Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1608 E. 2021/170 K. 01.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına ” Karar”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1608
KARAR NO : 2021/170

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilin yurtiçi ve yurtdışında yapılacak olan fuarlarda müşterilerinden gelen talep üzerine, müşterilerinin fuar boyunca ürünlerini sergileyecek oldukları standların müşterilerinin ihtiyaçlarını, isteklerini ve sergilenecek olan ürünün niteliği de dikkate alarak tasarlama ve kurulum işini üstlendiğini, müvekkilin borçlu/davalı şirketten gelen talep üzerine intermat 2018 fuarı için fiyat ve diğer şartlar konusunda teklif sunmuş ve tarafların fiyat olarak teklifte sunulmuş 10.000,00 Euro+ KDV ‘de diğer şartlar hususunda anlaşmaya vardığını, müvekkil şirketin fuar sırasında müşteriye sunacak olduğu hizmetler karşılığında 04/04/2018 tarihinde A-079892 seri numara ve 11.800,00 Euro bedelli faturayı tanzim ettiğini, fatura bedelinin 5.000,00 Euro fuar tarihinden önce müvekkile ödendiğini, borçlu davalı şirketin sözleşmede kararlaştırılmasına rağmen, fuarın sona erdiği tarihten itibaren kalan bakiyeyi müvekkile ödemediğini, bu nedenle davalı borçlu hakkında icra takibine girişildiğini, ancak davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlunun itirazında haksız olduğunu, bu nedenle borçlu hakkında Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan haksız itirazın iptaline, asıl alacak miktarı üzerinden 6.787,13 Euro üzerinden icra takibinin devamına, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı, alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, asıl alacağın döviz cinsinden olan alacağa takip tarihinden itibaren kamu bankalarınca uygulanan 1 yıllık mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranından, Türk Lirası olan uygulanan 1 yıllık mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranından, Türk lirası olan alacağa ise avans faiz oranından faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazlarını bildirirken kendisine tebliğ edilen ödeme emrini esas aldığı gerçeği karşısında, davalı şirketin itirazında haklı olduğunu, faturanın sözleşme konusu hizmetin ifa edilmesinden sonra düzenlenmesi halinde, mezkur madde hükmünün uygulanacağı hakkında tereddüt olmadığını, ancak dava dilekçesinde yapılan açıklamalardan da davacının 23-24 Nisan 2018 tarihinde vereceği hizmet karşılığında 04 Nisan 2018 tarihli fatura düzenlendiğinin anlaşıldığını, faturanın hizmet yerine getirilmeden düzenlenmesi halinde içeriğine itiraz etmenin mümkün olmayacağını, hizmetin yerine getirilip getirilmeyeceğinin faturanın düzenlendiği tarihte belli olmadığını, diğer taraftan faturada “hizmet yurt dışında verildiğinden dolayı 60 seri numaralı KDV sirkülerine istinaden KDV hesaplanmamıştır.” şerhi bulunmasına rağmen, %18 oranında ve 1.800 Euro tutarında KDV hesaplandığı ve icra takibinde talep edildiğinin görüldüğünü, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan 08/08/2011 tarihli KDVK-60/2011-1 sayılı Katma Değer Vergisi Sirkülerinin “KDV’nin konusu” başlığı altında düzenlenen 1. Maddesinin (1.1.1) sayılı alt bendi, “Türkiye’den katılan firmalara , yurt dışında düzenlenen bir fuara Türkiye’den katılan firmalara yurt dışında verdiği stand kurulumu, montajı, lojistik v.b hizmetler, Türkiye’de ifa edilmediğinden veya bu hizmetlerden Türkiye’de faydalanılmadığından Kdv’nin konusuna girmezler” şeklinde düzenlendiğini, faturada yer alan ibareye rağmen davacının faturada 1.800 EURO tutarında KDV talep etmesinin kötü niyetinin göstergesi olduğunu, dosyada bulunan sözleşmeden, davacı tarafından düzenlenen 04 Nisan 2018 tarihli faturanın 23-28 Nisan tarihleri arasında Paris’te gerçekleştirilecek “intermat 2018 fuarında, davalı şirkete tahsis edilecek fuar alanında Stant kurulumu hizmeti” karşılığının olduğunun anlaşıldığını, davacı şirketin fatura bedelini talep edebilmesi için sözleşmede taahhüt edilen hizmetleri eksiksiz olarak yerine getirmesinin gerektiğini, davacının bu edimleri tam ve eksiksiz yerine getirmediğini, ayrıca sözleşmede davacı şirket tarafından stantta bulundurulması gereken malzemelerin bulundurulmadığını, çaresiz kalan davalı şirket yetkilerinin olumsuzlukları giderebilmek için Fransa Bayisi “S. A. R.L Metaloc” firmasından yardım talep ettiklerini, davalı şirket yetkilerinin davacının düzenlemiş olduğu ve fuar tarihinden önce ödenen dışında kalan fatura bedelinden çok daha fazla masraf yaparak standı sözleşmeye uygun hale getirdiklerini, davalı şirketin davacı şirkete sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığı gibi davalı şirketin sözleşme şartlarına uygun davranmaması nedeniyle doğan zararlara ve ödenen masraflara ilişkin alacağının bulunmadığını, bu nedenlerle davalı şirket aleyhine açılan haksız davanın reddine, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle %20 oranında kötü niyet tazminatı ödenmesine, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir .
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinde davacı tarafından faturaya dayalı olarak 16/07/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 15/10/2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 18/10/2018 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Ayrıca konusunda uzman makine mühendisi ve İnşaat Mühendisi bilirkişiden heyet halinde rapor alınmıştır.
24/12/2020 tarihli heyet bilirkişi raporunda özetle: Tarafların iddia ve savunmaları , tanık beyanları ,fotoğraflar ,sözleşme , faturalar ,tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek, davacı tarafça verilen fuar stand hizmetinin, Davalı tarafın iddiası da dikkate alınarak dava dışı şirket tarafından tamir edilmeden önceki durumunun sözleşme hükümlerine göre anahtar teslim olarak teslim edilmesi gerekirken ,Standın bazı hatalı ve ayıplı imalatlar olduğundan uygun olmadığı, davacı şirketin imalatının, çatıya destek ahşap veya profil destek konmadığı için çatı brandasının , biriken yağmurdan dolayı çökmesi , bir kısmının yırtılması dolayısıyla standın içine su akması , dış mekan standı olduğu dikkate alınarak yan duvar suntalarının suya dayanıklı bir malzemeden yapılmaması, alınlarına kaplama malzemesi çekilmemesi, taban halısının üzerine koruyucu bir PVC malzeme konmaması nedeniyle zeminin çamur olması, gibi eksik, hatalı ve ayıplı olduğu , eksik yapılan kısmın değerinin Türkiye Şartlarında 8.570,00TL olduğu, davalı şirketin yapmış olduğu harcamaların Yurt Dışı Fransa’da yapıldığı dikkate alınarak yukarıda belirtilen , Fransızca’dan Türkçe’ye tercüme edilmiş , Fransız Firması …… START LİFTİNG firmasının 04.05.2018 tarihli yazısı ekinde sunulan ….. MAKİNE SAN . TİC. A.Ş. Adına kesilmiş , 2.725,00 EURO bedelli 04. 05. 2018 Tarih ve 20180968 Nolu FATURA kadar, yani bedelinin 2.725,00 EURO olduğu, Fuarlardaki STAND’ların görselliği, temizliği önem arzettiğinden, eksikliklerin Davalı şirketin standı kullanım amacı bakımından , yurt dışındaki bir fuara katılımdan beklenen faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan ekonomik ayıp mahiyetini taşıdığı kanaatinde olduklarını, Mahkemenizce 1.800 Euro tutarında hesaplanan KDV’ nin hukuka aykırı olduğu kanaatine varılırsa; Davacının toplam alacağının 10.000 Euro bedelinden davacıya gönderilen 5.000 Euro havale ve 397,70 TL(87,45 EURO) dönem başı alacağı tutarı düşüldükten sonra kalan 4.912,55 Euro olacağı, ayrıca Fransız Firması … START LİFTİNG firmasının 04.05.2018 tarihli yazısı ekinde sunulan davalı …. MAKİNE SAN.TİC.A.Ş. Adına kesilmiş , 2.725,00 EURO bedelli 04.05.2018 Tarih ve 20180968 Nolu FATURA bedeli de düşüldükten sonra kalan bedelin 2.187,55 Euro olacağı, 1.800 Euro tutarında hesaplanan KDV’ nin hukuka uygun olduğu kanaatine varılırsa; Davacının toplam alacağının 11.800 Euro bedelinden davacıya gönderilen 5.000 Euro ve 397,70 TL(87,45 EURO) dönem başı alacağı tutarı düşüldükten sonra kalan 6.712,55 Euro olacağı, ayrıca Fransız Firması ….. START LİFTİNG firmasının 04.05.2018 tarihli yazısı ekinde sunulan davalı …… MAKİNE SAN.TİC.A.Ş. Adına kesilmiş , 2.725,00 EURO bedelli 04.05.2018 Tarih ve 20180968 Nolu FATURA bedeli de düşüldükten sonra kalan bedelin 3.987,55 Euro olacağını bildirmişlerdir.
12/02/2020 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafın Ticari Defterlerindeki kayıtlara göre taraflar aralarında ticari bir ilişkinin olduğu, İcra inkar Tazminatı hususunda Takdirin Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, Davalının cari hesap ve yevmiye defter kayıtları incelendiğinde, 2018 yılında davaya konu alacağı oluşturan faturanın 1(bir)adet ve toplamda 57.756,28 – TL olduğu, bu rakama karşılık davalı tarafından davacıya 1{bir) adet ve toplamda 25.373,50 TL değerinde havale ile ödemenin yapıldığı, 397,70 TL değerinde davacı tarafa verilen sipariş avansı kaydının mevcut olduğu, davalının yılsonu borç bakiyesinin 31.985,08 TL olduğu, Tüm bu kayıtların davalının Ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Bu husustaki hukuki değerlendirme sayın mahkemenize ait olmak üzere; dava dosyası içerisindeki whatsapp yazışmaları incelendiğinde; davalı tarafın davacı taraftan stantta yaşanan olumsuzluklar ile ilgili destek istediklerini ve fuar alanında beklediklerini davacı şirketin stant tasarımcısı …’ ya ilettikleri mevcut olduğunu, 23.04.2018 Tarihinde “mağduriyetimiz fuarın başlaması itibari ile giderilemez bir hal almıştır sözleşmede yer alan şartlar sağlanmadığı için kalan sözleşme bedelinin ödenmesi de söz konusu olmayacaktır” şeklinde … bey’ e Janset Beklen tarafından mail gönderildiği, Metaloc Firması standın tamirinde çalıştırdığı personelin işçilik maliyetini ve kullandığı materyallerin ücretini hesaplayarak davalı şirkete kesilen 04.05.2018 tarihli, 20180968 nolu faturanın 2.725,00 Euro olduğu ve dava dosyası içerisinde mevcut olduğu, TTK’ nın 21.maddesi hükümlerine göre davaya konu fatura ile ilgili herhangi bir iade-iptal ve kabul edilmediğine dair kayıtlara rastlanmadığı,”KDVK-60/2011-1 Sayılı KDV Sirkülerinde KDV nin Konusu; 1.1.1. Yurtdışındaki İşlemler: KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDVnin konusuna girmemektedir. Türkiye’de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu olmadığını, Buna göre, Türkiye’deki bir mükellefin; – Yurt dışında düzenlenen bir fuara Türkiye’den katılan firmalara yurt dışında verdiği stant kurulumu, montajı, lojistik vb. Hizmetler, Türkiye’de ifa edilmediğinden veya bu hizmetlerden Türkiye’de faydalanılmadığından KDVnin konusuna girmemektedir.” Huzurdaki davada davacının davalıya düzenlediği fatura üzerinde “hizmet yurtdışında verildiğinden dolayı 60 seri numaralı KDV sirkülerine istinaden KDV hesaplanmamıştır” ibaresi mevcut olmasına rağmen 1.800 Euro tutarında KDV hesaplandığı görüldüğünü, Davacının davalıdan 31.985.08 TL – Cari hesap karşılığı Alacaklı olduğu. davalının Ticari defterlerindeki muhasebe kayıtlarından görüldüğünü, Davacı ile davalı taraf arasındaki ticari ilişkinin döviz cinsinden kurulduğu ve yapılan ödemenin vine döviz cinsinden yapıldığı, İcra takibinin de döviz cinsinden başlatıldığı; 1.800 Euro tutarında hesaplanan KDV’ nin hukuka aykırı olduğu kanaatine varılırsa: Davacının toplam alacağının 10.000 Euro bedelinden davacıya gönderilen 5.000 Euro havale tutarı düşüldükten sonra kalan 5.000 Euro olacağı. takip tarihi itibariyle Hesaplama kuru: 5.000 Eurox5.6320 = 28.160.00 TL olacağı (1 Euro=5.6320 TL) “Hangi faiz türünün uygulanacağı konusundaki takdir Savın Mahkemenize ait olmak üzere; -Avans Faizi hesaplandığında (%19.5) = 2.242.24 TL / 398.13 Euro -Yasal Faizi ise(%9) = 1.034.88 TL /183.75 Euro olduğunu, 1.800 Euro tutarında hesaplanan KDV’ nin hukuka uvaun olduâu kanaatine varılırsa; Davacının toplam alacaöının 11.800 Euro bedelinden davacıya gönderilen 5.000 Euro havale tutarı düşüldükten sonra kalan 6.800 Euro alacağın takip tarihi itibariyle Hesaplama kuru: 6.800 Eurox5.6320 – 38.297,60 TL olacaöı M Euro=5.6320 TL) -Avans Faizi hesaolandıâında (%19.5) = 3.049.45 TL / 541.45 Euro -Yasal Faizi isef%9) = 1.407.44 TL / 249.90 Euro olduğunu, davalı Şirketin 2018 yılına ait tutmuş olduklan Ticari Defterlerin “e-defter” kapsamında olduğu, TTK’nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde onay beratlarının alındığı, Tek Düzen Hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, Kanunlara uygun olarak tutulan Ticari defterlerin bu davada delil olabileceği bildirmiştir.
06/11/2020 tarihli mali müşavir bilirkişi ek raporunda özetle; “KDVK-60/2011-1 Sayılı KDV Sirkülerinde KDV’ nin Konusu; 1.1.1. Yurtdışındaki İşlemler:KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV’nin konusuna girmemektedir. Türkiye’de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu değildir.Buna göre, Türkiye’deki bir mükellefin;- Yurt dışında düzenlenen bir fuara Türkiye’den katılan firmalara yurt dışında verdiği stant kurulumu, montajı, lojistik vb. hizmetler,Türkiye’de ifa edilmediğinden veya bu hizmetlerden Türkiye’de faydalanılmadığından KDV’nin konusuna girmemektedir.”Huzurdaki davada davacının davalıya düzenlediği fatura üzerinde “hizmet yurtdışında verildiğinden dolayı 60 seri numaralı KDV sirkülerine istinaden KDV hesaplanmamıştır” ibaresi mevcut olmasına rağmen 1.800 Euro tutarında KDV hesaplandığı görüldüğünü, Fatura içerine yapılacak 8 günlük itiraz süresi hakkında; Davacı söz konusu faturayı 04.04.2018 tarihinde düzenlemiştir, fatura konusu hizmet ise 23.04.2018 tarihinde verilmeye başlandığını, Davacı ile davalı taraf arasındaki ticari ilişkinin döviz cinsinden kurulduğu ve yapılan ödemenin yine döviz cinsinden yapıldığı, icra takibinin de döviz cinsinden başlatıldığını, Sayın Mahkemenizce 1.800 Euro tutarında hesaplanan KDV’ nin hukuka aykırı olduğu kanaatine varılırsa; Davacının toplam alacağının 10.000 Euro bedelinden davacıya gönderilen 5.000 Euro havale ve 397,70 TL(87,45 EURO) dönem başı alacağı tutarı düşüldükten sonra kalan 4.912,55 Euro olacağı,-1.800 Euro tutarında hesaplanan KDV’ nin hukuka uygun olduğu kanaatine varılırsa; Davacının toplam alacağının 11.800 Euro bedelinden davacıya gönderilen 5.000 Euro ve 397,70 TL(87,45 EURO) dönem başı alacağı tutarı düşüldükten sonra kalan 6.712,55 Euro olacağı, Bu husustaki hukuki değerlendirme sayın mahkemenize ait olmak üzere; dava dosyası içerisindeki vvhatsapp yazışmaları incelendiğinde; davalı tarafın davacı taraftan stantta yaşanan olumsuzluklar ile ilgili destek istediklerini ve fuar alanında beklediklerini davacı şirketin stant tasarımcısı …’ ya ilettikleri mevcut olduğunu, 23.04.2018 Tarihinde “mağduriyetimiz fuarın başlaması itibari ile giderilemez bir hal almıştır sözleşmede yer alan şartlar sağlanmadığı için kalan sözleşme bedelinin ödenmesi de söz konusu olmayacaktır” şeklinde … bey’ e Janset Beklen tarafından mail gönderildiği, Metaloc Firması standın tamirinde çalıştırdığı personelin işçilik maliyetini ve kullandığı materyallerin ücretini hesaplayarak davalı şirkete kesilen 04.05.2018 tarihli, 20180968 nolu faturanın 2.725,00 Euro olduğu ve dava dosyası içerisinde mevcut olduğunu bildirmiştir.
Talimat yazmak suretiyle aldırılan 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2018 hesap dönem ticari defterlerinin HMK 222/2 maddesine göre delil teşkil ettiği, davacının ticari defter kayıtlarına göre, davacının ödeme emri tarihinde davalıdan 6.712,55 EUR alacağının olduğu sonucuna ulaşıldığını bildirmiştir .
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafça yurtdışı fuarında davalı tarafa stand hazırlama nedenine dayalı eser sözleşmesi kapsamında davacının yüklenici, davalının iş sahibi olup davacının yaptığı iş nedenine dayalı bakiye fatura alacağı, davalının ise standın düzgün kurulmaması nedenine dayalı ayıp iddiasına ilişkindir.
Bu kapsamda, yasal hükümler değerlendirildiğinde 6098 sayılı TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinde kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispatlamak zorundadır.
Ayıp, imal edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imal edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.Sözü edilen Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde yapılan şeyin iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa iş sahibinin sözleşmeden dönebileceği, bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, aynı maddenin II. fıkrasında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin ayıbı oranında bedelden indirim ve eğer aşırı bir masrafı gerektirmez ise bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarımını isteyebileceği hükmü getirilmiştir. Bunlar eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin haiz olduğu haklardır.
O halde yukarıdaki açıklamalardan, toplanan delillerden somut olayda, davacı tarafça, yurtdışı fuarında davalı tarafa stand kurulum-tasarım bedeli işine dair davacı yüklenicinin işi yapıp teslim ettiği, davacı tarafından yapılan işler için 04/04/2018 tarihinde A-079892 seri nolu 11.800,00 Euro bedelli fatura kesildiği, icra takibinin 6.837,51 Euro asıl alacak ve 186,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.023,80 Euro üzerinden başlatıldığı, davacının ticari defterlerine göre 6.712,55 Euro alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacı ek raporda 6.712,55 Euro alacaklı olduğu belirtilmiş ise de SMMM bilirkişi Zehra Kaya tarafından tanzim edilen kök ve ek raporlarda davacı tarafça icra takibine konu faturada kesilen KDV’nin ,KDV Kanunu’nun 1. Ve 6. Maddelerine göre yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurtdışında ifa edilip yurtdışında yararlanılan hizmetlerin KDV’nin konusuna girmediği, Türkiye’de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanmasının veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna ile ilişkilendirilmesinin söz konusu olmadığının belirtildiği, bu nedenle davacı tarafça kesilen faturada yer alan KDV’nin yerinde olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafından ayıp savunması sebebiyle uyuşmazlığın, davacı yüklenicin yaptığı işin ayıplı olup olmadığı noktasında toplandığı, ayıbın varlığını 4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190. Maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. “, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/15-1976 Esas ve 2015/1184 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere ispat yükü lehine hak iddia eden davalı iş sahibindedir.
Ayıbın varlığı ve niteliğinin belirlenmesi teknik incelemeyi ve bu nedenle bilirkişi raporu alınması gerektirdiğinden iş sahibi ayıbın varlığını ve niteliğini kanıtlama yükümlülüğü nedeniyle kendisine teslim edilen esere ilişkin bilirkişi inceleme yapılabilmesini mümkün kılacak şekilde davranmalıdır. Aynı zamanda ayıbın varlığı, niteliği konusunda algı kişiden kişiye değişebildiğinden, objektif bir bakış açısının yapılması gerekli olup bu değerlendirmeyi de ancak teknik bilirkişinin incelemesi ile ortaya çıkabileceğinden tanık beyanı ile ispatın güç olup ayıbın varlığı halinde davadan önce delil tespiti yaptırılması ispat kolaylığı sağlamaktadır.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/15-1976 Esas 2015/1184 Karar sayılı ilamı) Dolayısıyla dava konusu yurtdışı fuar stand kurulum-tasarım bedeli KDV dahil olmak üzere davacı tarafça 11.800,00 Euro olarak faturaya yansıtılmış ise de SMMM bilirkişi Zehra Kaya tarafından tanzim edilen kök ve ek raporda kesilen KDV’nin mevzuata uygun olmadığının belirtildiği, davacının işi eksik-ayıplı yaptığı tanık beyanları, dosya kapsamında yer alan fotoğraflar-evraklardan, bilirkişi heyet raporundan anlaşılmakla, davalı şirketin; dava dışı Fransız firmaya davacı tarafça yapılmayan eksik işleri tamamlattığı, yapılan eksik işler karşılığında dava dışı Fransız firmaya 2.725 Euro ödeme yaptığının tespit edildiği, davalı tarafça ayıp ihbarında bulunulduğunun ispatlandığı, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 24/12/2020 tarihli raporda da davacının eksik-ayıplı iş yaptığının belirlendiği, davacının alacağının eksik yapılan işler, KDV, dava dışı Fransız firmaya yapılan ödeme düşüldüğünde 2.187,55 Euro olacağının belirtildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen tüm raporlarda davaya konu edilen hususlar bilimsel, gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne; buna göre davalının Bursa 9. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 2.187,55 EURO asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek devlet bankalarının EURO cinsinden bir yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme günündeki TCMB’nin efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığı olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davanın mahiyetinin eser sözleşmesine dayalı olduğu ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; buna göre davalının Bursa 9. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 2.187,55 EURO asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek devlet bankalarının EURO cinsinden bir yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme günündeki TCMB’nin efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığı olarak DEVAMINA, FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİN REDDİNE,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 841,30 TL harçtan peşin alınan 455,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 386,30 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 2,500,00 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranına göre hesap edilen 805,48 TL’sinin, 455,00 TL peşin harcın, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.301,58 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan 2.073,90 TL yargılama giderinin kısmen red oranına göre hesap edilen 1.405,70 TL ‘sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
10-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Yargılama gideri
1950 TL bilirkişi ücreti
550 TL posta, tebligat, talimat giderleri
455 TL peşin harç
35,90 TL başvurma harcı
5,20 TL vekalet ücreti
Kısmen kabul oranına göre hesap edilen miktar 1.301,58 TL