Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1564 E. 2020/171 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1564
KARAR NO : 2020/171

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … MOB. HALI DAY. TÜK. MAL. İNŞ. SAN VE TİC. LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/03/2020

Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalıya işleri ile ilgili 03/06/2017 tarihli 5411 nolu fatura, 12/06/2017 tarihli, … nolu fatura, 22/07/2017 tarihli, 5527 nolu faturalarda yazılı olan döşemelik kumaşları sattığını, buna ilişkin kendisine gerekli belgeler verildiğini ve teslime ilişkin belgelerin düzenlendiğini, davalı müvekkilinin hangi fatura ile hangi kumaşları kendisine sattığını iyi bildiğini, kendisi hakkında yapılan fatura ya da dayalı icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, yine müvekkili tarafından yapılan döşemelik kumaş satış işleri ile ilgili sevk irsaliyeleri ve faturalar olduğunu, bunların yargılama aşamasında dosyaya sunulacağını, davalıya müvekkili tarafından kesilen mallara ilişkin faturalardan dolayı 6.602,77 TL ana para borcu bulunduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi için işbu davayı açtıklarını, açılan işbu davanın kabulü ile Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı icra takip dosyasının devamına, alacak likit ve davalı kötüniyetli olduğundan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı şirketin merkezinin Denizli olduğunu, yetkili mahkemelerin Denizli Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri olduğunu, bu nedenlerle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davalı ile davalı arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, bu hesap ilişkisine göre davacının müvekkilinden alacağı bulunmadığını, aksine müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, irsaliyeli fatura suretleri, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 12/09/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 20/09/2018 tarihinde borca ve yetkiye itiraz etmiştir.
Davalının yetki itirazı yönünden dosya incelendiğinde, ticari defterlerin incelenmesi sonucunda İİK 50. Maddesi ve TBK’nun 89. maddesi uyarınca temel ilişkinin varlığı anlaşıldığından, davacının bir para alacağı söz konusu olup bu durumda, davacının ikametgahındaki mahkeme ve icra müdürlüğü yetkili olması sebebiyle yetki itirazı yerinde değildir.
Davacı tarafın ticari defterleri talep edilmiş, davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 16/07/2019 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı kayıtlarına göre takip tarihi olan 12/09/2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan olan alacağının 31.351,59 TL olması gerekirken davacının takip tarihinden sonra 21/09/2017 tarihinde davalıdan almış olduğu ve çek bordrosunda da görüldüğü üzere toplam tutarı 24.000 TL olan 3 adet çek bedelini de takip tarihinden sonra tahsil edilmesine rağmen 21/09/2017 tarihinde cari hesaptan mahsup edilmek 7.351,59 TL üzerinden takip başlatması gerekirken muhasebe ile irtibata geçilmeden 6.602,77 üzerinden takip başlatıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan olan alacağının 31.351,59 TL olduğu, davacının takip tarihinden sonra olan 21/09/2017 tarihinde davalıdan olan alacağının 31.351,59 TL olduğu, davacının takip tarihinden sonra olan 21/09/2017 tarihinde davalıdan almış olduğu 24.000 TL tutarındaki 3 adet çek bedelini takip tarihinden sonra tahsil etmesi ve bu tutarın da cari hesaptan mahsubunun kabulü halinde davacının davalıdan olan alacağının 7.351,59 TL olduğu halde davacının muhasebe ile irtibat sağlamadan 6.602,77 TL üzerinden takip başlattığı mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, talimat mahkemesince davalı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin talimat mahkemesine sunmuş olduğu 10/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, incelenen davalıya ait ticari defter ve kayıtlarına göre 12/09/2018 icra takip tarihi itibariyle davacının cari hesap bakiyesinin 755,58 TL olduğu, söz konusu takip dayanağı fatura bedellerinin ödendiği ve bu faturalardan dolayı davalının borçlu olmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye ve davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir belgeye rastlanılmadığından icra takip tarihine kadar faiz talep edilemeyeceği ancak davacının 722,81 TL faizi takip konusu yaptığı mütalaa edilmiştir.
Taraflar talimat yoluyla aldırılan bilirkişi raporuna itiraz etmiş olduğundan, dosya yeniden talimat mahkemesine gönderilerek; tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazlarını değerlendirir ayrıca davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davacı vekilinin icra takibine konu alacağının varlığı ve miktarı ile ilgili rapor düzenlenmek üzere dosyanın önceki bilirkişiye tevdi edilmesi istenilmiştir.
Talimat mahkemesince dosya önceki bilirkişiye tevdi edilerek, ek rapor hazırlanması istenilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin talimat mahkemesine sunmuş olduğu 04/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, incelenen davalıya ait ticari defter ve kayıtlarına göre 12/09/2018 icra takip tarihi itibariyle davacının cari hesap bakiyesinin 755,58 TL olduğu, söz konusu takip dayanağı fatura bedellerinin ödendiği ve bu faturalardan dolayı davalının borçlu olmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye ve davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir belgeye rastlanılmadığından icra takip tarihine kadar faiz talep edilemeyeceği ancak davacının 722,81 TL faizi takip konusu yaptığı mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalıya ticari ilişki kapsamında kumaşlar sattığı ve buna ilişkin faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin, uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu yine davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterine kaydedildiği, davacıya ait açık hesap ilişkisinde 2015 ve 2016 yılına ait ticari defterlerin sunulması için davalı vekiline talimat yazılmış ise de 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerin sunulmadığından HMK’ nın 222. Ve HMK’ nın 220. Maddesi gereğince davacı tarafın ticari defterlerin kesin delil olduğu ve kanaat verici davacıya ait defterleri inceleyen 16/05/2019 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek, davacının faturadan kaynaklı 6.602,77 TL alacağın olduğu ve davalı tarafından ödenmediği sabit olduğundan ,sübut bulan davanın kabulu ile icra takibinin devamına, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, davalının Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyasına asıl alacak 6.602,77 TL kısmına ilişkin itirazın iptaline, takibin 6.602,77 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİKnun 67 maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 1.320,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 451,04 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 76,08 TL’nin mahsubu ile bakiye 374,96 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 600,00 TL, talimat bilirkişi gideri 700,00 TL, posta ve tebligat gideri 236,18 TL olmak üzere toplam 1.536,18 TL yargılama gideri ve 76,08 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.612,26 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.