Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1534 E. 2021/72 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1534 Esas – 2021/72
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1534
KARAR NO : 2021/72

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekili şirketin kumaş üretimi için davalı firmadan ham madde olarak iplik satın aldığını, bu kapsamda 10.03.2018 tarihinde MEM2018000002702 numaralı fatura ile davalı firmadan 3.156 KG 20/1 %35 Pamuk %65 Polyester harmandan karşımlı dokuma iplik satın aldığını, satın alınan ipliklerde olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkacak herhangi bir ayıp bulunmadığını, ancak bu ipliklerden yapılan çözgü ve akabinde dokunan kumaşların boyanmasının ardından çözgü yönünde çizgisel hatalar meydana geldiğini, boyama işlemi yapılmasına rağmen kumaştaki bazı ipliklerin boya almadığı ortaya çıktığını, yapılan teknik incelemeler neticesinde ipliğin harman esnasında hatalı olması nedeni ile boya işleminin ardından kusurun ortaya çıktığı tespit edildiğini, Türk Ticaret Kanunu hükümlerince alıcının ürünü 2 gün içerisinde kontrol etmesi, açıkça belli değil ise sekiz gün içerisinde inceletmesi ve ihbar etmesi gerekmekte olduğu, diğer durumlar için ise TBK hükümlerinin uygulanması gerektiği düzenlendiğini, somut olayda müvekkil kumaş haline getirip satmak amacı ile iplik satın aldığını, gelen siparişlere göre iplik kumaş haline getirilip yine gelen siparişe göre boyanarak satılması amaçlandığını, bu nedenle 8 günlük süre içerisinde ayıbın tespit edilmesi fiilen imkansız olup Borçlar Kanunu 223. maddesinde vurgulandığı üzere tespit edilir edilmez davalıya bilgi verildiğini, dava konusu iplik hakkında Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/…D. Iş Dosyası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bilirkişi raporunun 3. Sayfasının 2. Paragrafında açıkça izah edildiği üzere ” Mevcut hata sadece boyama işlemi sonrası ortaya çıkarak gözle görülür hale gelmektedir. boyanmamış olan iplikten hatanın anlaşılması ya da ayırt edilmesi mümkün değildir.” Bu nedenle TBK 223 kapsamında davalıya derhal bildirim yapıldığını, dava konusu ürün ticari amaçla satın alınmış olup gelen taleplere göre boyandığını, kaldı ki yine bilirkişi raporunun kanaat kısmında tespit edildiği üzere hata, dağınık ve düzensiz geldiğini, örnek ufak bir kısmın kumaş haline getirilip boyanması halinde dahi tespit edilmesinin imkanı bulunmadığını, yine raporun 2. Sayfasında “inceleme” başlığı altında belirtildiği üzere, ürün bazı bölgelerde 3-5 metreye kadar temiz gelebilmekte, hatanın yeri ve boyutunun sabit bir standartı bulunmadığını, yani ufak bir numunede hatanın tespit edilmesi imkansız olduğunu, müvekkil basiretli tacir olarak ilk inceleme ve kontrolleri derhal yapmış, ilk incelemelerde tespit edilebilecek bir kusur bulunmadığını, gelen sipariş üzerine dava konusu iplikten üretilen kumaşlar boyanmış ve bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dağınık bir şekilde hata olması nedeni ile kumaşın 1. Kalite konfeksiyon için kullanımının mümkün olmadığı ortaya çıktığını, ortaya çıkan bu ayıp nedeni ile alınan ipliklerden üretilen tüm ürünlerde kusur meydana geldiğini ve müvekkil şirketin maddi zararlarının yanı sıra müşterilerine karşı prestij kaybı yaşamasına da neden olduğunu, satılan ürünlerdeki gizli ayıp müvekkil şirket tarafından tespit edildiği anda davalı şirkete derhal yazılı ve sözlü olarak bildirimde bulunulduğunu, taraflar arasında kurumsal mailler üzerinden uzun yazışmalar yapılmış, lakin iyi niyetli girişimlerimiz sonuçsuz kaldığını, yapılan ihbar bildirimi ve davalı ile yapılan uzun süreli yazışmalar ve görüşmelerimizin ardından iyi niyetli girişimlerimizin sonuçsuz kalması neticesinde Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinden alınan kumaşlardaki ayıp ve müvekkil şirketin ayıp nedeni ile uğradığı zararın tespiti talep edildiğini, Mahkemenin yaptırmış olduğu tespit sonucu alınan raporda – Dava konusu ipliğin hatalı olduğu,- Mevcut hatanın sadece boyama işlemi sonrası ortaya çıkarak gözle görünür hale geldiği,- Boyanmamış iplikte hatanın anlaşılmasının mümkün olmadığı,- Hataların dağınık ve düzensiz gelmesi nedeni ile kumaşın 1. Kalite konfeksiyon için fireli de olsa kullanımının mümkün olmadığı,- Müvekkilin zararının (dokuma ve boyama hariç) toplam maliyetinin 54.682,26 TL olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafa yasal süresi içerisinde tespit edilir edilmez derhal ayıbı ihbar etmemiz ve mahkeme kararı ile alınan bilirkişi raporununda gizli ayıp nedeni ile oluşan zararlarımız tespit edilmiş olmasına rağmen davalı zararlarımızı gidermediğini, bu nedenle Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu hükümleri gereği huzurda görülen dava ile oluşan zararlarımızı talep etme zorunluluğumuz hasıl olduğunu, dava konusu tazminat talebimiz, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup sözleşmenin ifa yeri Bursa olduğunu, hem dava konusu ürünlerin teslimatı müvekkil şirketin Bursa adresine yapıldığını hem de ürünlerin ödemesi Bursa İcra Dairelerine yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşme gereği malın teslim yeri ve ve ödemenin yapıldığı yerin Bursa olması nedeni ile HMK md. 10 uyarınca yetkili Bursa Asliye Ticaret Mahkemesinde davanın görülmesi gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile satılan ayıplı maldan doğan zararlarımızın tazmini için 54.681,26 TL ödenmesine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkili tarafından üretilen ipliklerin ayıplı olmayıp, iddiaların haksız yersiz ve mesnetsiz olduğunu, var olduğu iddia edilen ayıplı iplikler nedeniyle ortaya çıkan zararın giderimi kumaşın çift boyanması ile mümkün olduğunu, böylece mevcut olduğu iddia edilen boya almama durumunun rahatlıkla giderilebilecek ve kumaşların kullanıma uygun olduğu hale geleceğini, müvekkilinin davacı tarafından kendisine gönderilmiş olan lacivert renkli atkı ipliği opened, çözgü ipliği ihtilaflı olan iplik türündeki bir numuneyi çift boyama yaparak test ettiğini, çift boyama ile problemin çözüldüğünü, böylece anlaşıldığını, bu nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Değişik İş sayılı dosyası, e-fatura, sevk irsaliyesi, e-mail yazışmaları, ihtarnameler, dava konusu iplik, kumaş numuneleri, ticari defterler, ödeme dekontları, keşif, tanık beyanı, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Uyuşmazlık, taraflar arasında kurulan 3156 kg pamuk ve polyester harmandan karışımlı dokuma iplik satışına ilişkin ticari satış sözleşmesi kapsamında satıma konu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın türü, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda davacının ayıp sebebiyle uğramış olduğu zararın varlığı ve miktarı hususlarına ilişkindir.
Davalı tarafından yetki ilk itirazında bulunduğu ve ön inceleme duruşmasında yetki ilk itirazı değerlendirilerek reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafından zamanaşımı def-i savunmasında bulunulmuş olup 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından reddine karar verilmiştir.
Dava konusu ipliklerin bulunduğu yerde ve iplikler üzerinde delil tespitinde görev alan bilirkişi dışında 3 kişilik tekstil mühendisi bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Üretilmiş kumaşlardaki kusurun, boyama işlemi sonrasında mamul kumaş hale dönüştükten sonra görülmesi sebebiyle gizli kusurlu olduğu ve hata yoğunluğu göz önüne alındığında, bu kumaşların kırçıllı olarak ne top satışının ne de konfeksiyon kesimde kullanımının mümkün olmayacağı mütalaa edilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazları kapsamında dosya önceki bilirkişiye tevdi edilerek, ek rapor tanzimi talep edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu ek bilirkişi raporunda özetle: Üretilmiş kumaşlardaki kusurun, boyama işlemi sonrasında mamul kumaş hale dönüştükten sonra görülmesi sebebiyle gizli kusurlu olduğu ve hata yoğunluğu göz önüne alındığında, bu kumaşların kırçıllı olarak ne top satışının ne de konfeksiyon kesimde kullanımının mümkün olmayacağı, kök rapordaki kanaatlerini değiştirmedikleri mütalaa edilmiştir.
Önceki bilirkişi heyetine ilaveten 1 nitelikli hesap uzmanı hukukçu bilirkişi eklenerek, davalı vekilinin ayıba yönelik itirazlarını değerlendirir ve TBKnun 227, 228, 229 maddeleri uyarınca önceki bilirkişilerin gizli kusurlu olarak belirttiği yasal mevzuatta gizli kusur kavramı bulunmadığından ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliği, açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, ayıbın alacaklıda beklenilen faydayı azaltıp veya ortadan kaldırma niteliğinin olup olmadığı, bu alacaklıda beklenilen faydayı azaltıp veya ortadan kaldırma niteliğinin olup olmadığı, bu kapsamda davacının sözleşmeden dönme ve ayıp sebebiyle zarar miktarını açıkça belirtir rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davacı Alıcı ile davalı Satıcı arasında 10/03/2018 tarihli fatura gereğince 3156,10 kg miktarında 20/1 polyester penye dokuma iplik %65-%35 48.401,65 TL miktarlı ticari satım sözleşmesi yapıldığı, dava konusu ipliklerde basit bir muayene ile tespiti mümkün olmayan, ancak ipliklerin boyanması sonrasında tespit edilebilen gizli ayıp olduğu, davacının mauyene ve ihbar külfetini yerine getirip getirmediği hususlarında takdirin mahkemede olduğu, dava konusu ipliklerin, davacının kırçıllı kumaş olarak bu ürünü kullanması ve pazarlaması nedeniyle hataların bu şekliyle kumaşın genelinde yaygın olarak görülmesi nedeniyle sözleşmeye ve davacının sözleşmeden istediği ürün niteliğine uygun olarak kullanılmasının mümkün olmadığı, ancak ipliklerin atkılık olarak fireli ya da çözgülük olarak çift boyalı düz renk kumaş olarak kullanımının mümkün olduğu, bu sebeple ayıplı ipliklerin hurda değerinin 8 TL/kg olarak hesaplandığı, bir kısmı çözgülenen bir kısmı dokunarak boyanan bir kısmı ise herhangi bir işleme tabi tutulmayan ipliklerin sebebiyle davacının uğramış olduğu nihai zararın toplam giderin 63.303,58 TL olduğu, toplam gelirin 39.040,75 TL olduğu, toplam zararın 24.262,83 TL olarak hesaplandığı mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasındaki ilişki ticari satım sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Ticari satım sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan hükümler değerlendirildiğinde,
6098 Sayılı TBK’nun 219.maddesine göre, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmamasından da sorumludur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
Ticari satımlarda, 6102 Sayılı TTK 23/1-c bendine göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223.maddesi 2.fıkrası uygulanır.
6098 Sayılı TBK’nun 223/1 fıkrasına göre, alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
6098 Sayılı TBK’nun 223/2. fıkrasına göre ise , alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Ayıpları bildirmenin içeriğini ve zamanında yapıldığını ispat külfeti, alıcıya düşer.
TBK’nun 223.maddesindeki ihbar süreleri hak düşürücü süre olup, hakim tarafından re’sen gözönünde tutulur.
Ayıp ihbarının süresinde yapılmamış olması halinde, satıcı ayıplı maldan sorumlu olmaz.
Diğer yandan 6102 Sayılı TTK.18 maddesinin 3 fıkrasında “tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığı ile taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır” düzenlemesi bulunmaktadır.
Satılan maldaki ayıpların ihbarı herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır. Ancak, uyuşmazlık halinde ayıp ihbarının kanıtlanması şekle tabidir. Tacirler arası ticari satımlarda ayıp ihbarının 6102 Sayılı TTK.’nun 18/3 maddede öngörülen şekilde yapıldığı kanıtlanmalıdır. Diğer bir anlatımla bu yön ispat koşuludur.
O halde yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasında 10/03/2018 tarihli faturaya konu 3.156,10 kg 20/1, %65 polyester, %35 pamuk iplik satım sözleşmesi yapıldığı ve davalı tarafından davacıya teslim edildiği, davacı tarafından ipliklerin çözgü ve boyanmasından sonra ayıpların olduğu ileri sürülerek zararın tazminin talep edildiği anlaşılmakla dava konusu ürünler üzerinde Mahkememizin 2018/… Değişik İş dosyasında yapılan delil tespiti dosyasında ürünlerin ayıplı olduğunun tespit edildiği, delil tespiti raporuna itiraz üzerine tarafların katılımı ile yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi heyetinin 04/01/2021 tarihli ek bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek satıma konu ipliklerin iplik düzgünsüzlüğü sebebiyle, gizli ayıplı olduğu, davalının da kabulunde olduğu üzere davacı tarafından e-mail yoluyla ayıp ihbarında bulunduğu, numune gönderdiği anlaşılmakla, ayıp ihbarının yapıldığı, davacı tarafından dava dilekçe içeriğinde delil tespiti raporu kabul edilerek boyama ve dokumu hariç davacının zararının 54.682,26 TL olduğunun belirtildiği açıkça boyama ve dokumu zararının talep edilmediği anlaşılmakla bilirkişi heyetinin 04/01/2021 tarihli ek raporunda toplam zarara ilave edilen 24.262,83 TL zarardan, 3.239,60 TL dokuma zararı, 5.382,72 TL boyama bedelinin açıkça talep edilmediği hariç tutulduğundan mahsup edilerek 15.640,51 TL ayıp sebebiyle zararın ispat edildiği anlaşılmakla bu bedelin davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsiline dair kısmen kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 15.640,51 Tl ayıp sebebiyle zarar alacağının dava tarihi olan 26/11/2018 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.068,40 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 933,82 TL’nin mahsubu ile bakiye 134,58 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 3.100,00 TL, 384,90 TL keşif harcı, 200,00 TL keşif araç ücreti, posta, talimat ve tebligat gideri 89,50 TL olmak üzere toplam 3.774,40 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.079,59 TL yargılama gideri ve 933,82 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.013,41 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.856,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.