Faizin 929,78 TL olduğunu bildirmiştir.
18/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1628 Esas Sayılı dosya muhteviyatı, 2018/… sayılı takip dosyasına istinaden 19/02/2020 tarihinde yapılan keşif sonucunda; Davacı şirket tarafından, bilirkişi incelemesine yardımcı olmak üzere yapılan çatı sözleşmesine ve çatı projeleri istenmiş olup belge/belgeler tarafıma ulaşmadığını, 19/02/2020 tarihinde yapılan keşifte, ana taşınmazın çatı katında inceleme yapılmış olup bina ön cephesinde dikey olan su olukları yer aldığı ancak çatıdan su oluklarına ulaşımın sağlanması için yatay su oluklarının mevcut olmadığı, durumun eksik imalat olarak yapıldığı gözlemlendiğini bildirmiştir.
22/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; SMMM … tarafından sunulan raporun sonuç ve kanaat bölümünde davacı şirketin ticari defterlerine göre; davacı şirketin, davalı şirketten 2.569,60TL. alacaklı gözüktüğü, davacı şirket tarafından talep edilen asıl alacak tutarının 2.569,50 TL. olduğu hesaplandığı, Sözleşme tarihine göre eksik yapılan imalat miktarının 1.528,70TL. Olduğu, Davalı şirketin davacı şirketten sözleşme tarihine göre alacağının 2.569,50 – 1.528,70=1.040,80TL olduğu görüş ve kanaati mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafça davalı taraf için çelik konstrüksiyon çatı yapımı-kaplaması amacıyla anlaşıldığı, taraflarca imzalanan 08/01/2015 tarihli sözleşmeye dayalı eser sözleşmesi kapsamında davacının yüklenici, davalının iş sahibi olup davacının yaptığı iş nedenine dayalı bakiye fatura alacağı (2.569,50 TL asıl alacak, 929,78 TL ticari temerrüt faizi) yönünden takibin iptaline karar verilmesine ilişkindir.(Bursa 15. İcra Dairesi’nin 2018/… sayılı icra takip dosyası)
Bu kapsamda, yasal hükümler değerlendirildiğinde 6098 sayılı TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinde kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispatlamak zorundadır.
Ayıp, imal edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imal edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.Sözü edilen Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde yapılan şeyin iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa iş sahibinin sözleşmeden dönebileceği, bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, aynı maddenin II. fıkrasında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin ayıbı oranında bedelden indirim ve eğer aşırı bir masrafı gerektirmez ise bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarımını isteyebileceği hükmü getirilmiştir. Bunlar eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin haiz olduğu haklardır.
O halde yukarıdaki açıklamalardan, toplanan delillerden somut olayda, davacı tarafça davalı taraf için çelik konstrüksiyon çatı yapımı-kaplaması amacıyla taraflarca imzalanan 08/01/2015 tarihli sözleşmeye dayalı eser sözleşmesi kapsamında davacı yüklenicinin işi yapıp teslim ettiği, davacı tarafça yapılan işleri için (icra takibine konu) 490098 nolu 50.000,00 TL tutarında fatura kesildiği, icra takibinin 2.569,50 TL asıl alacak, 929,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.499,28 TL üzerinden başlatıldığı, SMMM bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda özetle; davalı tarafın defter ibraz etmediği, davacı şirketin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin, kapanış tasdiklerinin 6102 sayılı TTK’nın 64/3 maddesine göre kanuni surelerinde yaptırıldığı, taraflar arasında 08.01.2015 tarihinde imzalanan bedeli 50.000 TL olan sözleşmenin mevcut olduğu, davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan 25.03.2015 tarihli 50.000,00 TL bedelli fatura olduğu,davalı şirketin davacı şirkete toplam 47.430,40 TL ödeme yaptığı, davacı şirketin ticari defterlerine göre davalı şirketten 2.569,60 TL alacaklı gözüktüğünün bildirildiği, inşaat mühendisi bilirkişi tarafından tanzim edilen 22/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda ; SMMM bilirkişisi tarafından sunulan raporda davacı şirketin davalı şirketten 2.569,60 TL alacaklı gözüktüğü, sözleşme tarihine göre eksik yapılan imalat miktarının 1.528,70 TL olduğu, davalı şirketin davacı şirketten sözleşme tarihine göre alacağının 2.569,50 – 1.528,70=1.040,80 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafından ayıp savunması sebebiyle uyuşmazlığın, davacı yüklenicin yaptığı işin ayıplı olup olmadığı noktasında toplandığı, ayıbın varlığını 4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190. Maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. “, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/15-1976 Esas ve 2015/1184 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere ispat yükü lehine hak iddia eden davalı iş sahibindedir.
Ayıbın varlığı ve niteliğinin belirlenmesi teknik incelemeyi ve bu nedenle bilirkişi raporu alınması gerektirdiğinden iş sahibi ayıbın varlığını ve niteliğini kanıtlama yükümlülüğü nedeniyle kendisine teslim edilen esere ilişkin bilirkişi inceleme yapılabilmesini mümkün kılacak şekilde davranmalıdır. Aynı zamanda ayıbın varlığı, niteliği konusunda algı kişiden kişiye değişebildiğinden, objektif bir bakış açısının yapılması gerekli olup bu değerlendirmeyi de ancak teknik bilirkişinin incelemesi ile ortaya çıkabileceğinden tanık beyanı ile ispatın güç olup ayıbın varlığı halinde davadan önce delil tespiti yaptırılması ispat kolaylığı sağlamaktadır.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/15-1976 Esas 2015/1184 Karar sayılı ilamı) Dolayısıyla davacı tarafın işi eksik-ayıplı yaptığı dosya kapsamında yer alan fotoğraflar-evraklardan, inşaat bilirkişi tarafından tanzim edilen 22/02/2021 tarihli rapordan anlaşılmakla, bilirkişi tarafından tanzim edilen 22/02/2021 tarihli raporda da davacının eksik-ayıplı iş yaptığının belirlendiği, davacının alacağının eksik yapılan işler düşüldüğünde 1.040,80 TL( asıl alacağının) olacağının belirtildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen tüm raporlarda davaya konu edilen hususlar bilimsel, gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte (işlemiş faiz talebi yönünden; davacı tarafın davalı tarafı icra takibinden önce temerrüde düşürdüğü iddiası ispatlanamadığından) davanın kısmen kabulüne; buna göre davalının Bursa 15. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 1.040,80 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek ticari temerrüt faiziyle, vekalet ücreti, icra gideri ile birlikte TBK’nın 100. maddesine göre kısmi ödemelerin öncelikle varsa işlemiş faiz, masraflara mahsubunun sağlanarak devamına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; buna göre davalının Bursa 15. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 1.040,80 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek ticari temerrüt faiziyle, vekalet ücreti, icra gideri ile birlikte TBK’nın 100. maddesine göre kısmi ödemelerin öncelikle varsa işlemiş faiz, masraflara mahsubunun sağlanarak DEVAMINA,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 71,10 TL harcın peşin alınan 129,22 TL’den mahsubu ile artan 58,12 TL’nin davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 862,70 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranına göre hesap edilen 271,85 TL’sinin, 71,10 TL peşin harcın, 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 384,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan 2.515,20 TL yargılama giderinin kısmen red oranına göre hesap edilen 1.767,10 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.040,80 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 2.458,48 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı dava değeri dikkate alınarak HMK 341/2 maddesi gereğince kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Yargılama Gideri:
750 TL bilirkişi ücreti
112,70 TL posta ve tebligat gideri
71,10 TL peşin harç
35,90 TL başvurma harcı
5,20 TL vekalet harcı